22 şubat 2009 galatasaray kocaelispor maçı

entry181 galeri1
    155.
  1. izlediğim en komik maçtı diyebilirim. bütçen kocaeli'yi 50 kere satın alabilecekken yediğin beş tane gol de neyin nesi anlayabilmiş değilim. hadi futbol bu yenersin de yenilirsin de. ama büyük takımlardan biriysen ligin sonuncusuna hadi 1-0 yenildin de 5-2 de ne öyle? o kaçan penaltı ne? arda'dadakiazim takımın tamamında olsa belki berabere biterdi. yok, yok olmaz böyle şey.
    0 ...
  2. 154.
  3. içim acıdı, evet yapabileceğim tek yorum bu, içim acıdı... Durduk yere sevgilimden ayrılmış, ihanete uğramış gibi hissettim. Birkaç yıl öncesi geldi gözlerimin önüne, Ali Lukunku, Ahmed Barusso, Carrusca gibi isimlerle sahaya çıkmak zorunda kalan bir Galatasarayım vardı... Gene de umudumu yitirmiyordum, sahaya çıkan isim kim olursa olsun istek, arzu görülüyordu gözlerde. Fenerbahçe'den altı gol yediği akşamda bile Galatasaray'da bahsettiğim ışık vardı. Sahada Lincoln var, yıllardır hayran olduğum Kewell var, Baros var ancak birşey eksik, gerçek Galatasaraylılık ruhu...Hatalı kim, taraftar, yalın bir taraftar olarak beni ilgilendirmiyor, sadece sahaya çıkan 11 futbolcuda da o ışığı görmek istiyorum.
    0 ...
  4. 153.
  5. ümit karan ve sabri'nin kadro dışı bırakılmasına sebep olan karşılaşmadır. fc bordeaux maçına cevat hoca ile çıkılırsa kimse şaşırmasın...
    0 ...
  6. 152.
  7. galatasaray la bir 'hatıralar sarmış 4-1 yanımı' klasiği daha;

    (bkz: 22 nisan 1992 fenerbahce galatasaray maci)
    3 ...
  8. 151.
  9. 21 şubat 2009 gençlerbirliği fenerbahçe maçı ve 21 şubat 2009 trabzonspor denizlispor maçı ile birlikte üç büyüklerin organizasyonlarının bozukluğunu sergileyen son maç. beşiktaş mı? 20 şubat 2009 gaziantepspor beşiktaş maçı' nı objektif biçimde izleyenler 30 ve 45. dakikalar arasında gaziantepspor' un 3 net gol pozisyonunu ve bir de verilmeyen penaltısını bulacak.
    michael skibbe' nin galatasaray' ın başına geçtiğinden bu yana takımın çökmesine sebep olan iki hatası var.
    1 - ) takımı asla motive edemiyor,
    2 - ) oyunu okuyamıyor.
    eğer tribündeki gheorghe hagi galatasaray' ın başında olsaydı, bekleri ileri çıkartır, o çok koşan teknik nijeryalı' yı engellediği gibi kanatlardan shabani nonda ve ümit karan' a top gelmesini sağlardı. oyuna kesinlikle mehmet güven ile başlamazdı.
    galatasaray kadrosu yeterli, malzeme hazır ama aşçı çok acemi... büyük takımlara alışkın bir teknik direktör elindeki kadroyu nasıl ve ne zaman kullanacağını bilir. skibbe geldiğinden bu yana galatasaray kadrosunun alışılmış bir sistemi ve dağılımı yok.
    aslında dünün geleceği çok önceden belliydi. daha acı vereniyse kocaelispor' un attığı bir golün ardından 32 dişi ortada gülen hagi idi. ben sarı kırmızı efsaneler arasına girmiş bir insanın başka bir şeye güldüğüne inanıyorum, bu kadar basit olamaz.
    1 ...
  10. 150.
  11. samiyende 5.2 lik depremin gerçekleştiği kocaeliye özelliklede tanere helal olsun diyeceğim bir maçtır...ayrıca skibbe'nin gönderileceği kesinleşen bir maçtır....
    2 ...
  12. 149.
  13. soğuk bir istanbul akşamıydı.. ben maça yetişebilmek için otobüs kuyruğuna girmiştim, galatasaraylı futbolcular ise bordeaux maçına antremansız çıkmayalım diye izmitten bir takımla kendilerine halı saha maçı ayarlamıştı.. tribünler "bağırmazsak donarız bu soğukta" felsefesiyle ölümüne bağırırken, galatasaraylı futbolcular fenerbahçeli taraftarların onlara verdikleri "soğukta hareket etmezseniz daha çok ısınıyormuşsunuz" tavsiyesine uyarak koşmamakta diretmekteydiler.. maçın başında mehmet topalın attığı harika gol, iyice havaya sokuyordu galatasaray taraftarını.. maçtan önce aralarında "3-4 olur" diye bahse girenler, bahisleri "6-7 seviyesine" çekmeye başlamışlardı bile.. lakin taner güllerinin boş kaleye vurduğu top, "bu işte bir terslik var" seslerinin duyulmasına sebep oldu.. neden? kocaeli bu sene hep ilk golü atıp sonradan kaybediyordu da ondan.. bu tersten geliş maçı beraber izlediğim galatasaraylı arkadaşıma bile "ters bu maç abi valla verebiliriz" dedirtiyordu.. nitekim bu golden az biraz sonra murat hacıoğlu sol kanatta bomboş kalıyor, halay çekme misali bir hareketle topu ağlara gönderiyordu.. hakem ilk yarının bitiş düdüğünü çaldıktan sonra tribünden "ikinci yarı 5 atarız" sesleri yükseliyor, herkesin aklına beşiktaşın ve fenerbahçenin kocaeli mağlup ediş tarzları geliyor, içten içe ellerini avuşturuyorlardı.. lakin ikinci yarının 23. dakikası civarı taner gülleri iki pas sonucu gelişen atakta topu ağlara yollayarak birdenbire farkı 2ye çıkarıyordu.. tanerin gol koşusunu yaparken tüm savunmanın taneri izlemesi, akıllara "tanerle galatasaray savunması maçtan önce taneri rahat bırakmak için anlaştılar mı acaba?" sorusunu getiriyordu.. taner güle oynaya gollerini atmaya devam ederken bir anda lincoln'ün sağ köşeye attığı şık vuruş, birdenbire taraftarın aklına tekrar galibiyeti sokuyor, taraftar üzerine yağan karı silkeleyip tekrar tezahürata başlıyordu.. tezahüratların en şiddetlendiği anda galatasarayın kazandığı penaltı vuruşunu baros, reklamlarda kendisine bağıran çocuklar gibi deyim yerindeyse "abanmıyor", kılıç arslan'a haçlı seferlerini savunmaktan çok daha kolay bir görev vererek saatte 10 kilometre hızla giden bir top atıyordu.. daha galatasaraylılar kaçan penaltının şokunu üzerlerinden atamamışken thierry henry, veya türkiyede kullandığı pasaportta yazan adıyla taner gulleri, farkı çok klas bir vuruşla tekrar 2ye çıkarıyor, bir anda maçı 87. dakikada bitiriyordu.. zaten tarak kemiğini kıran servet yüzünden 10 kişi kalan galatasaray, şuursuzca saldırayım derken thierry gülleri bir gol daha bırakıyor, galatasaray'a son yıllarda aldığı en ağır mağlubiyetlerinden birini yaşatıyordu..

