bülent korkmaz'ı bursa'ya alışmış olarak gördüm. bu bursaspor'a başarı getirir. üstünde vucuda yapışan beyaz bir t-shirt altında da tayt vardı bülent hocanın.
geçen sene ite kalka galibiyet alan fenerbahçe bu sene ite kalka beraberlik alıyor. böyle devam ederse gelecek sene itilip kalkılacak bir fener olacak.
fener taraftarlarının bile maçın öncesinde alınacak 3 puana pek inanmadığı karşılaşma. çıkacak kadroyu gördükten sonra ve o kadronun oyununu gördükten sonra her geçen dakika inancım biraz daha azaldı zaten.
bakıyoruz kadroya, inter maçının 63. dakikasından itibaren sahada olan adamlarla bu kadro arasında fark yok. 4 gün önce inter'e 90 dakika basmış, 90 dakika sahayı dar etmiş olan takım bugün bizim sinirlerimizle oynadı çok feci şekilde.
şimdi neymiş kazanan takım bozulmazmış. bırak allahını seversen! fenerbahçe'nin nazlı oyuncuları avrupa maçında 90 dk koşup maçı kazandıktan sonra türkiye ligi umurlarında bile olmaz. zico bi kere yaptı bi cesaret hareketi, sürdü yedek kadroyu, aslanlar gibi mücadele ettiler 90 dakika ve üstelik haklı bir galibiyet aldılar. bugün nerde aynı cesaret peki?
sonra insanlar yüksek perdeden kezman'a söverken hiç düşünmüyorlar. kezman belki sürekli gol kaçırıyor, belki eli ayağına dolanıyor, net pozisyonu atamıyor falan filan ama herifin adından korkarak bu adamı herkes ısrarla 2-3 kişi tutuyor ve bu sayede alan boşaltıyor kezman arkadaşlarına. ayrıca feci bir pres koyuyor ki bugün semih gol atmış olmasına rağmen kıçını kaldırıp 5 dk pres yapmadı bile.
alex sürekli itildi, çekildi, tekme yedi ve bariz bir şekilde 5 metre yuvarlanmasına sebep olacak kadar şiddetli bir şekilde itilmesini görmeyen hakeme tepkiden sarı kart gördü. ne de güzel otorite tatminidir yarabbim. 5 dakika sonra bursalı oyuncu aynı ayarda tepkiyi verdi ama nedense sarı kartı çıkaramadı hakemcik. noldu alex'e kart gösterdim, ben taraflı yönetmiyorum oldu adı.
oyuncu değişiklikleri komik, alakasız zamanlarda geldi zaten. zico deniz'e o kadar nasıl tahammül etti bugün bilemiyorum. herife yazık yahu, pestili çıkmış ölmüş bitmiş daha fazla yorma adamı, sok taze kuvvet oyuncuyu oyuna hareket getirsin. bunun için gol yemeyi mi beklemek lazımdır ben anlamadım ki?!
neyse uzun lafın kısası fener zaten oynadığı futbolla zerre haketmedi galibiyeti. colin kazım ve gökhan gönül bu takımda her zaman her şart altında oynayabilecek oyuncular. yazıktır günahtır, böyle maçta oynayamayacaklarsa hangi maçta oynayacaklar.
netice itibariyle çarşamba günü zico'yu inter'e tutturan fener bugün zico'yu kendisi tutmuştur.
yalnız birisi hatırlatsın fenerli bi yönetici olur başkan olur zico olur oyuncular olur, "şampiyonlar ligi'ne gidebilmek için şampiyon veya 2. olmak gerekiyor."
bursaspor un güney amerikalı kaleci sendromu yaşadığı maç olmuştur, ayrıca maçı radyodan dinlemiş biri olarak o spikeri tebrik etmek istiyorum adam maç haricinde herşeyi anlattı.
öncelikle inter maçında fenerbahçe ye hakkını vermiş biri olarak fenerbahçeli arkadaşları uyanmaya davet etmek gerek diye düşünüyorum, burada takımı eleştirmek kesinlikle yanlış çünkü baştan beri belirttiğim gibi fenerbahçe nin kadrosu sanıldığından çok daha kötü. tuncay ın gidişi ve appiah ın sakatlığıyla sadece alex kalıyor fenerbahçe ile diğer anadolu takımları arasındaki fark olarak, onu da mücadele ederek kapıyorlar.
görüldüğü kadarıyla fenerbahçe nin golünde ofsaytı en soldaki bursasporlu oyuncu bozuyor gibi, sinan ın düşüşü ise penaltı derim ben, bakınız düşürülüşü demiyorum çünkü kendini biraz bıraktığı kesin ancak volkan orada fiziki müdahelesiyle net şekilde pozisyonunu bozuyor.
burada futbolcular istedikleri zaman oynuyorlar istemedikleri zaman oynamıyorlar geyiklerine ise kıçımla gülüyorum, takımın zaten potansiyeli bu kardeşim daha ne oynasın adamlar?
aziz yıldırım'ın sonrasında kesinlikle şu hamleyi yapması gereken maç.
zico gitmeli, ali bilgin oynamalı, kezman'ın yanında deivid oynamalı falan değil, aziz yıldırım fenerbahçe'nin türkiye'de oynadığı maçların ingiltere, italya ve almanya'da yayınlanmasını sağlamalı. bakın o zaman nasıl oynuyor eşek herifler.
ayrıca yunanistan'ın avrupa şampiyonluğunu içine sindiremeyen bir futbolsever olarak, büyük takımlar karşısında sadece futbol oynatmamayı amaçlayan takımcıklar nedeniyle türk futbolunun gelişmesinin mümkün olmadığını düşünüyorum.
bu sezon şampiyon olacağımızın çok zor olacağını gösteren maçtır..
