olay facia falan değil de muhtemelen alkolun verdiği etkiyle bi arkadaşın "taksitle albüm" falan diye saçmalamasıdır. yine de cesaretlerinden dolayı takdir ediyoruz ve en arkada konuşan kızın yanında kadraja girmeye çabalayan kaptanımız poisonx'e selamlarımızı gönderiyoruz. *
programın tamamını izlemedim sadece youtube'da paylaşılan kısım hakkında yorum yapıyorum.
arkadaşlar, "biz uludağ sözlük olarak" kelimelerini kullanmamış olsaydılar daha güzel olurdu tabi de bu yazarlara bu kadar yüklenmek neden onu anlayamadım ben, toplanmışlar gitmişler konuşmuşlar sana ne, ne yani burda heyet oluşturup "sen gidebilirsin. sen dur önce al şu mikrofonu konuş bakalım" deyip pop star juriciliği mi oynayalım. gayet güzel bir söyleşi olmuş aylin aslım'ın "son model telefon" sözlerine sana ne tarrraaam demek istemiştirler elbet ama canlı yayında olmuyor işte.o değil sinir oldum kadına şu ülkede sanatı kurtarmak 18 yaşında çocuğa mı kaldı lan zırtapoz.
arkadaşlar yaşlarına başlarına uygun konuşmuşlar. kesinlikle saçmalamamışlar.
sözlükteki üç-beş kopilin sadece kıskançlıklarının yansımasıdır bu "facia".
ulan oradakiler "yazar" yani otisabi'nin de aziz kedi'nin de konuşamadığı bir gerçek. otisabi laf salatası yapıyor tamam onu görnezden gelemeyiz. şimdi sen kalkıp "sıçtılar, batırdılar" diyemessin. adamlar en azından sadece kendilerine güvenleri bile alkışa değer. bundan önceki ocak 2009'da ben de bir zirveyle katıldım disko kralına. okan bayülgen gözlerimin içine baktığı an kalbimin yerinden söküleceğini hissettim. öyle mikrofonu eline alıp konuşmak göt ister.
aferin çocuklar.
sözlüğün tv makinasına katıldığı ilk programı bilenler vardır. ekşi ile uludğ karşılıklı oturup sözlükleri tartıştılar. işte o bir facia'dır. onun yanında şuan bizim çocukların yaptığı açık oturum oluyor.
tamam sanat ne içindir kimin içindir tartışmak ve korsan piyasasından bahsetmek gerçekten riskli konular. aylin aslım da zaten albümünün pek fazla satmamasından dolayı saldıracak hedef bulmuşken ve kankası olan kurban'a hayran birilerini ezmek istemesi de yazarlarımızı köşeye sıkıştırmıştır. nihayetinde de ne bir facia yaşanmadan ve rezil olunmadan ellerinden geleni yapmışlardır.
alınlarının akıyla.
aferin çocuklar!
edit:
bir de neymiş bundan sonra o zirvelere daha aklı başında kişiler çıksınmış. bana sözde aklı başında ve sosyal hayatında bir eline mikrofon alıp milyonların karşısında rahat ve mantıklı konuşabilecek 5 adam gösterin. bluevelve'nin fotosunu gören var mı? bırak konuşmayı insan içine çıkamaz.
ha sanki her zirvede okan bizim çocukları konuşturuyormuş gibi bir havaya girmiş yazarlar. bu olayı öpün de başınıza koyun. 2006 yılında bu olaydan bahsetseler inanın ki kıçımla gülerdim.
