vay arkadaş mantığa bak yaa... olaya kafası basmayıp mavi marmara ile bir tutan mı ararsın, halkının ağzına sıçan baasçı bi figürün "emperyalizma karşı duran kahraman" olarak telaffuz edilmesini mi ararsın, "jetler orada ne arıyordu" diye saçmasapan soru soranını mı ararsın...
arkadaş, bir türk jeti düşürüldü, önce bunu bi anlayın. aylardır sınırımızın dibinde bir sürü olaylar oluyor, bombalar patlıyor, insanlar ölüyor, babası gibi kendisi de bi dallama olan esad bi bokluk yaratmak için fırsat kolluyor, birileri de diyor ki "jetlerin orada ne işi vardı".
esat kıçı yalayanlara ufak bi hatırlatma; bunun babası da zamanında pkk'yı besleyen bir numaralı unsurlardandı, su için savaş çıkarma tatavası yapan bi adamdı, her fırsatta hatay'ı suriyeye katmak için fırsat kollardı (bunu da 'emperyalistlere direniyor' diyen zırcahillere söylüyorum).
hükümete çakacaz diye bu kadar da düşmek, vurulan jetimizi "e onlar da orada gezinmeseydi" diyerek normal görmek, belki de şehit olan pilotlarımı bu derece yoksaymak artık neyin daniskası bilemedim, adını koyamadım. yani adını koydum tabii de da sözlükte göte möte girebilir diye aleni yaz(a)mıyorum. allah insanı bunların düştüğü yere düşürmesin diyorum kısaca.
akıllara bin bir türlü soru işareti getiren durum.
öncelikle lan bu nasıl iş yanlışlıkla uçak düşürüldüğü nerde görülmüş. kesin bu işin içinde bi işler var derken suriye' den açıklama geldi' ankarayla sorun yaşamak istemiyoruz' e bu ne perhiz bu ne lahana turşusu o zaman. amacı savaşsa niye böyle davrandılar hayır savaş değilse uçağı niye düşürdüler. yanlışlıkla filan olamaz bu işler ya boru mu bu uçak uçak. hem iki gündür bir muammalı haller var muhabirler bile artık isyan etme aşamasında biri bi açıklama yapsın diye. yok aga yok çok kötü kokular geliyo benim burnuma.
o jetin kandil üzerinde bomba yağdırıyor olması lazımdı. aq suriyesinin derdi yüzünden avrupanın ve sam amcanın fişeklemesiyle oralarda olmaması gerekirdi.
tarih ve tekerrür dedirten sınır ihlalli uçuştur. almanyadan alınan gemi gider rus kıyılarını bombalar savaşa dahil oluruz rusları da işin içine alarak hem de...
amerikadan alınan uçak suriye hava sahasına girer......
milliyetçiyim diyen andavallar, ulusalcıyım diyen dürzüler, islamcıyım diyen neo - haçlı uşakları sesini çıkarmaz buna efendiler farkında mısınız bilmem ama bir savaşa çekiliyoruz. yavaş yavaş sinsice... kuzey afrikadan başlayan terane için en son hedef ülkemiz. devleti yönetme erkine sahip olan ama o beceriye asla haiz olmamış andavallar ülkeyi bir savaşa sokacak farkında mısınız? kendi silahımızı üretmedikçe bu olacaktır. aldığımız kumandası üreticide silah ne zaman füze ateşler ne zaman etmez bu kararı biz veremiyoruz. bilemezsiniz belki de pilotlarımız kendilerini savunma imkanına bile sahip olamadı. silah tutukluk yaptı dercesine hali hazırda eğitimi meşakkatli olan meslek grubundan iki fert heba oldu...
son sözüm savaşırız koçlar gibicilere: aranızda hiç savaşta bulunanınız var mı? ben size afrikada ki iç savaşlardan birini anlatayım ...
