sürekli tekrarlanması dileğiyle aynen. keşke ankarada otursaydım da gelseydim. zirve kaşiflerine ve katılımcılarına binlerce tebrik, kocaman sarılmalar yolluyorum. var olun...
ankara da olsam muhakkak katılmak istediğim zirve. ama burdan baya bi uzak. o yüzden gidenlerin ankesorlu telefon abilerinden selam iletmesini isterim.
gerekli formaliteleri yerine getirebilecek insandan bahçelievler çocuk esirgeme kurumu için de bir zirve rica ettiğim*, sanırım ilk sosyal sorumluluk zirvesi.
"sevgi"nin ne olduğunu bilmeyen, sürekli dışlanmış ve/en iyi ihtimalle kendisine "acınmış" insanların amacını anlamadığı aktivitedir.
çocuklarımıza acıdığımız için gitmiyoruz. hayvanat bahçesindeki hayvanlara yem atmak için gitmiyoruz. al oku, oku da belki sevilmemiş ruhun sevgi kelimesinin karşılığını, en azından sözlük karşılığını anlar; (bkz: cocuk esirgeme kurumu/#176084)
yaşlıları, özürlüleri, (aslında) kimsesiz (olmayan) çocukları, sırf sen öğretilmiş/bastırılmış/sindirilmiş bir hayat yaşıyorsun diye yalnız mı bırakalım?
pardon kuzum, ne demeye çalışıyorsun inan bir şey anlamadım?
acımakla başladı herşey, bütün iktidar ilişkileri, senin şuyun eksik sen şu noktada acizsin dendiğinde başladı tam olduğu zannedilenin hegemonyası. iktidar seviciliği herkese destekletti bu ilişki biçimini, yaşlılar, özürlüler, çocuklar, hastalar, deliler felan hep sağlam olanın iktidarının sürekliliği için öne çıkarıldı, sağlam olan tarafından asimetrik bir ilişkiye tabi tutuldular. acınan kategorisine hapsedilip kendi başlarına bırakılmamaları gerektiği öğretildi onlara. hep sağlam olana bağımlı yaşamak öğretildi. ve işte bir aktivite daha, işte bir darbe daha bu kategorileştirilen zevatlara.. aferim iyi gidiyorsunuz. ve silin, bunu da silin, formatınıza uymuyor diye.. hatta çaylak yapın nede olsa yazarlar ellerinde iktidar mekanizmaları olmadığı için acınacak zevatlar değil mi?
prensipte gelmek istediğim fakat henüz belli belirsiz durumdaki programımdan ötürü söz veremediğim zirvedir. Bu zamana kadar benim rastladığım en anlamlı zirvelerden bir tanesi olacağı şüphesizdir.
24 ağustos 2008, pazar günü ankara'da gerçekleştirilecek zirvedir.
az sonra zirvebox'ta da yerini alacak olan zirve için gerekli izinler alınmış olup 7-12 yaş arası çocuklar "ziyaret" edilecektir. "toplumsal sorumluluk" hisseden, vicdanını rahatlatmak değil [sonuçlarından birisi bu olabilir ama nedeni olmamalı], "insani" ve "toplumsal görev"ini yerine getirmek isteyen herkes gelebilir.
uzun yıllar çocuk esirgeme kurumlarını ziyaret eden birisi olarak söylemeliyim ki, çocuklarımızın en çok ihtiyacı olduğu şeyler aslında hepimizin bildiği gibi "sevgi ve ilgi"dir. çocuklarımızın manevi ihtiyaçlarını karşıladıktan sonra maddi açıdan da yapabileceğimiz çok şey var tabii ki. kurum görevlileriyle yapmış olduğumuz görüşmede şu an için çok acil, karşılanmamış ihtiyaçlarının olmadıklarını söylediler. özel olarak talep ettikleri bir şey yok. bu nedenle 1 ytl de olsa 1000 ytl de olsa yardım etmek isteyenler, toplandığımızda makbuz karşılığında bu görevlerini yerine getirebilirler.
onun dışında yuvadayken yapacağımız aktiviteleri [tabu, jenga, misket, enstruman vb.], ziyaret gününe kadar hep birlikte belirleyeceğiz. ha hiçbir şey de yapmayabiliriz aktivite olarak. onu ayrıca özelden şeyaparız.
ben ve az sonra esame listesini sizlerle paylaşacak olan purple, özel mesajla tarafınıza bildirilecek olan zirve saatinden yarım saat önce yuvanın önünde sizleri bekliyor olacağız. kurumun adresini vercem az sonra sabret iki. aman yok ben bulamam ben tek gelemem diyenler de, daha sonra özel mesaj ile belirtilecek olan kızılay'ın bir yerinde, caylakgeldimcaylakgidicem ablalarıyla buluşup hep birlikte otobüslen geleceklerdir. [belediye otobüsü, yanlış olmasın]
zirveye katılmak veya fikirlerini paylaşmak isteyenler ben veya purple'la iletişime geçebilirler.