efendim resmi ideolojinin elinde bulundurduğu done sıkıntısından dolayı ona karşı olanları aşağılamak ve -bak ne cici sistem, demek çoğu zaman sistemin başındakiler için sıkıntı olagelmiştir.
coğrafyamıza ait hikayelerin çoğu savaş,yardımseverlik,hurafeler demeti vs. olduğu için resmi ideolojiye ait hiçbir hikayenin bulunmaması ya da az olması sebebiyle bu tür yıldönümlerinde her zaman malzeme sıkıntısı çekilmiştir.
temsili düşman kuvvetleri,bilmem ne savaşı gazileri,atatürkün bir olay karşısındaki tepkisini anlatan hikayeler- çokca tekrarlandığı için halk sıkılmıştır.
23 aralıkta cereyan ettiği bilinen menemen olayından hareketle şehit(!) asteğmen kubilay anısına gerici(!)lere sövme yarışı, kelli felli köşe yazarlarından tutun da kasabada siyaset yapan chp linin bile kendini alamadığı bir tükürükte boğma hikayesidir bahsin konusu.
hiçbir müslümanın devletin askerine silah çekmediğini bildiği halde -işte yakaladım! nihayet oh be'! sevinciyle atatürkçüsünden sosyalistine kadar bilcümle din düşmanının eline fırsat veren bir hikayedir menemen vakası.
aynı dönemde yüzlerce müslüman sırf şapka giymediği için öldürülürken: -ne yapalım yeni devlet yeni sistem böyle kurulur,diye geğirenler- rejimin provake ettiği olaylarda esrarkeşlerin ve giritten gelenlerin(kimlikleri sabit) adı geçen kişiyi öldürmeleriyle istenilen kıvama getirilen hadise,sonuçları itibarı ile çuvaldızın gene memleketimin gariban halkına batırıldığı çelenk koyma törenine dönüştürülmüştür.
gerçek katiller ve sponsorları ise keyiften dört köşe...
haaa.. bu arada çanakkale savaşında komutanımız kimdi yahu?
son 12 yıldır islamcılık arapperest ve kürtçülerin tekelinde...
daha evvel uzun uzun anlattık bir daha anlatmayacağım. 28 şubat şimdiki tayfanın yol bulması için milli görüşçülere karşı yapılmıştı. erbakan'ın sağlığında partinin kapısından sokmadığı gülen cemaati ve gene bir zamanlar biletini kestiği tayyip ve benzerlerinden kurulan çete uluslararası kardeşliğin başımıza musallat ettiği israil menfaatleri için, israil'in emirleri doğrultusunda hareket eden "türk" düşmanı bir oluşumdur...
bu yapılanma Joseph Goebbels'in yahudi bolşeviklerinden kopyalayıp, geliştirdiği dezenformasyon tekniklerini aynen kullanır. onlara da bu franchise/patent mossad eğitimiyle verilmiştir.
orta zekalı birine 2-3 cümleyle anlatabileceğimiz başlıca prensipleri şunlardır;
inanılması neredeyse imkansız sayılacak kadar büyük yalanlar söylemek... sistemin daha önceden tesis ettiği güven (yasaya, devlete, kurumlara vs) nedeniyle aklı karışanlar olacak ve toplum bölünecektir.
yaptığın ve planladığın tüm kötülüklerin sorumlusu yada tasarlayıcısı olarak muhalif oluşumları işaret et. darbe yapacaksan başkalarını darbeci diye tutukla, suikast tertipleyeceksen o ölümden en çok zarar görenleri suçla, zimmetine para geçireceksen seni denetleyen müfettişi hırsızlıkla suçla...
hep hayali mağduriyetler yaratarak üretken olmayan ve çok da kafası çalışmayan kitleleri halkın sana muhalif olan ilerici/referans kitlesine düşman et ancak büyük sermayeyle halkı hiçbir zaman gerçekten karşı karşıya getirme.
halkı bilgiye düşman et, işine geleni değil de gerçeği anlatanları düşman olarak görsünler böylece üç kuruş menfaatin yanına sarılan yalanlarını savunma işi bilgisiz ama adanmış kitlelere kalsın...
kubilay olayına dönecek olursak...
ayrılıkçı - dinci kürtçü / arapperest / ermeni dönmesi ittifakının iddiası kubilay'ı atatürk'ün öldürdüğü ve karşılığında dincilere savaş açtığı yönünde...
aynı pkk'nın öldürdüğü öğretmenleri, çocukları, doktorları, kadınları "jitem" 'e yamaması gibi...
yüzsüz yobazların, hakiki müslümanlardan ve diğer insanlardan hak ettikleri sövgüleri aldıkları gündür. "müslümanlar" diyerek kendileriyle uzak yakın alakası olmayanları da karıştırırlar işe...
şunların haline bakın! kendi zihniyetleri ortadoğuda, pakistan'da, afganistan'da kafa kesiyor, yapmadıkları zulmü bırakmıyor ama hala "kubilay'ın kafasını kesenler bizden değildi" yalanını tekrarlıyorlar.
lan şerefsizler! sizlerin ne mal olduğunuzu anlamak için hiç öyle kubilay'ın zamanına zaman yolculuğu yapıp, araştırmaya gerek yok, bugüne bakmak yeterli...
müslümanın, kötülüğe, iyilikle karşılık vermesi gerekmektedir ki, karşıdaki küffar, yani küfreden kişi, yaptığından utansın ve karşısındaki kişinin adamlığı ve mensup olduğu din, kendisini cezbetmiş olsun.
--spoiler--
Her kim, dişini sıkarak sabreder ve kusurları affederse, işte onun bu hareketi, ancak büyüklere yaraşan örnek alınacak davranışlardandır. (Şura, 39-41,43)
--spoiler--
