bugün

sırf ağlak civcivler biraz umutlansın diyerekten avanta verilen maç. nazar boncuğumuz. orada attıkları 2 golün acısını, kadıköyde şampiyonluk kupası kaldırarak fenerlilerin bir tarafında patlatacağımız maçtır ayrıca.

yapmayacaktınız dostum, bize arenada gol atma gafleti göstermeyecektiniz, bir maç önceden kopmalıydı şampiyonluk, şimdi noldu, kadıköyü tam bir fenerli ahlakıyla cehenneme cevirdiniz, yakıp yıktınız, ama o kupa orada kalkacak dostum, o kupa sokulması gereken yere sokulacak...
fatih terime beraberlik yeterken fenerbahçeyi rezil edeceğim demesi sonucunda kalesinde 2 gol görüp yenildiği maç.

(bkz: dimyata pirince giderken evdeki bulgurdan olmak)
fenerbahçe'nin ezik futbol ama şansa iki golü ile kazandığı maç.
bu maçı izlediğimde kaderin ağlarını ördüğünün farkına varmıştım. evet, şampiyonluk fenerbahçe'yi kendi sahasında farklı yenerek gelecekti.
ama fenerbahçe oynamadı yaggggggggggggggggg diyenleri bize gösteren maç. lan sanane fenerbahçenin oynamamasından, sen kendi beceriksiz forvetlerine laf söyleyemiyorsun, tutmuşsun maç bizim hakkımız diye.

koydukmu?

ha birde bu maç ile ilgili biz iyi oynadık fenerbahçe ezildi demeyen galatasaray taraftarını sikiyorlarmış. biz öyle duyduk. o yüzdenmiş bahane olarak bunu söylemeleri.
her zaman böyle enstantaneler görmek istenilen maçtır.kavga hır gür nereye kadar.

http://galeri.uludagsozlu...ah%C3%A7e-ma%C3%A7%C4%B1/
özelikle gslilerin mac sonundaki bahaneleri cok entresan olan mactir. sen git 2 metreden kalecinin üstüne zımbala, hareket yapim derken yere kay. 1 metreden golü atma ,sonra buna sansizlik de, adaletsizlik de, haksizlik de, bilmem ne de... Arkadas buna haksizlik degil, beceriksizlik degil, sdüpedüz amatörlük denir hatta eziklik bile denebilir ayrica sizin bu ezikliginizi bildigi icin fenerbahce kendini pek kasmadi saniyorum onun icin sadece 3-4 şut cekti, fazlasina gerek yoktu...
stoch un attığı golden sonra ronaldo vari bir hareket yapması gereken maç olmuştur.

galatasaray a helal olsun şahane oynadılar çok hırslıydılar.

fenerbahçe direnmeye çalıştı ve elinden geleni yaptı.

