doğu final serisinin 2. maçı olup saat 3.30'da ntv ekranlarında yayınlanacak olan maçtır. ilk maçın sonunda lebron'un yürüyemeyecek halde olmasını medya çok önemsemeyip bu durumu dillendirmediler yada cavs cephesini psikolojik yenilgiyle başlatmak istemediler.
şuana kadar oynana 3. final maçında da maça müthiş başlayanlar parkelerden boynu bükük ayrıldılar yani lenron ilk çeyrekten itibaren vurmaya başlarsa ki bu muhtemeldir maçı bırakıp uykuya dalmak çok şeyler kaybettirebilir.
cavs takım halinde oynayabilirse 2. maçta galip gelmeleri kimseyi şaşırtmaz ama orlando'nun lebron ne atarsa atsın diğerleri soğuk kalsın taktiği cavs'ı üzer.
magic maça tutunmak istiyorsa normal sezonda ve ilk maçta kazandıkları özgüveni celtics maçı kadar har vurmamaları gerekiyor zira lebron ve tayfası pierce ve tayfası kadar bağışlayıcı değillerdir. hido her zamanki gibi çok önemli görevlerin altından kalmaya çalışacak ama cavs ona daha fazla önlem alacaktır. özellikle son çeyrekte.
seri değerlendirmemde magic taraftarının belirsizliği beni yoran kısım oluyor eğer onlarda uyanabilirlerse sezonun liderini elemeleri hayal değildir hele geçen sezonlarda izlediğimiz müthiş kadroların varlık gösteremeden elendiğini gördükten sonra hiç değildir.
maçın mutlak favorisi cavs.
edit= maçın yorumu...
2 takımın gösterdikleri başarılı performanslardan önce sponsorların baskısı altına giren hakemlerden bahsetmek istiyorum. nba varolduğundan bu yana süperstarlar kollanır hatta bilindiği gibi süperstar düdüğü deyip geçtiğimiz çok düdüklere şahitlik etmişizdir ama dün akşam cavs'ı itekleyen hakem düdüklerine inanmak mümkün değildi. maçın başında mo willams'a çalınmayan teknik faul tarzı bir karara daha şahit olmuşluğum yoktur. gorta'ya ardarda çalınan yanlış savunma faülü düdükleri, ortada kalan topları cavs'a vermeleri, playoff sertliğinin üzerine çıkan cavs savunmasına çalınmayan düdkler ve bununla beraber varejao'nun rüzgar temaslarında yerlere atlaması ve fauller çıkarması inanılır gibi değildi.
cavs maça tahmin edildiği üzere vurarak başladı. vurdu vurdu ama yıkamadı çünkü orlando rocky balboa gibi tokat yedikçe ayağa kalkarken hedo'da türk milli takımının avrupa şampiyonasında gösterdiği maç sonu oynama mucizelerini playofflarda uyguluyor. dayak yemekten ve ayağa kalkmaktran hoşlanan magic iken tokatlarda ayakta kalan tek ismin howard olması howard klasındaki bir oyuncuya yakışmıyor. çünkü cavs tecavüz ederken ayakta kalan adam, magic intikamında ne top alabiliyor ne baskı kurabiliyor. buda howard'ı değil hedo'yu ve lewis'i süperstar seviyesine çekiyor.
hedo'nun 1. saniye kala attığı şuttan daha önemlisini 1 hücum önce cavs'a süre bırakmamak adına aldığı fauldü. hedo inanılmaz bir şut sokarken lebron daha iyisini daha şanslısını sokup skoru 1-1 yaptı ve herşeyden önce son saniye maç kazanmalarının takımlara yarattığı olumlu etkiyi kazandırdı.
eğer hedo o topu skor yapmasaydı top çemberde oyalanıp maç uzayacak ve belki de magic maçı kazanacaktı. sporda şansın payı küçümsenemeyecek kadar büyük.
ana fikir= bu sefer atmak magic'e maçı kaybettirdi.
edit= bu arada eksi veren arkadaşa teşekkür ediyorum...
seriyle ilgili ilk maçta yaptığım tahmin (bkz: 21 mayıs 2009 cleveland cavs orlando magic maçı/#5242363) kendi açımdan hala geçerliliiğini korumaktadır. hiç bir takımın fanatiği falan değilim ama, cavs takımının orlando'dan daha mücadeleci bir oyun ortaya koyabileceğini düşünüyorum.
bu maç ile ilgili bir kaç önemli nokta:
- serinin kilit adamı olarak gördüğüm ilgauskas, gerçekten kilit adam olduğunu gösterdi. howard kendisini ilk maçta denize falan değil atlas okyanusu'na döktü. yenilgilerden ders almak konusunda nba'in en başarılı koçlarından biri olduğunu düşündüğüm mike brown bu konuya bir önlem alacaktır/almalıdır. howard'a karşı en başarılı savunma bana göre varejao'yu fiziksel olarak kullanıp howard'ı terletmekten geçiyor. perkins'e karşı hiç başarılı bir performans ortaya koyamayan howard'ı durdurmayı bu takım eğer başaramazsa gerçekten enteresan olur.
