- hakemligini baris simsek'in yapacagi musabaka..
- bilet fiyatlari; kapali alt: 30 ytl, yeni acik ust: 13 ytl, eski acik ve yeni acik alt: 11 ytl olan karsilasma..
fenerbahçe nin de az alkmaar a yenilerek avrupa arenasında yalnız bıraktığı galatasaray ın avrupa nın önde gelen takımlarından fc denizlispor ile oynayacağı önemli maçtır.
sn eric gerets ten tek isteğim bi defa dahi olsa şu takımı büyük takım gibi oynatması ,gol at kapan taktiği uygulatmaması ve sakatlıktan kurtulan cihan ı gerekirse kendi sakatlaması pahasına oynatmamasıdır...
denizlispor'un kazanması halinde zerre kadar üzülmeyeceğimiz maç. umarım 1. ligde kalırlar zira onlar sayesinde yıllar sonra mutluluktan ağlamış bir camiayız.
denizlispor'luların son dakikalarda vakit geçirmek adına çirkeflikten kaçınmadığı maçtır. hele ki o kendini hiçbir şey yokken yere atan adriano kadar çirkefini bayadır görmemiştim, hatırlamış oldum.
neticede galatasaray'ın puan kaybedip beni sevindirdiği ve fener'in ekmeğine yağ sürdüğü maç olmuştur.
denizlispor adına üzüldüğüm maç olmuştur.alınacak 1 puan için o köklü takımda oynayan futbolcuların bu kadar etik olmayan tavırlar içine girmesi beni gerçekten rahatsız etti.
1-1 beraberlikle biten maçtır. galatasaray şampiyonluk yolunda büyük bir yara almış ve şampiyonluk şansını mucizelere bırakmıştır. sonuçta bir takım, kendi sahasında, ligin en zayıf takımlarından birini yenemiyorsa, şampiyon olması da zordur. ayrıca hakan şükür'ün de kredisini tükettiği maçtır. ama yok onun kredisi bitmez değil mi? daha rekorlar kıracak, kafayla top indirecek, ölme eşeğim yaz gelecek. bir iki söz de cihan haspolatlı denen mahluk için söylemek gerekirse; ya da boşverin, hiç söylemeyeyim en iyisi.
bir takım bu kadar mı bonkor olur dedirten maçtır. her dakikasında kahroldum. geçen sene şampiyon olduk da noldu gene herşey ortada inanç falan da kalmamış artık. bilemiyorum artık birilerinin bir şeyler yapma vakit sanki...
denizlisporluların sürekli zaman geçirdiği, en azından 10 dakika uzatma verilmesi gereken maça hakemin ancak 5 dakika eklediği, en ufak ikili mücadelede souleymanou ve adriano' nun * kendini yere bıraktığı, hakemlerin samimiyetinden iyice şüphe duyulmasına sebep olan maçtır.
ne olursa olsun;
1- bir futbolcunun zamanı bu kadar yemeye hakkı yoktur. ayrıca yerden kalkılması için ısrarlı hareketlere dövmek demek te abartılı bir tanımdır. denizlisporluları da tebrik etmeli, dirençli oynadılar, yiğidi öldürse de hakkını yememeli.
2- antalyaspor' un fenerbahçe' ye yüzde 90 puan kaybı yaşatacağı hafta galatasaray' ın fırsat teptiği maçtır.
galatasaray taraftarının, futbolcularını ıslıklayarak ne kadar vefasız olduğunu belgelediği mücadeledir. galatasaray çatısı altında oynayan ve galatasaray' a sayısız başarı yaşatan futbolcuları ıslıklamaya kimsenin hakkı yoktur. galatasaray taraftarı da şampiyonluğu haketmediğini göstermiştir.
not: arda' nın cezaalanının sol tarafında yerde kaldığı pozisyonu futbol bilgisine güvendiğim birkaç kişiye sordum ve şüphesiz penaltı olduğunu söylediler. geçen hafta ümit karan' ın cezaalanında düşürülmesinin es geçilmesi ve zurita' nın sabri' ye indirdiği dirseğin ardından bu hafta arda' nın düşürülmesi sonucu verilmeyen penaltı. izlemeye devam ediyoruz, bakalım daha neler göreceğiz?
not 2: nihat özdemir, ilahi adaletin şampiyon olmalarına yardımcı olacağını belirtti. merak ediyorum hangi ilahi adaleti kastetti? nobre' nin elle düzeltip attığı ve anelka' nın elle gol attığı, en az 20 galatasaray gollük atağının ofsayt diye kesildiği, kale çizgisinden elle top çıkarıldığı bir sezonun ardından ilahi adalet aramanın, nihat özdemir açısından anlamı ne acaba? farklı dil de konuşmuyoruz üstelik. galatasaray' ın yüreği ve bileğinin hakkıyla kazandığı şampiyonluğu lekelemeye kimsenin hakkı yoktur!
galatasaraylı futbolcuların aldıkları parayı ve giydikleri o her türlü başarıları yaşamış formaların hakkını tam anlamıyla teslim etmediklerinin göstergesi olan maçtır. yazıktır...
diyet diye buna deniyor herhalde. song un galatasaray ın için ne kadar önemli olduğunu göstermiştir bu maç bize. ayrıca puan farkı kaç adnan bey e sormak lazım. hiç havamda değilim fazla dalga geçemeyeceğim kusura bakmayın.
türkiye futbol liginin ne kadar garip bir lig olduğunu bir kez daha kanıtlayan maçtır.
şimdi düşünün ki, ligin dibindeki denizlispor, istanbul'da, ali sami yen'de şampiyonluk için hiçbir puan kaybına tahammülü olmayan ve fenerbahçe'den 7 puan geride olan galatasaray'dan daha iyi futbol oynuyor ve galibiyeti kaçırıyor. ve belki de, yusuf erkenden oyundan alınmasa galibiyete de ulaşacaktı. yine, julio cesar ve adriano biraz daha becerikli olsalardı maç daha erken de kopabilirdi.
galatasaray mı? şans eseri hasan'ın önüne yuvarlanan topu bu oyuncunun harika bir vuruşla gol yapması ve sabri'nin üst direkte patlayan topu dışında, akılda kalan pek bir şey yoktu. sahada gezinen -hatta gezinemeyen bile, sürünen- bir hakan şükür, sağ tarafı adeta bir koridor haline getiren cihan haspolatlı, manisa maçındaki patlayıcılığından eser kalmamış ve bırakın golü pozisyona dahi giremeyen ümit karan, orta alanda tamamen kayıp inamoto ve okan buruk akla ilk gelen oyunculardı.
bu futbolla, çok zor işi galatasaray'ın. çünkü, görünen o ki, sarı-kırmızılı takım ligin ilk dört sırası içindeki takımlar arasında en kötü futbolu oynayan takım. hal böyle olunca da, bırakın şampiyonluğu, ilk 4 için bile büyük mücadele vermesi gerekecek gibi.
galatasaray'ın fenerbahçe'ye geçen senenin hediyesine karşılıkta geciktirmediğini gördüğümüz maçlardan bir tanesi. adamlar şampiyon olmak istemiyor bari ikinci olsunlar onu da istemezlerse talibi çok.