maç son derece kısır bir şekilde başladı ve ilk 3 dakika sonunda asseco prokom'un skorda 5-2'lik bir üstünlüğü vardı. savunmada yeterince konsantre bir görüntü sergilemeyen galatasaray medical park, ikili oyunların savunmasında da sıkıntı yaşadı. maçın başında neredeyse her pozisyonda topun zaza pachulia'ya indirilmesinden dolayı savunma da ona yoğunlaştı ve galatasaray medical park sayı bulmakta zorlandı. maçın bu bölümünde başka oyuncuları da devreye sokmak gerekirdi. ribaundlarda ve dış atışlarda yaşanan sıkıntılardan dolayı galatasaray medical park bir türlü istediği tempoyu yakalayamadı ve ilk çeyreği 14-12 geride kapattı. galatasaray medical park'ın ilk çeyrekte attığı bütün sayıların boyalı alandan geldiğini de belirtmek lazım.
karşılaşmanın son çeyreğine de galatasaray medical park kötü başladı. bir pozisyonda iyi hücum etse diğer hücumda saçma tercihlerle skorda geri gelemiyordu. aslında 3-4 kez üst üste iyi hücum edeilseydi o farkı kapatabilirdi. maçın krize girdiği anlarda oktay mahmuti alan savunmasına dönünce asseco prokom saçma şut seçimleri yapmaya başladı ve bu savunma iyi bir sonuç verdi. yine de son 4 dakika 30 saniyeye girilirken skorda asseco prokom'un 67-57'lik üstünlüğü vardı. bu dakikadan itibaren yine çok doğru bir hamle ile darius songaila'yı kullanmaya başladı galatasaray medical park. bütün maç çok etkisiz olmasına rağmen kritik anlarda sayılar bulan darius songaila aradaki farkın kapanmasında büyük bir rol oynadı. galatasaray medical park son saniyelere 3 sayı geride girdi. jamon gordon'un attığı üçlükle skor 70-70'e geldi ve normal süre bu şekilde sona erdi.
uzatmalara galatasaray medical park iyi başladı. preston shumpert'in üçlüğüne ek olarak zaza pachulia'nın mücadelesiyle birlikte işler yolunda gidiyordu. ancak üst üste yapılan saçma top kayıpları ile asseco prokom bir ara skorda öne geçmeyi başardı. uzatmaların son dakikasına galatasaray medical park 77-76 önde girdi. bu dönemde önce donatas motiejunas, sonra da zaza pachulia faul çizgisinden eli boş döndü. hemen ardından bir kez daha faul çizgisine giden zaza pachulia bu kez 2'de 1 attı. oliver lafayette'nin son saniyedeki üçlüğü girmeyince galatasaray medical park 78-76 kazandı. aslında galatasaray medical park'ın bu kadar zorlanması beklenmiyordu ama maçın büyük bir bölümünde savunma problemi yaşandığını söylemek lazım. yine de dördüncü çeyreğin sonunda ve uzatmalarda yapılan iyi savunma ile galibiyet geldi.
ilk maç olduğu gibi donatas matiejunas ın karşısında shumpert ı gördüğü gibi destan yazmaya başladığı maç, inanılmaz efor sarfederek kazandık maçı ama artık shumpert ı uzun süre 4 olarak kullanmayalım bari.
ayrıca cevher in bloğu ve songaila nın maç sonu çıldırması görülmeye değerdi.
polonyalı görünce domalmadan duramayan rus hakem olmasaydı çok daha rahat geçerdi.
galatasaray'ın iş bitirci bir iki adam almasının gerektiğini gösteren maç. nba sezonunun oynanmaması kesin gibi. bari bu süreyi iyi adamlar alıp öyle kullanalım.
ömrümü yemiş maçtır.son 4-5 senedir bi gs maçında bu kadar heyecanlandığımı hatırlamıyorum.takımın kocaman bir yüreği var.pes etmiyorlar son saniyeye kadar oynuyorlar.göz yaşartıcı...fakat birilerinin bu takıma son perioda gelmek için önce ilk 3 periodu oynamak gerekiyor bunu hatırlatsın.
ama her şeye rağmen bir kez daha galatasaraylı olmaktan gurur duyduran maçtır.
kabul edelim ki kötü oynadık, ama yine kabul edelim ki son topa kadar oynadık.
euroleague'de kötü oynayarak kazanabilmek büyük takımların bir özelliğidir. şahsen takımımın da bugün bunu göstermesi beni epey mutlu etti. her ne kadar rakip kötü de olsa muhteşem bir 3. çeyrek oynadılar. regal barcelona bu kadar 3'lük atamamıştı sanırım ama hem taraftarın baskısı hem de niye aldık bu adamı diyenlere tokat gibi bir cevap veren zaza pachulia'nın oyunu ile galibiyete ulaştık.
