savaş uçağımızın suriye hava sahasında ne işi olduğunu merak ettiren olay.
akıllara şu hikayeyi getirir;
"cumhuriyet'in ilânından sonra istanbul'da bir resepsiyon verilir...
tüm dünya ülkelerinin elçileri ve ateşeleri de davet edilir...
davet güzel bir şekilde devam etmektedir fakat ingiliz ateşesi olan
binbaşının bakışları mustafa kemal'in gözünden kaçmaz...
bütün davet boyunca kendisine dik dik bakmıştır ve bakmaya devam etmektedir....
ne olduğunu öğrenmek için yaverini gönderir,
yaver mustafa kemal'e şöyle der:
- paşam kendisine neden ters bir tavır takındığını sordum, o da bana
mustafa kemal'in çanakkale'de babasını öldürdüğünü söyledi...
bunun üzerine mustafa kemal şöyle der:
- git sor bakalım babasının çanakkale'de ne işi varmış?"
bir senaryo yazıldı ve bu adım adım uygulanıyor.yazık, olan düşen uçağa ve pilot'a oldu . devlet tiyatrolarını kapatsanız ne yazar devlet eliyle tiyatro oynanıyor bu ülkede.
amerikaya yaranmak uğruna uygulanan strateji son hızıyla devam ediyor. suriyeye karşı savaş açılsa asla şaşırmam . amerikanın hatta tüm dünyanın da istediği bu zaten . aaah ahh güzel ülkem kukla gibi oynatıyorlar seni.yazıklar olsun...
'' Savaşta tüm ülke burjuvalarının aynı ölçüde suçlu olduğunun üstünü örtmek için kullanılan, savaşı kim başlattı lafları safsatadır. '' Lenin-1915
hali hazırda suriye'ye savaş açmak için en ufak hareket bekleyen hükümetin ne yapacağı merak konusu olan olay.
peki suriye uçağı bilinçli mi düşürdü, türk jeti olduğu biliyor muydu bu sorular önemli. tabi, ortaya çıktıktan sonra suriye hükümetinin yaklaşımı çok daha önemli.
dilerim; savaş olmaz.
aklı mantığı yerinde olan her insan gibi... dilerim...
tayyip gibi bir başbakan, ahmet gibi bir dışişleri bakanı, bülent gibi bir başbakan yardımcısı başımızda varken savaşa bile gireriz bu olayın ardından.
Abd savaş istiyor ama seçimler var.
Avrupa savaş istiyor ama ekonomik kriz var.
Türkiye'de dışarıdan seçilmişler savaş istiyor,
çünkü onları iktidara getirenlere söz verdiler.
bu söz, türkiye cumhuriyeti devletiyle hesaplaşma karşılığında,
2003'te condoleezza rice yazdığı bir makalede geçen fas'tan türkiye'ye kuzey afrika ortadoğu ve yakındoğu coğrafyasında gecikmiş hakimiyet alanı kurma projesine şekil verme görevidir.
lafı uzatmak istemiyorum.
biraz kafanız çalışıyorsa aktüel tarihi okur izlersiniz.
Hegel perspektifini öneririm.
Neyse, şimdi bilenler bilir abd, vietnam'a girmek için bahane arıyordu,
ne yaptı eski usül göstermelik bir bahane buldu taciz ateşi vs. vs.
bence türkiye'de böyle bir olayla savaşa çekiliyor.
yeri gelmişken soralım türk savaş uçağının suriye sınırları dahilinde işi ne? ...
şimdi savaş çığırtkanlığı yapan sözlükçüler gaza gelmeden önce düşünsünler.
bu bilgisayar oyunu değil, savaş, insanlar ölüyor.
daha dün 8 şehit için ayağa kalktınız.
her saldırıda kandile göstermelik baskın yapmaya benzemez bu işler.
ama umurunuzda mı gariban ölüyor,
öyle ya siktir et onları vergi verir savaşta ölürler allah'ın emri böyle...
zaten bu savaş başladığında evlere tabutlarla dönüldüğünde devlet büyüğü diye ortalıkta dolaşanlar bu işin kaderi böyle der.
neyse kısa kesiyorum.
bu savaş olacak, öyle ya da böyle bugün olmaz ise ileride, ama olacak çünkü esat iran'dan önceki sert kaya ve iran rusya esadı savunarak kendilerini savunmuş olacaklar.
malatya'daki füze ne içindi; iran, rusya füzelerinin israile saldırısını önlemek için aklıma gelmişken ekleyeyim. türk silahlı kuvvetleri bu olası savaşa 2007'ye kadar karşıydı.
ne oldu; ergenekon balyoz yakamoz ışık vs vs. davalarıyla savaş karşıtı yurtsever akil paşalar tasfiye edildi. nihayetinde kimyasalcılar geldi. bla bla okuyun araştırın.
savaş olasılığı şimdi bu tiyatroyla gündemde zorunluluğa dönüşüyor.
ama siz anlamazsınız eğer bu ülke savaşa girecekse, ve o savaşta ''allah korusun bu ülkenin evlatları ölecekse'' allah bu şehitleri savaş çığırtkanlığı yapanların evine versin. müslümanı Müslümana kırdıran hristiyan ( sizin dilinizle konuşuyorum mezhepçi köpekler )ların tezgahına yine düşün. eşekliğinize haktır bu.
neyse
bu savaş sıçrama potansiyeli yüksek bir savaş olabilir.
