ölenlere allahtan rahmet diliyorum. son zamanlarda yaşanılan abuk subuk gelişmelerden sonra o herşeyi çok bilen! bilincim bulandı, çok övündüğüm sağduyum kayboldu ve en sevdiğim özelliğimi, merhametimi kaybedip bu depreme üzülmeme hatta sevinme gafletinde bulundum. o günden beri 3 trafik kazası geçirdim bir tanesinde ölümle buruna buruna geldim ve bugün kafama 150 kiloluk bi makina düşüp, kafamın ortasını 5 santim yarıp sayısını bilmediğim kadar dikiş atıldığında artık hatamın nerede olduğunu anlamaya başladım. beni bu kazalardan koruduğuna inandığım merhametimin yeniden uyanması için bunları yaşamam gerekiyormuş sanırım. vicdanım pek rahatlamadı ama en azından bu bir başlangıç.
memleketimizde daha önemli meseleler olduğundan unutulması gayet normal olan depremdir. ölen öğretmen ve polis kardeşlerimizin yakınlarına başsağlığı diliyoruz.
Depremin üstünden neredeyse 2 hafta geçti, vali*, dün, "daha fazla yardım göndermeyin, depolar doldu taştı, var olanların tasnifi için bize biraz zaman verin lütfen." diye haykırmış.
Halk yalakalığından nefret ederim ama ben bu halkı yerim yer, ısırırım. bir de hükümet denilen organizma, halkın %1'i kadar duyarlı ve yardımsever olsa yetecek ama hayal işte!
gönderilen yardımların yerine ulaştığına gram inancımın kalmadığı depremdir. 9 kasım 2011 van depremi sonrasında oraya görevli olarak gönderilen memurlar yine bir otele yerleştirildi. bayram otel faciasını umarım bir daha yaşamayız ama bunun için en azından ufak bir çapa gösterilmeliydi. ulan depremzedelere yardım etmeye giden insanları bir tane sağlam binanın kalmadığı bir yerde otele yerleştiriyorsun, sonraki depremde onların da katili oluyorsun ****.
şu an orada kimse kalacak çadır bulamıyor. ne orada yaşayanlar ne de yardıma gidenler. bunca çadırın ne olduğu konusunda tek kelime edemiyorum malesef, küfürleri kelimeden sayamıyorum çünkü şu an.
sigara dumanı dolan odayı havalandırmak için 2 dakika balkon kapısını açınca havanın soğukluğunu fazlasıyla hissettim. kaloriferli bir evde 2 dakika açık kalan balkon kapısına dayanamıyorken, çadırlarda yaşamak zorunda olan depremzedelere allah sabır versin.
medyanın ve bir çok kuruluşun ve birkaç kişinin hala ekmeğini yediği depremdir. ağızlarından van depremi lafı düşmüyor, yok van yok olmuş harap olmuş 50000 kişi ölmüş gibi böyle umutsuz bir tablo çiziliyor. programlar, yarışmalar, konserler vs vs bütün varımızız yoğumuzu harcadık. demek şu aralar istanbulda ya da başka bir yerde büyük bir deprem olsa ne kızılayın elinde malzeme var ne de milletin yardım edecek parası...
yahu yok van'ın psikolojisi bozukmuş yok van'ı tekrar canlandırmak için konserler vs vs... düzce de , gölcükte deprem olduğu zaman binlerce kayıp verdi bu bölgeler ama hiç biri tutup da öldük bittik yok olduk hayalet kent olduk alt üst olduk demedi, çalıştı çabaladı kendini salmadı.
yahu arkadaş ben anlamıyorum medya mı abartıyor yoksa van daki insanların işine mi geliyor ? nedir anlamış değilim. tamam üzüldük ağladık, kayıplarımız oldu hepimizin o kayıplar ama bu salmışlık bu boşvermişlik, hayata küsmüşlük, umutsuzluk nedir yahu ? bu ülkede başka sorunlar başka meseleler başka aç insanlar var, tek van yok bu ülkede onlarca sefalet içerisinde il var...
yahu kızılay'ın stoklarında neden çadır varmış da van'a gönderilmiyormuş... yahu istanbulda deprem olsa kızılay öpücük mü verecek istanbul'a ya da başka bir ile ? yapmayın ya...
tüm türkiye çaba gösteriyor, insanlar kendilerini parçalıyor ama el insaf van da yaşayan halk da biraz çaba sarfetsin.insanlar ömür boyu yardım yapacak değil ya...
Evleri, okulları vs. yıkılan insanların hayatı normale dönmedikçe, van' daki ekonomi eskisi gibi olmadıkça gündemden düşmemesi gereken deprem.
arkadaşlar, sizi anlıyorum sıkıldınız artık bu konudan. ama amına kodumun milletvekilleri mecliste bardak kırarken, yumruklaşırken bana ülkemizin daha önemli sorunları var bik bik bik demeyin. bizim ülkemizin insanlarından, çocuklarından, onların -20 derecede çadırlarda kalmalarından daha büyük bir sorunumuz olamaz.
etkisi hala sürmekte olan deprem. zira bu dondurucu soğukta çadır kentlerin hali nicedir. ülke olarak vatandaşımıza önem vermeyen bir ülkeyiz, devlet desen hala osmanlı mantığıyla devletin bekası vatandaştan önce gelir kafasında. çözümü olmayan bir başka memleket sorunumuz, bizler yani belli bir gelirin altındaki türkiye cumhuriyeti vatandaşları sefillik çekmeye mnecburuz . etnik kimliğiniz, ideolojiniz bunlar boş tartışmalar eğer zengin değilseniz insan gibi yaşama hakkınız yok türkiyede, bundan ötesi kafayı meşgül etmek için insanların sonu gelmeyen tartışmaları. türkiyede yaşayan yoksul insanlar bir araya gelip bir tepki oluşturmadıkça bu ülkede biz daha çok saçma sapan tartışmalarla boş yere geçiririz günlerimizi, kendimizi uğurlarına parçaladığımız siyasi liderler, ideolojiler bu tartışmalarla beslenip bizim fakirliğimizin sürekliliğinden mutlu mesut devam ederler hayatlarına. van depreminde ölenlere allahtan rahmet diliyorum, orada zor şartlar altında yaşamaya çalışanlara ve bu kışta donanlara da allah sabır versin.
devletin olağanüstü hal politikalarında ne kadar aciz olduğunun göstergesidir. 1999da depreminde çuvalladık. onun bize ders olması gerekirdi. özellikle de imar poltikalarında ve kriz durumlarında. ancak gördük ki bu depremde de sırf 3 kuruş tasarruf etmek için daha ucuza ihale edilen kamuya ait binalar tarumar oldu.