babam o zamanlarda bizden ayrı başka bir şehirde çalışıyordu ve kazandığı parayı her ay havale olarak bize yolladığı dönemlerdi.
maç ali sami yen'deydi, atv maçı canlı veriyordu ve spiker fikret engin'di. maçı ailecek izlemiştik ama ikinci yarı oynanırken bizim evde elektrik yaklaşık 10-15 dakika kesilmişti. maç bitişi sevincim de görülmeye değerdi ama bir ara korkmuştum. çünkü biz puan kaybetsek, bizim yerimize norveç euro 2008'e gidecekti.
sadece finallere katılmamıza rağmen finale çıkmış gibi sevindiğimiz olay bunda ya futbolculara dağıtılan manyak primlerin ya da finale çıktığımızı sanmamızın etkisi vardır ama finallere çıkmadık ve bu futbolla gruplarda ne yapacağımız da pek bilinmiyor.
imparatorun ve askerlerinin sonuna kadar hakederek kazandigi mac. Kendini havaya attirmis, milyar dolarlar almis, bagirsaklari iyi calismiyormusu birakip tadini cikarmaliyiz.
maç sonrası fatih terim tüm futbolcuları bir araya toplamış hatta tribündeki bile çağırmıştır.normalde ne bekler insan? terimde onlarla birlikte hayvanca sevinsin. ama bizim ayda 108 milyar para alan,milli takımlar teknik direktorümüz ne yaptı? futbolcularına kendisini havaya atıp eğlenmesini söyledi. yani kendi egosunu tatmin etmek için futbolcularımızın sevincini kursağında bıraktı ve elaleme gösteriş yaptı.helal olsun sana fatih terim.
Futbolun beşiği olarak adlandırılan ingiltere milli takımının katılamadığı bir organizasyona katılmamızı sağlayan maç. Kötü futbolu eleştiren arkadaşlara sesleniyorum:Böyle bir atmosferde ne bekliyorlardı ki? Önemli olan 3 puandı ve onu almayı başartık. Bu maçta oynanan futbol euro 2008 için asla bir ölçü değil. Ayıca milli takımın büyük maçlara çok iyi konsantre olduğunu biliyoruz. Malta, Moldovya gibi takımlarla oynamayacağmıza göre orda herhangi bir motivasyon sorunu yaşamıcağmızı düşünüyorum.Takımına güvenen nadir yazarlardan biri olarak ben bu takımın orda en azından çeyrek final oynayacağını düşünüyorum; yolunuz açık olsun çoçuklar.
eğer yenilseydik, kuşkusuz, fikret engin'in tuncay'a tekme tokat dalacağı maç olacaktı. zira, tuncay oyuna girdikten sonra kaleci ile karşı karşıya kaldığı pozisyonu gol ile sonuçlandıramaması, spikerimiz fikret engin'i çileden çıkarmış ve tuncay'a yüksek ses tonuyla "yapma bunu tuncay, yapma bunu, yapma bunu!" diye poposunu yırtmış, tepkisini maç esnasında göstermiştir. tabi şöyle bir durum da söz konusu olabilir. onun için de;
(bkz: çaktırmadan reklam yapmak)
(bkz: yapma bunu)
(bkz: fanatik)
taraftar rezilliğinin yaşandığı maçtır. abartı gibi gelebilir ama böyle olmuştur. 90 dakika boyunca kırmızı-beyaz-şampiyon-türkiye tezahüratı yapamayan- yaptıramayan, organizeden bihaber taraftarın önünde sergilenen performansta çok etkileyici gözükmedi kanımca. hala ısrarla oynamaya devam ettiğimiz, sağlam bir takım karşısında başımıza bela olacak topu bocalayıp set oyununa dönme huyumuz var. nedense stattan coşkun duygularla ayrıl*madım.
milli takımımızın 1-0 kazandığı ve euro 2008'e gitmeye hak kazandığı karşılaşmadır. kazanmamıza rağmen bosna-hersek'in tehlikeli atakları yüreğimizi ağzımıza getirdi. maç bitiminde ise rıdvan dilmen'in şu sözleri aklımda kaldı "allahtan rakip takım fazla ceza sahamıza gelmedi". bu sözler gerçekten de çok düşündürücü eğer bosna-hersek kalemize fazla yüklenseydi ne olurdu. euro 2008 maceramız acı sonla mı biterdi. malta ve moldova beraberlikleri aklıma geldikçe 2002 dünya kupası eleme grubu aklıma geliyor. rakip yine moldovaydı ve sonuç 1-1 beraberlikle sonuçlanmıştı ama öyle veya böyle 2002 dünya kupasına gittik ve dünya 3. sü olarak döndük. ben yinede milli takımımızın sürpriz yapabileceğine inanıyorum. avrupa şampiyonasına türkiye damgasını vurabilir çünkü sağımız solumuz pek belli olmuyor.
çıkıp aslanlar gibi savaştı oyuncularımız demek isterdim. tamam iyi bir sonuçtu.1-0 yendik bosnayı ama 2008 avrupa futbol şampiyonasına katılıyoruz.bu boru mu yaa... bosna maçına şöyle bi bakalım bosna nın bir tane kale tutan topu var. zaten ondan başaka atak yapamadılar.keşke daha güzel futbol izleyebilseydik. şampiyonada hezimet yaşamayız umarım gerçekten aslanlar gibi çıkıp bizi en iyi şekilde temsil ederler. fakat bu kadro ve bu oyunla bence olmaz.
sonucu niye bu kadar abarttığımızı anlayamadığım maç. Bu gruptan zaten çıkamamamızın sürpriz olması gerektiğini unutmuş görünüyoruz. Sanki kupayı almış gibi sevinmek mantıklı gelmiyo bana. Zaten bu oyunla da ne kadar ileri gidebiliriz şüpheliyim....