beni en çok üzen ise furkan aldemir'in sakatlığı. ne talihsiz bir sakatlıktır o, allah acil şifalar versin de kimse pota altımızda rahat rahat at koşturamasın. gerçi bugün bizim sorunumuz dış şutları savunamayışımızdaydı yoksa pota altı savunmamız yerindeydi. bulduğumuz sayıların %80'i de sanırım pota altındandı. bir de shipp neden hiç top kullanmadı ona kıllandım. sonuçta taraftarın da sevdiği bir oyuncu, cevher gibi 3'lük kaçıran biri de değil ama eli titredi ya da atmaya çekindi. bilemedim ama shipp acilen kendine gelsin. shumpert bu kadar savruk bir oyuncu olamaz yahu, bir iyi bir kötü. ama her şeye rağmen onu da deli gibi seviyoruz.
bugün çok şey beklediğim tutku açık - luksa andric ikili oyunları'ndan eser yoktu. zaten andric erken faul problemine girince tutku biraz oyundan koptu, zaza ile uyuşamadılar bu da aslında bir problem. daha uyumlu olmaları şart.
bir de ne zamandır söyleyeceğim ama bir türlü dilim varmıyor, jaka lakovic sana ne oldu hacı? bu takımın lideri olman gerekirsen neden ürkek oynuyorsun. yeterince üçlük kullanmıyorsun, asist yapamıyorsun. bizi bildiğimiz, tanıdığımız jaka lakovic asistleriyle çıldırtan, boş gördü mü cezayı kesen, top kapan biriyken yanlış paslar atan, top kaybeden, 3'lük isabeti oranı yerlerde birisin. acilen kendine gelmesi gerekir zira top 16'da yerler bizi, orada prekom gibi kolay rakipler olmaz.
neyse sonuç olarak, gelen taraftarlarımızla güzel bir atmosfer yaşadık, hakemleri baskıya soktuk, rakip oyuncuların elini titrettik ve oyuncularımızın da gayretiyle 3. galibiyetimize ulaştık. kazan'ı deplasmanda yenebilirsek avantajımızı arttırır ve siena'ya evimizde bir süpriz yaparsak neden 2. olmayalım.
öncelikle bu arkadaşa sağlam bir kapak olduğu için takımı tebrik ederim.
maça gelince;
ilk iki periyotta cidden çok iyi bir galatasaray vardı sahada lakin son iki periyot gerçekten çok kötü oynadı takım. ama hakemin de etkisi var bunda tabii ki neyse konuya dönelim. savunmada sertliği kaybediyoruz bazen oktay hoca gibi savunması sağlam bir hocanın takımı böyle olmamalı. tebrikler çocuklar ikinci turdayız.
galatasaray maçın belli anlarındaki kopmalarını düzeltemezse işi zor.
zaten yenmesi gereken bir takımdı, kalite farkı aşikar.
ilk yarıyı önde bitiriyorsun, ikinci yarıya bir başlıyorsun ne defans ne ofans. 5 dk boyunca hiç basket atamıyorsun ve defans da yapamıyorsun. her geldiklerinde basketi atıyorlar.
4. çeyrekte de dağınıklık vardı, hakeminde yanlış kararları oldu falan derken resmen felaket bir durumdaydı.
sonra kendilerine geldiler, karşıdaki rakip zaten elleri titreyenlerden kurulu. galatasaray biraz hareketlenince elleri titremeye başladı, boş turnikeyi bile kaçırmaya başladılar. derken maç uzadı.
uzatmalarda da aldı maçı gs.
zaza acilen serbest atış atmayı öğrenmeli. en önemli anlarda onlar kaçmaz arkadaş. senin gibi tecrübeli bir adam en azından birini at.
şanlı galatasaray'ın 13 sayı geriden gelerek kazandığı karşılaşma.son dakikalarda rus hakem faul çaldıya hala şoktayım,tabi dört adam gelince dili sürttü.ayrıca ispanyol hakem maça damgasını vurdu.
galatasaray'In üç buçuk çeyrek boyunca çok kötü oynadığı ama son çeyreğin ikinci yarısından itibaren toparlanıp, taraftarının da desteğiyle kazandığı maç. yine de barcelona maçıyla bu maç arasında dağlar kadar fark var. galatasaray bu şekilde istikrarsız oynayarak nereye kadar gidebilir bilmiyorum. maalesef euroleague'de mücadele eden bütün takımlarımızda var bu sıkıntı. her maç aynı performans ve direnci göstermesi mümkün değil bir takımın, ama arada bu kadar da fark olmamalı. yoksa euroleague'de işimiz zor.
yine de galatasaray bugün güzel bir galibiyet aldı. oktay muhmuti'nin aslanlarına koca birer tebrik.