2 avrupa kupalı galatasaray' ın taraftarının, tartışması bile komik olan kompleks yüzünden değil, maç öncesinde kapalı tribüne yaptığı hareketler ve maç sırasındaki sert faulleri nedeniyle olcan adın' a tepki gösterdiği maç.
12 kişilik fos galacticos un 10 kişilik gaziantepspor karşısında , ıkınırak da olsa destan yazdığı maçtır.
ama bu maçı hafızalara kazıyacak olan asıl olay; asil(!) gs taraftarının, dinmek bilmez fener kompleksi yüzünden eski futbolcumuz olcan a ettiği küfürlerdir.
edit: ısrarla provakasyondan söz ediliyor, peki lorant da kapalıya el-kol gösterdiği için mi küfür yemişti, yoksa malum "sancı" yüzünden mi diye düşünmek lazım.
ligin dibindeki denizlispor' u yenip ümitlenen fenerbahçe' nin fanatiklerinin, galatasaray' ın galibiyetiyle hakeme çamur atmaya başladığı maç.
yahu ahmet arı' nın yan hakeme ' s..... r lan ! ' dediğini herkes okudu ekran başından, penaltıyı tartışan da aklından futbolu, cd rom' dan football managerini çıkartsın.
yoksa siz galatasaray' ın sahasında yenilmesini mi bekliyordunuz? *
penaltının penaltı olmadığını söyleyenin insanlığından şüphe edeceğim maç. ulen adamın ayağını eline veriyordu resmen daha ne olsun. küfür etti diye atıldı öteki de. bu sahada bu kadar mücadaleden futbolcuların terlerinden utanın be arkadaş, yok hakemmiş bilmem neymiş. hakem n'aptı allah aşkına. birazcık vicdan olur insanda. iki takımı da bu sahadaki mücadelelerinden ötürü tebrik ediyorum, bu sahada maç oynatıp futbolcuların sağlığını hiçe sayanlar utansın. uğur uçar olayı hala akıllarımızda...
galatasaray'ın zorlu hava ve saha şartlarına rağmen 3 puanla ayrıldığı maç.
caner, her gün biraz daha iyi oynuyor. dikine oynaması, sürati ve çalımlarıyla rakip için bir tehdit oluştururken, takımımıza da büyük bir tempo katıyor. bugün kaptan beklenenin çok altında oynarken galatasaray'a geldiği günden beri en iyi futbolunu oynayan elano oyundan çıkarıldı. maçın bizim açımızdan en kötü yanı ise caner'in tekmelere ayak uzatarak kazandığı penaltının nonda tarafından sorumsuzca ve laubali bir şekilde kullanılmasıydı.
he bu arada galatasaray'ın puan kaybı için televizyon karşısında heveslenen ancak maç sonunda üzülen bazı kanaryalar, mustafa sarp'ın kıllı göğsüne yaslanıp ağlayabilirler. o sizi teselli eder.
maçı değerlendirmek gerekirse ilk başta zemin maçı çok fazla etkiledi. dikkat edersiniz yerden paslarda pasın şiddeti ayarlanamadı. arda nın sıfıra girip açtığı üç orta zemin kurbanı oldu. yine bir diğer ayrıntı hakemdi. hakem gerçekten galatasaray a çalıştı. bir galatasaraylı olarak bariz bir kayırma vardı. galatasaray çoğu sarı kartını es geçti. bu maçta galatasaray takımında elano ve caner gerçekten güzel oynadı. bunlara mustafa sarp, neil ile servette eklendi. bekler çok fazla çıkmadı. zaten defansa çok fazla iş düşmedi. nonda her topu ezdi ve galatasaray ın aradığı forvet olmadığını gösterdi. barış ve arda etkisizdi. rijkard elano yu çıkararak gaziantep in ekmeğine yağ sürdü. mustafa sarp ın golü nondayı kurtardı.
nonda'nın ıslıklandığı karşılaşma. seyirci haklı birader, sabır sabır da bi yere kadar di mi ama?
