zorlu toplantısı, sivas maçı öncesi yapıldı ve fenerbahçe zorlu toplantısından sonra 3-1 maç kaybetti. biraz mantıklı atın.
zorludaki toplantıda ise kesin şöyle bir konuşma olmuştur.
ali koç: bizim şampiyon olmamız gerek. maçları bize satın.
zekeriya: tamam. ona göre hakem atayacağız. şampiyon yapacağız sizi.
nihat özdemir: oh bee şampiyon olacağız. hadi gayfeler benden. kızım bize birer sütlü gayfe.
yav arkadaşlar az aklınızı kullanın. fenerbahçe şike şike değil ama sike sike üst üste koyacak sizi ve bu sene tüm kahpeliklere rağmen şampiyon olacak. fener kazanınca maç alamayan hakemler, fener kaybedince maç alıyor. çizgi aşımı olduğu için ilk tekrarlanan penaltı bizim oldu, öndeyken bi anda geri düştük. kayseri maçında verilmeyen 3 penaltı, antalya maçında verilmeyen 2 penaltı, malatya maçında verilmeyen penaltı, rize maşında verilmeyen penaltı vs evet tüm bu kahpeliklere rağmen biz şampiyon olacağız.
Bak güzel kardeşim bugün fenerin attığı gollerden birinde hakem fener lehine hata yapmış olsa dersin ki eyvallah hakem de insan olur öyle. Attığınız 3 golden ikisi net faulle başlıyor, 3 tane penaltı verilmemiş, daha diyorsun ki ama size de 3 sene önce bir penaltı verilmişti.
Neyse ya, daha yazmıycam buraya. Ne haliniz varsa görün.
sözlük yazarlarının uzun uzadıya yorumları ile şenlendirdiği maç. fenerbahçeliler sevinmiştir. ve en nihayetinde bir maçtır. çok da şey etmemek lazım. hani önümüzde ki maçlara bakmak lazım derler ya. işte o bu hakemler ile olmaz.
mükemmel fenerbahçe içler acısı beşiktaş ironisi yapmaya çalışmış birisi, gelmiş bir de 1 puan önüne geçebildi diye puan hesabı yapıyor. kardeşim, işte bala göte dediğim de tam olarak bu, beşiktaş'ın top oynamadan kazandığı puanlar sayesinde oldu o iş zaten, yoksa sahada oynanan futbola veya elde edilen istatistiklere göre puan verilseydi fenerbahçe zirvede olurdu zaten. istatistiklere bakarsan hemen hemen her istatistikte fenerbahçe'nin açık ara fark attığını göreceksin. buradaki puan durumu fenerbahçe'nin şanssızlığı beşiktaş'ın şansı ile alakalı.
söylediğimin yine arkasındayım, beşiktaş'ın puan durumundaki yeri, saha içini yansıtmıyordu, bala göte yakaladığı bir seri ile oraya tırmandı ve 15 senedir yenemediği fenerbahçe'yi yenebileceğini zannetti, klasik bir türk sorunu olan kendini dev aynasında görme sorununu yaşadı. kaldı ki zaten geçen hafta abdullah avcı "fenerbahçe'yi kadıköy'de yeneriz" çıkışını yaptıktan sonra kendi kendime dedim fenerbahçe galibiyeti kesinleşti diye.
bala göte dediğim süreç şu şekilde işledi beşiktaş adına;
1-0 galatasaray galibiyeti;
ortada bir maçtı, saha ve seyirci avantajı diyebiliriz, zar zor 1 gol atarak galip geldi beşiktaş. galatasaray çok kötü hatta leş denebilecek bir durumda olsa da deplasmanda %60 civarı topla oynadı. beşiktaş kendi sahasında topu rakibe verip kontraatak futbolu oynamaya çalıştı.
2-1 antalya galibiyeti;
ortada bir maçtı. beşiktaş genel olarak ilk 10 dakikada maçı 2-0 yapmasının ekmeğini yedi. son dakikalarda antalya 2 metreden gol yapamadı, karius'un ayaklarına çarptı top, bu kurtarıştan ziyade rakip oyuncunun angutluğu ve beşiktaş'ın balıydı diyebiliriz.
