artık yana yana baros'u beklememin bir kez daha sebebidir bu maç efenim. Baroslu bir galatasaray barosun sahip olduğu bitiricilikle köklerini kurutur. Keza dünkü maçta bunun eksikliğini çok yaşadık. Zaten geçen sene ki kötü sonucunda sebebi bu değilmiydi ?
tabi şu detayıda bildirmek gerek, koskoca galatasaray bir tek barosun eline bakıyor. Yahu jardele bile bu kadar yüklenmemiştik anasını satayım.
şu hakem gibi 10 tane hakem olsa liglerde herşey daha farklı olurdu. dostluk maçında gereksiz bir hareketle sarı kart görüyorsun, sonra da utanmadan hakeme çelme takıyorsun. senin zihnindeki adamlarda gelip buralara hakem şöyleydi hakem böyleydi diyor. bu hakemin dostluk maçı değil ki, senin dostluk maçın, hakem kural neyse onu uygulayacak, sen dostane bir maç yapacaksın. ama yok her fırsatta çirkeflik yapacaksın, hakeme çelme takacaksın, sonra utanmadan hakem sikip attı maçı diyeceksin. e bende o zihniyeti sikip atmak istiyorum şu ülkeden.
dip: bu zihniyetin sadece fenerle, galatasarayla, beşiktaşla alakası yok. bunun medeniyetle alakası var, gelişmişlikle alakası var, eğitimle alakası var, sosyoloji ile alakası var.
fenerbahçe olarak karımızı her zamanki gibi mutlu ettiğimiz karşılaşma idi.ama bu sefer 10 kişi ile yetinmek zorunda kaldı 6s.olsun selçuk da artık lig içinde çıkarır acısını.
bazı 6s liler yazmış oraya rakibi kendi sahasına hapsettik,adeta üstünden geçtik diye.ulen 10 kişilik takıma da baskı kuramıcaksanız s.ktirin gidin süperligden.saymışlar bi de kewell,neil,baros yok bizde buna rağmen bu kadar baskı kurduk diye.angut bizde de gökhan gönül yok,emre yok özer yok daha transferleri bitirmemişiz,defans ve forvet berbat hala ne konuşuyon.yok fener mahalle takımı gibi oynamış zafer galatasarayın hakkıymış bi siktir git çay koy ya.böyle laflarla avunuyosan dicek bi sözüm yok
Fenerin tek bir pozisyon bulup, 50 dakika kendi sahasından çıkamayarak ezdiği karşılaşma. çok merak ediyorum arda turan son dakikada 1 metreden kaçırmasaydı ne olacaktı? fenerbahçe'nin 10 kişi kalması da ayrıca kendi sorunudur ki her hakem türk hakemleri gibi pısırık olmuyor bu açık. yine de hakem bilicayı da oyundan atsa kimse bir şey diyemezdi.
galatasaray'ın bu sene iki çok sağlam transferi olduğunu gördük bu karşılaşmada. biri serdar özkan'dır, diğeri arda turan.
1- dostluk maçıymış, sokayım böyle dostluğa, ellerinde olsa birbirlerini boğazlayacaklar.
2- hazırlık maçıymış, ben bir bok anlamadım takımların son halinden. 75 dakika 10 kişi oynayan bir takım varken, ne taktiği, ne tekniği ölçeceksin ki sahada? neye nasıl hazırlanabilirler
başka bir şeye takılmadan sadece şunu söyleyeyim, selçuk şahin liseler arası futbol turnuvasında dahi yapılmayacak bir hareket yaparak oyundan atılmıştır. kulaklarından tavana asılmalı az biraz, akıllansın. forma geçen seneki gibi kolay elde edilmeyecek orta sahanın ortasında, geçen sene kanatlarda oynayan iki iyi oyuncu, bu sene ortaya geçecek.
yer, mekan ve diğer etkenlerin sonucunu değiştirmediği hazırlık maçı. her iki takım da hazır değil. maçın büyük bölümünü 10 kişi oynayan biz, iyi kapanarak prestij ve moral kazandık. galatasaray biraz daha iyi gibi gözüktü. ama şunu diyeyim onlara bu kadar kazma adam ile olmaz bu iş. maçın başka anlatımı yok, olmaz da. keyifsiz bir maçtı. ama ezeli rekabete bir halka daha ekledi.
not: stoch denilen adam gayet iyi. kimileri ilhan'ı beğenmemiş ama bence lugano-ilhan kesinlikle daha iyi olacak diyorum. ben adamı beğendim bu maç. umarım bilica denilen sığırı aykut hoca bir an önce "el bombası bu" diye kiralık verir.
(bkz: öpüldünüz muhtelif yerlerinizden)
bekir maç sonu ''yine yendik'' dedi, peder beyle gülme krizine girdik * hazırlık maçı dostluk maçı falan ama fener affetmedi. santos ve baroni çok güzel organize olup muhteşem bir gol attılar, hepsini kutluyorum.
maçı anlatan adamdan geliyor;
-evet sayır dinleyiciler sabri ceza sahasına yakın yerden orta açıyor!!!!!