(bosna gibi bir takıma karşı da son dakikalarda yusuf yusuf ettirdiniz ya adamı....)
milleti gaza getirmek için ''milli takım oley milli takım oley milli takım oleyyyyy'' şeklinde tezahurat başlangıcı yapan abinin kendi çapında eğlendiği maç olmuştur. yazık lan kimse adamı s.klemedi maçta.
fatih terim'in mehmet yıldız duruyorken semih şentürk'e o kadar süre nasıl tahammül ettiğini, semih yerine neden sabri'yi oyuna aldığını hala anlayamadığım maç olmuştur. hamit, sabri ve gökhan gönül ile birlikte 3 sağ bek aynı anda sahadaydı. eğer ki bosna hersek'in şu maçta iddası bulunsaydı hiç sanmıyorum bu maçı bu şekilde rahat kazanabileceğimizi ancak yinede kazanmak ve avrupa şampiyonasına gidebilmek güzel. *
ali sami yen'de oynanması hata olan maç. en az 4 kere sekti top tam oyuncularımız şut çekecekken. hele o son 20 dakikadan sonra bağıran mal anonsçuya değinmek bile istemiyorum. rezil olduk.
maça gelince ilk yarı oynamamız gereken oyunu oynadık. zemin engeline takılsak da 1 gol bulmayı başardık. çok formda olan ve son iki maçta takımı sırtlayan nihat'a ayrı bir teşekkür ediyorum buradan. helal olsun.
rıdvan dilmen'in sürekli yaptığı bir yorum vardı. milli takımın orta sahasındaki oyuncular lider özellikli, topa basan oyunculardı ve bu oyuncularla 90 dakika oyunun hakimi olmak mümkündü. mehmet aurelio'nun oynadığı oyunu bugün başkası oynasa 3 gün konuşulurdu. aurelio oynayınca konuşulmuyor çünkü adam 3 yıldır her maçta iyi oynuyor. oha be aurelio diyorum kendisine buradan. emre belözoğlu bu takımın lideri olduğunu gösterdi. 90 dakika koştu, aldığı topları olumlu kullandı, adam eksiltti yapılacak her şeyi yaptı. hamit ve arda da iyilerdi. gökhan gönül çıkışını sürdürdü çok iyi oynadı. milli takımın 10 senelik sağ beki olduğunu düşünüyorum kendisinin. semih pek gösteremedi kendisini. servet, emre ve hakan balta da sırıtmadan işlerini yapan isimlerdi.
fatih terim için ayrı bir paragraf açmak istiyorum. oyun 1-0 ken semih gibi ileride basan, aldığı topu arkasından gelen oyunculara aktarmasını bilen bir oyuncu yerine sabri gibi top ezen, koşan ama amaçsızca koşan bir oyuncuyu almak da ne demek? bu değişiklikten sonra bosna bizim sahamızda oynamaya başladı. evet sırf bu değişiklik yüzünden... nihat gibi bir oyuncu da tek forvet oynamaya başladı. oyun bir anda bosna'nın lehine döndü. rıdvan gibi bizim kahvedeki abiler bile mehmet yıldız'ı al topu ileride tutsun diyordu. fatih hoca top tutma becerisi olmayan ve ingiltere'de kötü futbol oynayan tuncay şanlı'yı oyuna aldı. hem de arda'nın yerine. bosna takımı son 2 dakikayı ceza sahamızın önünde geçirdi. ben fatih terim'in iyi bir taktisyen olduğunu düşünmüyorum. motivasyon ustası olması her zaman yetmiyor. takım avrupa şampiyonasına gitti diye takımda kalmamalı bence.
sonuçta avrupa şampiyonasındayız. ama çok büyük bir başarı elde etmedik. grubun favorisiydik ve son maçta zorla şampiyonaya kaldık. bu yaz başarı istiyorsak bazı şeyler değişmeli.
ilk başlarda "bu iş buraya bırakılmamalıtdı" dense de, ingiltere ve fransa nın da işi son maça bırakmış olmaları içime su serpmiştir. hayır; miili mesele yapacaktım.
ali sami yen gibi bir stada fazla gelmiş maç. gerçi bu taraftar hiç istemedi finallere gitmeyi. isteseydi fazla olmasa bile azıcık sesini çıkartırdı. dengesizin biri de çıkmış aklı sıra coşturmaya çalışıyor. adamlar sikine takmıyorlar finalleri seni mi takacak be salak adam. zaten boru gibi sesinle televizyon başındakileride uzaklaştırıyorsun maçtan.
diycem şu; bir daha bu stada milli maç vermeyin kardeşim. inönü stadı'nın nasıl rekor kırdığı belli. şükrü saraçoğlu'nun ise kapasitesi ve ses yankısı belli. ey fatih terim, ali sami yen uğurlu diye az daha finalleri kaybediyorduk. dersiniz ki siz şimdi, futbolcuların hiç mi suçu yok ? yok kardeşim. çıktılar çatır çatır toplarını oynadılar, bir kaç kişi hariç.
emre belözoğlu takımı adeta ayakta tutan isimdi, nihat kahveci'ye zaten laf yok. bi ara sahada bi tuncay gördüm ama tam benzetemedim, o muydu sahiden ?
fazla söze gerek yok aslında, sonunda finallerdeyiz ve başardık. tebrikler milli takım.