bu entryden sonra ister çaylak yapın ister silik. çaylak geldim zaten çaylak giderim umrumda bile değil.
yaptığımız organizasyonu hala kız kaldırma operasyonu diye anlayan zihniyete sahip insana -ki insan demeye dilim varmıyor- şunu açıkça sormak istiyorum:
arkadaşım sen hiç gittin mi böyle yerlere?
eğri oturup doğru konuşalım. şu sözlükte çoğumuzun anası babası var. hepimizin küçükken kendimize ait oyuncakları oldu. çoğumuz tahsil gördük, görüyoruz, göreceğiz. çoğumuzun aile kavramına dahil olan bireylerle sıcak bi bağı oldu. anneannesinden dayısına anasından babasına kadar bir şekilde aile konusunda fikir sahibi olduk.
di mi güzel kardeşim?
senin çevrende kendini asmış babasının cesediyle iki gece başbaşa kalmış bi çocuk var mı? ya da senin çevrende bacaklarının yarısı olmayan, başı yara bere içinde, anası babası tarafından terk edilmiş bi çocuk var mı? senin çevrende anası dostuyla kaçmış babası kumarbaz olmuş zeka özürlü çocuk var mı?
yok mu?
bu zirveyi yapan insanlar -ki biz oraya giden insanlar olarak hep onların arkasında olacağız- bize belki de ilk defa sorumluluk alma bilincini gösterdiler. ilk defa sevgiyi paylaşmanın zor ama çok güzel olduğunu gösterdiler. kendilerinde fidan veren sevgi ağacını biz o gün hep birlikte dallandırıp budaklandırdık. kocaman yaptık. ve o ağaç bundan sonra orman olacak.
anladın mı benim öküz kardeşim?
anlamadın mı?
sktret!!
sen nerden anlayacaksın ki? unutmuşum.içinde bir gram iyi niyet yok... bir gram sevgi yok.
senin gibiler oldukça biz daha çok seveceğiz birbirimizi ve insanları. sen de bön bön bakacaksın bize. diğerlerini bilmem ama ben sana kıçımla güleceğim.
ilginin sadece o günkü birkaç saatlik ziyaretle kalacağı, akabindeki günlerde o çocukların ne yapacağıyla ilgilenilmeyeceği ve ateşin yine düştüğü yeri yakacağı belli olan etkinliktir. *
sözlük adına güzel bir eylemdir orası ayrı tabii..
karşı cinsten katılımcılara şirin görünmek dışında bir kaygısı olmayanların zirvesidir. yoksa zirveye mirveye ne hacet, çevrenizde hiç mi ilgiye şefkate muhtaç çocuk yok? herkes kendi mahallesindeki ilgiye muhtaç çocuklarla ilgilenir, olur biter. ne gerek var öyle şaşaalı organizasyonlara?
tanım: bir sonrakinde de eller boş dönülecek zirve.
sosyal sorumluluklarının bilincinde olan bir kısım müşfik sözlük yazarını dışarıda tutarsak; diğer tüm zirvelerde olduğu gibi, sevgilisi olmayan sözlük yazarlarının ya nasip diyerek şans denemeleridir.
haa, çocuk yuvası zirvesinden hatun/çocuk kaldırılır mı? kaldırılmaz. bu amaçla zirveye katılmış arkadaşlara alkolün su gibi aktığı gece zirvelerini tavsiye ederim.
karşı cinsten kafanıza uygun birini bulup olta atmak için onca zahmet çekilmez. uğraşmayın boş yere.
bahçedeki ağaçtan elma çalarken yuvanın müdür yardımcısına yakalandığım zirve. "sen ye ama çocuklara verme dün ilaçlandı o ağaçlar" dedi.*
2 tane ufaklığın bana 1 saat boyunca inadına "abla" dediği zirve. en son biri "anne ben banyoya gidiyorum" dedi.*
rövaşata turnuvasında çocukları kıskanıp, denemeye kalkışmamla, belimi kırmaya yeltendiğim zirve.
