Aslında 20.yy'da kanun olmuş bilimsel gerçeği , 21.yy'a gelmemize rağmen ülkemizde kanun olarak görmemiş olmamış üzücü bir gerçek . Ülkemizde hala evrime , din gözüyle bakan biyolojiden anlamayan ve evrime inanmadıklarını söyleyen cahil insanlar vardır. Bilime inanan insanların evrime inanmamaları gülünç ve bir okadar da acı bir gerçektir .
Ben şu olayı da hala anlayabilmiş değilim; "Efendim 21. yüzyılda hala evrim teorisine inanmak" 21. yüzyıl'da Türkiye'nin hali, yok efendim 21. yüzyılda istanbul trafiği bilmem ne...Arkadaşlar 21. yüzyıldayız diye sorunlar azalacak ya da insanların inançları tek bir yöne endekslenecek diye birşey yok. isteyen istediğine inanır. Irak'ta 21. yüzyıl'da işgal edildi. Sayısız soykırım da malesef ki 21. yüzyıl'da yapıldı. Yani 2000'li yılları geçtik diye sanmayın ki insanlar medenileşecek ya da herkes doğruya , aklın üstünlüğüne inanacak. Asla olmayacak böyle birşey. Çünkü dünya bunun üzerine kurulu kimileri evrim teorisine inanırken kimileri inanmayacak. Kimileri Allah'a inanırken kimileri rededecek. Ya da kimileri futbol aşığıyken kimileri ölesiye nefret edecek... Fikir ayrılıkları malesef ki var bu dünya da. Şeytan bir yandan kaşımakta herşeyi. Tüm bunlara rağmen ayakta kalabilen , düşüncelerini sağlamlaştırabilen insan öteki tarafta yine en ayakta kalanımız olacaktır. Evet bence de malesef ki hala 21. yüzyıl'da evrim teorisine inanan birtakım insanlar var. Bende istemem olmasını ama var. Yalnız şu gerçeği de asla unutmamalıyız ister 21. ister 50. yüzyılda olalım teknoloji ne kadar gelişirse gelişsin, insan yine iNSANDIR.
bilimsellikle alakası olmayan insanların, altında bilimsellik dersi vermeye çalıştığı başlıktır.*
bilimsel bir kanıt olarak iyi belgelenmiş ve hakemli bir dergide* yayınlanmış makalenin içeriğine göre çekilmiş bir belgeseli en son kanıt olarak sunuyoruz, ancak nedense varsayım deniyor ve kabul olmuyor.
yani tüm evrenin, dünyanın, canlıların, vesairenin yoktan varolması bilimsel bir gerçek, buluntulara göre modellenmiş bir mekanizma-son örnek olması bakımından balinanın evrimi-varsayım öyle mi? bu arada birinin kutsal kitap konusu, yani maneviyatla ilgili, diğerinin de pozitif bilimle ilgili apayrı kavramlar olduğunu hatırlatırım.
bunun dışında kanıt olarak ne yapmak lazım? ayı ikiye bölmek falan mı gerekiyor? ya da dünyadaki bilimsel platformlar dışında yeni bir bilim platformu oluşturuldu ve geliştirildi, bizim mi haberimiz yok?*
cevap veremeyince komik duruma düşüp tekrar tekrar mesnetsiz savunmalara girişmek ancak cühela eylemidir.
öncelikle bilimin bilimselliğin ne olduğunu bilmek, sonra inançla bilim arasındaki farkı anlayabilmek, ardından da bu konularda fikir beyan edebilmek basiretini göstermelerini dileriz.
hala anlamak istemeyense, antik yunan'da zeus'un varlığına ve dünyayı oluşturma tasvirine körü körüne inanıp, gün gelip episteme'den doksa'ya geçen insanların arasında kaldığında şaşkına dönenlerin durumuna düşer.*
madem kanıtlanmış zahmet edip siz bir tanesini ortaya koyun. evrimcilerin fantezilerinin yer aldığı baştan sona varsayım olan makale getirmeyin. açıklama dediğiniz şey birilerinin varsayımları hiç ama hiç olmasın. somut ve doğuluğu yadsınamaz kanıt gösterin. o onu dedi bu bunu dedi de olmaz. ne ortaya koyanız gerektiğini bilmiyorsanız:
evrim teorisine yönelik teorik açıklamalara karnımız tok. teori başka bir teori ile açıklanmaz.
iddianıza bilimsel bir kanıt bulana kadar size kolay gelsin. benden bu kadar bilimsellik dersi yeter.