(bkz: at yalanı sikeyim inananı)
olmayan faciadır. ben de orada değildim, ben de yutuptan izledim. öncelikle şu ayar olayına geleyim, cep telefonu olayına yani. birincisi cep telefonu bir iletişim aracıdır, müzik ürünleri ile bir değildir. bir müzik cdsini tüm gün yanınızda taşımaz, bir kaza olduğunda haber vermek için, bir suçu ihbar etmek için kullanmazsınız. işlevi farklıdır. zaten bir cep telefonunun bir cdden pahalı olması son derece normaldir. biri yalnızca sanatçı emeği içerir, diğeri kimyacısından mühendisine, pazarlamacısından reklamcısına , şirket sahibine hatta o çok değer verdiğinizi söylediğiniz işçisine kadar. son model olayına gelince de sallamasın kimse. bu da klişelerin en babası oldu. herkeste son model cep telefonuymuş. bir nokia 2330um var tek şarkı hafızalı, kart bile girmiyor arkadaş alete. son model dedikleri de yenileri çıkınca ucuzlamış telefonlar , olay bu. diyorsanız ki gidin dijital ekran sagem alın, panasonic alın afedersin ben de sana siktir git derim. attığın mesajın gitmediği, karşındakinin sesini ada gibi duyamadığın telefonu ne yapacaksın? neyse konudan çok sapmayıp kimi duygusal ergen avcılarına bir şeyler demek istiyorum ben:
ekşittiniz. tek kelimeyle bu. programda aylin aslım ve okan ile tartışan kişilere yok bebe, yok ergen, yok 89 sonrası demekten başka yapacağınız bir şey yok. bunu yapanların da geçmiş iletilerine bakıyorum eleştirmedikleri bok kalmamış. öss kitapçığındaki paragraf bilgisi sorularına konu edilen sanat için sanat, toplum için sanat konularına bile girmişsiniz. vallaha helal olsun . insan ancak bu kadar pişkin bu kadar embesil olabilir. nedir bu derdiniz anlamadım gitti. 79lular veya 69lular sizi çok mu ezdi zamanında? hepinizde bir entel, ben her boku bilirim havası. hani bi' bok bilse bunları yazanlar ona da sözüm yok. tüm gün sevgilinin amını damını yalamaktan bahsedenler, cinsellik başlığı açanlar , bilmediği konuda yanlış şeyler yazanlar kendini entel sanıyor. pardon özür diliyorum hepinizde değil bu özellikler, aranızda doğru dürüst adamlar da var elbette.
ama ben ne yazsam boş size. okan bayülgen'i bir allah çeşidi sandığınız, disko kralı stüdyosunu kabe gibi gördüğünüz için ne desek boş. dogmatik bir şey sizin için bu adamın dediği her şey. korkuyorum bir gün domalın dese ne yapacaksınız. stüdyoda konuşan arkadaşların da ağzına sağlık. aylin aslım gibi ne olduğu belli birine karşı son derece iyi konuştular. her ne kadar aylin aslım ayar verdiğini sanıp , havaya girse de. hoş , kendi esprisine gülen tiplerden farkı da yok ya neyse.
kitabı çıkmış ve programda imza günü düzenleyen bir yazar triplerine girerek anlamsızca ve alakasızca konuşan topluluğun, zaten sikko geçen gecenin içine, konuya çok sığ ve yüzeysel bakarak iyice ettiği faciadır. hele yazarlardan gandalf ın küçüklüğüne benzeyenin bir tripleri vardıki.. off işte gerçek facia.
Türkiye de top 10 olarak değerlendirilen bir rock grubu veya bireysel olarak sıralama yapılsa, ailesel yönden Deniz yılmaz'ın aylin aslıma nazaran ailesel durumunun maddi anlmada daha iyi olduğu gerçeği vardır. Hatta Harun tekin*, kaan tangöze*, hatta teoman'ın albüm satışlarından elde edilecek gelire ihtiyacı olmayan insanlardır. Bu insanlar yaptıkları müziği hayat görüşü, tarzlarını ortaya koymak, yaptığı müziği severek yapmaları, kendi oluşturdukları fanlarını eğlendirmek amacıyla albüm yapmakatırlar. Yani bu insanlar bir maddi beklenti içinde olsalardı rock müzikte yapamadık hadi elektro müzik yapalım, bak bu da olmadı hadi pop müzik yapalım derlerdi bir sonraki albümleri için.
Bizimkiler orada kurbanı örnek gösterirken aslında aylin aslımın haykırışlarının reklamını ister istemez yapmış oldular.
Aylin Aslım da kendi çapında haykırışlarında da haklıdır. Ama yok ceplerdeki son model telefonlardan bahsetmiş. Bir yazar arkadaşta güzel değinmiş bu konuya " taksitle albüm satışımı yapılıyor da biz almıyoruz" demiş. O zaman şu çıkıyor ortaya sen internet gibi bir gerçeğin farkındasın ve albümün çıktığı gün şarkılarının internete düşeceğini biliyorsun bunu bile bile albüm çıkarıyorsun. Bunu görmemezlikten gelip haykırmak biraz mantıksız oluyor aslında.
katılmayı düşündüğüm son anda bir işim çıktığı için iptal ettiğim zirvedir. tıpkı titanik'e son anda binmemek gibi. *
o değilde sözlükte hatun varmış lan bunu öğrenmiş olduk disko kralında. hemde zirvelere katılıyorlarmış.
edit: keşke katılsaydım lan.. o gün zirveye katılanların hepsi aldı başını yürüdü, kimisi kaset çıkardı, kimisine sinema teklifi geldi ben hala entry gireyim mına koyim!
