başlığı görünce acaba bizim fetoşlar bunuda mı ergenekon dosyasına aldı diye merak içinde girdiğim, ama ona gerek kalmadan bazı beyin yerine et sahibi yazarların direk bunu dile getirdiği acı olay.
tamam bu dinciler, fetoşlar kürtçünün önde gideni ama bu kadarda pkk yalakası olduklarını görmek acı veriyor.
öyle ya bunlar sözüm ona örnek!! *müslüman.
takipsizlik kararı verilen saldırı. geçmiş olsun herkese! şimdi bir komplo teorisi üretiyorum:
"fethullahçı gladyo'nun organize ettiği ve o yüzden takipsizlik kararı verilen bu terör saldırısı, faili meçhul terör olayları veya saldırılarından biri olarak hatırlanacak. bu saldırı, daha sonradan ortaya çıkacak bir belge veya bulgu ile birden bire gündemin konusu olacak ve o belgenin sonucunda iş ergenekona bağlanarak, başka göz altı dalgaları için zemin hazırlayacak. böylece muhalifleri sindirme politikası devam edecek."
daha önce de böyle olmadı mı zaten?
ama nasıl? gayet mantıklı dimi? orta doğu'yu anlamak için komplo teorileri üretmek gerekir demişler. ben de öyle yaptım.
patlama sonrası yorumlara göre ankara'nın yüzde doksanı bu patlamadan son anda kurtulmuştur;
-abi duydun mu ulustaki patlamayı.
-sorma yaw,otobüsten orda inecektim son anda vazgeçtim.
-yapma yaw benimde o tarafta işlerim vardı,tam bitirdim metroya bindim patlama olmuş.
-ucuz kurtulmuşuz abi bea.
bu haberleri vermek ne kadar doğrudur değildir bilmiyorum ama bu patlamada ölen sayısı malesef ki 9'a çıktı... düne kadar tedavi gören 'hamza arı' isimli vatandaşımız da malesef ki hayatını kaybetti... allah rahmet eylesin... seyyar satıcılık yaparak geçindirdiği ailesine allah kolaylık versin sabır versin.
olayın ardından uzun zaman gecmesne rağmen etkileri ankara halkının üzerinde sürmektedir.hala ortalık polis kaynamakta ve insanlar tedirgin bi şekilde dolaşmaktadır.allah belanızı versin şerefsizler birileri koltuk peşinde dolaşırken ülekeyi b.k götürüo hala saf halk bunlara oy verio!!!!!
*
Provokasyona karşı birlik çağrısı
EMEP, DTP, ÖDP ve SDP başkanları, seçim sürecine yönelik provokasyonlara karşı demokratik güçleri harekete geçmeye çağırdılar
Ankara'daki bombalı saldırıyı protesto etmek için ortak açıklama yapan Emek Partisi (EMEP), Özgürlük ve Dayanışma Partisi (ÖDP), Demokratik Toplum Partisi (DTP) ve Sosyalist Demokrasi Partisi (SDP) genel başkanları, 'Bomba, onu kim ve hangi amaçla patlatmış olursa olsun, seçim öncesinde ve 27 Nisan muhtırasıyla birlikte başlayan ve giderek darbe sürecini tırmandıran gelişmelerin mantığına uygundur' diyerek patlamanın gürültüsünü ancak, halkın demokratik iradesinin bastırabileceğine işaret ettiler. Parti başkanları, demokratik güçleri her türlü provokasyona karşı harekete geçmeye çağırdılar.
Hükümete uyarı
Taksim Hill Otel'de dün sabah bir araya gelen EMEP Genel Başkanı Levent Tüzel, DTP Eşbaşkanı Ahmet Türk, ÖDP Genel Başkanı Ufuk Uras ve SDP Genel Başkanı Filiz Koçali, ortak bir basın toplantısı yaptılar.
Partilerin yönetici ve üyelerinin yanı sıra Şair-Yazar Sennur Sezer, Yazar Adnan Özyalçıner, Tiyatrocu Metin Boran'ın da katıldığı toplantıda, ortak metni Ufuk Uras okudu.
'Ankara'da 6 yurttaşımızın ölümüne ve 100 yurttaşımızın yaralanmasına neden olan patlamayı şiddetle protesto ediyoruz' sözleriyle başlayan metinde hükümete, insanlık dışı şiddet eyleminin arkasındaki güç ya da güçleri bir an önce ortaya çıkarması, böylece seçim öncesinde şiddetten medet umarak demokratik hak ve özgürlüklere karşı olan çevrelerin harekete geçmesini önlemesi uyarısı yapıldı.