kıssadan hisse: atamayana atarlar.
futbol topunu mermi olarak atabilen ak47 icat edip kaleyi taradık ama anladık ki bal kurşun geçirmiyormuş. ibrahim tatlısesin kafasına yediği ak47 kurşunundan ölmediğine ne kadar şaşırdıysam fenere kaybetmemize o kadar şaşırdım. uzun lafın kısası aslanlar elinden geleni yaptı. tamam 1-2 pozisyonda beceriksizlik vardı tamam 1-2 pozisyonda volkan iyiydi ama kardeşim girmedimi girmiyor işte be. sebep oluyor bazı şeyler. zieglerin gol vuruşu müthiş bir beceri içermiyordu mesela omuz omuza mücadele de vurdu kaleye doğru gol oldu. ondan önce araya alex'in uzattığı top beceri zieglerin vuruşunun girmesi şans. girmese kimse niye girmedi diye şaşırmazdı herhalde ama aydının pozisyonuna şaşırdık zımba gibi vurdu girmedi. böyle iştahlı, istekli oynarsan şansı bile tersine döndürürsün aslanım sen bildiğin yoldan şaşma yürüyedur...
bu arada maçla ilgili bir şeye değinmeden geçemeyeceğim. ben eskişehirliyim maçı da eskişehir barlar sokağında izledim. kendini eskişehirsporlu zanneden ve macera arayan üç-beş ergen toplanıp barlar sokağını bastı. maç izleyenlere sataştılar. gerçi anında müdahele edildi büyük bir tatsızlık çıkmadı ama o hengamede sokakta oturan ben barın kepenkleri kapatıldığı için golü göremedim. bir çok insan yanında gs-fb forması giymiş kız arkadaşlarıyla kaçışmak zorunda kaldılar. birinin bu ergenlerin kulağını çekmesi, anlatması lazım insanlığın nasıl bir şey olduğunu. ben eskişehir çocuğuyum eskişehirspor-galatasaray maçlarında ikiye bölünmek dışında ayrı ayrı desteklerim ikisinide. çünkü biri doğduğum şehrin takımı. amigo orhanı dinlediğim büyüklerimden, bando esesin espanasından, taraftarının trabzon maçında trabzonspor forması giymiş şehirde gezen trabzonluyla selamlaştığını görmemden geliyor ona sevgim. nasıl sevmem ben esesi. diğeride galatasaray ben 4-5 yaşlarındayken şampiyon klüpler kupasında yarı final oynamış maçlarını babamla izlerken spikerlerin ağladığını duymuşum, bir çocukluk hayali gibi gözümün önünde. 7-8 yaşında herkes hezimet beklerken alex ferguson gol attığımızda bile bıyık altından gülerken, suratını maç sonu şeker pancarına döndürdüğünü görmüşüm. uluslararası arenada en üst düzey futbolun oynandığı avrupa kıtasında 14-15 yaşındayken yüzümü güldürmüş, kimsenin hayal etmediğini çok zor şartlar altında başarmış. nasıl sevmem galatasarayı. ha bide eskişehir misafirperver bir şehir be kardeşim. biz 200 binin üzerinde öğrenciyi misafir ediyoruz şehrimizde. kardeş gibi davranıyoruz annelerimiz fazla yemek yapıp aman onlar bekar yapamaz, öğrencidir belki cebinde harçlığı yoktur diye götürmüyorlar mı. öğrenciler o kadar seviyorlar ki çoğu kalıyor buralı oluyor. böyle güzel bir gidişi sen; sırf geldi sevdiği takımın maçını izledi/formasını giydi diye; bozma hakkını kendinde nasıl buluyorsun.
Geçen sene şike, bu sene şans. Vay arkadaş ne takımmış bu fenerbahçe?
Kötü niyetli olmadığını düşünsem de Fenerbahçe nin geri yaslanmasında ( bu kadar geri) hakemin büyük etken olduğu aşikar.

Eğer galatasaray paniklemeyip, sakin oynasaydı bu maçı alabilirdi. Fakat fenerlilerin büyük çoğunluğu galatasaray ın attığından bir fazla atacağımızın farkındaydı. inanıyordu. Bu maçı da iyiler değil, inançlılar kazandı.

Volkan ın söylemlerinde biraz kırıcı olduğunu düşünüyorum ama, "adamlar beraberlik alınca seviniyor biz galip gelince sevindik çok mu" lafına da sonuna kadar hak veriyorum.

Siz beraberliğe 3lü çektirince, orta sahaya bayrak dikince çok klas oluyorsanız, topuz da enik taklidi yapınca o kadar klas oluyor.
galatasaray'ın şampiyonluğunu açıkça gösteren maçtır. şimdi yorumları değerlendirelim.

- fenerbahçe'nin şampiyonluğu artık kendi elinde. tüm maçlarını kazanırsa şampiyon.

hadi ya. galatasaray tüm maçlarını kazansa şampiyon olmayacak sanki. bunu diyenler şunu unutuyor. galatasaray, fenerbahçe maçı dışında bir maç kaybetse dahi yine şampiyon olacaktır. ama fenerbahçe'nin böyle bir opsiyonu yok.

- istatistik mini etek gibidir, skor önemli olan.

eyvallah, fenerbahçe'yi tekrar tebrik ederiz. maçı kazandılar. ama taşıma su ile değirmen dönmez. kötü oyunla bir kazanırsın, iki kazanırsın, elbet teker bir yerde patlar. bu açından galatasaray diğer maçlara umutla ilerleyebilirken, trabzon maçı ile umutlanan fenerbahçe'nin oyunu, galatasaray maçı ile taraftarını düşüncelere gark etmiştir diye düşünüyorum ve biliyorum ki fenerbahçe 6. haftadaki galatasaray maçına kadar puan kaybedecektir.

- fener'le aramızda ahlak farkı var.

