Dortmund'un ligde son yılların en kötü dönemini oynaması nedeniyle galatasaray'ın umutlandığı maçtır.
Her neyse maç önü-sonu-geçmişi beni ilgilendirmez de arkadaş bu maç da şifreliymiş.
Şampiyonlar Ligi dediğin şeyin anlamı "o"dur zaten. star'da olur. Bak açık kanal demiyorum star'da olur.
Şampiyonlar ligi demek Porto-monaco finali demek
Şampiyonlar ligi demek Cafu-Stam-Maldini-Serginho'lu milan geri dörtlüsü demek;
Şampiyonlar ligi demek Luis garcia-Baros ikilisinin oluşturduğu mütevazı Liverpool hattı demek;
Şampiyonlar ligi demek Zidane-figo-Baba ronaldo-beckham'ı şifresiz izlemek demek, guti'nin, moriantes'in,gravvesen'in yedek beklediği REal madrid demek;
Şampiyonlar ligi demek Ronaldinho'nun Chelsea'ye attığı göz bozan gol demek;
Sergen'in Chelsea'ye, Hakan'ın juventus'a, Tuncay ve Tello'nun united'a, Bobo'nun Liverpool'a attığı gol,Arda'nın bordoeux maçında attığı kafa demektir Şampiyonlar ligi. 132 desibeldir.
ve bunları da paralı kanala aktarıp yorganın altında kış günü 21:45'i bekleyen nesile soykırım yapma hakkını kendiniz de göremezsiniz.
Hotbird uydusu olanlar ZDF'den kesintisiz-ücretsiz izleyebilirler.
geçen sene galatasaray madrid'e yenildikten sonra hayal kırıklığı oldu bir parça. ama dediler ki sonuçta madrid, devam ettiler ve öyle ya da böyle gruptan çıktılar elemeler vs biliyorsun zaten.
bu sene bakıyorsun, 4-1 arsenal maçı ki şl'nin 2. maçı; prandelli '' zaten lig önceliğimiz '' efendim oyuncularda bir haysiyetsizlik, '' 4-1 amk nolcak sanki öldük mü '' gibi hiç kimseye giren çıkan yok. arsenal zaten güçlü ekipti vs vs...
şimdi oluyor dortmund terlemeden 4 atıyor, prandelli '' hedefimiz 4. yıldız'' diyor. oyunculardan ki hamit altıntop '' haddimizi bilmeliyiz, birbirimizi tanımalıyız '' diye ciyaklıyor. melo ve snijder belki muslera dışında oyuncuların yüzünde '' yav amk o kadar da para alıyorum, koskoca camiadayım. tarafarın yüzüne nasıl bakarım '' diye düşünmek yerine işte zaten zor takımdı modundalar.
şunu demek istiyorum, galatasaray hala kendince ( oyuncuları kastediyorum ) yüz kızartıcı bir sonuç almadı. örneğin bizim takım rekor kırmıştı. o maç mesela tüm takıma psikolojik destek gerektirmişti. ama sonrasında bazı istisnaları çıkarırsak görünen tablo, oyuncular o hissi unutmamış, daha disiplinli, agresif, ayağını denk alıyorlar, belki bir gün o skorun intikamını alma iç güdüsüyle oynuyorlar.
gelelim galatasaray'a yani bu 6-1, 4-1, 4-0 gibi skorlar kendilerince gayet normal. çünkü rakipler hep güçlü, kendileri güçsüz ve skorlar öyle abartıldığı gibi gurur kırıcı, hep hatırlanacak türden değil. oyuncular da maşşşşallah o kadar pişkin ki sorsan; '' napalım olum adamlar çok güçlü ya '' derler. sen sanki köy takımısın amk. bak galatasaray'lı arkadaşım sen değil, senin oyuncun, camian, belki yöneticin böyle düşünüyor.
kim ne derse desin hepsi boş yemin ederim. ama ben şunu bilirim canım, mücadele etmeyen bir takımın '' rakip güçlüydü '' demesi kadar eğreti duran bir şey yok sporda.
bir de galatasaray yönetimine nasihat ( evet nasihat edecem, komik mi ? )
allah aşkına, şu takımın kimyasını düzeltin. takımdaki arkadaşlığı bozan tüm götoşları yollayın ya!!! birisi a2 kadrodan kankasıyla para sıçan videolar koyar, birisi gol atar öbürü sevinmez, birisi tirübüne küser oynamıyom amk der, birisi diğerine pas atmaz, birisi ben dışlanıyorum, diğeri ben yabancıyım...
lan piçler, orası gündüz kreşi mi lan ? biraz kardeşlik kurun, birbirinizi kucaklayın. tabiki şov yapmadan, gerçekçi şekilde...