jo ile lucas neill'in hakkında ufak da olsa fikir sahibi olmamızı sağlamış maçtır ayrıca. bence jo'yu türkiye çok konuşacak. çok zor pozisyonlarda attığı iki bitirici pastan benim kafamdaki soru işaretlerine cevap gelir gibi oldu.
oyunu, skoru, hakemi her şeyi geçtim de galatasaray bu maça neden kırmızı forma ile çıkmaz arkadaş? hava karlı, yerler bembeyaz olmuş zaten. rakip siyahı giymiş işte çek kırmızıyı sen de. tribünde ve tv başında maç izleyenlere eziyetti valla beyaz formalı adamları sahada seçmek. hakem giysin turkuazı, sarıyı çok mu zor?
kendi sahasında deplasman formasını bukadar çok giyen başka bir takım var mı merak ediyorum.
galatasarayın barış, servet ve nonda haricindeki tüm oyuncularının iyi oynadığı ve kazandığı bir maç olmuştur. böylesine bir havada böyle bir mücadeleyi gösteren aslanları kutluyorum.
takımın en iyileri benim gözümde caner ve elanoydu. caneri ingiltere liginde kanatlarda akıp giden oyunculara (harry kewell) benzettim maçı izlerken. elano da her geen maç kendisine balon diyenleri daha çok morartmaktadır. yeni transferler neill ve jo "bu takımda büyük işler yapacaz" der gibiydiler.
takımda sakatların ve keitanın da olmadığını ve yeni transferlerin de gelebileceği düşünüldüğünde galatasarayı iyi günler bekliyor diyebiliriz.
maçtaki en önemli şeylerden birisi de sakatlık olmadan maçı atlatmamızdı.
bundan geçmiş senelerde çok ( uğur uçar) çekmiştik. neyse k bu maı atlattık. umarım ileride bu güzel futbol devam eder.
kendi sahasında, maçın üçte ikisinde 10 kişilik rakiple oynayarak taa 75'inci dakikada bir gol bularak gs'nin aldığı maç. mühim olan 3 puan tabi de artık bu saha ve hava koşullarında 10 kişi kalmış rakip karşısında müsaade edin de atsın artık bir gol de alsın 3 puanı.
hayır gnlerdir bizden korkun, çatlayın , patlayın, transferlerimiz kıkanıyorsunuz, bombayız bomba diye şeyttilerdi de. bakıyoruz ne olmuş, zar zor bulunan bir gollle alınan 3 puan. eee?
kadro kalitesiyle ligde bulunduğu konumu haketmeyen gaziantepsor un bir anlık konsantrosyon kaybıyla kaybettiği karşılaşma , bikaç kez şut çekse julio cesar ın gol bulacağına adım gibi emindim maçtan önce zira franco gibi bir kova cesar dan gol yemese ayıp olurdu ama cesar o şansı bir ya da iki kere denk getirebildi bunda antep in olcan dan başka hücum aksiyonu geliştirebilecek oyuncu yoksunluğunun da payı büyük , antep cephesinde kuşkusuz maça etki eden en önemli oyuncu kaleci mahmut bezgin di elano nun şutlarında ve nonda nın kalitesiz de olsa penaltısında çok başarılıydı onun dışında caner in sol bileğine şut çeken zurita maçın tenekesiydi.
galatasaray sene başından beri devam eden hücum futbolunu zor saha koşullarında da olsa sürdürmeyi başardı ,gökhan zan ın eksikliğinde rahat bi nefes alan galatasaray defansı neill in gelmesiyle hakan balta nın da eski performansına ulaşmasıyla birlikte beşiktaş seviyesine selam çakar bi görüntü sergiledi , jo , baros fiziği futbol oynamaya engel olsa da arda ve takıma bugün yarın katılması beklenen dos santos ile bu takım ortalama bir avrupa takımı seviyesine ulaşacaktır diye düşünüyorum , takımın aksayan oyuncuları ise sözleşmesi bugün yarın feshedilecek olan nonda ve sabriden hallice ' çok koşuyor yæ ' denilen barış.
