insan beyninin yavaş geliştiğini gösterir. insanlar kendilerini öyle kaptırmışlardır ki allah çıkıp 'lan oğlum sizi ben yaratmadım' dese allah'a inanmazlar, şeytan lan bu diye taşlarlar. 30. yüzyıla kadar insan ölümleri milyarları bulunca belki akılları başlarına gelir.
Fosillerin oluşu Allahın varlığını veya yokluğunu kanıtlamaz. Evrim teorisinin varlığıda (!) Allahın varlığını veya yokluğunu kanıtlayamaz. Bilim dinsel kavramlara karıştı mı, bilimliğini yitirir. Fosil incelemesi ve evrim teorisi bilimin işidir ! Allaha inanıp inanmamak iNANÇ meselesidir. Bilimde inanca yer yoktur. Bilim, deneyseldir. Ancak Allaha inanmak, vicdani bir meseledir. 21.yyla gelince Allah varsa yok mu oluyo yani ? 21.yy özelliği nedir peki inançların yok olması mı gerekli ? Ayrıca evrim teorisini bile ortaya atan Charles Darwin bir rahipken, neyi kime ne diye kanıtlayacağız, isteyen inanır isteyen inanmaz, elhamdülillah !
Bir an için bu hastalıklı beyni doğru kabul edelim. Ilk yıllar Allah inancı trend olsun, sonraki yüzyıllarda da demode. "Bi dakka ya" desinler. Artık fiber optik kablolara, laptoplara, cep telefonlarına tapıyoruz. senin dediğin buna çıkıyor. 21 Yüzyılda (ne bok değiştiyse artık) teknolojiye tapmak lazım. Umarım 23.yüzyılda bu yazarın bir üst sürümü çıkıp "Atatürk fikirlerine hala inanmak"gibi bir başlık açmaz. Zamanın inanılan değerleri deforme ettiğine inanmak ancak bizim Türk insanına has özellik. Balık hafızalara yaraşır.
Dünyanın nasıl var olduğu anlaşılmışmışda bilmem neymiş anlat la nasıl oluşmuş.
Ekmekle sigara bakkaldan gelemiyor kendi başına evren kendini nasıl yaratsın Firavunun secdede ölmüş şekilde cesedi bulundu Hz.Musa kıssasında anlatıldığı gibi.
Okumadan araştırmadan bilmeden yorum yapmak kendini bilmemek, ne için nasıl yaşadığını bilmemek, dünyaya nasıl ne için geldiğini bilmemek ve bilmemekle beraber gerçeği öğrenmekten korkmak darwin teorisinin çökertildiğini bilmemek,
evrim diye bir şeyin olduğunu zannetmek eski insanların dünya dümdüzdür demesi kaç tane ateist gerçekten araştırmıştır herşeyin mantıklı cevabını?
Ben söyleyeyim sadece kalıplaşmış ateist soruları vardır örnek :
Göremediğimiz bir şey yoktur mantığı akıl sevgi vs görülebiliyormu ?
Biz bazı şeyleri aciz gözlerimizle görmeye muktedir değiliz.
Kalıplaşmış klişeleşmiş şeyleri bi kenara bırakıp araştırılsa ateist kaynaklar yerine Müsüman alimlerin kitapları okunsa bütün sorular cvp bulur. Bu kusursuz mükemmel düzeni görmek bile inanmaya yeterken korkmayı seçmek aklı selim insanın yapacağı şey değildir. Dünyanın yaratılışıyla ilgili ibrahim Hakkı Hz. nin Marifetname adlı eserinin okumasını tavsiye ederim. Allah doğru yolu nasip etsin herkese.
21 nci yy da allah a inanmakla eski zamanlarda inanmak arasında fark yoktur.
günümüzde ve geçmişte her paygamberin muhatap olduğuna sultanpeygambermuhammed mustafa (sav) da muhatap oldu. alaya alınma inanmak istemeyenlerin başvurduğu ilk yoldur.
