mağlubiyetin tüm sorumlusunun yönetim olduğu maçtır.. biraz geriye dönerek sebeplerini ele alalım.
madde 1 keita'nın gönderilmesi: neymiş efenim agresifmiş, kırmızı kart görüyormuş falan filan.. ulan yıldız dediğinin azcık sorunu olur arkadaş. hep böyle görmedik mi? oynasın adam futbolunu varsın sorunlu da olsun arkadaş. peki size bir soru: keita gittiğinden beri sağ kanattan doğru dürüst bir gs atağı izlediniz mi? hepimiz gerekli cevabı verdik sanırım.
madde 2 haldun üstünel'in vedası: belki de en önemli nokta bu idi. kewell gibi bir adam gönderilmeye kalkıldı onun gidişinde. bugün bakıyorsunuz kendini yırtan iki adamdan biri kewell. sözde g.s lilerden on kat daha fazla ruhuyla oynuyor adam. yinetim ne yaptı? adamın formasını başkasına verdi utanmadan. şimdi göndermediği için dualar ediyorlardır.
madde 3 yanlış transfer politikası: cana kimdir abi? nedir biri bana anlatsın. pino 3 yılda 30 maç oynamış. yedek kalır falan amenna derim antrenman görmüştür hiç olmazsa. lan bu adam sakatmış boyna. 3 yılda 30 maç! türkiye'de bir sezonda 50'yi aşkın maç yapıyorsun sen abi! serdar özkan. bir beşiktaşlı olarak diyorum ki: kim lan bu? bu adam beşiktaş'ta ne verdi ki cimboma yararı olsun? mehmet batdal. tamam gelecek vadedebilir ama bu elemanı pişirecek baros'tan başka adamın var mı? yok. tecrübesi yok. nerde oynatacan bu adamı sürekli? transfer sezonu bitmek üzere şimdi bazıları da diyor ki; iki nokta transferle düzelir takım. burdan sesleniyorum: nah düzelir!
madde 4 ruhsuz futbol: beşiktaş'ta da gördüğüm eksiklik. ulan bakıyorum quaresma 40 yıllık beşiktaş'lı gibi koşuyor kovalıyor yırtınıyor senin öz değerlerinin çükünde değil. aynı sorun gs'de de var. bir arda yardırıyor bir kewell. 9 kişi eksik takımda.
madde 5 kaleci: bozuk bir savunma yapısıyla futbol oynayıp da kalecileri suçlamak mantık işi değil. anca madem bunu biliyordun gidip alacaktın en iyisini.
kısacası dostlar çok ciddi sorunları var g.saray'ın ve bir kaç kelle gidecek ki taraftarın öfkesi dinsin. işleri çok zor. bursa ise geçen yıldan farksız. ama balonları sönecek demedi demeyin. o zamana bu entry lazım olacak *
nedense bizans medyası tarafından sürekli "galatasaray kaybetti" teması ile işlenen maç.
galatasaray mı kaybetti yoksa bursaspor mu kazandı?
el insaf...
galatasaray'ın bu maçı kaybetmesi demek galatasaray'ın onlarca net gol pozisyonuna girmesi bursaspor'un sürekli defansif oynaması ve dandik bir atakla golü bulması demek.
böyle mi oldu peki?
ulan bursa sahaya çıktığı anda bursaspor'lu futbolcuların nasıl bir özgüvenle çimlere bastığını herkes gördü.
galatasaray mı kaybetti?
hayır...
adam gibi organize olan, her hattı uyum içinde olan, daha kaliteli ve daha teknik futbolculara sahip olan bursaspor kazandı.
hem de kanırta kanırta.
temanızı siz seçin...galatasaray kaybetti demek galatasaray'a kötülük yapmaktır. bunu unutmayın ve gerçekleri görün efendiler...
bursa şampiyon olduğunda cılgınlar atan gs lı taraftarlara kapak olmasını dileğim maçtır. şimdi de en az o kadar sevinmelerini istiyorum, ne de olsa bursa'yı seversiniz, bursa da sizi çok seviyor, göstermiş s'iki .
