yanaklarından öpülesi gençtir.sıcacık odada televizyon karşısına geçip envai çeşit program seyretmek, çekirdek çitlemek, vara yoğa gevezelik yapmak varken ahhh be kardeşimm ahhh!!sokaklara çıkıp semtin kızlarına laf atmak varken ahh be kardeşim ahhh!!
sen düşlerini kitap yapraklarına sokmuş, odanın soğuğunda bütün gemilerini yakmış, içinde saklanan ukdeleri sokak lambalarından bile saklamış, yağan yağmurun saçaklardan düşen damlalarını bile saymış, umutları anıları bir josef k protipinde bulmuş, terk eden sevgiliyle gelen sessizlikte öylece kalakalmış...
21. yüzyılda yapılan zamlardan dolayı doğalgaz faturasını ödeyemedi için bu duruma düşün gençtir. bu arada aynı zamanda oda karanlıktır da; malumunuz bu ay herkese fazla geldi biraz elektrik faturaları.
bizlere çok da uzak olmayan genç. belki kendimiz, belki arkadaşımız, belki bir akrabamız.. içimizden biri yani. hiç düşündünüz mü arkadaşınız nasıl şartlarda yaşıyor acaba? size belli etmese de, siz bilmeseniz de, biz burada entry girip eğlenmeye çalışırken o, faturasını ödeyemediğinden ya da yeterli yakacağı olmadığından titreyerek kitap okuyor.. inanın hiç uzak değil, hem de hiç..
(bkz: alev alev ile acımasız gerçeklere hoş geldiniz)
sıcak odada televizyon izlemek varken soğuk odada kitap okuyorsa doğru yaptığı şeylerin yanında bazı şeyleri de yanlış yapan gençtir zira anladığımız kadarıyla sıcak odada da oturma şansı olan bu genç kitap okumak için soğuk odayı seçmiştir. yani, en doğru kombinasyon sıcak odada kitap okuyan genç olarak hayatına devam etmesidir. kahve ya da çay gibi çeşitli gıda aksesuarlarıyla da bu durumu, gencin ekonomik vaziyetine göre, süslenebilir.
asla tercih etmemesi gereken bir kombinasyon olarak da, soğuk bir odada televizyon izleyen genç kademesini işaret edebiliriz.
genç adam,nihayetinde kitapla okuyucu arasında kurulan köprünün üstünden karşıya geçer, arkasına dönüp baktığında; 365 gün sayfalarda kalmış ama 365 sayfa onu yepyeni bir hayal ülkesine götürmüştür...
not:bu tasnif, yer yurt gözetmeksizin okuyan genç in metinsel izdüşümüdür.
21. yüzyılda halen, okuyan bir insanın zorluklar içersinde ve kötü şartlar altında yaşadığının göstergesidir. Aynı zamanda sıcak odalarda ailecek televizyon izleyen çoğunluğun dışladığı ve içe kapanık,asosyal olmak ile suçlayabildiği ve oysa söyleyecek sözü çok olduğu halde anlayıp dinleyecek kimsesinin olmadığını anlamış olan gençtir.
insanların ona anlattıklarında bir gerçeklik bulamamış, 21.yüzyılın tuhaf soğukluğuna aldırış etmeden kitapları yatağının kenarına dizmiş, arada sırada karşısındaki koltukta oturuna bakan, bari onun gerçekliği tutsun der gibi sayfaları çeviren zattır. bir nevi yaşama karşı kumar oynamaktan vazgeçmeyen ama asla bir don kişot olmayan yüzyılımızın kahramanıdır. dünya onun pek umrunda olmayacaktır, o da bunun farkındadır.
zatürre olmak istemiyorsa okuduğu kitapları sobada yakması gereken gençtir.entel takılacam diye bu kadar işkenceye gerek yoktur.tipik, gariban psikolojisi işte `acılarımla küçük başarılarımı sentezliyorum karizma yapıyorum hesaabı.
sıcakların bitmesiyle birlikte yaprak çevirmeye başlayan genç okurdur. keyif pusulası hep kuzeyi gösterir. alaskada bile kitap okuyacak motivasyonu vardır yeter ki soğuk olsun.