    maçtan sonra akıllarda kalanlar ise tribündeki hagi-fatih-kalli üçlüsü ile, lincoln'ün takımı 3-1 yenikken attığı kahkahalar oluyordu..

    edit: bu entry tanım içermediği için silinmiş ya artık ne diyelim. tanım: galatasaray spor kulübünün kocaeli spor kulübüne 5-2 kaybettiği futbol maçıdır.
    4 ...
  14. 148.
  15. Galatasaray'ın kendi sahasında 5 gol yiyerek yenildiği o nadide maç.
    0 ...
  16. 147.
  17. 146.
  18. (bkz: g5 saat 20:45)
    https://galeri.uludagsozluk.com/r/32135/+

    kocaelisporumun hakederek eze eze aldığı maçtır.

    (bkz: onurluyum gururluyum sadece kocaelisporluyum)

    eskilere hatırlattık yenilere öğrettik!

    bu sevdanın uğruna
    şampiyonluk yolunda
    saldır körfezim allah aşkına
    hodri meydan hep yanınızda

    (bkz: taner golleri)*
    8 ...
  19. 145.
  20. skibbenin artık gitmesi gerektiğini gösteren maç oldu, rakiplerinin puan kaybettiği haftada sen kendi evinde 5 yiyorsan( 5 yenilen takım bildiğiniz gibi ligde 17. sırada) ne işin var bu takımın başında.
    0 ...
  21. 144.
  22. milan baros maç 2-3 iken penaltıyı atsa berabere bitecek olan karşılaşma idi. fakat berabere bitse ne olacak? bu kötü sonuç galatasaray yönetimini olağanüstü toplantıya zorlamıştır. nitekim galatasaray bu sezon,

    1.kupadan elendi.
    2.lige büyük ihtimalle havlu attı.
    3.uefa'dan da bu gidişle elenir.

    toplantı sonucu, bu kötü durumu lehine cevirmesi için bu takımın,

    1.skibbe gitmeli, yerine kimse getirilmememlidir.
    2.sabri sarıoğlu gitmeli,
    3.mehmet güven gitmeli,
    4.ayhan gitmeli,
    5.ümit karan gitmelidir.

    son 6 hafta teknik direktörsüz şampiyon olan bu takım, cevat güler ile 13 maç da kazanabilir. yada en azından şu anki durumdan daha iyi sonuçlar alabilir.

    yıllarca büyük camialarda yöneticilik yapmış abilerimize akıl vermek gibi olmasın ama, bizim gördüklerimizi onlar da görüyordur heralde. zaten göremeyen kim varsa teknik direktör oluyor...