ünal başkan bu cümleyi söylediğinde eleştirilere maruz kalmış ve ben başlığı açtığımda eksi manyağı olmuştum. ama maçta gördük, 90 dakika boyunca takımını desteklemekten başka hiçbir şey düşünmeyen bir taraftar vardı. buna rağmen volkan demirel adlı kaleci tüm takımı alıp, sahanın ortasında sevinip, milleti tahrik ediyor. galatasaray taraftarı ise sadece alkışlıyor. kimse sevinmesin demiyoruz ama ota boka emre'yi tahrik ediyorlar diyenler burada nereye gitti onu merak ediyorum. ahlak denen şey işte burada devreye giriyor.

ve sonuç olarak;

ünal aysal'dan fatih terim'e, nestor fernando muslera micol'den johan elmander'e, ultraslan'dan abrurrahim albayrak'a sonsuz teşekkürlerimi iletiyorum ve böyle bir takımın taraftarı olmaktan gurur duyuyorum.

not: gözünü hırs bürüyen ve para için yapmadığı kalmayan lig tv'ye lanet ederken, maçın devre arasında kalp krizi geçirerek hayatını kaybeden Fatih Çalışkan ile bir kahvehanede maçı izlerken hayatını kaybeden Vedat Gerekmen'e Allah'tan rahmet diliyorum. Mekanları cennet olsun inşallah.
11 yıldır yenilmeye doymayanlar tarafından hala Fener'in istemsizce bir şeyler yaptığı iddia edilen maç,

Her sene bir 6-0 gerekiyor herhalde bunlara başka türlü kafaları basmıyor, öyle bir alışmış kudurmuştan beter moduna girmişler.
galatasaray bu sene lig kalitesinin bir numara üzerinde futbol oynuyor. iyi motive olmuş bir galatasarayı durdurmak gerçekten çok zor.

hele ki fenerbahçe gibi malzemesi yetersiz bir kadrodan oluşan takımın galatasarayı tt arena da o muhteşem atmosferin altında durdurmasının başka yolu yoktu.

muhteşem bir taktik zekayla galatasaya gol şansı tanımadı fenerbahçe. alan savunmasından birden adam adama savunmaya geçebilen ve markaj gücü yüksek bir takım olan fenerbahçeye duran top da olmasa sabaha kadar oynansa yine gol atamayacaktı cimbom. tabi böyle iddalı konuşmanın bir nedeni de volkan demirelin avrupa da ki en form da kalecilerden biri olması.

nitekim fenerbahçe şampiyonluk şansını son 4 maça taşıdı.

bana göre fenerbahçenin şampiyonluk şansını bu kadar zor durumlardayken ve bu oyuncularla son 4 maça taşıyorsa bu başarıdır. bu sene 2-3 maç dışında fenerbahçenin iyi oynadığı bir maç hatırlamıyorum. ama kazanmasını öğrendiler. kötü oynarken bile kazanıyor takım.

ayrıca ne yalan söyleyeyim el clasico dan daha zevkli bir maç izlettiler bize.

iki takıma da ayrı ayrı teşekkür etmek lazım.

şimdi bir lig düşünün fenerbahçe ve galatasarayın olmadığı bir süper lig.
dünya'nın en büyük takımları barcelona ile oynarken ne yapıyorlarsa fenerbahçe istemsiz bir şekilde onu yapmıştır.

şans mı dersin beceri mi ama sonuç ortada.

galatasaray taraftarından bir ricam var sakin olup takımlarını desteklemeye devam etsinler.

galatasaray ın bu formu türk futbolu açısından çok önemlidir.
yazımı ikiye ayırıyorum; herkes beğenmediği kısım için sövsün.

1) biraz da derbinin öteki yüzü (aaa az önce sunay akın oldum lan):

koyu fenerli babanın koyu galatasaraylı oğluyum. kaç derbiden sonra babamın uyuması ya da evden çıkması için soğukta beklediğimi anlatamam. genelde de yenildiğimiz için bekleyen hep ben oluyodum amına koyim! neyse maç bitti eve gidiyorum. tabi peder hemen cart diye aradı. ben o sinirle açtım telefonu mal gibi:

peder: naber oğlum?
pmak: ya baba top oynamış gibi bi de utanmadan arıyorsunuz ya bu fenerliler hiç mi utanmıcak böyle şey bik bik bik..
peder: dur lan dur sakin ol başka bi şey sorucam acil. ben köydeyim de.
pmak: noldu baba bi yaramazlık yok dimi? (mal gibi kandım hemen)
peder: köyde olduğumdan internet yok. ilk yarı 2, ikinci yarı 2 kaç veriyomuş bi baksana. 50 lira bastıydım hahahahaaa.

dıtt dıtt dıttt..