takımımı kötülemek istemiyorum ama anadolu takımları ne zaman amerikan güreşi yerine futbol oynamaya karar verirlerse o zaman fenerbahçe küçük takımları yenecektir..
fenerbahçe'nin ilk yarı şut çekmediği, ikinci yarı ise bir iki kere gelip kaleci vega'ya takıldığı, berbat oynadığı maç.
bursaspor ilk yarı boyunca önde bastı, pres yaptı. fenerbahçe'ye orta sahayı geçirtmedi. haliyle çok yoruldu bursaspor ve ikinci yarının 65. dakikasından sonra yorgunluk sinyalleri vermeye başladı. benim görüşüm fener'in kötü futboluna rağmen "bursa çok koştu yorulur son dakkalarda bir tane daha atarız." şeklindeydi.
fener 70.dakika öncesi tam oyunu rakip sahaya yıkmış bastırıyorken hakem ve bursasporlu futbolcular imdada yetişti. tek başına egemen'in sakatlığı 3-4 dakika götürdü maçtan zaten. egemen'i diğer bursasporlular izledi. bu aralarda çok yorulan bursasporlu futbolcular bol bol dinlenme fırsatı buldular.
fb'li futbolculara gelirsek, bir roberto carlos vardı sahada. az biraz da deivid... gerisi çok kötüydü. özellikle önder turacı ve deniz barış rezalet oynadılar. spiker deniz dediği anda top bursaspor'a geçti o derece... alex inter maçında sahaya yansıttığı liderlik özelliklerini bu maçta gösteremedi. wederson etkisizdi. ama bir roberto carlos vardı sahada hepsine bedel zaten.
fenerbahçeli oyuncuların süper lig takımlarını önemsemediklerini bugün gördük.*nerde lan sizde iş ciddiyeti? koskoca roberto carlos gelmiş bursa'da canını dişine takmış oynuyo siz kimsiniz de bursa'yı önemsemiyorsunuz? götleriniz eyfel kulesine erişmiş maşallah.
6 hafta sonunda galatasaray ve beşiktaşk'lı dostları şampiyonluk turuna çıkaran karşılamadır.
halbuki hiç gerek yok ikisinin de birden sevinmesine. resmen enerji sarfiyatı. ne de olsa diğeri şampiyon olduğunda öbürü de çılgınlar gibi sevinmekte.
avrupa sonrası fenerbahçe'nin ligde iyi futbol oynadığını gören oldu mu? fenerbahçe henüz hem türkiye hem avrupa'da başarılı bir futbol anlayışını götürecek, bu tempoyu kaldıracak bir takım değil. zaten bunu türkiye'de başarabilecek tek takım var o da galatasaray.
fenerbahçe messi ve ronaldinho'YU almasa da, avrupa'da ya da türkiye liginde bir bok yiyemese de, rakipleri avrupa'nın en üst basamağına dahi çıksa ve fenerbahçem sahaya 11 tane orospu çocuğu ile de çıksa, sizi yine üzecektir. ezeli rakibimize yine sabırlar diliyorum.
bursaspor kalecisinin acı sıçışıyla beraber fenerbahçenin beraberliği yakaladığı maç arkadaki adam genç semih i yakalamış. ulan ceza alanı çizgisinde işin ne senin?
son dakikalara girilirken, geçmiş yıllardan alışık olduğumuz bir şekilde her an bir fenerlinin el kol darbesiyle 2-1* sonuçlanabilecek maçtır. (bkz: rutin hayat)
inter maçı sonrakı nasıl olurda böyle oynanır anlayamadığım maçtır. hoş inter maçında da bu takım nasıl böyle oynar demiştim o ayrı. zico senin ben lan neyse birşey demiyorum.
dip not: bu arada gol oldu. muhteşem bir gol. süper bir gol. yok böyle bir gol.
edit: adres kısmına doldurup da yanındaki mavi ok a bastığınız zaman maçın gelmesi gerekmekte. digitürk sahibi olmayan bendeniz maçı internetten izlemekteyim.
edit 2: mesaj bombardımanına ithafen;
arkadaşlar linki fenerbahçelinin öfkeli sitesi antu.com dan buldum. her hafta göstermiyorlar sanırım. maçlardan önce forumlarda araştırma yapmak veya en basitinden google a örneğin "fenerbahçe bursaspor sopcast" yazıp aratmak iyi bir çözüm olacaktır.
sanırım sürekli lig tv açık kalmıyor bu kanalda. yine de emin değilim.ç ilk denemem. emeğe saygılar için teşekkürler. yeni uygulamam;
bize cihan'ın cihanlığından hiçbir şey kaybetmediğini gösteren maçtır.
yeşil-beyaz formalar ne de yakışmış benim cihanıma!
senin yanına servet ağabeyini de gönderelim mi?
o değil de;
benim sıkı bir galatasaraylı olan bülent korkmaz'a iki çift lafım var:
hani yağmur yağıyor seller akıyor dediğimizde zihnimizde tahayyül ettiğimiz bir arap kızı vardı ya heh ona benzeyen bir arap çocuğu var maçta, ismini bilmiyorum.
bülentçiğim, şekerim; o arap çocuğunu ikinci yarıda al sahadan, kenara çekip ofsayt nedir ne değildir, ofsayta yakalanmamak için neler yapılır, ofsayta düşmemek için rakip futbolcunun iki adım gerisinden topu kapıp hızla depara kalkacağını filan oturup bir anlatsan...
alsana bülent şu arap çocuğunu sahadan!
bir futbolcu nasıl olur da seri halde ofsayta düşer, işte bu arap çocuğu bunu somutlaştırdı.
neyse; güzel maç, ben çok eğleniyorum;
1-0 bursa alır maçı.