sonunda ertuğrul sağlam ın ''takım savunmasını çok iyi yaptık, 90+1 de bile ali tandoğana adamını bıraktığı için çıldırdım.çünkü o dakikada bir gol yeseniz,diğerini de yiyebilirsiniz.'' gibi bir açıklaması olan maçtır.
bazı taşların dökülmesi açısından hayırlı olmuş maçtır.
bir yanda ilk göz ağrım galatasaray, diğer yanda senelerce tribünlerinden inmediğim bursaspor.
galatasaray biraz şanssız, bursaspor ise biraz şanslıydı. bu faktörlerin de etkisiyle bursaspor haklı ve temiz bir galibiyet aldı.
şunu da belirtmeden geçemeyeceğim ki bursaspor'da geçen seneki mütevaziliği ve alçak gönüllülüğü göremedim. türkiye liginin aynı zamanda fair play şampiyonu da olan bursaspor dün gece yerden kalkmadı. futbolu sadece kazanmak için oynadı. harry kewell gibi bir adama hüseyin çimşir'in siktir git el hareketleri ise hüseyin'i cidden sevimsiz yaptı ki bahsi geçen pozisyonda hüseyin'in faulu buz gibi fauldü.
maçın hakemi desen hem vallahi hem de billahi süper amatörde yöneticisi olduğum takımın maçını yönetse sahaya girerdim. adam öyle bir maç yönetti ki hakemin verdiklerine değil vermediklerine cümle alem şaşakaldı. bilmem ne hakem diye küfürler edilir ya bazen, buna bilmem ne hakem diye küfür bile edemezsiniz çünkü adam hakem değil beyler. halı sahada maç yönetecek kapasitesi yok. kapasiteyi de geçtim adamda hakem duruşu yok.
galatasaray'a gelince...
bence bu takım adam gibi bir ön libero (gönlümde ledesma var), iyi bir top dağıtıcı (gönlümde misimovic var) ve galatasaraylılık ruhunun kıpırdanması ile toparlanır.
galatasaray gerçekten çok kötü oynadı. uzun zamandır oynadığı gibi. bursaspor iyi oynadı mı hayır? volkan o dk da kırmızı kartı görseydi bursaspor maçı kazanabilir miydi? hayır? berabere kalabilir miydi? belki. hakem dandik miydi? evet? takdir hakları bursadan yana mıydı? evet- ki bunu tüm spor yorumcuları dün gece söyledi-. peki halamın taşakları olsa amcam olur muydu? evet.
Pekii hakem o kırmızı kartı gösterse bursa erkenden 10 kişi kalsa, galatasaray bir şekilde maçı kazansa bir galatasaraylı olarak sevinir miydim asla. bu galatasaray maç kazanmasın arkadaş? kazanıpta eksiklerin üstü örtülmesin!!sen galatasaraysan ibne hakemide aslan gibi oynayan rakibide yeneceksin! en azından formanın hakkını vereceksin. veremiyorsan defolup gideceksin? en üsttekileri niye yazdım bursasporlu arkadaşar çıkıpta aslan gibi oynadık topa hep biz hakimdik. oyunu yönlendirdik falan demesin diye. bursa en azından şimdilik geçen seneki bursa değil. atılan 20 ye yakın kornerden kimin baskılı oynadığı ise belli. çok iyi oynamasalarda yinede kazandılar tebrik ederiz. çünkü kazanan haklıdır.