1-0 denizli galibiyeti;
yine doğru dürüst pozisyonu olmayan boktan bir maçta beşiktaş 2. yarıda golü buldu.
1-0 konya galibiyeti;
son derece kısır ve zevksiz bir maçtı. konyaspor'un nizami golü ofsayt gerekçesiyle var kararı ile iptal edildi. bence uyduruk bir karardı. beşiktaş doğru dürüst pozisyona girmeden, toplamda 5 şut çekmeden 70li dakikalarda rakip takım oyuncusunun bireysel hatasıyla beşiktaşlı topçulara al da at dedi diye geldi 3 puan.
4-1 kayseri galibiyeti;
serideki tek net galibiyet, bu maç ile ilgili söyleyeceğim bir söz yok, zaten ligin dibine demir atmış olan takıma yenilse yenilse bir tek fenerbahçe yenilirdi.
3-2 lik kasımpaşa galibiyeti;
15. dakikada 10 kişi kalan kasımpaşa 2 kez öne geçti, 90+5 de (aynısı fenere olsa 90+fener gol atana kadar dersiniz) umut'un golüyle zor bela 3 puan aldı.
yine söylemem gerekirse beşiktaş zaten top oynamadan geldi buralara şans yardımıyla.
gelmiş fauller fenere olsaydı kesin çalınacaktı çığırtkanlığı yapıyorsunuz, ulan daha 2 hafta önce bu takım gol atmışken golü iptal edilip aleyhinde penaltı tekrar edildi, 1 golü iptal edilip 1 gol rakibe hediye edildi, işin ilginç tarafı var hakeminin kalecinin çizgide olmadığını tespit etmesi 2 dk. falan sürdü. bir hafta öncesinde de aynı şekilde rakip kaleci hareketine tekrar kararı gelmedi, giden yine fenerbahçe'nin puanları oldu.
bu sezon büyükler baz alındığında açık ara hakkı en çok yenmiş takımın fenerbahçe olduğu ortadayken, müdahaleler fenere olsaydı düdük kesin çalacaktı derken nasıl emin olabiliyorsunuz? oğlum bu takımın kaç puanını hakemler gasp etti bu sezon, oturun bir sayın bakalım ne çıkacak sonuç.
gelmiş bazıları fener-mhk-tff görüşmesine bağlıyor bu durumları, eee o görüşme 2 hafta önce değil miydi? o görüşme olduktan sonra sivas yenmedi mi feneri evire çevire? yaptığınız suçlamaların altını doldurun bari...
gelmişler bir de en çok penaltı kullanan takımın fenerbahçe olmasına imalarda bulunuyorlar. yahu kardeşim, gidin birazcık istatistiklere bakın, kim en çok şut çekiyor, kim topla ne kadar oynuyor, kim ne kadar net pozisyona giriyor, kim en çok ceza sahası içerisinde dolaşıyor, kim en çok isabetli orta yapıyor biraz inceleyin. en çok fenere penaltı çalındıysa bu en ezici oyunu fener oynadığı içindir, fiziksel olarak rakipleri durduramıyor demektir. illa öküzün altında neden buzağı arıyorsunuz?
hepsini geçtim rahat rahat derbi galibiyeti keyfi yaşatmıyorsunuz. neymiş efendim bu galibiyete sevinmek şerefsizlikmiş, beşiktaşlılar olsa sevinmezmiş. ee aykut kocaman'ın taç hırsızlığı yaptılar dediği zaman neden dalga geçiyordunuz o zaman? neden galibiyete deliler gibi seviniyordunuz? taç kararının yanlış verilmesi sayesinde attığınız golle kazanmadınız mı? yani fenerbahçe'nin hakkı yenilmemiş miydi o maçta? ee o zaman sevinen kişilerle bugün sevinen fenerbahçelilere laf söyleyenler aynı kişi olunca komik durmuyor mu bu sözleriniz?
bunlara ek olarak fenerbahçe kazanınca nedense hiç galibiyet konuşulmuyor, illa hakemleri ya da başka şeyleri konuşacaksınız. ligin ilk haftasında bir takıma fark atar fenerbahçe, zaten düşecek takım denilir, derbide rakibini ezer geçer fenerbahçe, e hakem sayesinde denilir.