'Muhtıra ile başlayan süreç'
Genelkurmay'ın 27 Nisan muhtırasıyla başlayan sürece dikkat çekilen açıklama, şöyle devam etti: 'Bomba, onu kim ve hangi amaçla patlatmış olursa olsun, objektif olarak seçim öncesinde ve 27 Nisan muhtırasıyla birlikte başlayan ve giderek darbe sürecini tırmandıran gelişmelerin mantığına uygundur. Patlamanın gürültüsünü, yalnız ve yalnızca halkın demokratik iradesi bastırabilir. Dökülen kanlar, yalnız ve yalnızca halkın demokratik iradesi ile yıkanabilir. O nedenle hiçbir şiddet ve terör hareketine ve provokasyona bakmaksızın, 22 Temmuz genel seçimlerinde halk iradesinin olanca gücüyle ortaya çıkması için gereken çaba gösterilmelidir.' Dört siyasi partinin başkanları, ortak açıklamada demokratik güçleri, 'her türlü provokasyon ve demokrasi dışı davranışa karşı seçimlerin barışçı koşullarda yapılması için' harekete geçmeye çağırdı.
Açıklamanın ardından gazetecilerin soruları da yanıtlandı. PKK olup olmadığı anlaşılmadan böyle bir açıklama yapmanın erken olup olmadığının sorulması üzerine DTP Genel Başkanı Ahmet Türk, 'Masum insanlara yönelen eylemi şiddetle kınıyoruz; adresi kim olursa olsun, arkasında kimler olursa olsun fark etmiyor. Biz bunun ortaya çıkartılması için ciddi bir çabanın gösterilmesini istiyoruz. Bir seçim atmosferi yaşıyoruz, çeşitli provokasyonlar da olabilir. Bütün ihtimalleri göz önünde tutarak demokratik, barışçıl bir sürecin başlaması için, demokrasi koşullarının oluşması için herkesin duyarlı davranmasını bekliyoruz, istiyoruz' cevabını verdi.
'Genelkurmay açıklaması kaygı verici'
Bombanın halka, demokrasiye dönük, seçimleri terörize etmeye yönelik bir saldırı olduğunun çok açık olduğunu vurgulayan EMEP Genel Başkanı Levent Tüzel de 'Bu seçimlerin olağanüstü koşullar altında yapılacağı da çok açık. Devlet yöneticilerinin, silahlı kuvvetler yöneticilerinin açıklamaları da sürecin böyle devam edeceğine dair kaygı verici açıklamalardır. Dolayısıyla kaynağına göre bir açıklama yapmamız beklenemez. Kaynağı her neyse halkın, demokrasi güçlerinin tepkisini bütün şiddetiyle üzerinde bulacaktır. Partilerimizin hiç gecikmeden bu olay karşısında tutum alması da son derece anlaşılırdır” diye konuştu.
ÖDP Genel Başkanı Ufuk Uras ise 'Terör halkı dondurur, demokrasi dışı güçlerin önünü açar' diyerek her türlü provokasyona karşı kararlı bir irade ortaya koyulması gerektiğini ifade etti. Uras, 'Genelkurmay Başkanı'nın, bombalamaların istanbul'da da süreceği açıklaması, tüm yurttaşlarımızı kaygılandırmaktadır. Bu yüzden tüm yurttaşlarımız, demokrasiden yana tutum alıp bütün bu çabaları boşa çıkarmalıdır' dedi.
mütekabiliyet kavramı geldi birden aklıma. nasıl mı? hatırlanırsa, bir kaç yıl önce ülkemizin batısında, turizm yöreleri civarındaki ormanlarımız normalin ötesinde bir durumda yanmaktaydı ard arda. ne mi oldu sonra? yunanistan'da da biraz orman yandı ve ne hikmetse bizim kıyıdaki durum da normale döndü. eğer güçlü bir devletsek, istihbaratımıza ve gücümüze güveniyorsak arkasındaki odakların da biraz canını acıtırız olur biter. ne bileyim, kerkük'te barzani'nin ofisinin yakınında bir intihar bombacısı mı desem, avrupa devletlerinde terörün sadece bizi yakmayacağını akıllarına getirecek bir şeyler mi desem... bu arada aç parantez devletin bakanlarından başı, "bunların arkalarında ab ülkeleri var, açıkça destek veren ülkeler var , yunanistan gibi... artık isimlerini zikretmenin zamanı" gibisinden konuşan eski bir devlet adamına (ismini hatırlamıyorum şimdi) yanıt olarak, " bu şekilde açıktan isim zikretmek ab ile olan ilişkilerimizi ve ab sürecini zedeler " demiştir. ab ülkelerini incitmeyeceğiz diye patlasın bombalar, yıkılsın ocaklar. devlet ehil ellerde yönetilmezse, daha çok bombalar patlar, çorpalar örülür başımıza da kınamaktan başka bir şey gelmez elimizden.