bir lafımda fenerli arkadaşlara: fenerbahçe taraftarı da galatasaray taraftarı da kendi takımının şampiyonluk şansı yoksa eğer galatasaray yada fener olmasında kim olursa olsun der. bu kadar basit. bunu fenerlilerde yapar galatasaraylılarda bu kadar basit. niye bunu sindiremiyorsunuz anlamadım. desenizki bursa nasıl koydu? eyvallah deriz ama vay efendim bursayı tuttunuz aha size kapak olsun diyince komik oluyorsunuz. tabi tutucaz lan ne bekliyorsunuz ki? siz dün galatasarayı tuttunuz sanki? he bu arada ben geçen sene son maçtan önce ali sami yendeki bursa maçında helal olsun lan galatasaraya çatır çatır oynuyor diyen fenerlilerde gördüm. galatasaray uefa kupasını alınca üzüntüden gözyaşlarıyla salya sümük ağlayan fenerlilerde.o yüzden bir avrupa kupası finalinde rakibi desteklemiş takımın taraftarı olarak vay efendim galatasaray bursayı destekledi diye ağlamayın. bu arada ben bir futbol takımının sırf türk takımı diye desteklenmesi gerekmediğini düşünüyorum. yani isteyen desteklesinde desteklemeyene bir şey söylenmesin.
bursaspor'un akıllıca oynayarak kazandığı 2. hafta maçı. ama şöyle bir durum var: bence galatasaray ilk yarı daha iyi oynadı. bursa 2 kez geldi adam gibi ve gol attı. ikinci yarı saman alevi gibi geçen ilk 15 dakika sonrası bursa'nın golünün geleceği bariz belliydi. surinam'lı 3 tane balta ile oyun kuramayacağını ve hala arda'yı sağa veya sola esir etmemesi gerektiğini anlayamadı. bu gidişle de anlayamadan evine gönderilecek. muhtemelen bu cuma günü. sarp, ayhan ve barış ile oyun kurmaya kalkmak nasıl bir zihin ürünü ben anlamadım. herhalde kimse de anlamadı. galatasaray sıkıntılı ve uefa'dan da elenirse büyük krize girer!
maçın ilk yarısında galatasaray ın iyi oynadığını bursaspor un tek atağında golü bulduğu karşılaşma. bursa nın hiç olmadığı kadar defansa çekilip sanki barcelona ya oynadığı düşündüğüm maç. ilk yarı boyunca doğru düzgün pas yapamadılar. hele galatasaray bir on dakika orta sahayı hiç geçirtirmedi. fakat tabi kornerler harici ve kewell ın şutu harici pozisyona girmekte zorlandı. eğer 4 kişi ortada defans yapıyorsa baros orada tek başınaysa nescafe üçü bir arada orta saha ''aman ben ceza sahasına girmem'' diyor ise o zaman zevk almaya bakacaksın. artık bir ara yorulmuştum. orta saha paslaşmalarına yüzdeyi artıracan ne olacak anlamış değilim. ikinci yarı galatasaray ın fizik gücü de düşmeye başlayınca son on dakika özellikle yayla şenlikleri gibi oldu. özellikle kewell ın insanüstü çabası ve baros un fiziğinin yetersiz olmasına rağmen istekli arzulu oyunu galatasaray a yetmedi. arda sahada gezindi. ali turan geçen maçlara göre berbat olan durumunu vasat olarak değiştirdi. hakan balta; volkan karşısında çok aksadı. hatta mustafa ilk golde orta yapmasın diye kapattı. içeride sadece iki oyuncusu vardı. ilk önce birine sonra diğerinin ayağına geldi. mustafa sarp hiç olmazsa ileri de biraz gözüküyor. diğerleri hiç muhattap olmuyor. sonuçta bursa sonucu galatasaray babayı alıyor. ufuk bence iyi bir maç çıkardı. gol yedi diye kötü maç çıkartmadı.
Galatasarayın bu kadrosunun, elinden gelenin en iyisini yaptığını gözlemleyebildiğimiz maç. Ayrıca belki de geçen sezonun büyük bir bölümü de dahil olmak üzere, resmi maçlarda en fazla pozisyona girdiği ve rakibe top göstermediği maçtır. Tabi iyiniyetli futbolcularla maç kazanılmıyor, bu futbolcuların özellikle son bölgede de yetenekli olması gereklidir ki gol atabilesin.
