ümmet maskesizlikten, test kitsizlikten kırılırken, elin gavur memleketine maske kit dağıtmaya giden oğlu hakkındaki açıklamasıdır.
Birde hangi sıfatla gitmiş ki? Maskeyi kiti kendi cebinden ödeyip, zekat mı dağıtmış?
--spoiler--
geçen sene aralık ayında gitmiştir. ve covid'le mücadele amacıyla ihtiyaç sahiplerine test kiti, maske gibi malzemeler götürüp dağıtmıştır.
--spoiler--
Damat beyin dediği gibi, at izi, it izine karışmış, kim doğru, kim yanlış, kim dürüst, kim ahlaksız biz de bilemiyoruz artık!
Bu vahametleri hakedecek ne yaptık?!
Biz size ne ettik, ağalar, beyler?!
Bu reva mı türk halkına?!
Vicdanlarda mı sızlamadı?!
Bizi hiç mi sevmedeniz beee, hiç mi?!
benim bildiğim akparti venezuellaya yardım gönderse a haberden canlı yayınlatır mehteran eşliğinde gönderirdi. böle bir şovu kaçırmazdı. binali yıldırımın oğlu da dönüşte sanki kudüsü fethetmiş gibi karşılanırdı.
sedat peker düşünsün adamın oğlunun günahını aldın reis, hayır işlemek vesilesi gitmiş işte maske, kısıtlama sebebi ile dışarı çıkamayan hanımların acil ped ihtiyacını karşılamak gibi büyük sevap işlemiştir.
tenekelere ve ak itlere hitap eden birkaç mırmır. nasıl olsa memlekette hesap soracak bir yargı yok, yardır gel binali.
dua et de bu iddialar uluslararası alanlarda dikkat çeker hale gelmesin; yoksa ne o gemicikler şimdiye kadar olduğu gibi rahatça türkiye karasularını terkedebilir ne de bu filmde adı geçen hayırseverler bundan gayrı çekinmeden yurtdışına çıkabilir.
Her şey bir kenara, Azerbaycan'da bile alay konusu olduk. Facebook'ta şedevr+ gibi sayfalarda yorumlarda kendilerine bakmadan alay ediyorlar.
Millet muhalefeti de iktidarı da istemeyip her ikisine de "haddini bil" diyebiliyor burada. Twitter büyük bir güç. Türkiye Türkleri interneti gayet aktif faydalı kullanıyor.
Lan var ya kardeş mardeş demeyip çarpacaksın ağızlarının üstüne! Yıllardır diktatörlükle yönetilen ülkenin artistliğine bak amk.
jr yıldırım (kusura bakmayın ismini bilmiyorum) maske vb malzeme mi dağıtmaya venezuella gitmiş geçen sene?
geçen sene kışın millet türkiye'de maske bulamıyordu, maskeler fahiş fiyatla satılıyordu. devlet maske satışında vatandaşı soyan çetelerle araborsacılarla baş edememiş klasik her zaman ki yönteme başvurmuş maske satışını yasaklamıştı. yasaklama ile sorunu çözerim sanmıştı.
bizzat cb. erdoğan maske bedava dağıtılacak demiş ama devlet maskeyi dağıtamamış (sağlık ocakları eczane hastane avm iş yerlerine elinde olan maskeyi verse, belediyelere verse çarşı pazar halk ekmek büfelerinde dağıtsa sorun çözülürdü ama devlet her ne kadar elimizde maske var dese de devletin elinde bedava dağıtacak ne maske stoğu vardı ne de bu maskeyi dağıtacak organizasyon yetisi) tam bir kargaşa yaşanmıştı. bir maske dağıtımını başaramayan devlet sonra maske satışını serbest bırakmıştı.
hoş, dağıtılan maskelerin ffb2 ffb3 (ab-avrupa) veya en az n95 (usa) kriterinde olmadığı, 0.5 mikron virüsü filtreleyecek koruma sağlayacak formda olmadığı meselesi de var ya...
hala çarşı pazarda koruma faktörü olmayan maskeler denetimsiz olarak üretiliyor satılıyor ve insanlar bu maskeler ile bırakın corona virüsü, zehir soluyor. 2-3 yıl sonra türkiye ve gelişmemiş gelişmekte olan ülkelerde çok ağır solunum yolları hastalıkları patlaması yaşanacak.
neyse, konumuz bu değil.
kime ne anlatıyorum ki...
geçen sene kışın ülkemiz bu haldeydi.
maske sorunu, dezenfekte sorunu tavan yapmış, 10 liralık bir kiloluk küçük bidon boğaziçi limon kolanyasını 50 liraya insanlar bulamıyordu.
bak bu da aklıma geldi; insanlar kolonya yerine zehir kullanıyor ki bunun nedeni de tıpkı sağlıksız denetimsiz üretilen maskeler gibi üretilen kolanyalar.
insanlar dezenfektan amacıyla daha çok kolanya kullanmaya başladı ki kullanılan alkolün metil alkol mü etil alkol mü olduğu bir muamma.
denatüre etil alkol içerik açıklamasında yazmayan bir kolonyayı kullanmayın.
sağlıksız kontrolsüz maskelerin neden olduğu solunum yolu hastalıkları gibi, görme ve sinir hastalıkları da (metil alkol yüzünden, dezenfektan-kolonyalarda kullanılmasıyla) türkiye'de gelişmemiş ve gelişmekte olan ülkelerde önümüzde ki 2-3 yıl içinde patlayacak.
bak yine konuyu dağıttım, neyse...
bizim ülke bu haldeyken ve henüz venezuella'da corona 13 mart 2020 de ilk virüs vakası 3 kişi de ortaya çıkmışken...
