ilk önce antep'i tebrik etmek gerek diye düşünüyorum, 3-0 gibi bir skor maçı izlemeyenlere beşiktaş'ın rahat kazandığını düşündürebilir. ama gerçekler hiç de öyle değil, bence gayet ilginç bir maç oldu, ilk beş dakikada bulduğumuz pozisyonlar ve gelen golümüz haricinde ilk yarı antep'in bariz futbol üstünlüğü ile geçti. beşiktaş ikinci yarıda gaziantep'in forvet oyuncusu oyundan atılana kadar rezalet ötesi bir futbol oynadı, dakikalar boyunca ard arda 3-4 top yapamadı, bunda e. sağlam'ın tuhaf kadro tercihi, delgado'un yokluğuda belirleyiciydi ama bu kadar kötü bir futbol hiç mi hiç yakışmadı. antep özellikle 10. dakikadan ilk yarının sonuna kadar bir şampiyonlar ligi takımı kimliğinde oynadı. ahmet isminde süper bir oyuncularI var ve bence bu eleman ileride kendinden çok daha fazla söz ettirecek. ikinci yarının hemen başında antep'in haklı bir kararla 10 kişi kalması ise maçı bitirdi. antep'in gol bulacağına inanarak süper bir ikinci yarı bekleyen benim de hevesim kursağımda kaldı. antep'de oynayacağımız maçda bu kadar şanslı olmayabiliriz. fener gibi antep'de 3 puan bırakmamız olası.
ligde oynadığımız 4 maçta ve uefa kupasında oynadığımız 3 eleme maçının hiç birinde bana göre güzel bir futbol oynamadık.
gecen seneden tek farkımız defansımızın demir adamlarla güçlenmiş olması, OFANSIMIZDA hiç bir artı güç yok!!
holosko-bobo-delgado heyecanladırıyor ama unutmamalı ki bobo ve holoskoda oynatan değil oynatılan oyuncular, delgado kitlenince işimiz sadece serdar özkan'a kalıyor ki onunda istikrarı allah'a emanet.
nobre dün çalışkandı, koştu, pres yaptı, kafa vurdu ama gene unutmamalı ki nobre sadece cezasahası içinde iyi bir futbolcu, dün topla dripling etmeye kalktığı zamanlarda bana gene çok komik geldi, koşusunda bi aksaklık var sanki bu adamın.
gecenin beşiktaş lehine tek artı ve beni sevindirici tarafı ise yan top ve kornerlerdeki etkinliğimiz, bunda antep defansının etkisizliğinin etkisi var mı bilmiyorum ama dün nerdeyse her kornerde kafa vurduk.
bu da gösteriyor ki kornerlerden ve yan toplardan CiSSE-ZAPO-NOBRE hatta arka direkte iBRAHiM TORAMAN'la çok gol bulacağız.
ibrahim üzülmez'i hiç özlememişim, top saklarken kaba etini rakibe dayayıp saniyeler boyunca didişmesi ve adam gibi kestirmediği saçları beni deli etti.
taraftar ise trübündeki boşluklara rağmen sağlam'dı. ama şunu söylemedende gecemeyecem galiba biz hiç bir sezona yeni beste yapmadan girmemiştik bu sezon ise üreticiliğimiz sanki durmuş. 10 dan fazla beste söylendi içlerinde hiç yeni bir şey yoktu.
bi de 21 45 e maç koyanların kulaklarını çok çınlattık onu da söyleyeyim.
beşiktaşımız'ın üç puanı ve liderliği, üç golle ve güzel bir futbolla almasından mütevellit tüm beşiktaşlılara hoş bir eylül akşamı yaşatan 90 dakikadır. o kadar hoş bir geceydi ki, sol bek mevkiine freddy'nin kabusu'nun, pardon i. üzülmez'in geri dönüşü bile etki edemedi. bu sezonki beşiktaş'ın geçen yılkinden farkı kesinlikle savunmasının güven vermesi. geçen sezonu hatırlıyorum da, inönü'de vasat takımlara karşı bile "bakalım nasıl bir gol yiycez?", "bakalım gökhan zan ne zaman sakatlanıp çıkacak?", "bakalım baki bu hafta bize ne sürpriz hazırlamış" diye yüreği ağzında maç seyreden tribünler, sivok ve zapotocny'nin gelişi ile huzura ermiş. son 5 resmi maçta, hatta antalyaspor maçının ikinci yarısı da sayılırsa 11 devredir (500 dakika) gol yenmemiş olması da bu güvenin haklılığını gözler önüne seriyor.