Darwin teorisi olmasaydı bile bir şekilde evrime inanılırdı. en azından ben inanırdım.Yaşayan her şey ve evren bile şu yazının okunmaya başladığı andan itibaren değişti. değişmeye de devam edecek. Evrim teorisinin dini olarak küfür sayanların asıl günah işlediğini düşünüyorum. Kutsal kitaplarda yazan "Tanrı ona nefesinden üfledi ve ol dedi oldu." şeklindeki inancı savunan yaratılışçılar kendi kısıtlı ömrümüzle evveli ve ezeli olmayan Allah ile kendilerini özdeşleştirmektedirler. "Ol" emriyle pıt diye olduğunu düşünüyoruz. Bu da çok ters değil mi. Dünya üzerinde yaşayan bir sinek ile bile ömrümüzü kıyaslamak yanlışken nasıl bu kıyaslamaya giriyoruz anlamak mümkün değil. Nasıl ki uzay, gezegenler, yıldızlar kısacası evren sürekli değişiyor ve gelişiyorsa onun üzerindeki canlılar da buna uyum sağlayarak gelişiyor ve değişiyorlar. Bunu neden Allah'a karşı gelmek olarak algılandığını asla anlayamayacağım. Zira bilinen yaklaşık 10.000 ile 20.000 yıllık insanlık tarihimizle Allah'ı kısıtlamaya çalışıyoruz. Ondan öncesi neydi peki ? Kaldı ki evrim sadece insanı da kapsamamaktadır. Bizi yaradan o şekilde yaratmış ki şartlara göre kendimizi değiştiriyoruz, geliştiriyoruz. Grip virüsünü düşünün. bu virüs kendisine karşı kullanılan ilaçlara karşı kendini sürekli geliştirir ve değiştirir. ilk kullanılan ilaçlar bir süre sonra etkili olmaz ve bu yüzden sürekli grip aşıları yenilenir. Evrime karşı olanların bir virüsün kendisini değiştirmesine olanak sağlamış Allah'ın bunu insana yapacağına gücü yetmez mi sanıyorlar ? Kaldı ki kutsal kitaplarda "biz tohuma can verdik, o bitki oldu, yetişti ve sizler onun ürünlerinden yediniz. Hala bizim kudretimize inanmaz mısınız ? " şeklindeki yazıları içim titreyerek okumuştum. Demek ki yorumlamak çok farklı. Evrim vardır ve siz inansanız da inanmasanız da devam etmektedir. Bu kısa süreli olabildiği gibi uzun süreli de olabilir. Yerde, yapraklarda sürünen kurtları kelebek ve sineklere dönüştüren kudretin gücü herşeye yeter. sadece kendi aklımızla o yüce gücün yapabileceklerini kısıtlı mantığımızla karşılaştırmamamız gerekiyor. bilakis, bilimin içine daldıkça tanrı'nın varlığına daha çok inanmakta insanlar. kanıt isteyenlerin bunu da dikkate almalarını yeterli gelmezse şu sıralar denizli Müzesi'nde sergilenmekte olan " Homo erectus" fosiline bakmasını öneririm.
gözlerine sokulan kanıtları bir türlü kanıttan saymak istemeyenlerin hala çırpınışlar sergilediği başlıktır.*
burada temel olarak evrim teorisi'nin hala bilim insanları tarafından geçerli olarak kullanılan bir teori olduğuna ilişkin pek çok entry girilmesine karşın, konu ile ilgisi harun yahya'nın empozizasyonlarından öteye gitmeyenler hala aynı savları tekrarlayıp durmaktalar.
burada uzun uzun yazmaya gerek yok; herhangi bir hakemli bilim veritabanına ya da herhangi bir üniversitenin biyoloji, moleküler biyoloji, biyomühendislik bölümüne başvurduğu zaman hemen istedikleri kanıtlar kendilerine sunulmaktadır.
daha da önce belirttiğim gibi, popüler bilimden en son verilen iyi açıklanmış örnek balinanın evrimidir, bu başlık altındaki diğer entry'lerime bakacak olursanız yeterli kanıtlara ulaşırsınız.