özet geçmek gerekirse:
savaş nedeni değildir. yunanistanla 1000 kere birbirime girmiştik bu mantıkla.
abd , israil i yoketmişti.(liberation gemisi vakası)
olabilecek hadiselerdir bunlar. daha bikaç sene evvel yunan uçağı ile it dalaşı yaparken çarpıştı uçaklarımız.
ee türk jetini iç savaş halindeki suriye hava sahası üstünde dolaştırırsan olacağı budur. ha gündem değiştirmek için bahane arıyorsan, bu kötü ve hiç olmadı hatta.
(bkz: sen abilerine danış istersen)
çok tehlikeli olayların kilometretaşı olacak bir durum. türk jetinin suriye hava sahasını ihlal ettiğini duyunca "ama bizimki de beceriksizmiş, girerse saldırırlar tabi" demiştim. ama kazın ayağı öyle değilmiş. bu tip kısa süreli hava ihlalleri uluslararası camiada sürekli olan bir durummuş. her girene ateş açsan tüm dünya ile çatışman gerekirmiş. aşağıda 2012 yılında bizim hava alanamıza girenlerin listesi var. sebil gibi. yunanistan, italya, ispanya, ingiltere, fransa hatta kanada bile defalarca ihlal etmişler. bizim dışişleri uyarmış. olmuş bitmiş. suriye'nin yaptığı çok farklı bir kasıt içeriyor. Allah sonumuzu hayreylesin.
trt'nin internet sitesinde geçen habere göre 24 haziran 2012 saat 10:30'da konuya dair ilk detaylı bilgilendirme dışişleri bakanı ahmet davutoğlu tarafından yapılacak.
ayrıca yapılan yorumlar gerçekten şaşırtıcı. millet savaş delisi olmuş. bu kadar basit mi bu işler. neden bu kadar fevri bir milletiz bazen anlamakta zorlanıyorum.
Uzerınden gecen 24 saat boyunca herhangıbı bır adım atılmadıgı dusunulurse nota ve tazmınat ıle gecıstırılecektır, zıra tepkı verecek olan bukadar beklemezdı.
hala ne olduğu tam belli olmadığı halde insanların sanki her şeyi çoktan çözüp bitirmiş gibi yorumlar yaptığı olaydır. bu savaş çığırtkanlarına ben "batı cephesinde yeni bir şey yok"u okumalarını öneririm. gerçi hayatları boyunca ilk kez bir kitap okumuş olacak çoğu ama 1. dünya savaşı öncesi nasıl herkes savaşın şahane bir şey olduğunu düşünüyordu, bunların ne kadarı cepheye ayak basar basmaz saniyesinde öldü, ne kadar hayatta kalarak daha büyük ızdırap yaşadı, insanlar en akla gelmedik nerelerinden yaralanabilirler, cephede kurşundan bombadan çok dizanteri gibi hastalıklar yüzünden ölmek nasıl bir şeydir, bunları görmek açısından iyi olacaktır.
nihai tavrın ne olacağı merak konusudur. sert bir cevap verilmezse türkiye'nin caydırıcılığı ciddi bir yara alacaktır. diğer yönden ise abd kirli planının maşası olma gibi bir durum varsa da yazık olacaktır.
suriye'ye "nato" da vererek, iyice ilginç hale gelmeye başlayan olaylar silsilesinin kıvılcımıdır.
şimdi efendim, bir mavi marmara meselesi vardı, ne oldu? israil özür diledi mi? uluslararası karasularda vurduğu, içinde 9 kişinin öldürüldüğü gemiyle ilgili özür bile diletemedik. kaldı ki başbakan dahil herkes biliyordu geminin israil'e gittiğini, gene de engel olmadılar.
bu olayda ise bizim uçağımızın kısa süreli de olsa suriye hava sahasına girmiş olması gerçeği var. tartışmalı ya da değil; uçağımız vuruldu, pilotlarımız kayboldu.
suriye, özür dilemeyiz mi diyor? ilk açıklamaları özür diler nitelikte...
suriye, bile bile, göstere göstere vurduk mu diyor? israil öyle demişti ya hani... hiç sanmıyorum. tanımadık diyor, hadi bile bile, tanıya tanıya vurmuş olsun; yaptığının arkasında mı duruyor? hayır...