Saldırıyla ilgili diğer açıklamalar şöyle: Başbakan Recep Tayyip Erdoğan: Terör herkesin sorunu. Huzurumuza kastedenlere verilecek en güzel cevap, milletçe birlik içinde istikrarımıza sahip çıkmak.
TBMM Başkanı Bülent Arınç: Terörle mücadele ediyoruz, etmeye devam edeceğiz. Bu konuda hem AB üyesi ülkelerin hem de bütün dünya ülkelerinin ortak mücadele platformu oluşturması gerekir.
DYP Genel Başkanı Mehmet Ağar: Bir tavır, tarz değişikliği görülüyor ancak bu ateşle oynamaktır. Türkiye'yi bazı iç sıkıntılara taşımak isteyenler var.
DSP Genel Başkanı Zeki Sezer: Bu tür terör eylemlerinin amacı belli. Ama Cumhuriyetimizin temel ilkelerini ortadan kaldırmaya hiçbir güç yetmeyecek.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli: Siyasi hesaplarla terörle mücadeleyi zaafa uğratan AKP hükümeti de Türkiye'nin geleceğini ateşe atmanın hesabını çok ağır biçimde verecektir.
DTP lideri Ahmet Türk: Patlama masum insanlara yönelik bir eylemdir. Adresi kim olursa olsun, yapanlar kim olursa olsun, arkasında kimler olursa olsun bizim için fark etmiyor. Biz böyle eylemleri şiddetle kınıyoruz. Ve her zaman bu tip eylemlerin karşısında olduk.
Diğer siyası partiler ve birçok sivil toplum örgütü de yaptıkları açıklamalarda saldırıyı kınadı.
ABD'nin Ankara Büyükelçiliği'nden yapılan açıklamada şöyle denildi: "Terörizmle mücadelede Türk hükümetiyle birlikte çalışmaktaki değişmez kararlılığımız sürmektedir."
ispanya Dışişleri Bakanlığı'ndan yayımlanan bildiride, "ispanyol hükümeti, terörle mücadelede Türkiye'ye tam destek verecek" denildi.
Britanya, saldırıyı kınayarak, eylemi 'acımasız' ve 'korku verici' olarak niteledi.
kendini patlatan şempanzeye şempanze denmesinin hoş karşılanmadığı az gelişmiş orangutanlık örneği, zana-apo kırması varlıkların salyalarını akıttığı** en kaliteli o.ç. eylemi.
edit: kendilerini sevmesem de, büyükanıt'ın tvlerde, hakkında şapkasız(!) konuştuğu olaydır. askeri jargonda böyle bir ifadenin-jestürün tek bir, ama tek bir anlamı vardır:
bugün okula giderken olay yerini gördüğüm patlamadır.
her yere bayraklar asılmış 2 gün önce sigara istediğim simitçi amca olay yerine biraz daha yaklaşmış insanlar çarşıya bakıp teror u lanetliyor, otobüs çarşıdan geçerken herkes arkasına bakıp yazık! diyor insanlar birbiriyle fikir alışverişi yapıyor, kaynaşıyor, olay yerinde ki kürt ali diye bilinen esnaf camına türk bayrağı asıyor, üzülüyor.
(bkz: aferin amacınıza ulaştınız)*****
bu bombayı, öncekileri ve sonrakileri tertip edenler ve ettirenler; rüyalarınız gerçek olmayacak. oyunlarınız bozulacak ve günü geldiğinde, biz türk'ler geçmişin aksine, sizlere merhametli olmayacağız.
olayda kullanılan bombanın "yatay eksende" daha fazla hasar&zarar vermesi için havaalanlarında terör yaratmak için kullanılan bombalarla özellikle güçlendirildiğinin anlaşıldığı bir şerefsizlik.
en yaşlısı 45 yaşında olan 6 vatandaşın ölümüne neden olmuştur.