bu arada, francis collins insan gen haritasının çıkarılmasını sağlayan ekibin başında bulunan bilimadamıdır ve aşağıdaki link'te kendi ağzından da belirttiği üzere evrimi reddetmemektedir. tersine, hem bir hristiyan olduğunu hem de pek çok bilim adamı tarafından kabul gören doğal seçilim gibi evrim mekanizmalarını içeren doğanın kurallarını kabul ettiğini belirtmektedir.
milyonlarca fosile ve sayısız canlı türüne ait kalıntıya ulaşılmış ve bunlar detaylı olarak kanıt olarak incelenmiş olmasına rağmen tek hücreliden tarih boyunca yaşamış ve yaşayan canlılara geçişe, insanın evrimine dair tek bir fosil kanıt ortaya konulamadığı halde evrim teorisinin doğru olduğuna inanmaktır. savunmak değil düpedüz inanmaktır. savunma ispatı amaçlar, inanma ise ispata ihtiyaç duymadan doğru kabul etmedir.
evrim teorisi bilim alanındaki dogmatizmin en güzel örneği olarak sürdürülmektedir. hakkında çok sayıda yayın yapılmakta, evrim teorisi gerçek değil diyen bilim adamları engizisyon mahkemesinde yargılanır gibi baskıya uğramaktadır.
tüm bu çabalara rağmen evrim teorisine kanıt olacak tek bir fosil yoktur. klavye başında tuşları döverek, kopyala yapıştır yaparak evrimi kanıtladığını sananlar bize evrimdeki ara-geçiş canlılarının varlığını kanıtlayan bir fosil kaydı göstersin. gözün evrimini ya da kambriyen patlamasını açıklamanız gerekmiyor. sizin iddianıza göre kuşlarla sürüngenler arasındaki geçiş canlısı da olabilir.
dikkat edin yalnız üstüne doktora tezleri yazılan, en ünlü antropologların bile destek verdiği piltdown adamı masalı gibi olmasın kanıt dedikleriniz. sonra beğenmediğiniz harun yahya gibilerin bile maskarası haline gelirsiniz.
piltdown adamı fosili ilk ortaya atıldığında bile onu sorgulayan bilim adamları olmuştu ama evrimci dogmatizmin zafer çığlıkları arasında seslerini duyurmalarına fırsat verilmemişti. o çığlıkları atanlardan hayatta kalanlar 40 yıl sonra sahtekarlık yapılan testlerle kanıtlandığında kuyruklarını kıstırıp gitmek zorunda kaldılar orası ayrı. evrimi savunanların çokluğu kanıttır diyenler sahtekarlık şüphe götürmez bir şekilde ispatlanana kadar piltdown adamını savunanların da ezici çoğunlukta olduğunu unutmasın.
yormayın bizi hadi. getirin şu kanıtları. hani nerede fosiller.
dna nın yapısını çözen bilim adamı Dr. Francis Collins allah a iman ettigini açıklamış, allahuekber, bir insan evladı daha yolu bulmnuştur, kardeşimizdir.
israrla sosyal darwinizmle karistirilan teoridir. 19. yy emperyalizminin sosyal darwinizmi kullandigi dogrudur;fakat darwin hic bir kitabinda sosyal darwinizme dair belirlemeler yapmamistir. sosyal darwinizm, kapitalist sistemin carpitmalari sonucu ortaya konmustur. daha sonra bu carpitmalarin bedelini avrupa toplumu ve insanlik , alman fasizmi ile odemistir.
ama darwin'in kendisi boyle bir irkciliga alet olmamistir.
evrim teorisi gercekligi tartisilir.ama siyasi bir teori olarak kullanilmistir.. fransiz ihtilalinden sonra halklarin esitligi, insan haklari gibi kavramlara karsi fasizm dayanak noktasi olarak ingiliz somurgeciligine bir bahane bulmaliydi. bazi irklar evrimini tamamlamamis kabul edildi ve onlari insandan asagi goren ustun irklar(avrupali devletler)beyaz irk disindakilere somurgecilik uygulamakta, onlari öldurmekte hic bir mahzur gormediler. zencilere, araplara, cinlilere, japonlara, hintlilere, yahudilere, kuzey ve guney amerika yerlilerine, asyali kavimlere(turkler dahil), eskimolara, avustralya yerlilerine evrimini tamamlamamis asagi irk insanlar gozuyle bakmak icin urettikleri bu teori hem demokratik, hem insan haklarina saygili, hem de fasist somurgeci devletlerin halklarinin vicdanlarini rahatlatan bir teori oldu. kendini ustun sayan fasistler bu teori ile kendilerini daha evrimlesmis sayar, asagi tabakadakileri az gelismis insanlar gorup onlara cahil, beyinsiz gozuyle bakmaya devam eder.fasizmin temel dayanak noktasina inanmak, savunmak mecburiyetindeler.
