Av. Hakkı Atal, Erzincan/iliç madeni yakınlarında
(Bingöl/Yedisu fay zonunda)Mayıs 2022'de olan
4.2'lik depremden sonra Ercinzan Valiliği'ne
başvuru yaptıklarını açıkladı:
"Olacak 7 şiddetindeki bir depremde madende
bulunan 66 milyon ton zehirli atık havuzu
Fırat nehrine karışır"
Develi’de altın madeninde Barren Tankının taşması
sonucu tüm alana içerisinde çok yüksek miktarda
siyanür bulunan solüsyon yayıldı. Zehirli kimyasallar
içeren solüsyonun ne kadarinin çevreyi zehirledigi
bilinmiyor.Bu madende daha önce cıva ile çalışanlarının
zehirlenmişti.
Kütüğüm Erzincan. Orada Mhp belediyeyi yönetiyor, Akp ise en çok milletvekiline sahip. Chp'nin de milletvekili var. Hiçbiri ses etmiyor buna ve bu konuyu 1 Yalovalı ile 1 Dağıstanlı dile getiriyor. Orada görev yapan kimseyi affetmeyeceğim. Hadi şimdi oy için yanar dönerliğe devam edin.
Ümit Özdağ @umitozdag
Zafer Partisi’nin Erzincan/iliç ve Kayseri/ Develi’de vermiş
olduğu çevre mücadelesi ilk sonuçlarını aldı.
Türk Milletini sevmek, Türkiye’yi sevmektir.
Türkiye’yi sevmek doğasını sevmek ve korumaktır.
Dr Lütfü ŞAHSUVAROĞLU @LutfuSahsuvar
Değerli çevre dostları
Yine haklı çıktık.
iliç altın madeni suçlu bulundu nasıl kapatıldı ve ceza kesildiyse
Develi Altın madeni de suçlu bulundu ve ceza kesildi.
Çed raporu iptal edildi. Biz de öyle diyoruz.
Bağımsız bilim kurulu tarafından hazırlanmalı ve çevreyi korumalı.
Sedat CEZAYiRLiOĞLU
@sedat_czyrloglu
@TC_icisleri
@umitozdag
DURUM ÇOK CiDDi " CAN GÜVENLiĞiM TEHDiT ALTINDA.MADENDE
2 GÜNDÜR ÇALIŞMA DURDU, ŞiRKET MADENiN KOMPLE KAPATILACAĞINI
ÇALIŞANLARA EMPOZE EDEREK ÇALIŞANLARI VE MADENE iŞ YAPAN ŞiRKETLER
TARAFINDAN TEHDiT EDiLiYORUM. EViMDEN DAHi DIŞARI ÇIKMAMAMI SÖYLÜYORLAR.
Ümit Özdağ @umitozdag
Erzincan/iliç’te Altın madeninden sızan siyanürü gündeme taşıyan
Zafer Partisi iliç ilçe başkanı Sedat Cezayirlioğlu bir odağın kışkırtması
ile hedef haline getirilmiştir. Bu odağı biliyoruz. Zafer Partisi bütün
kadroları ile ilçe başkanının arkasındadır.
çok büyük bir çevre felaketi,
oldu da bitti mi ?
bitmedi...
siyanürün karıştığı akarsu ile yapılan tarım ne olacak ?
o suyu kullanarak sulanan tarım mahsülleri kime satılacak ?
bu felaket olup biten bişey değil ...
yıllarca bunun sıkıntısını yaşayacağız.
çernobil ne ise buda ona benzer bir durum.
ama herkes unuttu bile...
acının boyutunun ne kadar büyük olduğunu düşünemiyorum bile allah ölenlerin yakınlarına sabır versin. maalesef böyle bir facianınn gerçekleşeceğini tahmin etmediğmiz için önlemde almadık.
hoca çok güzel yazmış . böyle cesur , eğitimli bir adamı
kaybetmeyelim ....
1- Madenlerin "çevreye olumsuz hatta tahrip edici etkisi
çok konuşuluyor. Bunu dengelemek isteyen iktidar ama
çok para kazanıyor ülkemiz propagandası yapıyor.
Oysa Bu maden işletmelerinden kamunun menfaati incir
çekirdeğini doldurmaz.
2- Örneğin altın ve bakır sahaları %1 ila 3 arası kamu
payı (rödövans) ile veriliyor. Yabancı şirketlerin içinde
gizli Türk ortaklar var. Altına bakalım; Türkiye'nin 8.000 ton
(bugün ki fiyatla 500 milyar dolar) potansiyelinden bahsediliyor.
3- Halihazırda ki ruhsatlama sistemi ile bu altın çıkarılsa kamunun
alacağı 8/10 milyar dolar. Kalanı, işletme maliyetlerinden sonra
altını çıkaran yerli ve yabancılara kalacak. Bu bir yağma ve soygun.
4- Bu ruhsatlar, masrafları ödenerek kamuya geri alınmalı ve
maden işletmeleri, çevre de korunarak kamu tarafından yapılmalı.
Zafer Partisi bu adımı atacak, gereken sermayeyi oluşturacak.
Altından yabancı şirketler değil, Türk halkı trilyon dolar kazanacak.
Erzincan Valiliği açıklama yapmış. 20 ton değil, 20 m3 diyorlar.
Ben mi yanlış hatırlıyorum. 1 metre3 1 ton değil mi?
Temizlenmiş, doğaya zarar vermemiş.