hadi notayı da verdik, ne bekleyerek verdik? esad hükümeti istifa etsin diye mi? nedir bu komedi? suriye'den ne istiyoruz bu notada da, yapmayınca savaş ilan edeceğiz?
ya bırakın, şakirt yandaş tayfası sadrazamınlarına yaltaklansın istediği kadar. kendi milletinden adamları israil'e yem eden adamdan, israil'e karşı medet ummaya devam etsinler bakalım.
heronlarımızı artık biz kullanmıyoruz, istihbaratı amerikan güçlerinden alıyoruz. adamlar bize istihbarat veriyor, yalan yanlış yerleri bombalıyoruz; pkk geliyor 1 gecede 8 gencimizi şehit ediyor.
işte tam bağımsızlığı savunan generalleri amerikan casuslarının oyunlarıyla ülkeyi idare edenler tarafından hapisanelere doldurulmuş ülkemin gerçeği.
pkk'nın birkaç ayda bir yaptığı şeyi örtülü olarak destekleyen amerika'ya dişimizi gösteremiyoruz, amerika'nın hedef gösterdiği ülkeye hırlıyoruz.
sonunda amerika kendilerini kullanılmış mendil gibi kenara attığında, nasıl bir mücadele verecekler, hep birlikte göreceğiz.*
edit: evet, nota idi; zaten sonraki bölümlerde nota yazmıştım; ancak nato'nun türkiye tarafından toplantıya çağrılması ilk yazdığım nota olması gereken nato'yu tırnak içine almamı sağladı. güzel oldu güzel...*
abd nin suriyeyi alma planının bir denemesidir.
abd suriyeyi devirmek ve büyük israilin bir parçasını daha hazırlamak istiyor. ama ıraktan canı çok yandı. şimdi politik olarak bir suriye seferini kaldıramaz. naapmak lazım? sür türkiyeyi üzerlerine elini kirletmeden işi bitir.
büyük bir oyunun parçasıdır. bir nevi, sırp milliyetcisinin imparator veliahtını öldürerek 1. dünya savaşını başlatması.
suriye uzatırsa burdan savaş çıkar mı? çıkar.
fakat kazın ayağı o kadar basit değil. bahsedeceğim olayların doğru yada yanlışına bakmadan devlet politikimıza göre değerlendirin.
mavi marmara olayı. bir özür vs. alabildik mi? hayır. bu konuda cezalandırılan oldu? hayır. bu konuda devlet erkanı ne yaptı? hiç.
askerlerimizin kafasına çuval geçirilmesi. bir özür vs. alabildik mi? hayır. bu konuda cezalandırılan oldu? hayır. bu konuda devlet erkanı ne yaptı? hiç.
sivil terör eylemi yapan pkk nın tv kanalları, rahatca avrupa ülkelerinde yayın ve propaganda yapması. bunda özür bile isteme gereği duymadık. öyle mal gibi bakıyor, büyük devletimiz yıllardır.
aynı pkk nın kampları, yıllardır aynı ülkelerde barınıyor? ne yapıyor devlet büyükleri? tabiki hiç, hariçten gazel.
eeee? şimdi ne oldu? neden atarlandık. burada soru, ne yapacağımız değil, yıllardır süre gelen politikamıza bakarak, bizi kimin harekete geçirdiği. hükümet mi? yazdığım olaylar 10 yıldır süreçte oldu zaten. geçiniz. ordu mu? zaten hükümetle eş zamanlı çalışıyorlar. geçiniz.
peki kim o halde? ne yazık ki, bizim kontrolümüzde olan güçler değil. kabul etmek gerekir ki, ne olursa olsun sevdiğimiz ülkemiz, artık bir maşa. bunu kabullenmek zor olsada, durum ortada. bu durumdan bir hükümeti sorumlu tutmak avanakça olur. en az akp hükümeti kadar, önceki hükümetler ve bizlerde bu durumdan sorumluyuz. hepimize geçmiş olsun. iyi yada kötü, kendimizin seçimi olmayan bir şeylere doğru sürükleniyoruz.