kanıt görünce kanıt süremiyorsunuz diye ağlayanların alerjisi olan eylem.*
sırf grip virüsünün bile her mevsim uğradığı mutasyonun açıklanmasında evrim teorisinin basamaklarının kullanıldığını anlamak pek işlerine gelmemiş anlaşılan.
bu arada, ara geçiş canlılarının pek çoğu bulunmuştur. kıtaların yer değiştirdiği birkaç milyar yılın içinde buluntuları biraraya getirmek kolay değil elbette. bu konuda en iyi buluntulara sahip zincir balinanın evrimidir diye daha önce belirtmiştim. mısır çöllerinden hindistan'a kadar pek çok yerden birleştirilen parçalarla bu halka tamamlanmış ve açıklanmıştır. arzu edenler national geographic türkiye kanalında bu günlerde zaman zaman dönmekte olan "evrim: yürüyen balina" belgeselini izleyebilirler (alttaki linkte özet bilgi verilmiş belgeselle ilgili).
bizim şizofren* bu belgesel yayınlanınca paniğe kapılıp arama motorlarında türkçe arama yapıldığında ilk kendi sitesi yayınlanacak şekilde pek çok link hazırlamış. ingilizce ya da diğer dillerde arama yapılınca tabii çuvallıyor. bu da bizim insanımızın gafletinden yararlanmak sanırım; türkçe bilim üretmekte eksik kalmamızdan ve uluslararası makalelerin büyük çoğunluğunun dili olması bakımından bilim dili kabul edilen ingilizce'nin de üniversitelerde bile yeterince yaygınlaşamamasından kaynaklanıyor. ancak güneşi ne denli balçıkla sıvamaya çalışırsanız çalışın, işin doğasından ötürü pek müsbet sonuç alamazsınız elbette; batılı araştırıyor, üretiyor, dogmaya saplanıp kalmaktansa ilerlemeyi seçiyor, zaten gelişmiş ülkelerin hangileri olduğuna bakacak olursak bu da oldukça bariz.*
bu arada yapılan araştırmanın ana kaynağı hakemli bir bilimsel dergi olan new scientist. harun yahya'nın hakemi olduğunu sanmıyorum; belki bu entry'mi görünce bir spor federasyonuna başvurup hakem isteyebilir (bkz: hakemli dergi).*
bu konularda fazla bilgisi olmayan insanların daha fazla maneviyat ve bilimi birbirine karıştırıp insanların zihnini bulandırmaması dileğiyle...
birilerinin iddiayı kabul etmesini, kabul edenlerinin sayısının çok olduğu varsayımıyla * o o teronin bilimsel ispatı sayanların,** genellikle materyalizmin etkisiyle bir virüs gibi yayılan evrimci dogmatizmi ve bu virüsün bulaştığı kişilerin bilimsel açıdan hiçbir kanıt öne sürmeyen ve fanteziden ibaret kalan yayınlarını delil sanacak kadar gözü dönmüş ve bilimsellikten nasibini almamış kişilerin eylemidir. ne de olsa inanç özgürlüğü vardır, kimse neden inanıyorsunuz diyemez ama iman ettiklerini bilim diye dayatınca orada onlara dur bakalım denir.
eğer insanların bir iddiayı kabul etmesi bilim açısından yeterli oluyorsa, kanıt yerine birilerinin inandık demeleri kafiyse milyarlarca inananı olan dinlerden ne farkı kalır bu bilimin. yoksa evrim dini kuruldu da bizim mi haberimiz olmadı.
gözün evrimi ile ilgili kanıt, ortaya atılır atılmaz yerden yere vurulmuş fanteziler dışında bir delil ortaya koyamayanlar masal anlatmaktadırlar.