2) hala başım ağrıyor amk:

maç analizini falan siktir et de, hala başım ağrıyor. kadıköyde feneri yenmezlerse, babamdan rövanşı alamazsam meloyu pitbul yürüyüşü yaparken yakalayıp..

neyse reyiz, önümüzdeki maçlara bakalım ümit özat düzlüğüyle.
Zamani geldiginde bir cok akli basinda fenerlinin abi zaten buraya bile gelmesi mucizeydi o mactada iyidiler sampiyonligu hak ettiler diyecekleri mac. Evet futbol sonuc oyunu ve fenerbahce oyle ya da boyle kazandi. Ama futbol sansa kazanilan 1, 2 macla sampiyon olunacak bir spor degil, bu play off bittiginde birazdan eksi butonuna basan yazarlar hakli oldugumu gorucekler. Gorunen koy klavuz istemez sonucta. Ortada super olmasada diger takimlardan bir seviye ustte top oynayan bir galatasaray var. Bu sartlar altinda baska bir takimin sampiyon olmasi zor. Fenerbahcenin kazanmasi lige renk getirmistir ancak sonucu degismeyecegi aciktir.
fenerbahçe'nin kötü oynayıp şansıyla kazandığı derbilerden biri olmuştur.

yine de tebrik etmek lazım, sen 30 pozisyona girip bir tane atıyorsun rakibin 3 pozisyona girip iki tane atıyor. şans mans, tebrik edeceksin arkadaş yapacak birşey yok.

ancak kadıköy'de oynanacak süper final'in de finalinde allah-u teala fenerbahçe yerine artık bizi kayırmaktansa bile bu maça karışmaz ve maçı kendi haline bırakırsa galatasaray fenerbahçe'yi rencide eder ve o kupayı kadıköy'de kaldırır.
Demin arkadaşımın rüyasından çığlıklar atarak uyandığı maç. Sahada tek bir kale varmış, Fenerbahçe kalesi, Galatasaray kalesi yokmuş ama nasılsa fenerbahçe maçı yine de 2-1 alıyormuş, nasıl olduğunu 50.000 şaşı mor menekşe anlayamıyor, bön bön bakıyormuş ahahaha.

Siz olayı anlamaya çalışadurun biz size her sene yaslıyaduralım.*
(#15279120)
öncelikle, bir galatasaraylı olarak, malumun ilanını yapmalıyım: galatasaray, galatasaray gibi kaybetmiş; fenerbahçe, fenerbahçe gibi kazanmıştır.

futbol düşük skorlu, en popüler sporudur güzide dünyamızın. bu sebepledir ki hatalar bu kadar belirleyici, bu kadar netice değiştiricidir. futbol bu yüzden güzeldir. bu sebeple dünkü maçla ilgili teknik bir analize girmeye gerek yoktur. galatasaray, taraftarına muazzam bir görsellik sunmuş, ancak kimilerine göre şans, kimilerine göre beceriksizliklerin silsilesi olarak bu muazzamlığa uygun bir son hazırlayamamıştır. oyunun hakını aykut kocaman da maç sonrası demeçlerinde vermiştir. hatta bir milli takım figürüne yakışmayacak düzeydeki taraftarlığı ile volkan bile: "galatasaray bu ligin en iyi takımıdır." cümlesini ağzından kaçırmıştır "bizim takımımız daha iyi.. kem.. küm.. biz daha büyüğüz yeminle"lerinin arasında.

skorun dışında bir-iki şey vardı göze çarpan dün gece. birincisi, "3 temmuz'dan beri başlayan süreçte..." cümlesiyle başlayan yüzlerce aforizmanın, binlerce demogojinin yanında geçtiğimiz yıl hem mental, hem de istatistiksel olarak dibe vurmuş; çökmüş bir takım 1 yıl içerisinde doğru planlama ve yapılanma ile bu yılın standartlarının çok çok üzerinde futbol oynamaktadır. hem de bayrak adamı en umulmadık yerde çekip gitmişken. bu, her şeyin dışında ve ötesinde bir kere takdir edilesi bir olgudur.

bir diğeri, galatasaray taraftarıdır. özellikle stad açılışı ve takip eden süreçte dibe vurmuş taraftar da futbol takımıyla paralel olarak düzelmiş, örnek hale gelmiştir. galatasaray takımı, belki de şampiyonluğa mal olacak bir malubiyeti hiç hak etmediği bir şekilde almış ve taraftarlık perspektifinden hak etmediği mutlak olanlar saha ortasında tüm tahrik unsurlarıyla orta oyunu sergilemişlerdir. bu süreçte sahaya ne bir yabancı madde atılmış, ne de sahaya bir kişi atlamıştır. taraftar gözlerindeki hak edeni alkışlamışlardır. aykut kocaman ve yardımcılarının kaşları da sapasağlamdır. lig tv'den görüntüler rahatlıkla istenebilir. bunun dışında ve ötesinde maç esnasında da küfürlü hiç bir tezahürat ve yabancı madde atılmamıştır.

son olarak, yukarıda da belirttiğim gibi kimilerine göre şans, kimilerine göre beceriksizliktir bu maçın özeti. bence bu şansla da beceriksizlikle de açıklanamayacak bir şeydir. açıklanamadığı için futbol güzeldir. süper final, muhteşem son, harikulade bitiş vb. endüstriyel ögelerle şekillendirilmeye çalışsa da hala bu yüzden güzeldir galatasaray-fenerbahçe maçları. bu yüzden farklıdır.

