Istanbul da yaşayan bir Bursasporlu olarak maçtan sonra gaza gelip Bursa'ya kadar gidip sonra istanbul a dönmüştüm. ŞaMpiyonluğun geldiği maçtır benim için.
volkan şen'in direkten dönen topunu, emre'nin çizgiden çıkardığı pozisyonu unutanları görmemizi sağlayan maç. hayır bir de atılan 3 gol var. hala yetmemiş anlaşılan. bir şey yok ki deniyor.
"bursaspor'un bileğinin hakkıyla, eze eze kazandığı maç olmuştur." diyenlerin futbol bilgisinden ve aklından şüphe etmemi, ezikliklerinden emin olmamı sağlamış maç. ulan tribünde olmasam, maçı tekrar televizyondan izlemesem neyse, sadece ilk yarıda 3-4 fark olacak maçtı ne hakkı ne ezmesi, 2 poziyona girip 3 gol atan takım götten ballıdır başka bir şey değil. bu arada galatasaray taraftarı boşuna sevinmesin bu maçların telafisi illaki olacaktır, ayrıca ankaraspor ve galatasaray maçlarından cepte en az 6 puan var hesabı kitabı ona göre yapsınlar bence.
edit: gizli lider hala fenerbahçe'dir fenerbahçe'liler kendini boş yere üzmesin.
bursaspor'un fenerbahçe taraftarlarını, fenerbahçe taraftarlarının da guiza'yı ağlattığı maç. hala hakem, sertlik diye ağlayanlar var. ulan adamlar 2-0 geriden gelmiş üç tane koymuş. neyin hakemi, neyin sertliği ? 10 gün içinde önce kendi sahalarında 3-1 sonra kadıköy'de 3-2 olmak üzere iki kere kazandılar. biraz saygı duymayı, tebrik etmeyi öğrenin.
yorumları okudukça farklı bir maçı izlediğime kanaat getirmekteyim, yok bursaspor sert oynamış yok bursalı futbolcular yerde yatıp vakit geçirmiş! emin olduğum nokta bursasporda asla bilica gibi bir cellat yoktur ve futbol tatlı sert oynanan bir oyundur. özerin sakatlandığı pozisyonda bu durum tamamen oyuncunun fiziksel yetersizliğinden kaynaklanmıştır. volkan şen'in alexe el ense çektiği pozisyonda da kasıt yoktur, en fazla sarı kart gösterilmeliydi ancak gösterilmedi, durum bundan ibaret. bursasporun nefesini ensesinde hisseden istanbul takımlarının taraftarlarının endişelerini gayet iyi anlıyorum, hükümdarlıklarını bu sene olmasa bile çok yakın bir zamanda bursaspora kaptıracak olmanın korkusu içindeler ama korkunun ecele faydası yok, zevk almaya çalışın.
fenerbahçe' nin kaybetmesi tabii ki beni sevindirmiştir bunu inkar edemem, ama iki olay dikkatimi çekti belirtmeden geçemeyeceğim;
birincisi bursasporlu oyuncuların sert futbolu. futbolda elbetteki sertlik olacaktır ama özer' e yapılanlar ve alex' in yediği dirsek neyin nesi anlamış değilim. ben bir galatasaraylı olarak böyle şampiyonluk istemiyorum. zaten bu ligi önemsediğim filan yok beni ilgilendiren galatasaray' ın avrupa da ne yaptığı. keita' da ibrahim' e dirsek attı ve kırmızı görmeliydi ama en azından o maçta ibrahim de keita' nın üzerine oynadı diyebilirim. her pozisyonda keita' nın sağına soluna elini, ayağını kullandı ibrahim. bunun aksini iddia eden kördür. ama dün hem özer, hem de alex pozisyon bile olmayan yerlerde darbelere maruz kalmışlar. benim özetleren gördüğüm bu. anadolu takımları önce kendi kasaplıklarına baksın sonra hakemlere laf etsinler. anadolu ağlayanlar, 3 büyüklere gelince hakeme itiraz için en önde koşuyorlar nedense.
ikincisi de guiza' ya yapılanlar. bilica denen kasap her pozisyonda kötü niyetli, üstelik sürekli de hata yapıyor. guiza ise doğru koşular yapıp pozisyona giriyor ama eleştirliyor. tamam semih gibi oynasın o zaman. sırtı dönük alsın, geri versin süper oynadı olsun o zaman.
edit: burada eleştirdiğim hakem değil, oyuncunun mantalitesi. bir futbolcu topa karşı sert olabilir, rakibe karşı olamaz, olmamalı.
ilk yarısı çok tempolu geçen ve fenerbahçe'nin ikinci yarı Bursaspor tarafından sürklase edilerek yenildiği mücadele. Evet evet aynen tanım bu sürklase.