    (bkz: maç bitti hala gol yiyoruz)
    3 ...
  23. 143.
  24. 24 subat 2008 galatasaray kasimpasa maci'nın benzeri. küme düşmemeye oynayan takıma kendi sahanda yeniliyorsun.

    yayında ve yapımda emeği geçen herkesin allah belasını versin. başka da bir şey demiyorum.
    4 ...
  25. 142.
  26. tanerin güllerinin tarihe geçtiği maç.
    2 ...
  27. 141.
  28. 140.
  29. galatasarayın çağdışı 3-5-2 taktiğinin kurbanı olduğu maç.ayrıca alman teknik adamlarında özgün olmak adına dünya futbolundan 20 yıl geride kaldığının resmi olan maç.
    (bkz: michael skibbe)
    0 ...
  30. 139.
  31. taner gülleri nin coştuğu maç; evet ulan tamam ruh yoktu filan ama de sanctis daha birçok maçta aynı hatayı yapmasına rağmen o boşta kalan topa kimse öyle vuramıyor işte taner vurdu gol oldu.

    barış ın üçüncü golü yememizle sonuçlanan garip topuk pası denemesiniyse hiç saymıyorum, no look paslar filan derken herif takımı gerideyken orta sahada olmayan yeteneğiyle hareket yapmaya çalışmaya başladı.

    şimdi skibbe nin üçlü defans oynatmasıydı oralara hiç girmek istemiyorum, adam kendi sahasında ilk devre sonunda ligden kopmuş takıma karşı oynuyor; beni asıl düşündüren rakip sol kanattan yüklenince adamın bulduğu çözümün sabri yle kewell ın yerlerini değiştirmesidir, bu mudur lan oyunu okumak? adamları sahaya istediğin gibi diz futboldan anlamıyorsan daha önceki takımlarından kovulduğun gibi burada da barınamazsın kardeşim.

    skibbe ve alman tayfasından en kısa zamanda kurtulmak dileğiyle.

    i love you hagi!
    1 ...
  32. 138.
  33. Skibbenin sonunun olduğunu tahmin ettiğim maçtır. Artık gitse iyi olur yani.
    1 ...
  34. 137.
  35. muhtemelen michael skibbe'nin galatasaray'ın başında çıktığı son maç olmuştur.

    Mehmet Helvacı: "Yarın radikal kararlar alacağız. Bunun sorumlusu kimse, bu kararlar onun hakkında olacak"

    kaynak:ntvspor.net
    1 ...
  36. 136.
  37. taner gülleriye vur dedikleri,onun ise öldürdüğü maçtır...
    3 ...
  38. 135.
  39. öncelikle fenerbahçeli olduğumu belirterek;

    herhangi bir teknik, taktik analizinin yapılamayacağı maç.. yani galatasaray'ın, fenerbahçe'nin içler acısı halini yorumlamak için elbette ki rıdvan dilmen olmaya lüzum yok.. hepimiz az çok anlıyoruz bu işten..

    yanlış belki bilmiyorum ama oldum olası milyar dolarlık takımların kendilerinden onlarca kez küçük takımlara yenilebiliyor olmasını anlamıyorum, anlayamıyorum.. buna azim, istek, mücadele falan denilebilir ki; işte anahtar odur.. dün gençlerbirliği formasını taşıyanlar, bugün kocaelispor formasını taşıyanların kafalarında ''lan yarın x5'imle bağdat'ta turlayayım, manken sevgilimle alemlere akayım!'' düşüncesi hasıl değildi.. hiçbir zaman da olmaz.. neden? adamların yaptıkları işe o kadar çok saygıları var ki çıkıp fenerbahçe'yi de madara ediyorlar galatasaray'ı da.. ha denebilir ki ''madem bu kadar istekli ve hevesli oyunculardan kurulu takımlar neden son sıralardalar?'' işte rakiplerinde olan şey kendilerinde yeteri kadar olmadığı için; yetenek..