sanatçı olarak kurban'ı gösterildi ya artık defans çöktü. kurban sanatçıysa cem karaca, barış manço, zeki müren gibileri basit birer şarkıcı demekki. yok mu lan kullanıcı hesabı silme butonu bu sözlükte.
toplumun kültür seviyesinden çıkıyor hala anlam vermediğim edebi ve siyasi gelişime müziği katıyor arkasındanda öteki kızın teki kurbana hayranlığını dile getiriyor,çok çelişkili,anlamsız ve boş sadece cümlelerle renklendirmeye çalışmış tamamen sözlük ağzına yakın cümlelerle ayar çekiçeklerini düşünüp ayar yemiş yazarlardır cümletten geçmiş olsun esas facia ise bunu gördük ki 4 erkeğe 1 kız düşüyormuş esas facia bu işte..
bu arada bende paraya önem vermiyorum benim karşımdada hebele hübele olurmusun..
konuşmayı bilmeyen, kendini ifade etmekte güçlük çeken bi takım insanlarca gerçekleştirilmiş faciadır. diğer sözlüklerde dalga konusu olduk lan sizin yüzünüzden klavye kralları sizi. hele o ilk konuşan ojeli hatun neydi öyle. o konuştukça ben utandım lan.
zamanında ben de başka bir sözlük adına çıkmıştım bu progama. saçmalayıp bırakmıştım. ''neden daha çok konuşmadın'' ''konuşamadın da'' eleştirileri gelmişti. orada genç bünye ile ne derseniz deyin aptal gibi görünürsünüz hele ki sanat, felsefe gibi konulara girmeye çalışırsanız. bu da size ders olsun.
bu adamlar neye muhalif anlaşılamayan bir durum. aylin aslım'la alıp veremedikleri nedir? kurban grubunu savunan insan iyi rock müzik dinlediğini mi sanıyor? ismail yk gibi adam duruyor orda. aylin aslım'a amaçsız bir yüklenme. sen müzik otoritesi misin? rock otoritesi misin? bunlar neyi savunuyor? yok cd ye taksit mi yapılıyor? kitap taksitli mi muhabbeti. sen kitap-cd yi birçok yerden taksitli alabilirsin kardeşim. d&r, idefix ve market migrostan bile kitabını, dvd ni, müzik cd'ni taksitle alabilirsin. neye karşı bir tavır anlaşılır gibi değil. yerecek, eleştirecek bir sürü şey varken ota boka karşı olup, anarşist bozması tavırlar çok komik. bu ne ya... müzik gurusu tavrı. hayatında müzik olan insanmış da yok rocker mış da yok sanatmış sanatçıymış... kurban diyorsun sonra da hakiki rock müzik diyorsun, sanat diyorsun. kurban denilen grup 0-15 yaşa hitap eden, fanta festivallerinde liseli gençleri eğlendiren, pogo yapıp birbirine tokuşan insanların dinlediği ve böyle de olması gereken bir grup. bir şeyi eleştirirken verdiğin örnek güçlü olsun. kendine baz aldığın örnek güçlü, olsun. hiç mi bulamadın türk rock grubu? ünlü dinlemedin mi sen hiç? mavi sakal? bulutsuzluk özlemi dinlemedin mi? yaşın mı yetmedi? kargo türkiye'nin en iyi rock gruplarından biri değil midir? kurban ne lan? bir kere sen sanat diyorsun da rocker lık yapıyorsun. yani klasik türk gencisin. mutlaka birşeyci olmak zorundasın. rockcı, metalci, diskocu,emocu,solcu, sağcı...rock dinelerken başka müzik tarzlarını da dinledin mi? o zaman bana sanatla gel...ama kurban deyip de sanat dersen kusura kalma ergen türk genci, birşeyci türk genci olmaktan öteye gidemezsin. bu da sana abi tavsiyesi olsun.
acaba o arkadaşlar "Kurban" ya da "Zardanadam" dışında gerçek sanatçı biliyorlar mı? başka türden hiç sanatçı dinlediler mi? onların hayatlarını araştırdılar mı? ha bir de, bu gruplar mı müzik ilahları, bunlar mı gerçek sanatçılar?
bu hadise, ülkemizde insanın sanata, sanatçıya bakışı, kültürel erozyonu vs. güzel bir şekilde anlatmak isterken bu konularda bilgi, donanım eksikliğinden sıçıp batırma hadisesidir. abi bu kadar bilgisizsin bu konularda, yüzeysel biliyorsun bu meseleyi bu kadar, o zaman böyle saçmalayıp bir de ayar yemek niye?
bir de "biz uludagsozluk'lüler olarak bunu tartışıyoruz" filan demek ne boktur onu anlamadım.
