dağda kocaman bir çukur kazıp içine 100-150 adet koltuk yerleştirelim, çim zaten doğal. iki de kale direği bulup beyaz şeritleri ayaraladık mı işlem tamamdır. böyle bir zihniyetle oluşturulmuş stadyuma benzer bir yerde oynanan maç. quaresma yine gol atamadı, nihat iyiydi vesaire. o değil de ne rakı içilir be orada?
Stad ve içinde oynanan karşılaşmadan çok doğasını ve hemen tribüncükler arkasında ki toprak yolda yürüyen insanları seyrettiğim 90 dakikaydı. Çok keyifliydi ama futbol adına değil coğrafya adına nitekim orada yaşam hayellerimi sürdüm bir 90 dakika. 2008 de kurulmuş bir takım içinde hiçte fena sayılmazlardı ayrıca bir de adamlar tok en iyi futbolcuları ayda 2000 euro para alıyormuş bide 17:00 a kadar serbestler ondan sonra akşama(17:00) bir antrenman yeter mantığıyla,kasmıyor abilerimiz fazla, zaten 7-8 takım var toplasan, sonuncusu bile inter toto ya gidiyor en kötü değil mi...:p tamam hocam haklısın mübalağa ettim belki ama ne kadar kötü olursa olsun o takım logolarıyla beni mest ettiler, koyu bir iskandinav melodik death/folk/doom metal hayranı olarak. Soğuk ülkenin sıcak insanlarına saygılarımla daha nice kuzeyde oynanacak maçlara.
2.yarı oyuna giren matteo ferrari'nin, bir tane bile uzun pas vermeyerek, topu oyuna orta saha oyuncusu gibi sokabilen defans oyuncuları isteyen schuster'e beni gönder dediği maçtır...
ulan bir tane uzun pas atar ya da bir tane dripling falan yapar insan be... zorla kaşınıyorsun ferrari.
gol yiyenin yemeye gol atanın haliyle atmaya razı olduğu karşılaşma. sessizce başladı sessizce bitti. bi ara karşılıklı ortada sıçan oynasalar kimsenin skinde değil o derece. bu arada vuvuzelanın sesine alıştığımı farkettiğim karşılaşma olmuştur. 2 3 viking çalınca bünye "nooluyo lan" olmadı. sonuç olarak
heyecanlı geçtiğinden değil, tribünler yüzünden. bobo'nun son şutunda, tahmini 6-7 yaşlarında olan bir velet yuvarlandı, sonra yanına bir adam koştu. bir şeyi yok neyse ki, sonra tekrar gördüm veledi.
ulan tel falan çekin bari ibneler. faroe adaları'nda topu tribünlere atan bir tane adam yok mu ki affedersin yarrak gibi bakıyorsun öyle? çocuğunu kucağına alacaksın ya da yanında oturacaksın arkadaş, top gelirse uçacaksın, vuracaksın. yavrucağın ağzı burnu dağılır yoksa. hayvan herif.
fikret engin abimizin sunduğu maçtır. yorumcu olarakta keşke murat özarı gelseydi. gene elmalar, armutlar, hayvanlar alemi ve faroe adaları hakkındaki derin bilgilerle maç izlerdik...
manzara ve lokasyon olarak mabedimize benzeyen stadda oynanacak maç. bir boğaz yok. bir de 30.000 kişilik tribün. bir de yol. yol göremedim lan resimlerde? o stada nasıl gidiliyor? o değilde mangal fikri hoşuma gitti. güzel bir enstantane olurdu. *
maç faroe saatiyle 19:00'da oynanacağından havanın aydınlık olması kimse için sıkıntı olmayacaktır.
götaların hiç değilse berabere kalacaklarını düşündüğüm maçtır. o kadar yavşadılar beşiktaş'a, eşek değil beşiktaş da, yenmesin bi' zahmet. allah allah.
ayrıca bugün güneşin oralarda, bizim saatimizle 00:40 gibi batacağını da belirteyim. oha lan, ne güzel. orada 22:40 falan oluyor.