çünkü küresel sermaye krize girdi ve her kriz bir dönüşüm yeni bir evredir.
bekleyip göreceğiz.
ama garip bir şekilde bu savaş akp iktidarının sonu da olabilir. artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacak.
hiç unutmam sene 1914, arşidük ferdinand saraybosna'ya gelmişti. "hop hop noluyor lan" demeye kalmadı yanımdaki genç revolverini çekti ve olaylar gelişti...
büyük bir oyunun parçasıdır. bir nevi, sırp milliyetcisinin imparator veliahtını öldürerek 1. dünya savaşını başlatması.
suriye uzatırsa burdan savaş çıkar mı? çıkar.
fakat kazın ayağı o kadar basit değil. bahsedeceğim olayların doğru yada yanlışına bakmadan devlet politikimıza göre değerlendirin.
mavi marmara olayı. bir özür vs. alabildik mi? hayır. bu konuda cezalandırılan oldu? hayır. bu konuda devlet erkanı ne yaptı? hiç.
askerlerimizin kafasına çuval geçirilmesi. bir özür vs. alabildik mi? hayır. bu konuda cezalandırılan oldu? hayır. bu konuda devlet erkanı ne yaptı? hiç.
sivil terör eylemi yapan pkk nın tv kanalları, rahatca avrupa ülkelerinde yayın ve propaganda yapması. bunda özür bile isteme gereği duymadık. öyle mal gibi bakıyor, büyük devletimiz yıllardır.
aynı pkk nın kampları, yıllardır aynı ülkelerde barınıyor? ne yapıyor devlet büyükleri? tabiki hiç, hariçten gazel.
eeee? şimdi ne oldu? neden atarlandık. burada soru, ne yapacağımız değil, yıllardır süre gelen politikamıza bakarak, bizi kimin harekete geçirdiği. hükümet mi? yazdığım olaylar 10 yıldır süreçte oldu zaten. geçiniz. ordu mu? zaten hükümetle eş zamanlı çalışıyorlar. geçiniz.
peki kim o halde? ne yazık ki, bizim kontrolümüzde olan güçler değil. kabul etmek gerekir ki, ne olursa olsun sevdiğimiz ülkemiz, artık bir maşa. bunu kabullenmek zor olsada, durum ortada. bu durumdan bir hükümeti sorumlu tutmak avanakça olur. en az akp hükümeti kadar, önceki hükümetler ve bizlerde bu durumdan sorumluyuz. hepimize geçmiş olsun. iyi yada kötü, kendimizin seçimi olmayan bir şeylere doğru sürükleniyoruz.
amerikanın yıllardır yaptığı savaş başlatma oyunlarının türkiye tarafından yapıldığını gösteren düşürmedir. resmen ön sevişme lan bu başka bir bok değil. bu suriye senelerdir aynı adam tarafından yönetiliyordu da şimdi mi bizim jetimizi düşüreceği tuttu? küçük amerika olma yolunda ilerliyoruz başka birşey değil. hatta çok iğreti duran bir taklidi oluyoruz günden güne. gereken yapılacakmış. ahı gitmiş vahı kalmış iç savaş çıkmış suriye'ye saldırsan ne saldırmasan ne? ben zerre inanmıyorum onların bizim jetimizi düşürdüğüne. afganistan'a girmek isteyen amerika'nın 11 eylül olaylarını, yada ırak'a girmek için saddam'ın füzesi boku püsürü olduğunu, vietnam'a girmek için ''siz bizim maddox'umuzu bombaladınız ulen mınıza goruk'' lafını kullanmadı mı bu adamlar? ha bizimkide onun small bedeni işte. üstümüze olur mu giyince görücez. çünkü savaş her zaman kötüdür ve suriye sınırında yaşayan milyonlarca insan var. sen adama ben giriyorum deyince o da sana abi pardon 2 jet vereyim barışalım demeyecek.
edit 1: al işte adamların açıklamaları.
Türk jeti bir kilometre topraklarımıza girdi. Hava sahamızı sınır ihlali gerçekleşti. Türk jeti karasularımız üzerinde alçak uçuş yapıyordu. Hedefi vurduktan sonra Türk uçağı olduğunu tespit ettik
yarak mı var heriflerin karasularına giriyorsun? resmen taciz ediliyor adamlar. madem böyle elini kolunu sallaya sallaya giriliyor ırak'a izinsiz girde pkk'yı hallet.
edit 2: amerika'dan gazlama gecikmemiş.
ingiliz The Telegraph, "Saldırının, NATO'yu Esad rejimi ile çatışmaya çekebileceği yönündeki endişelerin arttığını" yazdı. Amerikan New York Times ise, "Türkiye askeri müdahaleye açık kapı bıraktı" ifadesini kullandı.
ulan hep mi aynı olur birşeyler? bari yeni yalanlar, yeni sebepler üretin amına koyim.
