insana gerçekten hem de tam manasıyla koyan durumdur.
yıllarca çalış çabala oku, didin, sonra yine dershanede ders dinle.
ta mına koyayım senin kpss, ta mına koyayım senin sistem.
kişiden kişiye durumdan duruma değişecek hadisedir. şimdi bilmem kaçıncı kez öss'ye gireceksen ayrı kpss'ye gireceksen ayrı başka bir haltsa da ayrıdır. değerlendirelim:
1) öss'ye hazırlanmak: mezun grubundan girsen de orada da 18-20 yaş arası insanlar mevcuttur (hatta 20 2-3 tane varsa vardır). bu durumda sınıftaki diğer elemanlarla yaş farkından dolayı iletişim kopuklukları yaşarsın kendini ezik hissedersin. aslında bu ezilip büzülmelere hiç gerek yoktur. dersini dinleyip gitmen en hayırlısı en cicisidir. sonuçta dişini sıkacağın 1 sene (ana baba öğretmen mod)
2) kpss'ye hazırlanmak: hiç bir fikrim yok daha denemedim. deneyince yazarım.
özetle utanılacak sıkılacak bişey yoktur dışarda bir ton aylak adam çay ocağı meyhane vs vs takılırken azim edip dersaneye gitmenin ne utanılacak ne de çekinilecek yanı vardır. ama çok da artizlik yapmayın diğer çocuklara
fem'in eğitim sistemine sıçmasının ayrı bir göstergesidir, onlardan önce kpss dershanesi mi vardı? hayır. ki yetmemiş gibi uzantıları abd'de sat için dershaneler açıyorlar. içine etmedikleri bir sat kalmıştı.
çoğu kişinin üniversiteyi bitirdiği ya da bitirme noktasına geldiği bir yaşta dershaneye gitmekle ve sınava hazırlanmakla uğraşan kişidir. ilk bakışta ''ne mal lan kaç senedir kazanamıyor'' diye düşünülebilir. ancak durum tamamen böyle değildir. istediği bölümü kazanmak için 3 kez sınava hazırlanan ve dershaneye giden insanlar var bu kişilere saygı duymak gerekir. bir de babasının zoruyla dershaneye giden, bir kez olsun kazanamayan ve hayattan beklentisi olmayan insanlar da var bunlara saygı duymasanız da olur.
tus dershanesine kayıt olmuş tıp öğrencisinin gerçekleştirdiği eylem. sbs, lgs-lys, kpss dershanelerinden sonra şimdi de tus* dershaneleri türemiştir. herkese geçmiş olsun.