24 nisan 2010 beşiktaş sivasspor maçı

entry87 galeri0
    76.
  1. beşiktaşlı taraftarların ölmüş ölmemiş çoluk çocuk demeden stadda ana avrat küfür ederek beşiktaşlı duruşlarını sergiledikleri ve spor adına en iyi bildikleri şeyi yaptıkları maçtır.
    edit: bazı yavşakların zoruna gidiyor tabi gerçekleri duymak. eksile koçum eksile.
    11 ...
  2. 77.
  3. futbol sadece futbol değildir lafını şimdi anladığım maç. bütün bir sezon boyunca hiçbir şey oynamayan bir büyük futbol takımı maça gelirken meşalelerle şampiyon edasıyla stada gönderiliyor. maç başlıyor bir başka takımın başkanından topçusuna, spor yorumcularından komedyenlere istisnasız herkese ana avrat düz gidiliyor. ha bu arada bu büyük takım ligin en kötü top oynayan ekiplerinden birine karşı oldukça zorlanıyor. ama çoluk çocuğun olduğu tribün koro halinde herkesi s..meye devam ediyor. hakikaten futbol futbol değilmiş, çünkü futbolu oynayanlara itibar eden yok bu ülkede...
    4 ...
  4. 78.
  5. iki denk takımın mücadelesi. maç sonucuda bu denk takımlara yaraşır olmuş.
    3 ...
  6. 79.
  7. ali sami yen'e, metin oktay'a küfredilirken ses çıkarmayan piçiriklerin pek bi' sinirlendiği maç. aziz'e edildi ya...

    iki yüzlüler sizi!
    8 ...
  8. 80.
  9. beşiktaşımın kaybettiği maç.
    ------------dikkat dikkat-------------
    bu entry, tff nin aziz yıldırım maddesinin 1. bendine göre tff tarafından silinmiştir.
    ------------dikkat dikkat-------------
    dipnot: tff deki herkesin kınaları aziz tarafından dağıtılmıştır.
    7 ...
  10. 81.
  11. Hemen herkesin edilen küfürlerle andığı bir maç olduğuna göre beşiktaş taraftarına yakışmamıştır. Öncelikle bir beşiktaşlı olarak geçen haftaki maçta Aziz Yıldırım'ın rolü nedir anlamış değilim. Bir de şu var ki, Aziz Yıldırım'ın aldığı bir çok kararı Türk Futbolunu gerileştireceğine inandığımdan eleştirmişimdir, kendi çapımda karşı da çıkmışımdır. Ama gelin görün ki bizim başkan da karşı çıkmasına rağmen Aziz Yıldırım'ın düşüncelerine paralel hareket etmiyor mu? Yabancı sayısının arttırılma önerisine karşı çıktı sonra da Nobre'yi türk yaptı mesela...

    Bugünkü maça gelince; atı alan üsküdar'ı geçmiş ne yapsan boş... Ama haftalardır galip gelememek de sadece hakemlerin suçu mu? Beşiktaş bundan önceki senelerde de olduğu gibi hakem hatalarıyla canı en fazla yanan takım olmuştur. Hakemler hata yapar ama hatalar hep Beşiktaş'ın aleyhine mi olur? Bütün takımlara karşı hakem hatası olmuştur ama ellerimizde yazılı kanıtlar var, en çok bize...

    Yine de... Bu sene Beşiktaş için çok ilginç bir sezon oldu. Daha ligin başında lig bizim için bitti. 6 maçta tek galibiyetle başlayan korkunç bir seri. Sonra hemen hemen bir mucize oldu ve Beşiktaş önlerindeki takımlara yavaş yavaş yetişti hatta geçti. Maç fazlasıyla lider oldu hatta ve hatta haftayı lider olarak kapatabilirdi ama olamadı. Benim için de Beşiktaş'ın ligi kapattığı maçta o maçtır. Yani, inönü'deki 0-0 biten Diyarbakırspor maçı... O maçı kazansaydık 8 puanlık farkı kapatarak 2 farkla öne geçip haftayı kapatacaktık . Ama olmadı, sonra da iflah olmadı.