şu an bile venezuella da toplam vaka en son 220 bin civarı ve 2499 ölüm venezüella'da yaşanmışken...
en son 1010 yeni vaka ve 16 ölüm yaşanmış venezüella'da. https://www.worldometers.info/coronavirus/
ülkemizde insanlar dezenfektan kolonya maske bulamazken, bulsa da fahiş fiyattan alamayan, dağıtımı sağlayamayan satışı denetleyemeyen devlet çareler ararken kalkıp henüz salgın ile kırılmayan venezüalla'ya virüs ile mücadele için insanları korumak için maske malzeme götürmek...
hangi maskeleri malzemeleri nereden bulmuş?
hangi sıfat ile ve hangi davet ile ve hangi organizasyon finans sisteminde hangi malzemeler?
hatırlayınız...
devletler parası ödenmiş sipariş edilmiş ve aktarma için havaalanında gümrüklerde alıcısına gitmek üzere bekleyen maske solunum cihazları test kitlerine dezenfektan koruyucu elbise eldiven vb malzemelere el koyuyordu ki bu ticaret hukukuna tamamen aykırı korsanlık olan bir durumdu.
hatta ben o sıralarda sözlükte bu corana salgınının bir nimet olduğunu söylüyor sağlık sisteminin malzeme ve yapı stoğunun (hastahane sağlık ocağı yoğun bakım ünitelerinin laboratuar ilaç şirketlerinin) viral bir pandemide ne kadar yetersiz olduğunu, bakteri ağırlıklı bir yapıda olduğunu görmüş olduğumuz bu sistemin acil olarak değiştirilmesi çeşitlendirilmesi yeniden yapılanmaya tüm sağlık sisteminin koruyucu hizmetlerin düzenlenmesi gerektiğini yazıyordum.
21 yy virüsler çağı olacak diye uyarı yapıyordum.
ülkemiz avrupa bu haldeyken venezüellaya corona ile mücadele için malzeme götürmek...
o zaman bizim ayranımız yoktu içmeye, venezuella'ya malzeme dağıtmaya gemiyle (uçakla da olabilir) gittik.
unutmadan; konu, kim ne demiş, uyuşturucu vs iddialar kişiler umurumda değil.
o an ülkenin iççinde olduğu durum açısından binali yıldırım açıklamasına o an ülkenin içinde olduğu duruma dikkat çekilmek istenmiştir.
binali yıldırım corona ile mücadelede yardım için venezüella'ya maske malzeme götürdü oğlum dediği zamanda venezüella'da vaka sayıları yuvarlak hesap 200-400 civarındaydı.
yine aynı dönemde 1 aralık tarihinde enfekte olmuş insan sayısı 4158 kişiydi, 31 aralık tarihinde enfekte olmuş insan sayısı 4947 kişiydi, yani; ortalama 4-5 bin kişi.
1 aralık ülkede ölüm sayısı toplam 901 kişi, 31 aralık tarihi ile toplam ölüm sayısı 1028 kişiydi.
aralık ayı boyunca günlük ölüm 3, en fazla 5 kişi oluyordu.
oysa...
türkiye'de ölümler toplam 20 bini geçmiş, günlük ölümler 250 civarında olup, her gün 30 bin kişiyi aşan yeni vakalar 1 aralık 21 aralık arası etkin servis talebi olan vakalar 200 bini aşmış, açıklanan rakamların doğru olmadığını, ölümlerin sadece bulaşıcı hastalık olarak geçtiği, iBB başkanı imamoğlu, “Bize sağlık kurumlarının kendi notuyla ‘bulaşıcı hastalık’ diye gönderilen vefat sayılarına baktığımızda Türkiye için açıklanan vefat sayısının en az 50 kadar fazlası sadece istanbul’da var” diye isyan ettiği, rakamların doğru olmadığı daha fazla olduğu tartışmalarının yaşandığı zamanlardı.
camilerde selalar dualar ile işimiz allah'a kaldı görüntüsü içindeydik.
o zamanlarda, maske dezenfektan kolonya tedarik etmekte zorlanan insanlarımız ve venezüella'ya corona yardımı için giden jr. yıldırım.
bir kez daha yeniliyorum, kim ne demiş umurumda değil, iddialar zerre umurumda değil ve binali yıldırım doğru söylüyor diyorum.
bu durum akla vicdana uyuyor mu?
evinin elektrik su doğalgaz kira parasını ödemeyen adam gidip parasını başkası için harcar evladını eşini muhtaç aç zor durumda bırakır mı?
derler ya, özürü kabahatinden büyük...
bu duruma cuk oturuyor.
Venezuela'da yapılan bu maske ve test kiti dağıtım faaliyetlerine oğlunun katılımını videolar ile ispatlamasını gerektirecek açıklamalar.
Türkiye devleti böyle bir hayır yapmışsa Anadolu ajansı Venezuela'da bu maske ve kit dağıtımını haber yapmadı mı? Yerel insanlar ve binalı yıldırımın oğlu birarada kameralar önünde poz vermediler mi?
Bir baba, oğlunun her yaptığını bilecek diye bir kaide mi var. Mesela benim babam yaptıklarımı bilmiyor. Binali beyi suçlamamak lazım. Oğlan'a soralım.