Bu maçın artık bir geleneği vardır. Ya berabere biter yada galatasaray yener. maçtan sonra beşiktaşlılar kesin bir pozisyon yada hakem hatası bulur. 1 hafta konuşurlar sonra sönerler. bu böyledir artık kesin ve net. 1 değil 2 değil olum ayıp ya.
fedarasyonun içinde aşağıdaki gibi ya da benzeri bir konuşma geçtiğine eminim.
yıldırım demirören: yd
federasyonda görevli herhangi bir kişi: x
x......: başkanım, galatasaray'ın galibiyetini ne zaman tescil edeceğiz?
yd.....: yaaaaa birkaç gün daha. böyle iyi.
x......: başkanım adamlar koydu yapacak bir şey yok.
yd.....: yhaaaa ama üç puanı verirsek 5.sıraya yükselecekler. şu an 10.sırada gözüküyorlar hoşuma gidiyor. sabahları uyanıp ilk puan durumuna bakıyorum, güne güzel başlatıyor
x......:başkanım az şerefsiz değilsiniz ha!
yd.....: napayım lan! bıktım heriflere kupa vermekten.
edit: eksileyen federasyoncular var la. hakkaten bu adamın seveni var mı?!
hala tescil edilmemesinden dolayı federasyonun bir kaos ortamını bekleyip gündem yoğunken "bu arada maç tekrar oynanacak hehe" demesinden endişe duyduğum maçtır.
1-2 olarak direkt tescil edilmesi gereken maç. lan hala tescil etmedi mi bunu bu moderasyon?
pardon lan? federasyon olacaktı!*
not: bilen bilir kuzey kadıköy'lüyüm aga!
yıldırım demirören'e göre maçın kazananı hala belli değildir. olayı uefa'ya, ordan cas'a sonra da isviçre federal mahkemelerine taşıyacakmış. en sonunda da türk yargısının kararını bekleyecekmiş. bence 3 puan beşiktaş'a gidecek.
beşiktaşlıların her derbi sonrası olduğu gibi ağladıkları karşılaşmadır. fenerle de oynasalar galatayla da oynasalar ağlıyorlar efendim.
kendilerine ezeli rakipleri bursa'yı tavsiye ediyoruz. tam dişlerine göre.
maçtan anektotlara gelecek olursak: ilk yarı beşiktaş'ın net pozisyonları var özellikle fernandes'in muslera'ya nişanladığı şut gol olmalıydı.
sabri sarıoğlu maç 2-1 iken son dakikalarda hızlı bir oyuncu olmasına rağmen yavaş davrandı ve motta kendisine yetişti. motta'nın müdahalesi açıkçası dengesiz ve sertti penaltı gerekirdi hakem bunu es geçti.
felipe melo'nun pozisyonu motta'nın müdahalesinden ne bir eksik ne bir fazla. üstelik gol pozisyonu yok ve ceza sahası dışında hakemin buna tereddütsüz kırmızı vermesi ikileme neden oldu. ayrıca dünyanın hiçbir yerinde forma göstermek tahrik değildir. beşiktaşlıların klasik mağdur edebiyatı.
burak yılmaz'ın kötü performansı devam ediyor. bu maçta da 2 kaleci ile karşı karşıya net pozisyonu değerlendiremedi.
almeida bir gol attı ama onun dışında bildiğimiz almeida'ydı.
tolga zengin: iyi kaleci olduğunu her zamanki gibi bu maçta da gösterdi, başarılıydı.
fernando muslera: tolga zengin'den ne eksik ne fazla, o da başarılıydı.
bruma: çok yetenekli çocuk, inşallah kendini daha fazla geliştirir avrupa arenasında da yararlanabiliriz.
drogba: uzun lafa gerek yok. madrid maçında o sakatlandıktan sonra maç o hale geldi. beşiktaş maçında takımını sırtlamasını bildi. çare drogba diye boşuna denmiyor.
motta: yaptığı müdahale penaltıydı. hakem tarafından es geçildi.
gökhan töre: etkili oynadı takımın hücumlarında aktif şekilde yer aldı.
selçuk inan: geçen seneki selçuk'tan çok uzak. performansını artırması gerekiyor.
sneijder: çok güzel bir pas verdi fakat burak yılmaz iyi vuramadı. gol olsa pasın güzelliği konuşulacaktı. bence burak ile aynı anda 11'de olmamalı. takımın hızını kesiyorlar. ancak ikisini de ayrı ayrı değerlendirmeliyiz.
beşiktaş çok kritik bir yerden, kaleyi tam cepheden gören bir noktadan firikik atacakken olay kopmuştur. ayrıca diğer beşiktaşlı kardeşlerimin aksine melo'nun proveke ettiğini düşünmüyorum. kırmızı kartlık bir hareket yaptı ve çıktı. formayı öyle tutması neden tahrik etsin ki taraftarları? burak yılmaz'ın kendi taraftarına ettiği gibi bir küfür etse, ne bileyim bir el hareketi yapsa neyse.
o firikik belki gol olacaktı, belki de dönecekti biz gol yiyecektik ama attırmadılar. son dakika da bir problem çıksın istemediler.
ayrıca o provakatörler bu şekilde beşiktaş'ın çok ceza alacağının bilincindeydi.
tatil edildiğinde kronometrenin 90+2yi gösterdiği ve cimbom'un çocuğu çoktan koyduğu karşılaşmadır....
tamam arkadaş, haklısın ben de sahaya inmenin perde arkasında başka etmenler olduğunda hem fikirim... iktidar senin üstünde baskı uyguluyor ona da tamam...
bununla birlikte şu anda fenerbahçe ve beşiktaş medyası spor programlarında abuk sabuk yorumlar yapıyor... mis gibi maç sonucunu karalamaya kalkıyor... element uydurmayın arkadaşım... hakem elinden geldiğine temiz bir maç yönetti ve galatasaray hak ettiği bir galibiyet aldı...
* maçta sabri'ye yapılan net bir penaltı vardı...
* galatasaray'ın ilk golü boru gibi bir goldür, hatayı emek hırsızı defansınızda arayın sebepsiz yere kendisini attı...
* galatasaray'ın ikinci golünde burak'ın kolu vücuduna yapışık, elle teması yarım kilometre öteden görenler bunun çarpma olduğunu da görmeli... hatayı yine gerizekalı defansınızda arayın topu galatasaray'a ikram eden o...
* beşiktaş'ın almeida ve motta'nın hani sizin meşhur lafınız emek hırsızlığına yeltendiği iki penaltı pozisyonunda verilen kararlar doğru... hatta hakemi aldatmadan sarı kartlar es geçildi...
* melo'nun son dakikadaki pozisyonunda kırmızı kart çok ağır bir karar, sarı kart verilmeliydi... üstelik bu pozisyon öncesinde o yere göğe koyamadığınız duruşunuz ile çelişen biçimde kalecimize kasdi faul yaptınız, sakatlıktan kazanılan topla atağa kalktınız...
* melo'nun formasını göstermesinde ne tahrik olacak birşey var, ne de art niyet var...
tüm bunlara rağmen hala hakem yönetimine getiriyorsunuz lafı, haklı galibiyetimizi karalamaya kalkmayın, hatayı başka yerlerde arayın bence... ayıp ağa... çok ayıp...
Beşiktaş'taki taraftar gruplaşmalarının iyice belirginleştiği maç. Özellikle yeni kurulan 1453 kartallarının hükümetin desteğiyle kurulduğu ve muhalif grup çarşı'nın etkisini azaltmayı, itibarsızlaştırmayı amaçladığı söyleniyor.
