An itibariyle izledigim muhtesem film. Sean Penn tabii ki de cok güzel oynamis reise laf yok ama benice del toro ve naomi watts muhtesemler. Gerizekali akademi del toro ve naomi watts "in oyunculuklari haricinde hicbirseye aday bile yapmamasi gercekten cok garip.
Aşağıdaki şiirin dört dizesi geçen filmdir:
Dünya bizi birbirimize yaklaştırmak için döndü, Üstüne doğru, üstümüze doğru döndü, Tıpkı Symposion'da denildiği gibi; Sonunda bizi bu rüyada buluşturabilmek için döndü. Geceler geçti, karlar, gündönümleri; Dakikalarca, milenyumlarca zaman geçti. Ninova'ya doğru giden bir at arabası, Nebraska'ya vardı. En az yedi soyumuzun bulunduğu yerden, bir horoz öttü, alemimizin ötesinden. Dünya döndü, müzikal bir biçimde, Bizi güverteye davet ederek; Ve bir an bile durmadan, devam etti dönmeye, Sanki onca aşk, onca mucize, Symposion'un parçalarının arasına sıkışıp kalmış, Birkaç adagio'dan ibaretmiş, yıllar evvel yazılmış.
sean penn severleri asla hayal kırıklığına uğratmayacak bir film. böyle bir olasılık zaten çok düşük ya.. neyse. bu filmdeki asıl sürpriz benicio del toro'nun senaryoya göre sean penn den daha çekinik bir karakteri canlandırmasına rağmen oyunculuk olarak onun önüne geçmesidir. tabii ki bu benim şahsi fikrim olmakla beraber doğruluğu tartışılır. sadede gelmek gerekirse kesinlikle doyurucu bir yapım. izlemeyenlere izlemelerini öneririm. pişman olmazsınız..
flashbackler filmin nanasına koymuştur.
Olay örgüsü fazla karışık, odaklanma sorunu yaşamanıza sebep oluyor eğer dikkatli izlemezseniz.
Onu dışında güzel film. sean penn ve benicio del toro reyizler için her türlü izlenir.
flashback ve flashforward'ların harika bir şekilde harmanlandığı, güzel bir konusu olan, organ yetmezliğini ve organ naklini bekleme psikolojisinin nasıl bir şey olduğunu bir parça olsun anlayabilmeyi sağlayan mükemmel bir sean penn filmidir.
bana göre filmin en vurucu sahnesi filmin başında jack'in paul'a 'hırsızlık yaparak bir şey elde edemezsin, kurtuluş kiliseye gitmek ve incil okumaktadır' minvalinde şeyler söyleyip, yaşadığı olayların etkisiyle inancını kaybettikten sonra kilisede karşılaştığı paul'la bakışmasıydı.
Kaç hayat yaşıyoruz?
Kaç kez ölüyoruz?
Ölüm anında 21 gram kaybettiğimiz söyleniyor
21 grama ne sığar?
Ne kadarı kaybolur?
21 gram ne zaman kaybolur?
Ne kadarı onunla gider?
Geriye ne kadarı kalır?
21 gram Beş madeni paranın ağırlığı, bir kuşun, bir çikolata parçasının
21 gram ne kadar çeker?
Ne kadar?
efsane şu repliğiyle beni etkileyen ama kısmet o ki izleme fırsatı bulamadığım film. ilk fırsatta mutlaka izleyeceğim.
"kaç hayat yaşıyoruz?
kaç kez ölüyoruz?
ölüm anında 21 gram kaybettiğimiz söyleniyor
21 grama ne sığar?
ne kadarı kaybolur?
21 gram ne zaman kaybolur?
ne kadarı onunla gider?
geriye ne kadarı kalır?
21 gram beş madeni paranın ağırlığı, bir kuşun, bir çikolata parçasının
21 gram ne kadar çeker?
ne kadar?
Sean Penn ve del toro'nun oyunculuklarıyla daha da lezzetli hale gelmiş güzel film.
Olay örgüsünün işleniş tarzı ilk başta "noluyoruz ulan" dedirtse de 15. Dakikadan sonra filmin içine çekiliyorsunuz ve farkında bile olmuyorsunuz. Del toro'nun filmde yaşadığı gel-gitler enfes işlenmiştir.
Güzel filmdir, ilk başta kurgusu karışık görünebilir fakat izledikçe taşlar yerine oturacaktır. Filmin en can alıcı sahneleri eski ateist yeni koyu dindar jack jordan'a(benicio del toro) aittir.
Alejandro González Iñárritu'nun 2 oscar adaylığı olan filmi. sean penn ve benicio del toro'nun oyunculuk dersi verdikleri film, ruhun bir ağırlığı olduğuna dair bir önermeden yola çıkılarak işlenmiş organ nakli mevzusuna da dokunan değişik bir filmdi. 2003 yapımı bu filmde benicio del toro yardımcı erkek oyuncu oscar adayı oldu ama adamın talihsizliğe gel, aynı sene gizemli nehir filmindeki rolü ile tim robbins rakibiydi. tim robbins kazandı oscar'ı ama benicio da gerçekten haketmişti.