(bkz: Sürklase olmak) (bkz: süklase edilmek)
Kimse kızmasın! Maç başlıyor oyun yüksek tempoda seyrediyor. Pat pat 2 gol buluyorsun. Bu savrukluk ne? Niye sete almıyorsun oyunu, ki en iyi yaptığın iş yaklaşık 6-7 sezondur. Oyunu sette tutmak. Niye macera peşinde koşuyorsun Gökhan ve 3 adamın arasında kaptırdığın top gol oluyor. Bireysel hata! Olur, her maç var! anlarım
Peki devamında, bilica efendi olması gereken yerde "göbekte" yok, öne hamle yapıyor her zamanki gibi pat 1.65-1.70 lik batalla kafayı çakıyor. Bilica için apayrı bir parantez açıcam yazı sonunda.
Peki maç 2-1 devam ediyor ve Bursaspor kısa çabuk adamlarıyla her an seni zorlamaya müsait , görülüyor bu bariz belli. Emre tek başına. Biraz alex topu tutuyor, rolantiye alıyor. Christian son 3 maçtır kötü topu hiç ileriye taşıyacak sürati, kuvveti, çevikliği, öngörüsü yok! Hep yana hep yana! ilk Lille maçında da sahanın en kötüsüydü bana göre ve Selçuk oyuna 90+2 de girmişti. Anladım ilk yarı öndesin. Yine şanssızlıklar var, tamam anladık ve zoraki adam değişkliği yapıyorsun. Takım yürümüyor o zaman önce orta sahaya takviye yap. Bırak seyirci kimi bağırırsa bağırsın. Sana ne? Hoca sen değil misin be aptal alman! Ya da ikinci yarıya direkt son 2 değişikliği yap semih/güiza, christian/selçuk ve başla. güiza'yı hepten bitiriyorsun! Seyirci zaten adamın tepesinde arkadaş! Şimdi bu adam bu baskıyla hangi golü atıp hangi oyunu oynayacak. adam ilk lille maçında kötüydü, dinlendir adamı. Oynat kafadan semih'i ya da gökhan'ı. Tek adam oynasın Gökhan ne olacak bak bakalım 45 dakikada. Ama yok! çünkü sabit fikirli. bekir adamı stoper aldık, zaten fazla şans vermiyorsun bir de gidip sağ bek oynatıp duruyorsun adamı! Adam stoper lan stoper a.q. oynat bu maç gitsin! ne oldu var mı değişiklik! yok.
bursaspor 2-2 yapana kadar bizi sürklase etti ama sonra adamların üzerine gitmeye başlıyorsun. 2-1 iken git 5 ye ne olacak ki? Ha 2-3 ha 2-5!
Her neyse daha fazla detaya inmeyeceğim, lille ile yapılan yüksek tempolu maç ritmimizi bozmuş belli, zaten 3'tür sıçradık şimdi havada tepelediler bizi.
bursaspor anasının ak sütü gibi maçı her dakika "büyüyerek" hak etti. Hak ederken bizi de süklase etti. Helal olsun!
Şimdi gelelim bilica efendiye? Bu adam büyük takım topçusu değil, değil arkadaş!!
vasat ve defans yapacak takımlarda dan dun top şişirip kesicilik yapar o kadar. bir adam her pozisyonda beklerin arkasına kademeye girer gibi oyun mu oynar. Ya sen tandemde oynayan ikilinin oyun kuracak olanı, sezgileri ile oyunu yönlendirecek olanısın. ama top 1,5 metre yükseklikte rakibin daha kontrol etmesine bir sürü zaman var ve sen rahatlıkla adamı kontrol altında tutabilirsin ama tam gaz taban kaldırıp giriyorsun. Ve gol. şanssız ama gol. futbol böyle bazen affetmiyor.
ve oyun içinde ikili mücadelelerde hiç dengen yok, amatör küme oyuncusu gibi dengesizsin. sezgi sıfır. Boş iş yapmaya çalışmak, gereksiz rövaşata denemeleri cabası, sen en yakın adama ver topu git. vallaha o beğenmediğim edu bundan 3 gömlek daha iyi futbolcuydu. kesinlikle! haa aklıma geldi 40 metreden geri pası verip doksana taksaydın şaşmayacaktım! vallaha şaşmayacaktım. az kalsın oluyordu o da!