Böyle bir maç sonunda rijkaard'tan ne bekleniyor anlayabilmiş değilim. Gerçi taraftarın büyük bir bölümü kendilerine kurban olarak; Adnan Sezgin'i seçmiş durumdalar. adnan sezgin bu klüpte maaşlı olarak çalışan ve insiyatif kullanamayan birisi olduğunu unutmamak gereklidir. Sen adama bonservisi 10milyon $ olan bir futbolcuyu git 3 milyona al dersen adamın yapacağı da birşey kalmaz. ben adnan sezginin bu görev için uygun kişi olduğunu düşünmüyorum o ayrı, ama takımın gidişatını sadece transfere bağlayacaksak bunun topyekün bir yönetim tercihi olduğunu görmek gereklidir.
Mehmet Helvacının maçtan sonra yaptığı açıklamalar ise bu yanlışlarının farkında olduklarını belli eder cinstendi. Durmadan henüz kaybedilen birşey olmadığını tekrarlayıp durdu çünkü. Aynı açıklamayı Liviv maçı sonrası da yapması dileğiyle..
reykard'ın ve adnan polat yönetiminin derhal birlikte istifa edip gitmesi gerektiğini göstermiş maçtır.
ey galatasaraylılar, dün akşam yönetimin ikinci başkanı helvacı mehmet ne dedi duydunuz mu? dedi ki "tribünler otursun oturduğu yerde bu kulübü biz yönetiyoruz"
helvacı mehmet daha erken diyor karamsar olmak için. el insaf be adam geçen sezonun 10. haftasından beri toplam 26 haftadır bu takım aşağı doğru yuvarlanıyor siz ne zaman ayacaksınız? herhalde 9. hafta gidip kadıköy'de fener'den 6-7 tane gol yiyince aklınız başınıza gelecek.
adnan polat! sen bir fener ajanısın dün akşam anladım bunu. ancak bir fenerli galatasaray'a bu kadar zarar verebilirdi. cimbom'a daha ne kadar utanç yaşatacaksın. onurunla çek git artık yeter!
galatasaray'ın, özgüven sorunu yaşadığı maçtır. maçı kaybettiren yegâne etken de itikadimce budur... özgüven sorunu dediysem yanlış anlaşılmasın. takımda bir özgüvensizlik durumu söz konusu değil, bilakis özgüvenin aşırı yüklenmesi durumu hâkim. sezon başından beri oynanan maçlarda da aynı şeyi görmek mümkündür. ali sami yen'deki 2-2 skoruna sahip iki avrupa müsabakasında da aynı şey vardı. birisinde özgüveninin doruk yapması 2-0 önde olduğu maçta 2-2'ye getirdi skoru, bir diğer maçta ise 2-0 yenik başlamasına sebep oldu.
dün oynanan bursaspor maçında da aynı şeyi gözle görebilir durumdaydık. bakıyoruz, skor 1-0 bursaspor lehine devam ediyor maç. atak yapan "genel" itibariyle galatasaray, bursaspor'un gol dışında neredeyse pozisyonu yok o ana kadar. arda'nın arka direkte kaçırdığı gol sonrası takıma bakıyorsun herhangi bir heyecanlanma yok arkadaş. olabildiğince sakin bir şekilde köşeye gidiyor arda, korneri kullanmak için falan. "nasılsa atacağız" düşüncesi yerleşmiş futbolculara. yerli-yersiz, alakalı-alakasız şut çıkarıyor futbolcular... başıboşluk olarak adlandırmak çok doğru olmasa da bu durumu takımda motivasyon anlamında bir fazla yükleme göze çarpıyor.