cidden böyle demeye, böyle yapmaya devam edin siz. böylece kendi sorunlarınızı görmezden gelip iyice boka battığınıza şahit oluruz.
fenerbahçe geçen sene rezil durumdaydı, biz taraftar olarak rezil durumdayız diyorduk rahat rahat. siz neden diyemiyorsunuz? rezil durumda olduğunuzu neden kabul etmiyorsunuz?
gidip yeni malatya maçına hazırlanacağım diye avrupanın köy takımından fark yemeye utanmıyor musunuz?
sizce beşiktaşlıların konuşması gereken sorun gerçekten de hakem mi?
iyi bir Beşiktaş taraftarı olmakla birlikte elimden geldiğince genel objektif gayri şahsi bir bakış açım vardır genel itibariye.. dün de maçı bu gözle izledim ve şu tespiti yaptım; Cüneyt çakır ilk 20 dakika Fenerbahçe lehine öyle yanlış düdükler çaldı ki bu, maçın kalan kısmında Beşiktaşlı futbolcuların kimyasını bozarken, Fenerbahçelilere nasıl fütursuzca sert oynamaları gerektiği, hakemden yana bir kaygı duymalarına gerek olmadığı konularında adeta mesaj idi.
beşiktaş taraftarlarının yine tarafsız olmadıklarını gözlemlememize vesile olmuş derbidir.
vidanın künde pozisyonu ve son dakikalardaki çekme ile ilgili penaltı fikirlerine ben de katılıyorum. ancak ciddi ciddi, ilk yarıdaki vida serdar pozisyonuna penaltı veya fenerbahçe'nin attığı gollerden önce faul diyen insanlar futbol izlemeyi bırakmalılar. çünkü o tip müdahaleler basketbolda bile faul değilken futbolda faul bekleniyor oluşuna anlam veremiyorum, tarafsız bakamıyor beşiktaş taraftarı diyebilirim ancak buna.
gelmiş beşiktaş taraftarı şu maça sevinmemizi bile şerefsizlik olarak niteler olmuşlar.
esas şerefsizlik ne biliyor musun canım kardeşim, esas şerefsizlik takımının içler acısı haline kılıf uydurmak amacıyla mağlubiyeti başka gerekçelere bağlamaktır. dün o kararların hiç birisi olmasaydı yine fenerbahçe galip gelecekti, çünkü ortada beşiktaş diye bir takım yoktu.
ligin en kötü toplarından birini oynayan beşiktaş'ın bala göte 3-5 maç kazanınca ligin en iyi top oynayan takımını deplasmanda yenebileceğini düşünmesiydi bence en büyük hata.
fenerbahçe hak ederek kazanmıştır, geri kalanlar klasik beşiktaşlı bahaneleri.
Dün sabaha kadar oynansaydı da, bjkye penaltı verilseydi de, biz 10 kişi kalsaydık da, (ki örneği var Kadıköy'de yıllar önce geriden gelip 3-3 yapmıştık kuyt'lı zamanlarda), yine de fenerbahçemizin kazanacağı maç olacaktı, nitekim kazandık. Rodrigues olsaydı, 5 gol atardık.
fenerbahçe nin bu sezonki en az pozisyona girmiş olduğu maç olabilir. Penaltı ve ozan muhteşem golü net pozisyon bile değil. Muriqi nin golü ve maçın başında tolga ciğerci nin pozisyonu dışında fenrbahçe kısırdı bu akşam. Buna rağmen 3-1 kazanmak iyidir. Tabi beşiktaş ın da bizden daha kötü oluşu bu skoru çıkardı.
Dün akşam garry rodriuges olsaydı çok daha farklı bir maç izlerdik.
Tutup da tekrar paylaşmaya gerek yok. Hakemin gözünün önünde olup bitmiş her şey. Vidanın verilmeyen penaltıları, nkodou'nun çekilmesi, Gustavo'nun hayvan gibi itip 3. Golün atağını başlatması, ozan'ın golü öncesinde caner'e yaptığı faul..
Ben Beşiktaş'ın böyle derbi kazandığını hatırlamıyorum. Kazansaydı da sevinemezdim. Siz seviniyorsunuz, sevinin ne diyelim. Karakter meselesi en nihayetinde.