-ama ne garip hiçbir arkadaşı o yöne gitmiyor... *
olayı bi canlandırın gözünüzde nolur. *
bu milletle sıçmaya bile gidilmeyeceğini bir kere daha ispatlamış maçtır. aferin böyle devam edin, kendinize yakışanı biliyor ve yapıyorsunuz. boş yere "rezil olduk", "birkaç kendini bilmez" gibi ayaklar yapmaya da hiç gerek yok; bilmediğimiz adamlar değilsiniz, bekleneni verdiniz: aynen, hiç bozmadan bu şekil, yakışır...
galatasaray taraftarı takımını yenilgide bile sahiplendiği ve sırf kaybetti diye futbolcusunu tekme tokat dövmediği için meşaleler yaktığı maç olmuştur.
Arda turan ve ikinci yarıda serdar özkan'ın resmen döktrdüğü maçtır. Fenerbahçe'nin gol dahil(ali turan'a sevgiler) tek pozisyona girmeden kazandığı maçtır.
Pek bahsedilmemiş ama arda'nın çalımları ile stoch'u mahalle tabiri ile "defalarca piç etmesi" maçın akılda kalan kareleri arasındadır. Kazansak elbet daha iyi olurdu fakat bir sezon için bir maçı feda etmeye razıyım şahsen.
fenerbahçenin mahalle takımı gibi oynadığı ve defans yaptığı, arda'nın ve bazı zamanlar serdarın muhteşem oynayıp fenerlilerle daşşak geçtiği ama fener balının yine devreye girdiği bir maç oldu. santos'un attığı gol dışında bir tane pozisyonu olamayan bir takımdı fener. gidişatları çok kötü. şimdiden söyliyim. bence bu yenilgi galatasaraya hayırlı fenere hayırsız olacaktır.
galatasarayı ilk yarı çok olmasa da ikinci yarı beğendim. forvetsizlik ve şanssızlık hala yakamızı bırakmıyor. o kadar pozisyon oldu biri gol olmadı. bu takıma forvet, iki yönlü orta saha ve kaleci şart.
maçın en güzel şeyi santos'un güzel golü ve arda'nın inanılmaz futboluydu. gerçekten kendini geliştirirse dünya yıldızı olur bu adam.
umarım gerekli yerlere transferler yapılır galatasarayda. eğer yaparlarsa galatasaray iyi yolda.
edit : bu arada devre arasında ercan saatçi gibi birisini ve diğer bir fener yöneticisini çıkartan, maç başlamadan önce galatasaray yerine sürekli fener taraftarını gösteren, top oyundayken başka başka alakasız şeyleri gösteren, sürekli olarak hakemi kötüleyen spikeri çıkartan ve bu şekilde bizleri çıldırtan d-smart'ı ve bu güzel! organizayonu yapanları kutluyorum. gerçekten götüm gibi organizasyon yapmışlar.
galatasaray'lı futbolcuların yeni transferlerle birlikte, daha birbirleri ile tam uyum sağlayamamalarına rağmen umut verdikleri maçtır. Fenerbahçe'nin kırmızı kart görmeden evvel bile kendi sahasına mahkum bir futbol oynadığı görmemek için kör olmak lazım.
Ayrıca denildiği gibi şişirme yapılmadan sadece ayağa paslar ile kaleye gidilmesi çok iyi ama takımda bitiricilik ve özgüven sıfır. Kale dibinde bile birbirlerine pas vermeleri, şut düşünmemeleri çok kötü. Kısa zamanda bu güven eksikliğini aşmaları ve kaleyi daha isabetli şutlarla yoklamaları, gerektiğinde sorumluluk almaları gerek.
Bu takıma daha neil, baros ve kewel gibi performansları ve işlervleri belli üst düzey futbolcuların gireceğini düşününce takımdaki bitiricilik probleminin aşılacağını düşünüyorum.
Bu arada arda'ya artı bir paragraf açmak gerek ki, gerek duran toplarda kendini geliştirmesi, gerekse geçen yıllardaki kondüsyon problemini aşarak 90 dakikayı rahat çıkarması ve maçtaki etkinliği ele alınınca yeni sezon için insanın iştahını kabarmıyor değil.
yenilmesine rağman galatasarayın gerçekten iyi işler yapacağını gösteren maçtır. sonuç olarak yenilsede fenerbahçeye karşı çıkardığı kadro bellidir. açıkçası pek üzülmedim. fakat uhafıma giden şu olmuştur. yukarılatrda bi yazar 'dia eksiğiyle sahaya çıkan fenerbahçe' ifadesini kullanmıştır.
(bkz: ulan adam daha transfer bile olmadı ne eksiği)
ne kadar yenilsek de bu sene galatasarayımın iyi olacağına düşündüğüm maçtır. arda'da gözle görülür bir şekilde gelişme var musa çağıran desen daha gencecik yaşına rağmen kendine güveni tam. bizim takımın transfere falan ihtiyacı yok sadece gerektiğinde oyuna girecek bitirciliği çok iyi olan (yaşı hiç fark etmez ama ucuz maliyetli) bir forvete ihtiyacımız var. servet-gökhan ikilisi bizi taşıyamaz gibi geliyor. bu iki yavaş adamdan biri çıkartılıp yerine ali turan monte edilirse daha başarılı olur gibi duruyor. orta saha üçlüsü ise cana-musa--elano olmalı ileri üçlü ise arda-serdar(pino)-baros defans kurgusu da büyük ihtimal sabri-ali turan-servet-hakan balta şeklinde olur.