Galatasarayli olarak objektif yorum yapmaya çalışacağım. Umarım başarılı olurum. Maça ve türk futboluna daha geniş çaplı olarak bakmak istiyorum. Futbolun asla sadece futbol olmadığını hatırlatmak istiyorum.
Öncelikle türk futbolunun fedarasyon tarafından değil de digiturk tarafından yönetildiğini hepimiz bilmekteyiz. Temmuz ayından sonra yaşanan durumlar aylardır ortada. Binlerce insanin digiturklerini iptal etmesi gibi nedenlerden dolayı play off saçmalığı ortaya çıkmıştı. Fakat play off ta aradaki puan farklarından dolayi istenilen düzeye bir türlü çekilemedi. 4 takım arasında geçmesi beklenen şampiyonluk yarışı ilk hafta sonunda 2 takımın şampiyonluk yarışına dönüştü.
Şimdi çok zor değil, türkiye piyasasını ve derbilerin ne kadar onemli olduğunu bir düşünelim. Gs-fb derbisinin Gs lehine bittiğini hayal edin. Şampiyonluğun matematiksel olmasada kesinlestğini ve sonuç olarak kalan son 4 macin onemini yitirdigini düşünun. Eee şimdi diyeceksiniz galatasarayın bununla ne ilgisi var. Çok önemi var. Binlerce ev digiürkü , cafelerde barlarda maç izleyen milyonlarca insan, bu iş yerlerinde çalışanların işleri , piyasada dönen para ve çok daha fazlası. Sadece bir basit peçetenin bile derbi günü satışının kac kat attığını düşünün. Buna ek olarak dolayli yoldan yiyecekler , icecekler LCd televizyonlar ve cok daha fazlasi. Şimdi anlamaya çalışın türkiye için ne kadar büyük bir gücün olduğunu.
Bu nedenle ben inanmiyorum artik arkadasim bu play off'a , Bu macin sonucuna. Elbette mac satildi diyemem , elbette karsiliginda anlasildi diyemem ama insaninda icine bazi kuskular dusmuyor degil.
maçın geniş özetini bile youtube de paylaşamayacaksam s.kerim böyle futbolun adaletini arkadaş. fener veya cimbom galibiyet başına bize prim mi veriyor. taraftarın en büyük beklentisi iyi futbol ve bunlarla beslenen gollerdir. bunlardan biri olmazsa futbol öksüz kalır. galatasarayda futbol var gol yok fener de gol var futbol yok öyleki fener taraftarı ezikliklerini görmemek için maçın özetini izlemiyor. ondan sonra futbol budur büyüklük budur tam aksine gelecekte unutulacak hatırlanmak istenmeyecek bir derbi varsa işte o budur başkası değil.
futbolun adaletini arayanları ortaya çıkarmış maçtır.
tabi ben de bir fenerbahçe'li olarak o "adaletin amına koymak" istiyorum bizzat! trabzon kalesine onlarca atak yapıp gol atamayan ve bala göte içeriye gönderilmek istenen topun kaleye gitmesiyle 1-1 bitirdiğimiz maç var dı, hani bursa şampiyon olmuştu, siz de taşak geçmiştiniz bizimle! hani sevinmiştik falan!
haah işte o adaletin amına koyayım ben şimdi bir daha!
2006 yılında bitime 4 hafta kala galatasaray'ı 4-0 yenip sürklase ettiğimiz en az 6 golü de atamadığımız maçın sezonunun açık ara ligin en iyi takımı fenerbahçe iken, maalesef appiah'ın vurduğu kafa 1 karış aşağı gitmemişti!
şampiyonluk gitmişti, hani, 20.45 taşakları falan vardı!
haah işte o adaletin amına koyayım ben şimdi bir daha!
not: futbolda adalet yoktur, bunu en iyi biz biliriz. ama ilahi adalet vardır, merak etmeyin.
not2: beraberliği yakalamışken takımını az buçuk rolantiye aldırabilseydi fatih terim belki bugün kimse bu maçı konuşmayacaktı ve 5 puan farkla lig büyük ölçüde bitecekti, eğer maç 1-1 bitmiş olsa.
ama o hırs yok mu o hırs işte bazen insanın başına işler açar. hem fener'i yenecek hem de 8 puanla kahraman olacaktı, asıl hata tam da burası işte! şimdi tekrar tekrar düşünün.
evet lan adaletini sikeyim ben bu meşin yuvarlağın!
