çok ayıplanacak durumdur.
oysaki et sadece hayvan keserek elde edilmez.
ağaçlarda yetişen de etler mevcuttur.
aynı gazoz ağacının olduğu gibi * .
(bkz: yine güldürdünüz beni ateistler)
25 gram aspesti 250 gram sodyumklorat ile karıştırın, başka bir beherde 200 gr etil alkol ısıtın ve iyice ısınınca önceden dolapta bekletilmiş tercihen 5 santigrad derecede 5gr ISOBUTHANOL'ü damla damla katın. En son bu karışımı aspest sodyumklorat karışımı ile yavaş yavaş karıştırın, mikrodalga fırında 2,5 dakika pişirin. Et olmayacak ama kimse evde ev üretmeye çalışmadığınızı söyleyemecek...
Şuursuz denyoya sabaha kadar anlatsan fayda etmeyecek meseledir ama gene bir deneyelim!
Soya etten çok daha fazla protein ve besin değerine sahip olduğu gibi ette bulunan bütün maddelere fazlasıyla sahiptir. Ayrıca soya çok daha kolay yetişir ve ucuzdur.
Ayrıca şu an ABD'li bir firma etle yapıla bilecek her şeye alternatif bir madde ile renk, koku, tat, bütün besin değerleri, görüntü olarak bire bir kopyalamıştır. Binlerce farklı versiyonunu piyasaya sürmüştür. Eti hayvanın yetiştiği bölgenin yarattığı değişime/lezzete kadar kopyalamışlardır. Örneğin Kanada bilmem ne keçisi eti, italyan bilmem ne sığırı eti vb. şekilde tatları dahi bire bir kopyaları şeklide satıştadır.
Tüm bunlar bir yana insan yılda sadece 1-2 kilo et tüketerek etten ala bileceği bütün ihtiyaçları ala bilir. Tabi bütün bu ihtiyacın sebze vb. alternatif milyonlarca şeyden karşılanabildiği de bilimsel gerçekliktir!
1 kilo et elde etmek için bir ineğe verilen su ile 5 dönüm kadar arazi sulana bilir! Yani tonlarca su ziyan edilir.
Bir ineği bir gün beslemek için gereken besini üretmek için gerekli tarım arazisinde üretilebilecek ürün ile yüzlerce insanı doyurmak mümkündür! Bir ineğin dışkısının vs. yarattığı kirlilik binlerce kişinin yaşadığı bir kasabaya yakın atık meydana getirir!
Kısaca bir inek yetiştirip hiç ihtiyacın olmayan eti elde etmek için ziyan ettiğin tarım arazisinde insanın ihtiyacı olan hemen hemen bütün besin maddeleri üretile bildiği gibi % 1000 gibi bir oranda kar elde edilir.
Diğer yandan ekolojik dengeye de zararının boyutları akıllara zarardır. Brezilya ormanlarında her yıl sığır yetiştiriciliği ve bu hayvanları beslemek için kesilen orman Türkiye'deki bir kaç il kadardır!
Peki bizim buradaki şuursuz dangalağı Brezilya ormanları neden ilgilendirir! Çünkü aldığı oksijenin büyük bir çoğunluğunu ta o amuna godumun Brezilya Ormanlarındaki orman üretir!
Üstüne bu orman azaldıkça yağmur, kar vb. ekolojik denge sağlayan hava şartları da değişmeye başlar! Bu hızla gidilirse önümüzdeki 20-50 yıl içerisinde sıcaklık artışı ile eriyen buzulların yarattığı su, 6-20 metre kadar bir deniz seviyesi yükselmesine neden olacak!
ABD New York, Hollanda, Hindistan vb. bir çok yerin büyük çoğunluğu sular altında kaldığı gibi Türkiyeyi de bir göz önüne getirmek gerekir. Deniz 6-20 metre yükseldiğinde manzara neye benzer!
20 sene beklemeye de kalmadan şu anda istanbul'da Ağustos ayında güldür güldür yağmur yağması, fırtına vs. kışın Ocak-şubat ayında hiç kar yağmayıp üstüne günlük güneşlik 15 derecelere çıkan hava sıcaklığı vs. bunun en güzel göstergesidir!
Karadeniz'de 20 yıl önceki hava sıcaklıkları ile bugünün ortalama sıcaklıkları kıyaslanınca da aradaki fark bariz görülür!
Ama sadece, yeyip, içip sıçan, bu evrende hiç bir var oluş amacı olmayan, hiç bir işe yaramayan, boşa su, oksijen tüketen, boşa karbon salan, bir de üstüne hayvan boğazlayıp kavurma zıkkımlanan şuursuz, bacaksız tenyaya ne anlata bilirsin!
Yakın gelecekte ve zaruri olarak ortadan kalkacak olan uygulamadır. Günümüzde yapay et üretildi ve maliyeti iki dolar yüzde yüz protein ve yapılan hamburgerin yapay etden yapıldığını insanlar anlayamadı.