bana gözün evriminin delililini gösterin. delil diyorum bakın. delil! ne evrimci masallar, ne de fantezi makaleler. somut deliller. bilimsel anlamda somut delilin kıstaslarını bilmiyorsanız o zaman gidin tuttuğunuz takımın holiganlığını yapın. bilimde holiganlığa yer yoktur.
sayısız canlı türüne ait fosiller bulundu ama bu canlı türlerinin arasında evrm teorinin öngrdüğü ara-geçiş cnalı formlarından bir tanesine ait bir kalıntıya henüz rastlanamadı. kambriyen patlaması gibi evrimcileri daha fazla fanteziye veya saldırganlığa sürükleyen acı gerçeklerden söz etmiyorum. ana üzerinde geçmişte olduğu gibi sahtekarlık yapılarak üretimemiş bir fosil üzerinden ara-geçiş canlılarının valığını kanıtlayın. kanıt derken kişisel varsayım ve fantezilerini değil yadsınamaz gerçeklikleri kastediiyorum tekrar hatırlatayım.
bunu yapamıyorsanız susun. güneş balçıkla sıvanmaz doğrudur. tıpkı evrim için kanıt ortaya konulamadığı halde kuru gürültü ile üstünlük sağlanılmaya çalışılmasının işe yaramadığı gibi.
kanıtı 0olmayan bir şeye körü körüne at gözlüğüyle saplanıp kalmaktır. kanıt istenince gösterememekte, var işte deyip karşı tarafa hakaret etmekle fikirlerini gerçek gibi kabul ettirmeye çalışmaktır. en ateşli taraftarları ne hikmetse ülkemizde bulunur.
evrim teorisinin bilim dünyasında geçerli olduğuna ilişkin daha kaç tane kanıt getirmek gerekiyor dedirten başlık.
evrim basamaklarından mutasyona örnek olarak h1n1 virüsünün evrim geçirerek bağışıklık sistemlerine karşı direnç kazandığını belirtmiştim bir önceki entry'mde. bu kadar kısa sürede ancak bu basitlikte varlıklarda gözlemlenebilecek evrimden bahsedilebilir. daha kompleks canlılarda, örneğin memelilerde evrim süreci yeni türlerin ortaya çıkması birkaç milyon yıl almaktadır.
bu teorinin kabul gördüğüne ilişkin kanıt isteyenleri aşağıdaki entry'lere bekliyoruz.*
demek ki neymiş? 21. yüzyılda evrim teorisi bilim insanlarının çoğunluğunca kabul görüyor ve kullanılıyormuş.*
bu arada, başlıktaki eyleme karşıt düşünenlerin bir ara üniversitelerin biyoloji, biyomühendislik bölümlerine uğramasını ve görüşlerini oradaki bilim insanlarıyla paylaşmasını tavsiye ederim, bakalım ne diyecekler.
ama hala güneş balçıkla sıvanır diyorsanız... gözlerinizi kapamaya bu denli istekliyseniz, neden olmasın?**
''aslında 21 inci yüzyılda hala kimin, kime veya neye inanması gerektiğinin bir başkası tarafından belirlenebiliyor olmasıdır daha ilginç olan...'' dedirten başlık.
evrim teorisi ile ilgili doğruluğu şüphe götürmez tek bir kanıt -evet doğru okudunuz kanıt- yokken evrimcilerin seri imalat fantezilerini evrimi kanıtlayan veritabanı olarak sunan, bu komikliklerine itibar edip onlara benzer şekilde aslında bilimsel olmayan şeyin bilimsel olarak yanlışlığını ispatlamamızı bekleyenlerin kaale alınmadıklarını anlayamadıklarından farkedemedikleri, madem bu teori bilimsel bir gerçek gözün evrimi neden hala açıklanamadı sorusunu duyunca da havalar da çok soğudu moduna girdikleri bir ortamda şaşırılmayacak bir durumdur.
darwin'in evrim öğretisi bilimsel bir gerçek değil bir inançtır. insanlar istediklerine inanmakta serbesttirler. her inanç da bir din değildir. konuyu çarpıtacakları şimdiden uyaralım.
ispatınızı alın da gelin. ispatı getirene kadar ne derseniz diyin bilimsel gerçek olamayacktır. duvar anladı bunu siz hala diretiyorsunuz.