taç çizgisinin dışından, el vasıtasıyla çekelemek suretiyle, topun oyun alanına sürüklendiği maçtır. bunu yapan galatasaray'ın yeni transferi neil, devam ettiren de yan hakemdir. kırmızıyı çıkarttıran da yan hakemdir. adnan polat'ın hep söylediği de yan hakemdir.
yan hakem yan hakemdir. yancı gibi...
hakem hatasıyla penaltı verilebilir, hakem hatasıyla maç el değiştirebilir bunları daha önce çok gördük; ancak ilk düdükten son düdüğe kadar demet demet kasıtlı olmayan(!) hakem hatalarıyla nasıl maç kazanıldığını göstermiş maç tam olarak budur, tebrik ederiz mütemadiyen.
ben bu nonda'nın diye başlayan cümlelere sebep olan maçtır. ayrıca elano'nun istekli oynayışı galatasaray taraftarlarını mutlu etmiştir. ama bak yine aklıma geldi nonda ben senin ...
işi gücü hakem olan ezik taraftarları gözler önüne seren karşılaşmadır. yahu kardeşim bıkmadınız mı hakemlerle ilgili yorum yapmaktan? cidden soruyorum bunu, bıkmadınız mı? bir insan nasıl bıkmadan usanmadan futbola hiçbir şey katmayan, güzel bir ara pası atamayan, şut kurtaramayan, adam çalımlayamayan birisini bu kadar konuşabilir ve nasıl kendine futbolsever diyebilir? yani bunları geçtim, bu memlekette bir tek hakem hatası galatasaray lehine mi oldu? hiç mi fenerbahçe lehine hakem hatası olmadı? ya da bir başka takım hiç mi bilerek ya da bilinmeyerek kayırılmadı? şampiyon olunca söke söke, işinize gelmeyince aldılar maçı, sattılar maçı! ayıptır yahu ayıptır. inanın bu maç sayfasına geldiğimde her takımdan taraftarın futbolla ilgili yazacaklarını bekliyorum ama yok, bulamıyoruz sayenizde. hakem şunu yaptı, şunu etti. ulan şimdi arasam onlarca lehinize hata bulurum. bizim de lehimize hata bulurum. dipteki takımın da bulurum. hakem bu hakem. insan yani. insanın olduğu yerde de hata olacak elbette. yemin ediyorum sizlerle aynı ligi izlemekten utanıyor insan. gerçek futbolsever olmayı deneyin.
zuritanın canere tekme atıp penaltı yaptırdığı pozisyonda topa vurmaya çalışırken zamanlama hatasından dolayı top yerine canere vurması suretiyle penaltıya sebebiyet verdiğini çözemeyen ergenciklerin dehşetli yorumlarıyla mest olduğumuz maç. bu timing hatasından dolayı sarı kart değil ülkeden sürülmesi lazımdı zaten, 3 günlük futbol bilgisiyle ahkam kesen japon askeri seni.
şu saha şartları ile oynattırılmaması gereken maçtı. oynandı, bitti. üç puandan daha çok sevindiren şey bir sakatlık çıkmaması. futbolu renkli gözlüklerle izlemenin etkilerine birebir şahit olduğum maç oldu aynı zamanda. penaltı pozisyonu, maç esnasında ilk anda çıplak gözle seçilemeyecek kadar uzak bir açıdan verildi. öyle ki, zaten renginden dolayı seçmekte zorlandığım topun nereye gittiğini bile göremedim o anda. fakat hakem penaltıyı verir vermez fenerli yan komşum bastı kalayı hakeme, allah belanı versin de bilmemne de. lan bi dur, o açıdan nasıl seçtin pozisyonu, nasıl yaptın yorumunu? pozisyonun tekrarında dut yemiş bülbüle döndü tabi.
keza aynı şekilde antep'in bir atağında servet omuzu koydu, rakip yerde. yine uzak açıdan, hiç bir şey seçmek mümkün değil. yine bastı hakeme kalayı, pozisyon tekrarında yine dut yemiş bülbül.
bu arada üstteki yorumları okuyorum, hakemler galatasaray'a çalışmış falan diyenler var. demek ki fanatiklik böyle bir şey, gözler kör, kulaklar sağır oluyor. allah kimsenin başına vermesin.