3 saat boyunca çok eğlendiğim, beklediğimden kat kat güzel geçmiş zirve. sonrasında gidilen cafe ve doyumsuz muhabbet ise apayrı bir tat bıraktı zihinlerde.
zirveyi organize edenlere ve katılanlara büyük bir teşekkürü borç bilirim.
zirvelerin en güzeli. anlamsız forum buluşmalarından çok uzakta bir yerde.Güzel insanların var olduğu bir zirve ! ve Teşvikler sonucunda yeni bir yazar...
Ankara zirveleri kaç ayaklı olur hala çözemedik... (bkz: kırkayak)
"çocuğun psikolojisi nasıl bozulmasın? babası gözünün önünde kendini asmış, tavanda lamba gibi sallanıyor" diyen sezai hocama selam ederek başlıyorum bu en anlamlı zirveyi yorumlarken sözlerime.
3 saat çocukla çocuk olduk. ismail yk'dan bas gaza'yı bağıra bağıra başka hiçbir kuvvet söylettiremezdi sanırım bana. böyle özetleyim, sen anla. belki de hayatımın en anlamlı 3 saatlerinden biriydi. başlığın ilk entry'sinde de dediğim gibi sonuç olarak vicdanım rahat bir şekilde giriyorum yatağıma. ama yine ve yine söylüyorum ki devamı gelmezse bu zirvenin hiçbir anlamı olmaz. ha devamı sözükle gelir, bireysel gelir, bilmez ben.
ankara zirvelerine, bununla da yetinmeyip çocuk esirgeme kurumu zirvesine dil uzatan yazarları da görmek isterdik aramızda. daha doğrusu onların da görmesini isterdim bugünü. ne derler? laf var icraat yok. yapamayacaksan konuşmayacaksın. hani daha önce bir yerde de yazdığım gibi çükü 7 santim olan adamın sürekli a.ına koyim demesi gibi. boş yere çemkirme.
sonuç olarak, son 1 yıldır sahipsiz kalan efsane ankara zirvelerinin, nickler değişse de tadı değişmeyen harika bir geri dönüşü oldu. kadim kuzenim okyanus'un da dediği gibi "ankara zirveleri tek ayak olmaaaaaz". bir sonraki durak olan iftar zirvesinde görüşmek üzere, kendinizle gurur duyun. sizler harika insanlarsınız.
(bkz: zirvelerin zirvesi) *
müdür beyin anlattıklarını kaçırdım, * bu bakımdan geç katıldığım zirve oldu. ben girdiğimde stalker'la karşıladı beni dışarda beklerken içerdeki yazarları bir çocuk geldi yanımıza yüzünde spiderman maskesi, saçının arkasında " GS " kazınmış. ismi onurmuş. ben en çok onu sevdim. ayrım yapmak kötü ama o bambaşka geldi bana. sürekli elime dokunuyor,gelip yanıma sokularak birşeyler anlatıyor, konuşurken gözleri sürekli kaçıyor ama mutlaka dokunma hissi var.
bir ara dizime yattı. içimden geçenler tarifsizdi...
ordaki "anne"leri her ne kadar özen gösterseler de onlar birebir ilgiye muhtaç onlar; 20 tane kardeşiniz olduğunu düşünsenize, kıskanmaması elde değil. onlara birazcık yakın davrandığınızda mutluluklarının tarifi yok. küçücük parmakları ellerinizin içinde kayboluyor ya onlar en çok buna seviniyor.
saipsiz'in tiyatro gösterileri, estel'in palyaçoluğu onları çok mutlu etti. ne kadar teşekkür etsek azdır. stalker ve hestiarellla'nın da ellerine ve dillerine sağlık.