şimdi galatasaray bir kez kazandığını bir kez daha kazanmak zorundadır. işi de kolay değildir. ancak, özellikle dün geceden sonra, bu takıma olan güvenim sonsuzdur. bu takımın bu yıl ki genetiğini oluşturan tüm teknik heyet, kazandığı finaller ile farklıdır, kazandığı finallerle buradadır. bu final de kazanılacaktır. mevcut 3 maçın 270 dakikasının 250'sini kontrol eden takımdır bu takım.

ve uzaklarda bir adam olan sir alex ferguson'un söylediği gibi: "şans daima kendini eşitler."
üstünden iki gün geçen lakin henüz entrysini girebildiğim unutumayacağım maç. eski dostlar toplanıyoruz etkinliği yüzünden koyu bir fenerli olarak ilk defa nevizadede maç izledim ki bu bir fener galatasaray maçı oldu çok üzgündüm. lakin maçtan sonra tüm nevizadenin götüne giren kazığın resmini görmek çok eğlenceliydi allah için. 3 saat boyunca ana avrat fenere edilen küfürler, üzerinde en ufak bir fenerbahçe emaresi olanların yedikleri dayak... çok koydu ama biz daha feci koyduk. allaha günlerce şükrettim şu maçın şöyle bitmesi için. daha iyisi olamazdı. bu sadece galatasaraya karşı kazanılmış bir zafer değil bir çok şerefsize kapak olmuş maç oldu. allahım sana şükürler olsun.

futbol dostluk kardeşliktir ama amcam dahil tüm galatasaraylılardan nefret ediyorum. diğer bütün takım taraftarlarına karşı empati yapabiliyorum ama mevzu galatasaray ise... son olarak malum soruyu bir çok kişi sormuş ama bende yinelemek istiyorum

koyduk mu ?
senelerdir bok gibi kadrolar kuran gsnin iyi bir takım geldiğinde nasıl döküldüğünü gördüğümüz maç siz bu kadroyla bu defans hattıyla şampiyonlar liginde üst düzey bir takımla karşılaşın daha ilk maç perişan ederler sizi.

(bkz: şampiyonlar liginde duman olmak)
galatasaray'ın oynayıp fenerbahçe'nin kazandığı maç.

şu dandik tanımı geçtiktek sonra asıl mevzuya geleyim;

şu maçı 21 nisan 2012 fc barcelona real madrid maçına benzeten adan ya maçları izlememeiştir ya da 76876786 derece miyoptır. net.
lan amına koyayım, real madrid'in barcelona'dan daha fazla net atağı var o maçta. fenerbahçe'nin kaç atağı var?
barcelona'nın girdiği pozisyon sayısı toplam 3. galatasaray'ın? en son saymaya çalıştığımda 8-9du.
ee amk nasıl benziyor bu 2 maç birbirine?

bu arada;

sibobunu sikeyim futbol topu.
galatasaraylı kardeşlerim üzülmeyin yapılacak birşey yok cenabı hak galatasarayı fenerbahçeye yenilsin diye yaratmış.*
fener karşısında heyecan yapan ve fener fobisini üstünden atamayan galatasaray forvetlerinin bir türlü gol atamadığı karşılaşmadır. ulan kendi evinizde bari korkmayın fenerbahçeden..
neymiş galatasaray oynamış da fener bir sefer gelmiş o da gol olmuş, şansmış, balmış, bilmemneymiş.

yahu sen rakibinin üzerine şuursuzca tüm hatlarınla saldırırsan olacağı budur. senin karşında mahalli lig takımı yok ki. en ufak bir boşluğunu yakaladığın anda koyarlar çocuğu. karşındaki takım fenerbahçe.

yahu galatasaray kardeşim, oynasan da kaybediyorsun, oynamasan da. vallahi işin zor fenere karşı, zor...

edit: ayrıca bu digitürkün futbolu yönlendirmesi muhabbetine de güler geçerim yani, burada da mı illuminati oyunları arayacağız kardeşim? üçgenler, beşgenler, altıgenler falan...