umarım hayırlı bir yenilgi olmuştur. Daha evvel de dedim ikinci Lille maçımız facia olabilir. Umarım buradan aklımızı toparlayıp çıkmış olalım.
edit: imla. ve batalla 1.70 imiş.
ziyadesiyle ses getirmiş bir karşılaşmadır, bir fb galibiyeti bu kadar sansasyon yaratabiliyorsa bursasporun olası bir şampiyonluğunda neler olur kestirmek gayet güç.
20 yıl sonra tarihin tekerrür ettiği maçtır. (bkz: 25 Mart 1990 bursaspor fenerbahçe maçı)
20 yıl önce de Fenerbahçe bursa da 2-0 öne geçmiş ardından erhan ın 3 golüyle mağlup olmuştur. Bu maç bursasporlular için unutulmaz bir maç olmuştur yıllarca. Şimdi yeni bir tane daha oldu. Hem de bu sefer deplasmanda geri dönüş.
Bu mağlubiyetin sorumluları Daum ve taraftar olmuştur. Şöyle ki; stada yürüyorum salı pazarından kızkardeşimle birlikte. milletin dilinde guiza dan başka birşey yok. Sanki herkes takımı desteklemeye değil guiza hata yapsa da itin götüne soksak diye gelmiş.
Evet daum un yerinde kim olsa semih le başlardı. Maçın gidişatına göre guiza veya gökhan ünal oyuna girerdi mevcut form durumuyla. Ancak maçtan sonra daum un açıklamalarından anlıyoruz ki semih dünkü antrenmanı yarım bırakmış akşam da röntgen çekilmiş, önemli birşey olmayınca kadroya almış. ve guiza ile ilk 11 e başlamıştır saygı duyarız.
Takım 2-1 önde belli ki Bursaspor arkada geniş alan bırakacak. Buraya en uygun forvet aşağıdakilerden hangisidir?
a) semih
b) guiza
cevap b guiza tabiki.
Ancak gel gör ki bizim taraftarımız taraftarlıkla yetinmeyip teknik direktör de olmak istiyor ve sahaya mudahele etmeye çalışıyor semih diye bağırarak. semih o pozisyonların hiçbirinde kaleci ile karşı karşıya kalacak kadar süratli değil bir kere. Yani semih Guiza nın girdiği o pozisyonlara giremez bile.
Böyle bir ortamda daum resmen guiza yı yuhalatarak sıfırlayıp taktik açıdan uygun olmayan semih i oyuna soktu. Diyelim ki daum dedi ki "banane guiza nın moralinden bana 3. gol lazım kardeşim." O zamana ben de derim ki bırak Semih i gökhan Ünal ı sok oyuna.
hakemin ilk yarıda alex e dirsek atan bursalı oyuncuya kırmızı kart göstermemesi en büyük hatasıydı. Pozisyonu göremedi heralde.
ertuğrul Sağlam ise yaptığı hamlelerle bursaspor a galibiyeti getiren adamdır bana göre. Ertuğrul sağlam beşiktaş ın başındayken de 2-0 dan 2-1 den çevirdiği 5-6 tane maç hatırlıyorum. Bu açıdan da skor sürpriz değil diyebiliriz.
maçın başında deli danalar gibi saldırarak başladı fenerbahçe. normal tabi, o kadar zamandır galibiyet yok bir şey yok, acayipte bir hırs var. nitekim daha 5. dakikada geldi gol. sonrasında volkan'ın kontrolünde direkten dönen toplar listesine eklenen bir şut ve andre santos'un klas golü.