gaziantepspor'u da oyunu çirkinleştirmeden, pozitif futbol oynamaya yönelik felsefeleri nedeni ile kutluyorum. bu oyun tarzını sezon geneline yayarlarsa eskiden olduğu gibi puan cetvelinde dört büyükler'in arkasındaki yerlerini geri almaları zor olmayacaktır.
kısacası kara kartalımız için işler tıkırında gidiyor. son olarak beşiktaşımız'ı "son 15 yılda 2 kez şampiyon olabilmiş bir takım" diye niteleyen dostlara öncelikle liverpool'un da 18 sezondur şampiyon olamadığını, bu gibi periyotların büyük takımlar açısından normal karşılanması gerektiğini hatırlatıyor ve sezon sonunu beklemelerini öneriyorum.
beşiktaş'ın defans hattını zapo ve sivok ikilisine emanet edip yine gol yemediği maç olmuştur. bu ikili varken beşiktaş gol yemedi, yemiyor. tabi bi ara yeriz o ayrı. beşiktaş'ın ilk yarı gaziantep'in müthiş top çevirmesiyle afalladığı aşikar. golü atıp, üzerine 5-10 korner kullandıktan sonra beşiktaş durmuş, gaziantep'in müthiş futbolu başlamıştır. tabi beşiktaş ceza sahasına kadar. o noktadan sonra antep tıkandı, son pasları yapamadı, tıpkı beşiktaş'ın ikinci yarıda yaptığı gibi. ikinci 45 dk. dan bashetmeye lüzum yok. ama ben bahsedicem. 10 kişi kalan antep oyunu hala 11'e 11 zannedince 2. golü yedi ve daha sonra beşiktaş pozisyon harcama yarışına girdi kendi içinde. laçkalık, rahatlık baş gösterdi beşiktaş'ta. taraftar 3. golü istemeye başladı. çünkü cepte datdiridatdat bekliyordu. 3. gol beklenenden geç geldi. asisti zapo'nun yapmasının ayrı bir önemi vardı çünkü zapo sadece beşiktaş'ın değil bu sene turkcell süper ligin en iyi transferiydi. zira ben öyle düşünüyorum.
askerde olmamdan mütevellit izleyemediğim maç. komutan fenerli olunca böyle oluyor. burdan komutanıma seslenmek istiyorum : siz ne kadar bizi beşiktaşımızdan vazgeçirmeye çalışsanız da...
- acemiiii eeeerrr.
- emret komutanım .
- oğlum hangi takımı tutuyorsun
- tabiki fenerbahçe komutanım.
hakemlerin beşiktaş'ı ezmemesinin anormal sayıldığını gördüğüm maç. artık o kadar alıştıki millet hakemlerin beşiktaş aleyhine kararlar vermesine, hakem maçı düzgün yönetince "beşiktaş'ı tuttu" deniyor.
gaziantepspor'un kırmızı kartının açık bir şekilde hakemin eyyamı olduğu maçtır. öyle bariz eyyamdı ki; 4. dakikadan beri sarı kartla oynayan murat ceylan 'ı 2 kez elle top kestiği ve nobre 'yi kontra bir pozisyonda arkadan müdahale ile düşürdüğü halde atamamıştır hakem.
yazıktır gunahtır. gaziantepspor beşiktaş karşısında silik bir futbol oynamadı ama beşiktaşımın da böyle saçma eyyamlara ihtiyacı yoktu dün gece. o kadar güzel bir maçtı ki hakem en son konuşulacak konu idi. ama buna ragmen, burada hakemden bahsediyorsak yazık bu lige.
beşiktaşın kazanmasını rakibin 10 kişi kalmasına bağlayanların olduğu maç. heyt be nelere kadirsiniz siz.
bu tarz polemiklere girmekten de hiç hoşlanmam aslında ya, galatasaray deli gibi pozisyon verirken golü de yemişken 10 kişi kalan denizli'ye sahasında üç gol atmadı mı?
fenerbahçe sahasında iki top yapamazken rakibi 9 kişi kaldığı için belediye'ye koftiden iki gol sallamadı mı?
sanılanın aksine beşiktaş'ın 4-4-2 taktiği ile sahaya çıktığı maç. bu sezon tek forvet oynayacak gibi gözüken beşiktaş bobo-nobre ikilisiyle başladı maça. benim yorumum sanki ertuğrul sağlam içerideki kolay maçları çift forvet oynarım, zor maçları, deplasmandaki ve avrupa kupası maçlarını tek forvet oynarım diyor. öyle diyorsa bence de iyi diyor. tabi hiçbir şey demiyor da olabilir.
