"28 kasım 2010 Haydarpaşa Garı yangını",
"7 haziran 2011 Haydarpaşa Depo yangını",
"11 eylül 2012 Taksim Atatürk Kültür Merkezi yangını",
"24 aralık 2012 istanbul Milli Eğitim Müdürlüğü Binası yangını" ardından, yazık ki şaşırtmayan yangındır.
boğaz ve çevresinde gerçekleşen imar yasası değişikliğinden sonra beklenilen durumdu aslında. meseleye holigan gibi dalmadan naif bir şekilde inceleyeceğim. kıyı şeridine dair devletin imar izinlerine dair maddeleri bulabileceğiniz http://www.siyamiozkan.org/mevzuat/20364.html adresi paylaşıyorum. her bir maddede belirli çerçeve içinde yapılandırmaya gidilebileceğini görüyoruz. ha keza devlet böyle bir girişimde bulunmak istese biz oturup götümüzü kaşıyana kadar yeni yasa geçmiş olur zaten.
bunun dışında yanan ve türkiyenin en önemli kütüphanelerinden, türk eğitim mirasından bahsediyoruz. bu yanan kütüphanenin bir kısmı online hale getirilse de 6000'den fazla kopyasız kitap kül oldu. bir tarih yok oldu. nasıl ki tiranlar bir ülkenin ilk kütüphanesini yıkarak başlıyor işe, işte burası da aynen öyle. aman online hale getirselermiş diyen sığ sığırlar için ise, kopyasız demek "tek" demek. anlamıyorsan "unique" demek. yani eşi ve benzeri bulunmamakta. yani online hale getirsen de basılı halini bir daha asla bulamayacaksın. allahın sığırı, allahın malağı! zihniyetine sokayım senin.
kimilerinin mektebi, kimilerinin yatakhanesi, kimilerinin hayali, kimilerinin üniversitesi yandı bu akşam. Muhteşem fresklerle/işlemelerle süslü salonlar vardı, amfiler vardı, ikinci katta bir piyano vardı, kim bilir ne zamandan kalmaydı. tarih araştırmaları merkezi vardı, içinde ilber hocanın da dediği gibi, bırakın interneti dünyada bulması zor olan kitaplar vardı. belgeler vardı. hepsi kül oldu.
ve bir avuçtan oldukça fazla bir fanatik sürüsü, kendilerine ihsan edilmiş olan (ve kullanılmamaktan paslanan) izanlarını, sağduyularını bir kenara koydular. ve sadece başında "galatasaray" geçiyor diye bu yangına bayram ettiler, sadece kendileri gibilere komik gelebilecek espriler yaptılar. eşsiz bir türk eğitimcisi olan erdoğan teziç'in morali yerle bir olmuştu bir yanda, fanatikler öbür yanda "iyi oldu fransız piçlerine" dediler.
bütün bu olaylar olurken rektörümüz dediğimiz insanın da çıkıp "dert değil ya, herşey online zaten" gibisinden zırvalamaları da tüy dikti olanların üzerine.
Tarihimiz elden gidiyor malasef. haydarpaşa yandığında çok üzülmüştüm. buda gitti şimdi. eskisinden daha iyi olacak demiş sayın aysal. hiç bir güzellik tarihten daha estetik olamaz başkanım malasef.
oradaki yangın bir istanbul üniversiteli olarak bizde yapılan restorasyonu aklıma getirdi ve beni de korkuttu. Bundan sonra yazın bir köşeye kabataş lisesi ve beylerbeyi sarayı sırada yanmak için bekliyor ee o oteller nereye yapılacak? Sadece Haydarpaşa ve GSÜ'yü otel yapmak yeter mi? tabi ki yetmez.
Ayrıca 3 tarafı deniz olan bir iç denize de sahip ve deniz kenarlarında önemli yapıları olan bir ülkede deniz itfaiyesi birimi niye olmaz?
yanmaya başlamasıyla üsküdar'dan canlı canlı izlediğim yürek burkan yangındır. denizden müdahale konusundaki spekülasyonlar hakkında şunu söyleyebilirim ki; denizden müdahale karadan yapılan müdahaleye göre oldukça geç başlamıştır.
yangını gördüğümüz sırada liseden arkadaşlarımla beraberdim. arkadaşlarımın tamamı ve ben sosyal bilimler alanında eğitim görmekteyiz. sosyal bilimler eğitimi görmek isteyen her genç gibi lise yıllarımızda orası bizim hayalimizdi. ilk 100den alan hukuk fakültesini rüyalarımızda görürdük. çocukluk hayalimiz olan okulun cayır cayır yandığını görünce ciddi anlamda bir hayal kırıklığı ve hüzün yaşadık.
özellikle kütüphanesinin yanması oldukça can sıkıcı.
Galatasaray Üniversitesinin yandığını tv'lerde gördüm şimdi. Yanılmıyorsam bir süre önce bu binanın butik otel yapılmak istendiği medyada çıkmıştı, tam da bu sırada şu olana bak sen arkadaş!.. 'Türkiye tesadufleri seven bir ülkedir.'!
Galatasaray divan kurulu baskanı dedi ki telefon konusmasında bizim orda anılarımız vardı. Ben hepinizden çok üzgünüm. içim cız etti. insanların kendi tarihlerinin yok oluşuna mı üzüleyim yoksa 144 senelik genel tarihin kül oluşuna mı tartamıyorum. Tek dileğim art niyetli kişiler tarafından çıkartılmamış olması. Umuyorum ki kalkıp otel, plaza vb. bina dikmeye kalkmazlar. Yazıktır günahtır.