Dün sabaha kadar oynansaydı da, bjkye penaltı verilseydi de, biz 10 kişi kalsaydık da, (ki örneği var Kadıköy'de yıllar önce geriden gelip 3-3 yapmıştık kuyt'lı zamanlarda), yine de fenerbahçemizin kazanacağı maç olacaktı, nitekim kazandık. Rodrigues olsaydı, 5 gol atardık.
mükemmel fenerbahçe içler acısı beşiktaş ironisi yapmaya çalışmış birisi, gelmiş bir de 1 puan önüne geçebildi diye puan hesabı yapıyor. kardeşim, işte bala göte dediğim de tam olarak bu, beşiktaş'ın top oynamadan kazandığı puanlar sayesinde oldu o iş zaten, yoksa sahada oynanan futbola veya elde edilen istatistiklere göre puan verilseydi fenerbahçe zirvede olurdu zaten. istatistiklere bakarsan hemen hemen her istatistikte fenerbahçe'nin açık ara fark attığını göreceksin. buradaki puan durumu fenerbahçe'nin şanssızlığı beşiktaş'ın şansı ile alakalı.
söylediğimin yine arkasındayım, beşiktaş'ın puan durumundaki yeri, saha içini yansıtmıyordu, bala göte yakaladığı bir seri ile oraya tırmandı ve 15 senedir yenemediği fenerbahçe'yi yenebileceğini zannetti, klasik bir türk sorunu olan kendini dev aynasında görme sorununu yaşadı. kaldı ki zaten geçen hafta abdullah avcı "fenerbahçe'yi kadıköy'de yeneriz" çıkışını yaptıktan sonra kendi kendime dedim fenerbahçe galibiyeti kesinleşti diye.
bala göte dediğim süreç şu şekilde işledi beşiktaş adına;
1-0 galatasaray galibiyeti;
ortada bir maçtı, saha ve seyirci avantajı diyebiliriz, zar zor 1 gol atarak galip geldi beşiktaş. galatasaray çok kötü hatta leş denebilecek bir durumda olsa da deplasmanda %60 civarı topla oynadı. beşiktaş kendi sahasında topu rakibe verip kontraatak futbolu oynamaya çalıştı.
2-1 antalya galibiyeti;
ortada bir maçtı. beşiktaş genel olarak ilk 10 dakikada maçı 2-0 yapmasının ekmeğini yedi. son dakikalarda antalya 2 metreden gol yapamadı, karius'un ayaklarına çarptı top, bu kurtarıştan ziyade rakip oyuncunun angutluğu ve beşiktaş'ın balıydı diyebiliriz.
1-0 denizli galibiyeti;
yine doğru dürüst pozisyonu olmayan boktan bir maçta beşiktaş 2. yarıda golü buldu.
1-0 konya galibiyeti;
son derece kısır ve zevksiz bir maçtı. konyaspor'un nizami golü ofsayt gerekçesiyle var kararı ile iptal edildi. bence uyduruk bir karardı. beşiktaş doğru dürüst pozisyona girmeden, toplamda 5 şut çekmeden 70li dakikalarda rakip takım oyuncusunun bireysel hatasıyla beşiktaşlı topçulara al da at dedi diye geldi 3 puan.
4-1 kayseri galibiyeti;
serideki tek net galibiyet, bu maç ile ilgili söyleyeceğim bir söz yok, zaten ligin dibine demir atmış olan takıma yenilse yenilse bir tek fenerbahçe yenilirdi.
3-2 lik kasımpaşa galibiyeti;
15. dakikada 10 kişi kalan kasımpaşa 2 kez öne geçti, 90+5 de (aynısı fenere olsa 90+fener gol atana kadar dersiniz) umut'un golüyle zor bela 3 puan aldı.
yine söylemem gerekirse beşiktaş zaten top oynamadan geldi buralara şans yardımıyla.
gelmiş fauller fenere olsaydı kesin çalınacaktı çığırtkanlığı yapıyorsunuz, ulan daha 2 hafta önce bu takım gol atmışken golü iptal edilip aleyhinde penaltı tekrar edildi, 1 golü iptal edilip 1 gol rakibe hediye edildi, işin ilginç tarafı var hakeminin kalecinin çizgide olmadığını tespit etmesi 2 dk. falan sürdü. bir hafta öncesinde de aynı şekilde rakip kaleci hareketine tekrar kararı gelmedi, giden yine fenerbahçe'nin puanları oldu.
bu sezon büyükler baz alındığında açık ara hakkı en çok yenmiş takımın fenerbahçe olduğu ortadayken, müdahaleler fenere olsaydı düdük kesin çalacaktı derken nasıl emin olabiliyorsunuz? oğlum bu takımın kaç puanını hakemler gasp etti bu sezon, oturun bir sayın bakalım ne çıkacak sonuç.
gelmiş bazıları fener-mhk-tff görüşmesine bağlıyor bu durumları, eee o görüşme 2 hafta önce değil miydi? o görüşme olduktan sonra sivas yenmedi mi feneri evire çevire? yaptığınız suçlamaların altını doldurun bari...
gelmişler bir de en çok penaltı kullanan takımın fenerbahçe olmasına imalarda bulunuyorlar. yahu kardeşim, gidin birazcık istatistiklere bakın, kim en çok şut çekiyor, kim topla ne kadar oynuyor, kim ne kadar net pozisyona giriyor, kim en çok ceza sahası içerisinde dolaşıyor, kim en çok isabetli orta yapıyor biraz inceleyin. en çok fenere penaltı çalındıysa bu en ezici oyunu fener oynadığı içindir, fiziksel olarak rakipleri durduramıyor demektir. illa öküzün altında neden buzağı arıyorsunuz?
hepsini geçtim rahat rahat derbi galibiyeti keyfi yaşatmıyorsunuz. neymiş efendim bu galibiyete sevinmek şerefsizlikmiş, beşiktaşlılar olsa sevinmezmiş. ee aykut kocaman'ın taç hırsızlığı yaptılar dediği zaman neden dalga geçiyordunuz o zaman? neden galibiyete deliler gibi seviniyordunuz? taç kararının yanlış verilmesi sayesinde attığınız golle kazanmadınız mı? yani fenerbahçe'nin hakkı yenilmemiş miydi o maçta? ee o zaman sevinen kişilerle bugün sevinen fenerbahçelilere laf söyleyenler aynı kişi olunca komik durmuyor mu bu sözleriniz?
bunlara ek olarak fenerbahçe kazanınca nedense hiç galibiyet konuşulmuyor, illa hakemleri ya da başka şeyleri konuşacaksınız. ligin ilk haftasında bir takıma fark atar fenerbahçe, zaten düşecek takım denilir, derbide rakibini ezer geçer fenerbahçe, e hakem sayesinde denilir.
cidden böyle demeye, böyle yapmaya devam edin siz. böylece kendi sorunlarınızı görmezden gelip iyice boka battığınıza şahit oluruz.
fenerbahçe geçen sene rezil durumdaydı, biz taraftar olarak rezil durumdayız diyorduk rahat rahat. siz neden diyemiyorsunuz? rezil durumda olduğunuzu neden kabul etmiyorsunuz?
gidip yeni malatya maçına hazırlanacağım diye avrupanın köy takımından fark yemeye utanmıyor musunuz?
sizce beşiktaşlıların konuşması gereken sorun gerçekten de hakem mi?
Besiktasliyim, ama maci kaybedecegimizi Biliyordum, iki takim arasinda Kadro kalitesi farkı var. Rebocho, Roco, diaby, nkodu, lens, besiktas oyuncusu değil.