çocukken en çok sevdiğim şeyleri: uçaklar, arabalar, makineler, zihni sinir ve rekorlar kitaplarımı büyük bir mutlulukla "belki onlar da sever" diyerek çocuklara hediye etmemi sağlamış zirve. birçok yazarı benimle tanıştırmış, hoş sohbet, bol duygulu geçmiş, "ulen bu seyir daha çömez" denmemiş aralarına kaynanmış, güzel olmuş zirve. *
bize bir ders havasında geçen zirve, hayatın bazı acı gerceklerini birebir gorduk ve sevgiye olan aclıgımızı. her birimizin sahip oldugu bir aclık. belki onlardan cok daha fazla mutlu olduk guzel insanlarla, guzel cocuklarla, mükemmel bir zirve.
çocuklardan "bir daha ne zaman geleceksiniz" sözünü duyup bir daha gitmemek kendi kişiliğinize ettiğiniz bir küfür, dondurmanızın* kaşığı yok diye dondurmasını döküp kendi kaşığını sildikten sonra size veren çocukla bir şey paylaşmayı istememek karaktersizliktir.
bu zirveyi aklından geçirmişlerin beyinlerinden öpüyorum. sadece katılanlar değil katılmayıp destekleyenler ve gönülleri bu zirvede olanlar umarım hep böyle kalırlar ve desteklerini bir sonraki zirvede de gösterirler.
zirveden çıkalı birkaç saat oldu ve içimde inanılmaz bir hüzün var. onları orada bırakıp gelmek çok zordu ve hala aklım orada. tüm katılımcıların da içinde bu his olduğuna eminim. keşke ama keşke hepimiz birini tutup evimize getirebilsek. keşke onların boş olan sahiplenme kovalarını doldurabilsek.
sahip demişken, saipsize de ayrı teşekkürlerimi sunuyorum çocuklar adına. çocuklar aslında saipsiz değil. deyip de kelime oyunlarıyla lafımı bitiriyorum.
organizasyonda emeği geçen redwinemiana ve purple'a , kızılay'dan gelecekleri organize eden çaylakgeldimçaylakgidicem'e teşekkür ettiğim zirvedir.
çok keyifli bir gün oldu.aklımda kalanlar ise bir köşede gitarla çocuklara şarkı söyleyen sözlük yazarları , çocuklara tiyatro oyunu oynayan sözlük yazarları , sırtına iki tane çocuk almış , onlarla oynayan sözlük yazarları ve çocuklarla çeşitli oyunlar oynayan sözlük yazarları.
organizasyonun ikinci kısmı da çok keyifli ve güzel oldu.
katılan ve emeği geçen sözlük yazarlarına tekrar teşekkürler.
basit ama özet bir cümleyle süper oaln zirve. dünyanın başka bir yüzü ile karşılaştık bugün ve çok şey öğrendik. ilk zirvemdi ve kesinlikle umduğumdan çok daha fazla eğlendim. çocuklarla geçen müthiş 3 saat, onların bizi görünce parlayan gözleri, yuvadan ayrıldıktan sonra kızılayda gidilen yer orada muhabbetin müthiş olması her şeyiyle mükemmeldi. 9 buçuğa kadar sürmüş bir zirve oldu biz kalanlar için. bizi bir araya getiren redwinemania ve purple a teşekkür ederim. benim için bir daha ne zaman olacağını bilemediğim bir başka zirvede umarım bu zirvedeki herkes bir araya gelir yine. bu kadar güzel vakit geçirten herkese teşekkürler ayrıca. *
başta purple ve redwinemania olmak üzere orada olan ve olmak isteyip de bir türlü olamayan bütün iyi niyetli yazar kardeşlere teşekkürü borç bildiğim, ne kadar teşekkür etsem de kelimelerin yetersiz kaldığının farkında olduğum, 'ulan sözlük, şimdiye kadar nerdeydin?' diye düşünüp bugün bize katılan arkadaşlarla daha önce tanışma fırsatım olmadığı için kendi kendimi yediğim, 'bir dahaki zirve tarihi ne zaman olur acaba?' diye düşündüğüm ve etrafımdaki insanların da aynı şekilde düşündüğünü gözlerinden okuduğum, hayatın acı gerçekleriyle yüzyüze gelip, 'kardeş bildiğim o minik yüzlere daha başka nasıl yardımcı olabilirim?' diye düşündüğüm, sosyal sorumluluk konusunda herkesin payına düşeni fazlasıyla yaptığını gördüğüm ve bundan onur duyduğum, ve belki de zirvelerde ilk kez 'biz' olmanın ne demek olduğunu öğrendiğim zirve olmuştur.
