23 eylül 2009, 21.00'da istanbul studio live'da gerçekleşecek konserdir (miş). son zamanlarda duyduğum en iyi haber. tam da yeni albümleriyle artillery çılgınlığım artmışken harika oldu bu konser haberi. artillery; hak ettiği değeri göremeyen, teknik thrash metal tanımına harfiyen uyan bir gruptur. dahası, hayatımda canlı izlemeyi en çok istediğim gruptu diyeyim; siz anlayın.
Hafta içi gece 12 de başlayan konserdir. iki tane kötü alt grup çıkarılarak bir sürü zaman kaybedilmiştir. Ertesi gün işe gidecek olan insanlar hiç düşünülmemiştir. Bir çok kişi Artillery'i dinlemeden mekandan ayrılmak durumunda kalmıştır. Çok kötü bir organizsayon olmuştur.
çok üşendiğim için dolu dolu yazmak istemediğim, fakat o kötü ses sistemine, duyulamayan sololara rağmen feci eğlenceli geçen bir konser olmuştur. artillery'ye ayıp oldu ama. her anlamda. ne o kadar geç çıkmayı, ne de barda kötü ses sisteminde çıkmayı hak eden bir gruptu.
öncelikle yunanistan'dan kara yoluyla gelen artillery'yi bu saçma davranışları için tebrik ediyorum. böylece daha geç sahne aldılar. hafta içi bu tarz konserler neden yapılır, sadece istanbul'da yaşayan ve ertesi gün işe gidecek insanlar değil, bursa'dan gelip ertesi gün sabah 6.30'da evine geri dönen insanlar da vardır. ayrıca kemancı gibi boktan bir mekan o konsere uygun değil. birkaç şey de sahneye 6-7 kere çıkıp milletin üstüne atlayan dallama arkadaşımıza söylemek istiyorum: arkadaşım anladık bir atladın zevkli idi, iki-üç ama yedi kere de atlanmaz ki, altında kalan insanları hiç düşünmez misin? adam gibi müziğini dinle, oraya kavga etmeye dövüşmeye değil müzik dinlemeye geliyor insanlar. kavga edeceksen seni yazdıralım bir savunma sporu kursuna orada icra et sanatını.
bazı arkadaşlar da diyecekler "bu konser thrash metal konseri, klasik müzik değil." tamam doğru klasik müzik konseri değil ama, mosh içinde olmayan insanlara da vurulmaz, tekme atılmaz, bu kadar mı beynin yok?