- magic'in cleveland'a karşı maç kazanabilmesi için her maçı boston'daki 7.maç tarzında oynaması gerekiyor, bu ortaya çıktı. magic'te hem hido, hem howard, hem de lewis müthiş birer maç çıkarttılar. pietrus'un ciddi katkısını saymıyorum bile. bu üçlü bu performansın artık daha üstüne ne kadar koyabilirler belli değil. halbuki cleveland açısından lebron haricinde kimse müthişi geçtim "iyi" bile oynamadı. buna rağmen maçın sadece 1 sayı farkla bitmiş olması gerçekten enteresan.
- magic boston'a karşı ilk maçı aldıktan sonra ikinci maçta dağılmıştı. ben şahsen bugün de benzeri bir sonuç bekliyorum. magic takımı hala benim güvenimi tam anlamıyla kazanamadı "playoff takımı" olma konusunda.
- rashard lewis'in berbat kontratı son iki maçtan sonra "çok kötü kontrat" statüsüne yükselmiş durumda en azından, sevindirici bir gelişme(ne olursa olsun bu adama 6 yıllığına 118 milyon dolar verilir mi yahu?).
bu maçı cleveland yukarıda da söylediğim gibi rahat alacaktır bana kalırsa. ve bu seri ilerledikçe cleveland'ın üstün olduğu da yavaş yavaş ortaya çıkacaktır. jameer nelson olsaydı işler biraz daha değişebilirdi tabii, kariyerinin en olgun basketbolunu oynarken mo williams'a kabus bir eşleşme yaşatırdı nelson.
sonuç: cleveland'ın bugün rahat kazanacağını, hala da seriyi 6 maçta alacaklarını düşünüyorum. ha gönül istemez mi hidayet nba finali görsün, hatta şampiyon olsun, ister elbet, ama zor gözüküyor.
kaldı 1 saat, uykusu olanlar kahvelerini, olmayanlar bira+çerezlerini hazırlamaya başlasın.*
Cavaliers'ın ilk maçta verdiği avansın ardından rahatlıkla kazanacağı maçtır. Final de Cavaliers - Nuggets olsa da, ne güzel ne hoş olsa. Cavaliers ordan uçsa gitse, ne gozel olur.
Hatta şöyle farkla döşesin de akl-ı evvel kardeşlerim de sigara yaksınlar.
magic - cavaliers serisinin 2. maçı. ilk maçı sürpriz nitelendirilebilecek bir sonuçla kaybeden cavs'ın evindeki 2. maçı mutlaka kazanmak isteyecektir. stan van gundy ve öğrencileri için nispeten daha rahat bir maç olacaktır. ilk maçta aldıkları galibiyetle şimdilik istediklerini aldılar. bu maç orlando için olsada olur olmasada olur maçı gibi. ayrıca insan azmanı lebron james bu maçta olağanüstü bir performans sergileyeceği çok açık çünkü ilk maçta kaybedildiği için oldukça hırs yapmış ki bu maç öncesi röportajlarında çok açık şekilde farkediliyor. eğer cavs'ta lebron'un performansının çeyreğini sergileyebilecek bir kaç oyuncu daha olursa cavs rahatlıkla galibiyete uzanacaktır. orlando cephesinde de "superman" dwight howard erken faul problemine girmez ve dış atışlarda iyi bir yüzde yakalayabilirlerse maça ortak olabilirler. fakat orlando'nun ne yapıp edip lebron'u bir şekilde frenlemesi lazım.
başlamasına sadece 38 dakika kalmış, final serisinin ikinci mücadelesidir. seride orlando'nun 1-0 üstünlüğü bulunuyor, inanılmaz çekişmeli geçeceğinden hiç şüphe yok. süt içip yatağa girmenin vakti olarak bu maçı fıldır fıldır izleyebilecek olmanın gururuyla yaşıyoruz.
mo williams'a bariz bir teknik faulün çalınmadığı, lakin dwight howard'ın da bitmiş bir pozisyon da mo williams'a pek de masum bir dalış yapmadığı maç.
son 6 dakikaya 84-84 beraberlikle gelinen karşılaşma. yine ilk maçtaki gibi lebron vs orlando şeklinde bir görüntü var ve bu şekilde devam ederse cavs 2. maçı da kaybedecekmiş gibi görünüyor. başta mo williams olmak üzere diğer oyuncular mütemadiyen sıçmaktalar.
hidayet'in son saniye şutuyla orlando'nun kazandığı maç. inanılmaz gerçekten. cavs taraftarıyım ama hidoya sevinmemek de elde değil. hakikaten orlando'nun geri dönüşünde de büyük rol oynadı.
edit: lebron lebron lebronnnnnn!!!!!!!!!!!!! cavs kazandı.
yok artık lebron james. bitime 1 saniye kala attığı üçlükle cavs 96 - 95 kazandı. seride durum 1-1.
edit: ulan magic'in kaybettiğine yanmamda hidayet maçın kahramanı olacaktı ona yanarım. 93-90 cavs öndeyken bir üçlük ve bitime bir saniye kala attığı basketle durumu 93-95 e getirdi ama yetmedi. ama bu magic orlando'da bu cavs'ı perişan eder sonra demedi deme ibrahim.
bu maç seriyi 1-1 eşitlemiş olsa da, cleveland'ı moral olarak 10-0 öne geçirmiştir. lebron'u da yine 10 kat hırslandırmıştır. 3. maç tahmin edilmesi çok zor bir hale gelmiştir. cle 30 sayı farkla kazansa da, tam tersi olsa da şaşırmam.