görüyorum ki aslancıklar yenilgiden rahatsız, biz çok iyiyiz de futbolun adaleti yok geyiklerine dalmış.
peki:
4 kere gelip 2 gol atana "bal" deniyor ise 28 kere gelip 1 gol atana "mal" denir.
bazı yazarlardan duyduğumuz el classico da tellonun 90 dk oynaması neyse bu maçta sabrinin kurtarıcı olarak girmesi aynı şeydir. tarzı saçma sapan şeylerin söylendiği maçtır. tello nun 90 dakika oynaması demek o iniesta ve messi nin de yetiştiği alt yapıdaki çocukların birkaç sene sonra biz de bu statta 90 dakika oynayıp alkışlarla uğurlanabiliriz demesini sağlamıştır. belki bir şampiyonluk gitmiştir ama geleceğin barcelonasının temelleri atılmıştır.
tabi bu sadece galibiyete odaklı bugünden sonrasını düşünen fenerlilere ters gelebilir.
ha bir de galiba tello 90 dakika oynamadı.
sabri nin girmesiyle de eş değer falan değildir. saçmalamayın amk.
maçın heyecanından geriliminden uzak bir biçimde entry girmek yazan için de okuyanlar için de daha iyidir.
beklendiği gibi galatasaray maça hem çok hızlı hem de çok iyi başlamıştır.
bu baskılı oyun sonunda ilk golü galatasaray bulsaydı durum çok farklı olacak, hem sözlük hem de gazete yazarları çok farklı satırlar yazacaktı.
geriye düştükten sonra da aynı tempolu ve baskılı oyun sonunda golü bulan galatasaray 2. ve 3. golü bulamayınca her kaçan golden sonra adrenalin yükseldi.
fenerbahçe , 2. golü kendisi için çok uygun bir zamanda bulmuştur.
istatistikler gerçekten tarihi idi.
korner kullanmadan, organize atak yapamadan, ceza sahasına orta yapamadan maçı tamamlayan fenerbahçe 3 puanı almış ve süper finale heyecan gelmiştir.
..
galatasaray artık barcelona gibi pas yapmayı azaltıp direk golü düşünmeldir. bu maçın telafisi vardır ama sona yaklaştıkça heyecan ve stres artacaktır.
galatasary 1. golü bulduktan sonra 2. yi ve hemen akabinde 3. yü düşünmelidir.
zira tarihi bir oyun tarihi bir istatistik maalesef skorborda yansımadıkça sadece istatistik olarak kalacaktır.
fenerbahçe tarafına gelince. 2 defa geldi golleri buldu. ama her zaman bu kadar şanslı olamayabilirler. dünkü mahkum oyunu baska bir takım karsınında hele hele olası bir şampiyonlar ligi maçında oynarsalar , avrupa da bozuk para gibi harcanırlar.
fenerbahçeyi tebrik ederim. kazandılar.
..
galatasaray taraftarını tebrik ederim. kaybeden takımı alkışlamalarının yanında rakibe saldırmaldılar. sahaya dalmadılar vahşi maymunlar gibi.
mehmet topuz maç sonu sevincini abartmıştır. beni şaşırttı mı ? hayır tabi ki.
ne de olsa doğuştan beşiktaşlı ve aynı zamanda küçüklükten beri fenerbahçe taraftarı. kendisi öyle demişti.
...
rıdvan dilmen uzuuuuuunnnn bir aradan sonmra '' futbol yorumculuğu'' yapmıştır.
galatasaray tarihi bir maç oynadı. tebrik ederim dedi.
....
aykut kocaman egolarından arınmış gözüktü.
gerçekten oynanan oyuna bakacak olursak 3 puan galatasaray ın olmalıydı. dedi. bir tebrik de kendisine.
...
özetle daha her sey bitmiş değil tüm takımlar adına . oynanacak 4 maç ve alınacak 12 puan var. herkes adına.
galatasaray 1.5 puanlık avantaja , fenerbahçe son maçı evinde oynama avantajına sahiptir...
sanki 2006'daki denizli maçında, 2010'daki trabzon maçında, baskın oynayıp şampiyonluğu kaçıran fenerbahçe değildi de, kalkmışlar bu maçta futbolun adaletine sövüyorlar.
lan dangalak; trabzonla içerde 1-1 berabere kalıp şampiyonluğu kaybettiğimiz maçta hanginiz ''maç ve şampiyonluk fener'in hakkıydı ama futbolun adaleti yok işte'' dediniz de bizden dünkü maç için böyle şeyler bekliyorsunuz? taşağın kralını geçtiniz, haklıydınız da. çünkü türkiye'de kaybeden her zaman dalga konusu olur.