    Çuvaldızı başkasına batıralım ama kendimize de bir toplu iğne saplamanın zamanı gelmedi mi? Şampiyonluk parolasıyla yola çıkmış bir takımın 10 beraberlik alması çok iyi gözükmüyor. ve atılan gol sayısı...Kelimenin tam anlamı ile içler acısı. Üstümüzdeki rakipler neredeyse 20 gol fark attılar. Beşiktaş oynadığı hemen hemen tüm maçlarda gol sıkıntısı çekti, gol pozisyonu sıkıntısı da çekti. Bu geçen sene de böyleydi. Bir beşiktaş taraftarı olarak bir maçı da şöyle arkama yaslanarak rahat rahat seyredemedim. hemen tüm maçlar tek farklı galibiyetle bitti. Umarım bu korkunç istatistik gelecek sezon biter...

    Militan ya da fanatik bir taraftar değilim. Ama takımımı da severim. Avrupa'da bir şey yapamadık, Türkiye kupası'ndan elendik. Geçen hafta itibarı ile de lig bitti. Hakemler de bir yere kadar ama değil mi? Sezona doğru dürüst bir hazırlık maçı yapmadan başlayan Mustafa denizli'nin de suçu yok mu? Orta sahadaki beyni ameliyat olan bir takıma alınanlardan daha uygun bir isim bulunamaz mıydı? Gönderilen oyuncular çok mu kötüydü ? Tuna üzümcü'ye yapılan ayıp değil miydi? Bu zamanlarda forma aşkı için paradan fedakarlık yapmış bir isim buluyorsun ve sana geldiği paraya satıyorsun... Serdar Kurtuluş harcanmasa olmaz mıydı? Bursaspor'a gönderdiğimiz Ali Tandoğan ligin asist krallığına oynuyor... Demek ki bizim teknik kadro oynatamıyordu adamı... 8 Milyon dolara Tabata'dan daha uygun bir adam yok muydu? Dünyanın parasına ibrahim Kaş'ı kiralıyorsun, kim yahu ibrahim kaş? Dünyada oyuncusunu bedelsiz gönderip fahiş fiyata kiralayan başka bir takım var mı? Burada Aziz Yıldırım'ı takdir ediyorum açıkçası. istese Tuncay'ı anında geri alırdı, ama bedelsiz giden bedelsiz gelir dedi ve geri de dönmedi bu dediğinden.

    Gelecek sezonki beklentilerim ise öncelikle bu takıma alınması gereken adamlar düzgün paralara alınsın. Fahiş fiyatlara değil.
    Sonrasında da gen takımdan oyuncu görelim biraz. Varolanların da psikolojilerini bozmadan a takıma kazandırılması lazım. Gol yememekten çok gol atmayı düşünen bir takım görelim artık. Lucescu'dan bu yana özledim o takımı...
    5 ...
  12. 82.
  13. adam gibi izleyemediğim lig tv nin beni sinir ettiği maç.
    2 ...
  14. 83.
  15. beşiktaşımız'a ve 2009-2010 sezonuna veda ettiğimiz lig maçıdır.

    ne de güzel başladı gün, güneşli bir havada hep beraber kazan yanında kol kola, omuz omuza.
    beşiktaş'ımızı bekleyen binler, en büyük sevgiliyi bekleyen can yüreklerle.

    görününce karakartal ufukta yaktık meşaleleri, açtık kollarımızı göğe doğru ve şampiyon beşiktaş sesleriyle inlettik beşiktaş'ı. yıldız tilbe'nin dayan yüreğim şarkısından bir mısranın yaşama geçmiş haliydi bizler için, acılar taze ama çilekeş çocukların ruhu dipdiriydi. "gün gelir acılar ezberlenir, iyileşir zamanla yaran..."

    sonra bastık adımımızı stada, geçen haftaların öfkesini yüreğinden atamamış olmanın verdiği kin verdi stadda, öfke vardı o stadda. sesini duyuramamanın, sesini duyurmak istediğinde ise pusturulmaya çalışılan insanların çığlığı vardı. ama en sessiz olanından.

    hemen ardından gelecek olan ağır tepkilerin ve büyük sevgilerin de habercisiydi. büyük sevgilerden gidelim önce,
    ah be mustafa denizli hocam, ne de güzel seslendi bu taraftar sana? ne de güzel mesaj verdi sana. denizli beşiktaş'ı şampiyon yaptığında bile böyle kucaklaşma görmemiştim. ama bugün gördüm. ve sen bu takımda olduğun sürece ve biz bu takımın yanında olduğumuz sürece her zaman daha iyisini yapabileceğimizi gördüm. bir de mesaj vardı o tezahüratta inceden sana, sen aldın o mesajı hocam. hele ki holosko'nun kaçan gollerinde nasıl kahrolduğunu, atılan golde nasıl çılgınca sevindiğini metrelerce uzaktan bile olsa biz gördük. ve taraftar karşısında maçın son dakikalarında nasıl mahcup olduğunu gördük. sen merak etme be hocam, merak etme.