Gün gelecek Türk halkına ve topraklarına zarar vermekten
yargılanacaksınız. http://erzincan.gov.tr/basin-aciklama
Yaşanan bir Türk Çernobil’idir.Fırat nehri siyanürlü suları
güneydoğu Anadolu’nun verimli topraklarına götürüyor.
Acil şekilde milli felaket durumu ilan edilerek müdahale edilmeli.
Köylülere altın çıkınca Merkez Bankamızın kasası altın dolacak
diyen bir vali ile bu olay çözülmez.
Değerli yurttaşlarım, hangi partiye oy verirseniz verin
Kemaliye’nin iliç’in kaderini yaşanmasına izin vermeyelim.
Altın madeni sahiplerinin “Gerekirse Kemaliye’yi taşırız”
şeklindeki terbiyesiliğine izin vermeyelim. Kemaliye yok edilmek isteniyor.
bizde tehlike daha büyük . çünkü barajlar var . buralardan
alınan içme suyu var . bence baraj kapakları açılmalı . siyanür
bir an önce basra körfezine gitsin ...
20 Mayıs 1998'de, ortaklaşa sahip olunan Kumtor altın
madenciliği şirketinden altın temizliğinde kullanılan
sodyum siyanür taşıyan bir kamyon yolda devrildi ve Barskoon
köyü üzerindeki nehre yuvarlandı ve yaklaşık 1.7 ton sodyum
siyanür döktü (yaklaşık 935 kilogram siyanür).
insanların hastalanmaya başlaması çok uzun sürmedi.
Bir hafta içinde bölgedeki 500'den fazla kişi tıbbi tedavi aldı;
9 Haziran'a kadar bu sayı yaklaşık 5.000'e yükseldi.
Dökülmeden yaklaşık iki hafta sonra, Barskoon'daki köylülerin
yarısından fazlası tahliye edilmişti. Barskoon ve komşu
köylerden, tüm bölge esasen sakinlerinden boşaltılana
kadar daha fazlası takip edecekti.
En azından birkaç kişi öldü. Hamile kadına tavsiye edildiğini
ve bazı durumlarda kürtaj istemeye zorlandığını bildirdi.
2000 Baia Mare siyanür sızıntısı, Avustralya şirketi Esmeralda Exploration
ve Romanya hükümetinin ortak girişimi olan altın madenciliği şirketi
Aurul tarafından Romanya' nın Baia Mare kenti yakınlarında SOME
Nehri' ne siyanür sızıntısıydı.
Kirli su sonunda Temza Nehri'ne ve ardından Tuna'ya ulaşarak
Macaristan, Sırbistan ve Romanya'da çok sayıda balığı öldürdü.
Dökülme, Çernobil felaketinden bu yana Avrupa'nın en kötü çevre
felaketi olarak adlandırıldı .
Dökülmeden sonra, bazılarında siyanür konsantrasyonları izin
verilen seviyelerin 700 katından fazlaydı. Bazıları Macaristan'ın
en büyük ikinci nehri olan Tisza'ya akar ve daha sonra Tuna'ya akar.
Dökülme, 2,5 milyondan fazla Macar'ın içme kaynaklarını kirletti.
[1] Siyanüre ek olarak, ağır metaller de nehre yıkandı ve çevre
üzerinde uzun süreli olumsuz bir etkisi oldu.[1]
Yaban hayatı özellikle Tisza'da etkilendi: bir gerginlikte, [nerede?]
hemen hemen tüm canlılar öldürüldü ve daha güneyde, Sırp kesiminde,
su yaşamının% 80'i öldürüldü; Bunun 200 tonu bu nehirlerdeki balıktı.[1]
Gönüllüler Tısza'da çalışıyor
Siyanür sızıntısından çok sayıda balık öldü ve 20'si korunan tür
olan 62 balık türünü etkiledi. Romanya hükümeti balığın "soğuktan" öldüğünü
ve hatalı olmadıklarını iddia etti. Macaristan'da, tilkiler, su samurları
ve ospreyler gibi diğer hayvanlar kontamine balık yedikten sonra
öldüğü için felaketin besin zincirine yayılmasını önlemek için gönüllüler
ölü balıkların çıkarılmasına katıldılar.
dediğim gibi olay yerinde el yazısı ile tutanak tutulur, sonra da karargaha dönünce dijitalleşir, el ile yazılan tutanak ilgili yere yazılan resmi yazının ekine diğer gerekli olabilecek evraklarla birlikte koyulur.
hayatı boyunca bilgisayar başında ahkam kesen, tek adli olaya şahit olmamış, anasının dizinin dibinde oturmaya bağlı götü sivilce bağlamış trollerin jandarma tutanağını inandırıcı bulmaması son derece normal.
askerliğini de yapmamıştır ki zaten tutanak nedir bundan bilmez, bu sebeple oturduğu yerden mal mal konuşmaya devam eder bu tipler.
jandarmaya bir ihbarda bulunursun, jandarma ekipleri gelir, olay yerinde inceleme yapar ve konuyu el yazısıyla, şahitlerin ya da sorumluların da imzaladığı kağıt üzerinden tutanak altına alır. daha sonra bu tutanak dosyaya geçer ve dijitalleşir.
Geçen de buğday tarlalarında çok büyük bir alan ziftle kaplanmıştı, sürekli çıkan tarla yangınları şimdi de bu bilinçli yapıldığını düşünüyorum. Yapay kıtlık lafları sadece söylenti değil sanırım. Devletin bunlara büyük cezalar vermemesi, kapatmaya çalışması, insanları hala bilinçlendirmiyor olmasını da enteresan buluyorum. https://galeri.uludagsozluk.com/r/2235074/+