gelelim kaleci ufuk ceylan'a... belki yediği iki golde de bariz hatası vardı, kabul. belki de hiç gol olmayacak değerde iki gol yedi, doğru... ama öte yandan maç içerisinde benim saydığım 3 tane net pozisyonu da çıkarttı adam. kaldı ki yaklaşık bir sezondur yedek kulübesinde oturan bir kaleciden bahsediyoruz ve hala "aykut mu, ufuk mu?" ikilemlerinde bir türlü form tutma fırsatı bulamıyor, takıma, defansına, defansının oyun karakterine alışamıyor. ısrar edilmesi taraftarıyım. kaybedersek bir şampiyonluk kaybederiz, kazanırsak bir kaleci ve o kalecinin elinde gelecek şampiyonluklar kazanırız. katiyen ısrar edilmeli ufuk'un oynaması anlamında.
he bunları ne demeye yazıyorum? içimden geldi, ömer üründül olasım tuttu amınakoyim. hakem konusunda tek kelime edemem... hata yaptıysa dahi hoş görüyorum. maç boyunca yapmadığı kalmamış bir hüseyin cimşir'i çekip de "arkadaşım sakin" dahi demediyse, konuşulacak bir hakem de göremiyorum ben bu maçta. yanlış anlaşılmasın yenilginin sebebi hakemdir demiyorum. zira değildir de, taş oluruz alimallah. ve fakat gene de volkan şen'in elle oynamasını, elle oynadığı andaki "eyvah, sıçtık" yüz ifadesini görmemiş, kaçırmış olabilir. ama maç boyunca(bariz faul yaptığı pozisyonda dahi) rakip futbolcunun üzerine yürüyüp de horozluk yapan bir adamı kaç kere görmez ki sağlıklı bir hakem?
not: babalar gibi 2-0 yenildik ama takımın futbol oynuyor olması benim adıma sevindirici. aksaklıklar elbet yaşanır, yenilgiler elbet alınacaktır bu maratonda ama takım çıktığı maçlarda "genel" itibari ile top oynasın yeter bana. gerekirse 3. veya 4. olsun farketmez... artık dilim dışarıda şampiyonluk beklemiyorum takımdan.
yazının sonu okunursa volkanın pozisyonu hakkında hem marcus merkin hem de mehmet demirkolun yorumunu görebilir bazı kırmızıcı arkadaşlar: http://www.milliyet.com.t....2010/1280218/default.htm
edit: ayrıca volkana verilmediği iddia edilen sarı kartın galatasaraylı oyunculara neden çoğu net pozisyonda verilmediğini de sorarım.
oynayanın değil skor elde edenin kazandığı karşılaşma olmuştur.
bursaporlu futbolcuların bunaldığına şahit olduğum anlar oldukça fazlaydı. sağlı sollu korneller , ataklar. fakat bazen ne yaparsanız yapın o top kaleye girmedi mi girmiyor. galatasaray ın kritik noktalardaki eksikliklerine rağmen iyi oynadığını düşünüyorum. her zaman ki gibi bir kaç futbolcusu hariç. zaten o futbolcuların normal bir gs kadrosunda yeri yok. ali turan ın kaç galatasaray atağını sabote ettiğini sayamadım. neyse gelelim bursaspor a süper lig in şampiyonu olmuşsun hala cesur futboldan uzaksın. maçın bitimine çok uzun süre olmasına rağmen her fırsatta süreye oynamaları yakışmadı. korkak bir futbol oynadılar. koca bir devre bir pozisyonları oldu ve oda gol oldu. şans yanlarındaydı. ve kazandılar. tadını çıkarsınlar.
galatasaray'ın bu sene izlediğim en iyi futbolunu sergilediği maç. mağlubiyet hiç üzmedi. böyle oynasınlar zaten iyi skorlar gelecektir.
bursalı arkadaşlar ise hayal dünyalarında bu maçtan sonra. takımlarının futbol oynamadığını görmek istemiyorlar. geçen sene arkalarına aldığı hakem desteğini de bu sene alabileceklerini düşünmüyorum. federasyondaki kel göbekli eski bursa başkanı geçen sene yapabileceğinin maksimumunu yaptı. volkan şen'in atılmaması hatalı ama şimdiden bunu şaibeye bağlamak istemiyorum.