şimdi buraya kadar her şey iyi. dakika da 21 henüz. bu esnada kamera ertuğrul sağlam'a dönüyor. çok feci bir küfür savuruyor ertuğrul haklı olarak. ifadesi de "yine mi mıaamınakoyim?" şeklinde ki akla 3-0'lık kupa maçı geliyor tabii ki hemen.
bu sefer farklı oluyor ama. savunmasında sadece lugano eksik olan fenerbahçe, 1.70lik adama ceza sahası içinde bomboş kafa vurduruyor. işin ilginci futbolu haftada bir kez oynayıp, en az da 3 kez seyreden ben bile biliyorum kısa boylu adamların çok feci zıplama yeteneklerinin olup acayip kafa golleri atabildiğini. üstelik bu adam trabzonspor'a da atmış geçen hafta. bi önlem bişi? yoook nerde...
tabi bu arada özer hurmacı'nın çıkan omzu, alex'in kulağına yediği alakasız bir yumruk var. bildiğin yumruk lan öyle kazara oluyomuş gibi de biz kazara hareketlere çıkan ne kırmızı kartlar gördük bugüne kadar türkiye liginde.
alex'in direkten dönen topundan sonra evden çıkmak zorundaydım futsal maçım için. iyi ki de çıkmışım zaten...
herkes güiza ağladı ah ah vah vah diyor da, bu adama yığınla para ödendi, bir o kadar da ödeniyor. maça onunla başlamak iyi güzel, oyuncunun arkasında olduğunuzu da gösterir ama "semih semih" diye bağırıldıktan sonra tutup güiza'yı çıkarıp, semih'i sokmak yenilecek nane değildi. ama herr daum asla suçlu olmaz ve bir şekilde suçu oyuncusuna yüklemeyi başarır. şimdi de güiza konuşulur bir hafta.
peki madem hep destek tam destek, nerde ulan sizin taraftarlığınız? soruyorum stadı dolduran binlerce taraftara. hani sizin desteğiniz? taraftarlık bu mu yani? iyi giderken "oley oley", kötü giderken demediğini bırakma, yuhala. haa bunu yapan az alkmaar'la oynanan ilk maçta da alex'i yuhalamıştı. nooldu sonra? ertesi maç alex gol atmadı mı? o alkışladığınız tuncay 45 metre top sürüp topu yanındaki bomboş kezman'ın yerine kalecinin kafasına vurmadı mı?
futbol adaletsiz oyundur. seyirci denge unsurudur ama kendi sahanda seni yuhalıyorlarsa, hele ki takımında sadece 2-3 oyuncu gerizekalıca bireysel hatalar yaparken haketmeyenler yuhalanıyorsa, o zaman bir fark vardır.
sonrasında transfer yapmayan yönetime ayrıca öpücükler. fena mı olurdu bir stoper? bir sol kanat? veya bir sağ kanat? sercan yıldırım'a milyonlar sayana kadar* sol kanatta sezon başından beri taş gibi top oynayan ozan ipek, sağ kanatta taş gibi top oynayan volkan şen var. ama bizim futbol uleması yönetim buyurdu ki transfere ihtiyacımız yok diye. sezon sonunda şampiyonluk giderse daum da rahat rahat söyler ben istedim ama siz almadınız diye.
bu rezaletten sonra lille maçı çokta umrumda değil artık. usulen izleyip sinirimi bozmaktan öteye gitmeyeceği kanısındayım.
bir de şu var ki, başlık altındaki entrylerin yarısından fazlası "bursaspor fenere nasıl geçirdi" temalı. bizim futbolumuz zaten bundan ilerlemiyor çünkü kimse kendi başarısını değil, başkasının başarısızlığını bekliyor dört gözle. aynı bursaspor sizi de ufaladı hatırlatırım.
ben ve benim gibi bütün fenerlileri derinden üzmüş olan maçtır.
ama unutulan bazı şeyler vardır ki, bu takım liderin 2 puan gerisindedir ve o liderle maçı vardır, renk körlerini evinde ağırlayacaktır,
biz bjk gibi bu yarışta sivassporla kapışmıyoruz, bizim rakibimiz bursa kayseri değil, siz siz evet 2 kardeş olan size söylüyorum, siz gelin de yenin!
(bkz: derbi kralı fenerbahçe)
elin yenmelerini, güizanın göz yaşlarını, orda burda paylaşıp aklınızca kafa buluyorsunuz değil mi?
aferin devam edin, siz bursa'nın galibiyetine sevinin, biz şampiyonluk kutlaması yapacağız!
evet sonuna kadar sapına kadar inanıyorum, 3 yıl üst üste şampiyonuz!
rehavete gerek yok, bırakın bursalılar sevinsin, içimizdeki gizli bursalılar bursalılardan cok sevinsin.
bursa 2 kardeş için en çok sevilecek takımdır, zira;
bursaaa bursaaa bursaa bursaaa...
not: bursasporu başarısından dolayı tebrik ediyorum.
not2: ömer'i o muhteşem mücadelesi ve fedakarlığı için ayrıca tebrik ediyorum.