arjen robben kardeşimin cacıklığı sebebiyle banu güven'i görme+hemdem olma ümidiyle iştirak ettiğim zirvedir.
ilk defa bir zirveye geç kaldığıma sevindim, tam merhabalaşırken beykent üniversitesi'nin temsilcileri teşrif ettiler. çoğu teen age olan hatunlardan böğürmeler, haykırmalar, küfürler filan duyunca barlas-kongar ikilisine mi konuk olsak diye ciddi ciddi düşündük.
ki yılbaşı gecesi senede bir gün isimli söz konusu programı izlerseniz (bence izleyin) bahsettiğim beykent üniversitesisafiye soyman ile pistte kafa sallayan gotik tıfılları daha net kavrayabilirsiniz.
neyse efendim girdik içeri bekleme maksadıyla kafeterya bölümüne. bekleye bekleye tepkime katsayımız iyice arttı, zaten ntv olayı kolpa çıktı dolayısıyla banu güven de kuş olup uçunca bırakıp gitmeyi bile düşündüm.
organize olup 5 kişi alkışlı protesto başlatınca ve kafeteryadaki diğer katılımcılar da destek verince okan'ın şeker/bir o kadar da civelek asistanı pınar gelip "yapmayın etmeyin söz veriyorum yarım saat içinde başlayacak" kabilinden konuşma dahi yaptı.
burdan sausözlük üyelerine yürekten teşekkür ediyorum, onlarda bizim gibi az ve öz gelmişlerdi alkışlı protestoya ilk onlar destek vermişti.
köşedeki mısırcı hanıma,hadise'nin çikolatalı dansçılarına,ata'ya, güven hokla'ya ve sözlük pankartı yapmamız için 2 adet a4 kağıt veren ulaştırma kısmına teşekkür ediyorum bol bol.
junior'un dayısına da tabi.
geri kalanlar teferrüat, oturduk mindere eğlendik çoştuk filan. huysuz'a dakilarca güldüm. okan yine kendine özgü uslubuyla saygı uyandıran bir performans sergiledi.
not; muhakkak izleyin programı
not 2; pınarcım tamam güzelsin şekersin, böyle insanın içini kıpır kıpır ediyosun ama ayrı dünyaların insanlarıyız be tatlım, yürümez bu iş. nolur kusuruma bakma. ben banu'ya aitim.
not 3 ; junior insafın kurusun olum 11 saat zirve mi olur ?
benim de iştirak ettiğim zirveydi. iyi vakit geçirildi, hoş sohbetler edildi. programı * okan bayülgen'in sunması daha da keyifli bir hale getirdi. programın renkli siması huysuz virjin gülmekten kırdı geçirdi. büyük ihtimalle konuştuklarının %80 montajda kesilecek. katılımcı listesini sıralarsak; balyancho junior kisa sureli bellek kaybi northwich ultraslangokhan*
katılım sayısı azdı ama hafta içi olması büyük etkendi bir de program saat 22:00'da çekildi bundan seyircilerin hiç birinini haberi yoktu daha önceden bilinseydi katılımcı sayısı 5 de sınırlı kalmazdı. bir düzensizlik söz konusuydu programda. * sonuç olarak unutamayacağım bir zirve yaşadım. *
programın akışına göre ilk başlarda sakin efendi efendi oturulup, bizi tınlayan olmazsa , uludağ sözlük bantlarını kafamıza geçirip, jiletlerle olaya girişmemizi gerektirecek zirve.
ortam iyi. içerisi sıcak. güzel insanlar falan da abi ben bu beykentlilere kafayı taktım. kolejliydi abi onlar kesin. üniversiteli tip bu kadar andaval olamaz. köpekle böğürerek anlaşmaya çalışılır mı? şahsen canımı sıktılar, insanlığımdan utandım. bir ara çıkıyorduk. neyse ki çocukluklarına verdik.
içeri girdik. çalışanlar ve konuklar güzel insanlar. zaten balyancho içimizden geçeni okudu ki "abi burada çalışılır." dedi, yapıştırdı tespiti. kafeteryada yanılmıyorsam 2-3 saat bekledikten sonra, "başlarız lan biz böyle işe, diyerek" sesimizi yükselttik. yüzü güzel fakat hayatın büyük darbelerine maruz kalmış pınar hanım; "ıma niden buyle yapiyirsiniz?". dedikten sonra bizi stüdyoya almak zorunda kaldı. fakat bizim gibi fidan boylu, iri yapılı centilmenler varken pınar hanım neden hemen juniorla konuşmaya başladı tam anlamadım. protestomuz işe yaramıştı diye zannediyorduk ki, aslında hiçbir işe yaramamış olduğunu fark ettik. adamlar üşenmemiş üç tane ayrı ayrı orkestra tutmuşlar. hepsini ayrı ayrı çek iyorlar. tabi olay bant kayıt olduğu için hiç acele etmiyorlar. stüdyoda da bir saat sound check olayını bekledik.
program kanımca eğlenceliydi. şahsen ben ve ekip arkadaşlarım iyi güldük, eğlendik. ama huysuz virjin şöyle etrafı süzdükten sonra o tombul kişiyi değil de iki yanındaki nortwichi çağırsaydı durumun daha heyecanlı bir hal alacağına eminim.
şimdi yılbaşı gecesi dışarı çıkma, şuraya mı gitsek buraya mı gitsek? gibi abuk subuk bir derdimiz kalmadı. kurulurum evime. açarım içkimi, inceden tombala, sonra sözlüğün fedaileriyle konuk olduğum programı da açtım mı ohhh!!! ***