21 yüzyılın modern çağ olarak nitelendirilmesinin en büyük bedelini ödeyen kitle maalesef bu kadınlarımızdır. Modernleştikçe acımasızlaşan insanoğlu, birbiriyle verdiği mücadelede fiziken daha zayıf olan kadını ezmeyi, onun üzerine basarak yükselmeyi bir kolaya kaçmacılık olarak görüyor ne yazık ki.
Ekonomik özgürlüğü olmayan, ata erkil düzenin kölesi durumundaki kadının üzerinde hegomonya kurmanın bir erkeğe kendini kudretli(!) hissettirmesi ne kadar garipse, bu işleyişe gözü kapalı yaklaşan sosyal devlet düzeni de o kadar yetersizdir.
iş yaşantısında; cinselliğini ön plana çıkarmaya zorlanmak, zamanla bedensel efor gerektiren mesleklere de, yönlendiriliyor olmak. evlilik yaşantısını(eğitimsiz, maddi yeterliliği olmayanlar için) bir erkeğe bağlı olarak addetmeye zorlanmak, boşanma sonrası: ayrılınan eşten bir türlü yakayı silkeleyememek, sadece birkaçıdır.
şiddet.
koca dayağı.
baba tarafından çocuk yaşta zorla satılmak.
tecavüz tecavüz tecavüz ve yine tecavüz.
tecavüz sonucu hamile kalmak ve yüzüne öfkeyle bakmak zorunda kalacağı çocuğu doğurmak zorunda bırakılmak.
insan yerine konmamak ve hastalıklı hayvanlar gibi yol kenarlarında infaz edilmek.
sevememek, sevmesine izin verilmemek.
konuşamamak, konuşsa da duymazdan gelinmek.
yaşayamamak, yaşasa da keşke ölsem diyecek durumlara sokulmak.