dün de biz size çaktık ve uzun bi süre taşağımızı geçeceğiz. size de bi' soda ısmarlayabilirim isterseniz.
sezon başından beri yarattıkları senaryo tek tek gerçekleşiyor, play-off sistemi dediler, puanlar yarıya bölünecek dediler, ilk 4 gs-fb-bjk-ts olursa iyi olur dediler, tam dedikleri gibi çıktı, şampiyonluk süper final inden son maç saraçoğlu'nda fb-gs oynansın şeklinde fikstür istediler o da oldu, dün gece gs nin kazanmaması heyecanı son haftaya kadar taşır dediler, o da oldu.
türkiye de futbolu federasyon değil yayıncı kuruluş digiturk yönetiyor.
dün chealsea barça maçına chealsea mükemel savunma yaptı bilmem ne diyenlerin bugün ağladıkları maç. ha sorsa fenerbahçenin balı vardı. futbolda haticeye değil neticeye bakılır.
Galatasaray'ın iyi, Fenerbahçe'nin akıllıca oynadığı karşılaşma.
Bütün pozitif şartlar GS'den yana: Yepyeni, iyi bir takım, kendini kanıtlamış bir teknik direktör, havası hala sönmemiş gaz verici bir stat, iyi bir atmosfer ve şampiyonluğun sadece kağıt üzerinde değil artık matematiksel açıdan da %70 favorisi olmanın getirdiği bir özgüven ve coşku.
Karşısında geçen seneki kadrosundan çok as kaybetmiş, üstüne üstlük Emre gibi ortasahanın olmazsa olmaz bir oyuncusu da eksik bir takım. Şahdı şahbaz oldu durumu. Tüm sene boyunca belirsizliklerle, yaygaralarla, haklı veya haksız suçlamalarla yıpratılmış, sürekli geçen senenin gölgesi altında kalan, yönü şaşmış ama yine de özgüveni yüksek bir Fenerbahçe.
Böyle şartlar altında, bir de Galatasaray'ın önde basacağı belliyken, Fenerbahçe'nin oyunu geride kabul etmesinde pek bir anormallik yok.
Galatasaray'ın unuttuğu bir şey, Fenerbahçe'nin özgüveninin yüksekliğiydi. Aslında bu şartlarda Fenerbahçe bu sene GS'den rahat bir altı beş yiyebilirdi, bu ilk yarıdaki maçta da olabilirdi, ama takımın yüksek özgüveni, maç içinde geriye düşülse dahi dağılmayı engelliyor. Nitekim GS'nin golü sonrasında Fenerbahçe un ufak olmadıysa bu özgüvenin payı yüksek. FB'nin dört beş sene öncesine nazaran, özellikle ezeli rakiplerine karşı kaydettiği çok önemli bir ilerleme bu: Geriye düşse, yenilse bile, özgüvenini kaybetmiyor, dağılmıyor. Geçen seneki Arena zaferi ile inönü zaferleri, bu seneki Trabzon deplasmanı hep bu sogukkanlı yaklaşımın eseri.
Nitekim orta sahanın GS'nin eline geçmesinden dolayı GS çok baskılı gibi göründü, ama kanımca zaten FB'nin istediği topu GS'ye verip ceza sahası etrafında dolandırıp durmak, hem yormak, hem de zamanla telaşlanmalarını sağlamaktı. GS forvetlerinin formsuzluğu bir kaç haftadır bilinen bir gerçek. FB de serinkanlılığını yitirmeden kontradan gol arayacaktı. Plan %60 tuttu, o da yetti zaten. GS'li oyuncular bir oraya bir buraya koşmalarına rağmen topa hakim olma ve oynama oranlarına göre kısır sayılabilecek bir pozisyon sayısı buldular. Onlarda da beceriksizlik ve Volkan faktörü rol oynadı. Bal şans diyenler niçin Volkan'ın kalitesini görmezlikten gelirler anlamam. Muslera'ya iki top geldi adam ikisini de içeri aldı. Hala neyin balı bu?
Fenerbahçe, bütün bu olumsuzluklara karşı hala hem Türkiye kupasında hem de ligde umudunu sürdürüyor. içindeki garip sarmala rağmen bunu yapabiliyorsa bok atmak yerine şapkanı önüne koyup düşüneceksin. Ama nerde? Maksat Fenerbahçe'ye çemkirmek olsun.