beşiktaş bugün nasıl oynadı? delgado ve holosko'nun yedek başladığı maçta beşiktaş aslında gayet güzel oynadı ama gaziantep'in takım savunmasındaki zaafları çok büyük. atağa iyi çıkıyorlar ama olcan'ın yetersizliği, tabata'nın ayağında çok top tutuşu ve takım savunmasındaki yumuşaklık en büyük zaafları. beşiktaş 2. dakikada golü bulduktan sonra maç bitti diyebiliriz.
dikkat çekmek istediğim bir konu ise beşiktaş'ın 2-0 öndeyken oynadığı laubali futbol. daha farklı bitebilirdi maç ama sanki futbolcular gevşedi gibi geldi bana.
beşiktaş'ın 6-0, 7-0 kazanacağı ; fakat beşiktaş'lı futbolcuların 2. yarıda girdikleri gol kaçırma yarışı sonucu 3-0 tamamlanmış karşılaşma.
öncelikle, 3 maçtır gol yemeyen bir beşiktaş var. önceki yılları düşündüğümüzde, bu bir hayaldi bizim için. yani her maç neredeyse 2 gol yiyen beşiktaş'lar görmüştük çünkü biz.
maçın ilk yarısında, ilk 10 dakika gaziantepspor neye uğradığını şaşırdı. arka arkaya ataklar, kaleciyle karşı karşıya 3 pozisyon ve 1 gol. 5 korner arka arkaya kullandı beşiktaş. tam bilmiyorum, tahminimce ilk yarıda 8 korneri var takımın. daha sonra takım 1-0'ın üstüne yattı ve ilk yarının sonuna kadar, antep top çevirdi. fakat antep'in atağı yok. kornerden direk kaleye vurulan bir şut o kadar.
ikinci yarıda bir kırmızı kart. ilk sarı ağır bir karar; fakat ikinci sarı kart doğru. tıpkı fenerbahçe'nin belediye maçındaki gibi.
10 kişi kalmasından hemen sonra gelen ikinci gol. kahvedekiler "yürü be sümük" diye bağırıyordu ona. serdar özkan'a.
daha sonra başlayan gol kaçırma yarışı.
derken zapo'ya yazılması gereken 3. gol geldi. ileri çıkıp, verkaçlar ve mükemmel ara pasıyla, özlediğimiz defans oyuncusu görüntüsü çizdi resmen.
ibrahim brothers, defansta istekliydi, ilk yarı üzülmez bir kaç top kaçırsa da, ceza yemeleri iyi gelmiş, çok azimliydiler kendilerini kanıtlamak adına.
güven veren defans sayesinde, gol pozisyonu verilmeden kazanılan 3 puan.
paha biçilmez... h4pp3n isimli sözlük yazarı skoru yazmıştı zaten maç başlamadan önce. fakat silinmiş entrysi.
beşiktaşımızın net bir skorla kazandığı maç olmuştur. lakin topa sahip olduğumuz süreye bakarsanız gaziantepspor'u tebrik etmek gerekir. gerçekten taş gibi bir takım kurmuş gaziantepspor. bugün yaptıkları minumum top kaybı ile bu skoru koruyabildiler. yoksa defansif anlamda hiçbir varlık gösteremeyen antepspor bir çuval dolusu gol yiyebilirdi.
bugün sahada ertugrul saglam'ın beklenmeyen ama soyadı gibi sağlam bir kadrosu vardı. fizik güç olarak yüksek ve rakip defansı döven çift forvetli beşiktaş daha ilk dakikadan gaziantep defansının üzerine vicdan azabı gibi çöktü. 3. dakikada hakın arıkan'ın degajından gelen bir top defansın önünden sekince bobo hiç affetmediği türden bir pozisyon yakaladı ve topu aglarla buluşturdu.
golden sonra sahada real madrid'i andıran bir gaziantep vardı. ben hayatımda pres altında bu kadar rahat pas yapan bir türk takımı daha görmedim. ama beşiktaş defansının muhteşem ikilisi sivok ile zapo yine hatasız oynayınca gaziantep topu sadece ayagında tutmuş oldu. ibrahim üzülmez'in birkaç hatası dısında beşiktaş bugun pozisyon vermedi.
hücumda nobre'nin inanılmaz istekli oyunu, bobo'nun defansin dengesini bozan futbolu ve ikinci yarı holosko'nun oyuna girmesi gaziantep'te top kaybı sayısını arttırmaya başladı. tam o dakikalarda 10 kişi kalan gaziantepspor, bol pozisyon verecegi bir 20 dakikaya giriyordu.
