yürekleri dağlamıştır.
o mektup neydi, seslendirme neydi. herkesin anlayabileceği bir durum değil bu dostlar. bir ara bende bakamaz oldum. duygulandım.
Aynı günde 25 vatan evladı şehit olduğunda niye ağlamadın? Irakta neden ağlamadın? Ali öldü o zaman ağlamadın? Neyin gözyaşı bu? Timsah gözyaşı bunlar..
dinlerken senin, benim, içinde vicdan olan herkesin duygulanmasına yol açacak bir mektup yüzünden r.t.erdoğan'ın ağlamasıdır. bununla dalga geçen, "gündem için yeaaa" diyenlerde zerre vicdan yoktur. siyasi görüşünüz batsın, ölen insanlara üzülmenize bile mani olan hırslarınız batsın.
iyi yalan söyleyenin ve kendini iyi satabilen herkesin, tamamen saktekar olduğu ayan beyan açık olsa bile siyasette başarılı olabildiği bir ülke de normal bir durumdur.
Ayrıca akp bütün kademeleriyle ağlama olayını kurumsal olarak kullanmaktadır. Araştırdığınızda bütün kabinenin ve çoğu milletvekilinin kamuoyu önünde ağladığını görebilirsiniz.
şimdi burada çok ilginç bir detay var olaya ön yargılı bakmamak gerek şöyle ki. babanın çok sevdiği kızı ölüyor
ve baba kızına mektup yazıyor. içinde çok sevdiği kızının ne kadar başarılı olduğunu sohbetlerine doyamadığını düğününü göremediğini söylerken mektubu okuyan artık kimse oldukça dokunaklı okuyor rte bunun oldukça etkisinde kalıp insan olarak tan ağlamaya başlıyor. belki normal bir yerde mektup okunsa asla ağlanmayacak konu lakin öyle bir ortamda babanın yazdığı mektup okunuyor ki rte inanılmaz duygusallaşıyor. mesele budur beyler.
asla 18.09.2009 yılındaki recep tayyip erdoğan nın canlı yayında ağlaması olayı değildir. bu daha tazeciktir. ülke tv deki sıradışı özel programına katılan başbakan erdoğan'ın hüngür hüngür ağlamasıdır. yüzde 50 ilgilenmese de diğer yüzde 50 yi yakından ilgilendirir.