gelenek ayağına para koparmaktan başka birşey değildir. uyanmak isteyen bir insanın davula ihtiyacı yoktur, telefon saatini kurar ve uyanır bu kadar basittir.
bu bir kültürdür. kaybedilmeyip, yaşatılması hoş. lakin davul çalan arkadaş da unutmamalı, herkesin saati, alarmı var. onun dışında tutmayıp sabah işe gidecekler var. çok kendinden geçmemeli.
müslüman bir ülke vatandaşının, israilli birinden çıkması gereken kelamı etmesi gerçekten düşündürücüdür,
zira ne oldu, nasıl oldu da bu millet dinine, değerlerine, örfüne adetine bu kadar nefret duyar oldu?
işin ucunda para oldukça son bulmayacaktır iştir. madem din adına yapılıyor ; biri de çıkıp gönüllü olarak ben yapayım demiyor. aldıkları para da yetmiyor galiba bi de kapımıza gelerek para istiyorlar.
ulan arkadaş ben anlamıyorum ya. gelenek de gelenek anane de anane.
lan madem gelenek, git çadırda yaşa, ataların da öyle yaşıyormuş.
madem gelenek git hanımını at üstünde al babasından kadıköy'ün göbeğinden
madem gelenek söyle hocaya elini kulağına götürüp okusun ezanı
ataların, dedelerin bunca teknolojik ilerlemeye rağmen sen gerizekalı gerizekalı hala 300 yıl önceki naneleri devam ettir diye mi tembihlediler?
kur ulan çalar saatini, alarmını, tut adam gibi orucunu allah rızası için. la artık kuruyosun cihazı istersen sani yasin okuyarak uyandırıyor sen neyin peşindesin?
yok senin derdin gelenek değil. inadına o davulun çalması. sabahına da "özgürlük, başkalarının özgürlüklerinin hebele hübele" diye gezin ortalıkta alemin demokrasi duayeni gibi.
senin gelenek dediğin şey, osmanlı zamanın da maniler okuyarak, belli bir ritim duygusuyla çalınarak insanların güzel bir şekilde uyandırıldığı, teknolojinin olmadığı yıllar da yapılan bir şeydi.
şimdi ne kadar davar varsa, davulu patlatacak kadar sert vurup, ay sonun da gelip bir de matah bir şey yapmış gibi para istiyor herkesten.
bir de bu tiplerin verdiğiniz parayı beğenmeme tripleri vardır.
onlar dövmelik değil, yatırıp sikmelik resmen.