    galatasaray takımının kadrosuna bakıyorum.. football manager oynayan birinin çeliktepespor'dan inter'e teknik direktör olması gibi bir şey.. elinde herkes var.. her mevkiiden ikişer, üçer adam.. ama o kadar kötü yönetiliyor ki, sahadakiler de faturanın onlara kesilmeyeceğinden eminler.. başkanları her maçtan sonra hakemleri azarlıyor, ortam geriyor.. yönetimi teknik direktörünün yardımcısını elinden alıyor, üstüne ayasofya müzesinden emekli olmuş bir adam getiriyor.. teknik direktörü ise bambaşka bir alem.. adamın ekibini ona sormadan dağıtıyorlar, ses yok.. üstüne moruğun birinini getiriyorlar, ses yok.. yahu sana verilen değer sene başında imzaladığın 1+1 yıllık sözleşmeyle belirtilmiş zaten.. hiç mi onur, gurur yok kardeşim sende? basamıyor musun istifayı? velhasıl o kadar yanlış insanların elinde ki galatasaray takımı, bugünkü ve bugünküne benzer sonuçlar şok etkisi yaratmamalıdır..

    başta değindiğim gibi fenerbahçe, galatasaray, beşiktaş gibi takımlar 3'lü değil de isterse 13'lü oynasınlar, gene değişmez.. değişmemeli! sen, senden kat be kat düşük bütçeli, yetenekleri sınırlı adamlardan oluşan rakibini ''ona saygı duyarak'' yenemiyorsan, sende de vardır bir şeyler arkadaşım.. oyunu oynayan sensin.. kulübedeki adamın etkisi %15'se senin %85'tir.. bu takımı geçen sene yokluklar, parasızlıklar içinde şampiyon yapan da sendin, unutma bunları.. antalya deplasmanında dökülüp, fransız takımına karşı cengaverler gibi savaşıp, kendi sahanda seni izlemek için kar, kış demeden gelen insanların önünde kocaelispor'a maymun oluyorsan, işine zerre saygı duymuyorsundur.. sen işine saygı duymazken, yaptıklarına nasıl saygı duyulmasını beklersin?

    gazetelerde özel hayatınla ilgili ahlaksızca haber yapanlara ayar vermen takdir kazanır.. tv röportajlarında seninle konuşulurken kurduğun cümlelerin düzgünlüğü ve elitliği idol olmanı sağlar.. attığın goller, yaptığın haraketler küçücük mahallelerde top oynayan çocukların kendilerini senin isminle çağırmasını sağlar.. bunları yapabiliyorsan, yapıyorsan, yapmaya kararlıysan, sen zaten büyük takımın büyük futbolcususundur..

    ama eline mikrofon alıp, binlerce insanı rakibininin anasına sövmeye davet ediyorsan, döküldüğün bir maçta oyundan çıkarken elindeki eldivenleri ''al bilmem nerene sok!'' der gibi yere atıyorsan, sana sorulan soruları ''lan ben büyük takım topçusuyum, sizinle muhattab dahi olmam, siz kimsiniz lan?'' edalarında cevaplıyorsan, kusura bakma arkadaşım ama senden bir bok olmaz! gençlerbirliğine maymun, kocaeli'ye oyuncak olursun..

    ha maç çıkışı x5'ine atlar, reina'ya gidersin, bağdat'ta yarım akıllı sevgilinle salınırsın.. sen zaten delicesine desteklediği takımı yenildi diye ertesi gün okula gitmemek için annesine yalan söylemeye çalışan bir çocuğun halinden anlamazsın.. eskiden o çocukken şimdi televole malzemesi olmuşsun, haberdar değilsin..

    şimdi istersen bordeaux'ya 5 at, istersen sivas'a 7..
    4 ...
  40. 134.
  41. maçı izlemeyen bir insan evladı olarak eve geldiğimde kaç kaç bitti sorusuna gelen 5-2 cevabı ile üzüntüye boğularak vay a.q cimbom a bak 5 atmış biz gol bile atamıyoz lafımdan sonra gelen pis pis gülüşler sonucu ancak anlayabildim 5 i atan kocaelispor muş sevinç gözyaşı dedikleri bu olsa gerek aynı anda hüzün ve mutluluğu yaşatan cimboma teşekkürü bir borç bilirim.
    3 ...
  42. 133.
  43. servet çetin'in en az 2 ay sahalardan uzak kalmasına sebep olan maçtır.

    galatasaraylılar şimdi 5-2'ye mi yansın servet'e mi? bence oğuz sarvan istifa.
    3 ...
  44. 132.
  45. avrupa kupalarında bizi temsil eden tek türk takımı olan galatasaray'ın ligin en zayıf ekiplerinden kocaelispor'a kendi sahasında 5-2 gibi farklı bir skorla yenilerek beni şaşırttığı maçtır. *
    2 ...
  46. 131.
  47. maçtan sonra yapılan olağanüstü yönetim toplantısıyla skibbe'ye "skibbe kadar yolun var" denileceğini düşündüğüm karşılaşmadır.
    1 ...
© 2025 uludağ sözlük