niang cok iyi transfer. topu alışından belli klas olduğu. guiza biran önce gelsin de fitil etsin futboldan soğutsun adamı. yoksa iyi iş yapar bu kara...
trabzonspor'un bala göte, şansın ve mert günok'un yardımıyla önde götürdüğü maç.
ilk gol - kendi kalesine
ikinci gol - daha doğru dürüst resmi maç görmemiş kaleci mert'in hatası
üçüncü gol - iddia ediyorum glowecki ya da adı her ne sikimse, antremanda 500 kere denesin bir daha böyle bir gol atamaz.
ilk yarının son 15 dakikası trabzonspor ceza sahasında geçmiş, fenerbahçe trabzonspor'u resmen sürklase etmiştir. yenmek, yenilmek çok önemli değil. takımın böyle bir deplasmanda 2-0 geriye düşmesine rağmen böyle bir reaksiyon göstermesi müthiş bir olay. üstelik özer yüzünden 10 kişi oynarken.
fenerbahçe bu maçı kaybedebilir-ki görünüşe kaybetmeyecek-, zor bir deplasman en nihayetinde. peki ya kazanırsa? o zaman kol-bacak girmesinden bahseden eziklere ne girecek ben onu merak ediyorum.
fenerbahçe nin yıllardan sonra ilk defa 2 forvetle başladığı maçtır. buna rağmen, bu kadrodan aykut kocaman ın trabzon dan çekindiği ve beraberlik almak için sahaya çıktığı sonucunu çıkartan süperzeka arkadaşların varlığından haberdar olduğumuz maçtır.
maç başlamadan kadrolara bakınca gün boyu biriken sinirimin bu maçta çıkacağını anlamıştım zaten. hadi anlarım alex de souza temposu bu kadar hızlı olacak bir maçta kenarda oturabilir ama miroslav stoch'u kenarda oturtmak nedir?
neyse gelelim hemen ilk yarıya. mehmet topuz'un yıllarca unutamayacağımız, edu dracena'yı klas olarak 25'e katlayan kendi kalesine golünün hemen ardından da mert günok'un çıkmakta tereddüt etmesi ikinci golü getirdi. yattara'nın vuruşunun kalitesine değinmeye gerek yok herhalde.
fenerbahçe pek oyunundan ödün vermeden devam etti oynamaya, bu iyiye işaret. nitekim özer hurmacı'nın çok alakasız bir şekilde düzgün çevirdiği topa, at misali depar atarak semih şentürk yetişti ve duran top sebebiyle ilerde kalmış olan diego lugano pozisyonu golle sonuçlandırdı. hemen arkasından trabzonspor'un bir kez daha gol bulması ise işi daha da ilginç hale getirdi.
işin garip tarafı, fenerbahçe yine oyun şeklini değiştirmek gibi bir niyeti yine olmadı. semih'in sakatlanıp çıkmasıyla giren stoch zaten oyunun seyrini tamamen değiştirdi denilebilir. 2. golde mamadou niang'ın stoch'a indirdiği top ve onun da ters kanada bomboş olan mehmet topuz'a attığı hayvani ara pas cidden şahane bir organizasyondu. aynı pozisyonun 4 dakika sonra bir kez daha olması ise trabzon sol kanadının sorunudur.
trabzonspor'un 2 şuttan 3 gol çıkarması da gülümseten bir istatistik bu arada.* mehmet'in attığı golde de onur kıvrak'ın yediği golü pek kendisine yakıştıramadım açıkçası.
onu bunu bırakın da ne maç oluyo be. kaybetsek bile umrumda değil hani kaybediyosak 5-4 falan kaybedelim çok şahane olur öyle bi maç.
melih şendil son yıllarda fenerbahçe ile trabzonspor arasında böyle bir maç olduğunu hatırlamadığını söyledi, kendisine hatırlatalım. 2007-2008 sezonunun 17. haftasında şükrü saracoğlu stadındaki maçın da ilk yarısında 5 gol vardı ama o maç 3-2 bitmişti. bu maçta daha çok gol olması dileğiyle.