    sevgi selinin diğer dalgaları ise artçı olarak bobo ve toraman'daydı.
    19 yaşında imza attığı beşiktaş'ta bugün kocaman bir delikanlı olan bobo'yaydı. beşiktaş'lılığından tek şüphemiz olmayan, kaybetmeye asla tahammülü olmayan, bu takımın formasının en çok yakıştığı 13 numarayaydı. belki son kez seyretti bu taraftar seni inönü çimleri üzerinde, ve belki son kez bağırdık 13 numaralı formasıyla diye, hatıran hep güzel olur, sen güzelsen. güzel kalacaktır.

    kaptanlığı dibine kadar hakeden toraman ve yürekli kelimesinin üzerine forma geçirmiş hali ibrahim üzülmez. sizin için söyleyenecek çok şey var. bir kısmı on binlerle tribüne, bir kısmı yüreğimizde.

    bir de tepki kısımları vardı bugünün. küfürlü protestolar, iğneleyici protestolar hepsinden biraz vardı. küfür güzel midir? değildir. amma velakin zannederiz ki bu maç başlığını okuyunca bütün türkiye swear free zone, bir tek inönü stadı tü, pis, kaka, rezil, vatan haini, ölün siz.

    önce çuvaldızla bir dost olunsun, sonra ağza beşiktaş alınsın. diğer türlü cidden komik oluyor çünkü. pinokyo masallarından enstantelere dönüyor ortam.

    maça gelirsek takımın kafası havada, rakibin çabası sahada, hakemin aklı saçmalamada geçen bir maçtı.
    hakemin beşiktaş aleyhine vermediği penaltı için sivasspor'un hakkını koruyan ve "pozisyon penaltı" diyerek tepki koyan tüm beşiktaş'lı kardeşlerime teşekkürü borç bilirim.

    ve yine beşiktaş'ı ince ince doğrayan hakem içinde allah'tan bulsun derim.
    zaten çok da birşey oynamadıktan sonra, kaptan rüştü'de hatayı yaptıktan sonra hakem de yine güzelinden bir son saniye vuruşu yaptığından sonra çok da saha hakkında yapılacak bir muhabbet kalmıyor ağız tadında.

    sonuç olarak sahadaki maç için değil, sahadakiler için, üzerlerinde taşıdıkları dünyanın en güzel renklerinin en çok yakıştığı çubuklu forma için bir araya gelip sevgiliye son vedayı ettiğimiz maç olmuştur.

    şarkıyla başladık, şarkıyla bitirelim.
    yaşar'dan gelsin bu sefer sana en güzel aşk, beşiktaşk;
    "öbür yaza kadar hoş çakal göz bebeğim,
    hoşça kal göz bebeğim..."
    4 ...
  16. 84.
  17. necip uysal isimli futbolcunun süper oynadığı maç. ne yazık ki fenerliler küfür çeteresi tutmaktan, beşiktaşlılar da küfretmekten vakit bulamamışlardır yazmaya bu adamı.
    3 ...
  18. 85.
  19. tribünlerin coştuğu, aziz yıldırıma ve federasyona ateş püskürdüğü karşılaşma.
    3 ...
  20. 86.
  21. beşiktaş taraftarından çok fenerbahçe taraftarının izlediği maç olmuş galiba. tribünlerden bol bol selam gönderdik, umarım duymuşlardır.

    çok seviyeli, hiç bir zaman küfür etmeyen fenerbahçe taraftarının hayatlarında küfürü ilk defa duydukları maç olmuş bu ya. ayıp ettik valla.
    8 ...
  22. 87.
  23. fenerbahçe maçında sikini sallayan beşiktaş taraftar zihniyetinin 90 dakika boyunca fenere, aziz e, emre ye ana avrat küfrettiği karşılaşma. allahından bulmuş takımın taraftarının salya akıtarak vandal düşüncelerini dışa vurduğu 90 dakika. beşiktaşlılık duruşuna şahit olmanın verdiği mutlulukla hep bir ağızdan söylüyoruz;

    (bkz: şampiyonluk yarınlara kaldı)
    3 ...
© 2025 uludağ sözlük