çok güldüm vallahi.
kusura bakmayın, karman çorman bir entry olmuş sanırım. o konuşan arkadaşlara da geçmiş olsun çok fena mort oldular.
birden kendimi sözlüğün dışında hissetmeme neden olan faciadır. meğer bu sözlükte herkes zirvelerde sanattan bahsediyormuş, alternatif veya rock müzik dinliyormuş da benim haberim yokmuş. ben bu arkadaşların benim de dahil olduğum bir oluşum adına konuşmalarından çok rahatsız oldum. en derin duygularıyla diyeceklerdir ki gelseydin sen konuşsaydın o zaman. ben öyle bi durumda asla mikrofonu elime alıp konuşmazdım bile. çünkü sizin fikirleriniz çok önemli olduğu için değil maksat sessizlik olmasın program devam etsin diye vtr niyetine sizi araya sıkıştırdılar. siz de sanat toplum için midir den girip insan başkasını kendinden çok sevemez benceeden çıktınız. ama 10 dk önce ismail yk'nın şarkısında serçe parmaklarınızı birleştirip halay çekiyordunuz. 18 yaşındaki dostumuz çok tatlı bi kızdı onun sıcak gülümsemesi hoşuma gitti hatta sıcak aile ortamı denen zımbırtıyı temsil eder gibi bir güneş doğdu içime ama ardından gelişen konuşmalar..en son mikrofon elinde kalan kişi hala konuşmak için debeleniyordu okan bayülgen bu kadar yeter zaten ilk defa oluyor diye kestirip attı. yani bu ayrıcalığı size verdim artık siz de bununla avunun ve susun. sonuç olarak ben sözlükte esen bu alternatifim çok farklıyım tribinden rahatsız oldum. bir kaç kıro arkadaşımı toplayıp mp3 playerları 1 milyarlık cep telefonlarını da yanlarına almalarını sağlayıp zirveye göndermek istiyorum.
bir kısım sözlük yazarlarının, sabah programlarına katılan teyzelerden hiçbir farkınının olmadığının faciası.
o tavırlar, ciddi bir şey söylediğine inanmışlık falan, kalakaldırdı bizi.
zirvelerde hep tartışılır(mış) zaten, sanat kimin içini baboli... ben ordakilerin burdan olduğunu bilmiyordum, ne zaman okan ''evet teşekkürler uludağ sözlük'' dedi. yok artık dedim... iyi, güzel, seçilmiş bi hanımkız, hızlı konuşan, dinlemeden sürekli sinir bozucu bi şekilde konuşan biri, mantıklı seçim gibi duruyodu ama hanımkız bi türlü durduramadı kendini...
gerçek fan ne lan?
abi herşeyi geçtim tanımam etmem ordakileri o kız konuşurken ön bölümden biri var sürekli kafa sallayıp hanımkızı onaylan sende konuşsaydın be abicim sürekli kafa hareketleriyle katıldın mevzuya.. ama zor ya ben olsam varya cıkıp iki kelime edemezdim heyecandan altıma sıçardım yeminlen...afferim hepnize
aylin orda diyo iyi konuşuyosnuz, ediyosunuz, fansınız, funsunuz da iş albüm almaya gelice niye para cıkmıyo o son model telefonların olduğu cepten gelen cevap ''taksit yapmıyolar ki'' hobaaa ayara gel, sen ayara...
neyse abiler-ablalar(ablaların olduğunuda disko kralında gördüm ekledim hemen) güzel program oldu elinize, emeğinize sağlık. +rep
ezbere konuşulmuştur. yapmacık olunmuştur. oysa o hafif heyecanla biraz daha(bak çok demiyorum) ezberden sıyrılmış cümlelerle daha sevimli hale getirilebilirdi bu hayal kırıklığı . 'ben bunu hep yapıyorum zaten' tavrı bizi orda gülmekten öldürdü haberiniz yok.
ayrıca orada konuşsa durumu toparlayacak bir iki yazar mevcuttu ancak kızlarımız (bak hala kızlarımız diyorum) pek izin vermediler zira hep yaptığımız şey bu zaten 'sanat konuşmak'
ah be sevgili bir iki yazar alsaydın eline mikrofonu ya...
sözlüğe de başlık yaratıcılığı katmıştır inkar etmeyin dün uzun zamandır görmediğim kadar şahane başlık gördüm burda.
heyecan getirdi be!