21 nci yy da allah a inanmak şeklinde yermeye çalışanlar, onlar, iman etmeyip iman edeni küçümseyenler, imanı küçümseyenler, aidiyet açlığının esirleri, vicdanlarına cephe almışlar; onlarla yapacağımızı allah bize söyledi;
"Eğer, hakkında hiçbir bilgi sahibi olmadığın bir şeyi bana ortak koşman için seninle uğraşırlarsa, onlara itaat etme.
Fakat dünyada onlarla iyi geçin.
Bana yönelenlerin yoluna uy.
Sonra dönüşünüz ancak banadır.
Ben de size yapmakta olduğunuz şeyleri haber vereceğim."
"ilk hareketi kim başlattı" sorusuna cevap veremeyecek olan entrydir. En büyük ateistlerin bile ilk hareketi açıklayamadıkları düşünülürse yıl kaç olursa olsun tanrı inancı her zaman var olacaktır.
bu zamana kadar evrimini* tamamlamış her bireyin yapması gereken şeydir.
inanma nedenimiz bellidir. bellidir de inanmayanların inanmama nedenleri insanı güldürür. hem de gül gül..
basit şeyler ile "inanmak" gibi bir güzellikten, enginlikten mahrumlar. acıdım.
teknolojinin gelişmesi Allah'a inanmama nedeni olamaz. nedeni ise, her devrin kendisine has teknolojisi var. örneğin newton'un fiziği kabul gördükten sonra, artık fazla konuşulacak birşey kalmadığı iddia edildi. ama gel gör ki, izafiyet ve kuantum teorileri modern fiziğin öncü teorileri olagelmiştir. yani teknoloji devamlı gelişiyor. bunda bir beis yok.
ayrıca metafizik olaylara dikkat çekmesi bakımından ve zamanın göreceli olmasını anlatması bakımından bu modern fiziğin yeni teorileri, bizim inancımızın pekişmesinde rol sahibidirler.
bir fosil bulunması (ki evrim teorisini varsayımlar ile desteklemekten öte geçmemiştir bunlar) bir teorinin doğruluğunu ispat edemeyeceği gibi, bir teorinin doğruluğu kesin olarak da ispatlanamaz. kuram bu, bir çok felsefi varsayıma dayanır. bir fosil bulunması, milyonlarca fosil bulunması yine Allah'ın * varlığını sorgulamaya dahi ön ayak olamaz.
evrenin nasıl oluştuğu bellidir evet. evren big bang denen ilahi bir olay ile başlamıştır. yani bu evrenin başı ve sonu vardır.
big bang'i burada sabaha kadar anlatmanın lüzumu yoktur. ama bilenler bilir ki, evren yoktan var olmuştur.
big bang ile materyalist felsefenin en büyük dayanağı, nobel ödülü sahibi aynı zamanda, durağan hal (bkz: fred hoyle) teorisi geçerliğini kaybetmiş oldu. yani madde ezelî ve ebedî bir şey değildir. bir yaratıcısı vardır. kendi kendine de olamaz herhalde??
burada da inancımız devreye girer. bilim kendi yöntemleri ile açıklayamaz bu tür şeyleri. biz de diyoruz ki:
"bunları yaratan, alemlerin Rabbi, yüce Allah'tır.."
sonra da inancımızı yeniden tazeliyoruz:
sorma gitsin. daha trendy tanrılar var şu sıralar... onları denemekte fayda görüyor, en azından gidip bi bakmanızı istiyoruz.
dinli günler atlası'nı takip edin.
değişen dünyayla inanclarını da değiştirmek için bahane arayıp kendini kandırma egiliminde bulunanların düşüncesidir.
herkesde ben farklıyım havası b. ok var sanki
21.yüzyılda doğan bir çocuğa izzettin ismini vermek gibi geliyordur bazı insanlara.onlara göre 21.yüzyılda şaban,maşallah gibi isimler mi konurmuş hiç.