Eduardo Pacheco hakemi aldatmaya yönelik hareketten ikinci sarı kartı görünce, gaziantepspor iyice oyundan düştü. beşiktaş bobo, nobre, holosko ve serdar özkan'la girdiği %100'lük pozisyonları harcarken taraftarlara da saç baş yoldurdular.
dakikalar 53'ü gösterirken, serdar özkan ile güzel bir gol bulan beşiktaşımız artık iyice rahatladı. gaziantepspor çok adamla beşiktaş'ın üzerine gelmek istese de tabiri caizse taş gibi olan beşiktaş defansı tek bir pozisyon dahi vermedi.
68. dakika'da oyuna delgado'nun girmesi, 12. oyuncu büyük beşiktaş taraftarını iyice coşturdu.
son dakikaya girerken zapo'nun kendi sahasından aldıgı topla antep defansını yararak girmesi ve nobre'ye yaptıgı asist ayakta alkışlanacak cinstendi. maç da bu 3-0'lık sonuçla bitti.
unutulmazlar arasına girmiştir. beşiktaşlılık böyle birşey işte. tarifsiz. doyumsuz. benzersiz. renklere aşık olabilecek kadar karartır adamın gözünü. fazla karmaşıklaştırmaz işi, "seviyoruz ulan" der, verir mesajı. delgado çalımını attığında, zapo kademeye girdiğinde, tello orta açtığında, kendinden geçer bünye. o an sen artık sen değilsindir. "biz"sindir. o bağ kurulur o an sevdadaşlar arasında. ararsın bir kartal arkadaşını başlarsınız dertleşmeye. galibiyette bile inceden bir keder verir beşiktaş çünkü. iyi ki varsındır lan beşiktaşım, iyiki varsındır.
ben böyle şımarıklık görmedim arkadaş. Antep 10 kişi kaldıktan sonra tonla gol kaçırdı beşiktaş. Ne de olsa öndeyiz hacı koy g.tüne mantığıyla oynadılar resmen. Beğenmedim Beşiktaşı böyle giderse ilerde bizi üzecek bunlar.
geçen haftaki trabzonspor beşiktaş maçından sonra herkes iki takımı da beğenmezken ahmet çakar bir şeye dikkat çekmişti. bu iki takıma ligde hiçbir takımın kolay gol atamayacağı.
bugünkü maçta -ikinci yarıyı saymıyorum antep 10 kişi oynadı- ilk yarı gaziantep etkili gelmesine rağmen gol atamadı. gerçekten de beşiktaş'ın defans sorunu bitmiş görünüyor. zapo ve sivok çok iyiler. güven veriyorlar, gereken zamanlarda gereken yerdeler.
bu akşamki maç çok rahat 5-0 bitebilirdi. forvetler beceriksizdi. hala top kayıpları, hala oyununu rakibe kabul ettirmekte güçlük çekme devam ediyor.
herşeye rağmen yine de bu sene umutluyuz.
skor rahatlığı sağlandığı zaman beşiktaş taraftarının izlenmeye ve dinlenmeye doyum olmadığını bu maç bize göstermiştir . ne daatdiri datdatlar kaldı ne çıktığım taşına üstüne kaldı ne de uğraşma bizimle kaldı her şey vardı bu akşam . ikinci yarı tezahüratı takip etmekten maçı izleyemedim desem yeridir .
besiktas in guzel futbol ile birlikte gaziantep gibi ligin kaliteli takimlarindan birini 3-0 yendigi karsilasma olmustur. ayrica kaptan nobre harika bir mac cikartmistir. kendisine buradan oha be nobre diyorum. defans güven tazelemistir. seyir zevki cok yuksek bir mac olmustur ozellikle ilk yari.
(#3964236) no'lu entry yedirten hep böyle yüzümü kara çıkarmasını beklediğim ne olursa olsun en büyük beşiktaş dedirten uzun aradan sonra zevkli bir maç seyreten canım beşiktaşın 3-0 aldığı karşılaşma. beşiktaşıııım oleeeeeeyy!!
beşiktaşın bobo, serdar özkan ve mert nobre'nin attığı gollerle 3-0 kazandığı maçtır. beşiktaş aldığı 3 puanla ligin 4. haftasını lider olarak tamamlamıştır.