söylenecek daha çok şey vardır ama kelimelere dökülemez. ancak bugünü bizimle paylaşan altın kalpli yazarlar anlar bunu.
ne diyeyim ki... dilerim bu zirve gerek ankara'da gerek uludağ sözlük yazarlarının bulunduğu her yerde tekrarlanır. hem de sürekli olarak...
bu güzel organizasyonu, kusursuz bir şekilde düzenledikleri için başta redwinemania ve purple olmak üzere katılan diğer arkadaşlara da agız ve yürek dolusu teşekkür ediyorum, 'zirve işte budur' dediğim zirvedir, zirve hakkında zırvalayan arkadaşların da, birgün bizimle zirvelemelerini diliyor ve tavsiye ediyorum.
belkide uludag sozluk un bugüne kadar yaptıgı en anlamlı, en güzel, en eğlenceli ve en zirvedeki zirvesiydi.
tek kelimeyle muhteşem olan zirveydi. koştuk, oynadık bolca kahkaha attık bazen hüzünlendik ama çok güzel vakit geçirdik. bunun devamının gelmesi en büyük dileğimiz hatta zirveye gelen arkadaşlarımızın hepsi aynı şeyi düşünüyordu ordan çıktıktan sonra biraz da sohbet edelim diye oturduk konuştuk ve hala her yüzde aynı gülümseme aynı söz vardı tekrar yapalım, zirveler bu tip olsun, orayada gidelim, şuraya da gidelim, bi dahakine şunuda yapalım...
sonrası daha da güzel olacak bugün yaptığımız yanluşları yapmayacağız* çünkü hazırlıklı gideceğiz belki küçük bi oyun hazırlayıp gideceğiz yada hep birlikte oynaya bileceğimiz oyunlar götüreceğiz *ama mutlaka tekrar yapacağız.
çok güzel birgündü emeği geçen herkese teşekkürler.
netice itibariyle amacına ulaşmış zirvedir. ben gelemedim diye üzülen yazarlar olursa devamı gelecek meraklanmayın diyeyim. herşeyiyle muhteşem olduğunu düşündüğüm bundan sonra da varım diyebileceğim tek zirve.
katılımın yanımlıyorsam 20-25 kişiyle sağlandığı zirvedir. fakat nasıl anlatılır o durum, işin gerçeğiyle yüzleşme anı bilimyorum. katılımcıların yoğun dikkati ve inceliği olmasa o kadar zor olurdu ki bugün.
çocuklara kendimizden birşey vermekten ziyade onlardan çok şey öğrenildi diye umuyorum. bir arada güzel bir gün geçirildi onlarla. oyunlar oynadık, sohbet ettik, elimizden geldiğince de tiyatro ve müzik sunduk onlara.
yurt yönetimi ile saat 5'e kadar kalma konusunda anlaştığımız için daha fazla duramadık. ve o saatten sonra da meşrutiyet caddesi üzerinde (adını şimdi hatırlayamadığım) bir mekanda buluşmaya karar verdik. ve sanırım katılımcıların çoğu hala oradadır.
neticede güzel ve yararlı bir zirveydi. zirve organizatörleri ile benzer sosyal sorumluluk etkinlikleri yapılması konusunda uzlaşıldı. ilgileri ve başarılı organizasyonları için teşekkürler.