galatasaray, anlayamadığımız şekilde üç büyük eskilerinden oluşan her istanbul semt takımıyla oynarken zorlandığı üzere zorlanacaktır. orta sahada al-gülüm ver gülüm paslarla zaman geçirerek oyunun içine etmeyip, direkt kaleye gitmeyi düşünürlerse gol atıp kazanabilirler.
bu topçular da antrenörleri de ispanya, ingiltere, almanya ligini de seyrediyorlardır haliyle, acaba hiç mi özenmiyorlar, örnek almıyorlar, futbolün esası goldür, atak oynatalım hep ileriye gidelim, oyun seyir zevki olsun, oyuncuları çalım atmaya teşvik edelim, risk ve insiyatif alsınlar, geri pası-paralel pası asgariye indirelim diye. almıyorlar ki her lig maçımızda 90 dakikanın 70'inde orta sahada paslaşma seyrediyoruz, bir de insanlar bunun için para verip kombine alıyor, lig tv alıyor, binbir zorlukla maça gidiyor.
çoğu maçta hakem hatalarına rastlanan, bir takıma karşı direnç göstermeyen çoğu takımın başka takımlara aslanlar gibi saldırdığı bir sezonun herhangi bir maçıdır.
bu sene kim şampiyon olursa olsun coşkuyla sevinmek için bir nedeni olmadığına inanıyorum. ingiltere premier liginde güzel bir maç vardır ne de olsa, üzülmek gerekmez.
Galatasarayimizin teknik direktörü istifa etmiş kötü giden bir takıma karşı galibiyetle bitirmesi yüksek maçtır lakin tek şart sol bekte olcan yerine tellesi oynatmak.
