galatasaray galibiyetine 1.80 oran veriliyordu, takım turun favorisiydi ama maçın değil. dengede veya beraberliğe bakan bir maç olacağı oranlardan belli. adamlar isviçre ligine kötü başlasa ne olur, sezonu erken açmışlar bizden daha gençler ve kondisyonları var.
bizim takımların bu mevsimde östersunds'a, vardar'a, paok'a elendiği oldu. burada fizik konuşur. inşallah haftaya şampiyonlar ligindeyiz, istanbul'da fişi çekeceğiz.
Hatalı bir penaltı kararıyla galatasaray’ ın yenildiği maç.
ingiltere premier liginde hakemlere talimat verildi, “ ele çarpmadan penaltı vermeyin “ denildi.
Maşallah hakem zaten camara denen faul meraklısını atmadı, bize gereksiz yere rahat kart gösterdi.
Balına kaybettik. Beşiktaş maçında olduğu gibi kaleye çekilen ilk şut gol oldu. Bir beşiktaş şansı yok bizde.
Bir şey farkettim: Biz yenilince taraftarımız Küçük Emrah gibi, Hamsiler yenilince taraftarları Kemal Sunal'ın "100 Numaralı Adam" filminin hemen başında kasapta eline vurduğu Kasap Hayri gibi, Beşiktaş yenildiğinde taraftarları seçim kaybeden Akape'nin taraftarı "bişey yok anne" diye video çeken herif gibi oluyoruz. Cincon yenilince taraftarları tam olarak "aptal sarışın" oluyorlar. ilginç :-).
genç oğlanların hamam oğlanlarını yendiği maçtır. ligdeki gibi rüzgar sert esince kendini yere atarsan sana penaltı rakibine de kırmızı kart vermiyorlar orada.
geçen sezon ligi sadece 1 ( bir ) kırmızı kart ile tamamlayan, kalesine bir türlü penaltı atılamayan gs avrupaya çıktığında her maç nasıl kırmızı kart görebiliyor her maç rakibe penaltı verilebiliyor lan çok acayip *
bizim avellerin yine hiç şaşırtmadığı maç olmuştur. ne zaman böyle nispeten kolay sayılacak bir takımla eşleşsek her daim -turu gececeksek de- taraftara ecel terleri döktürmeden bu iş olmuyor maalesef. şimdi tutuşup içerde 55 de 1-0 yaparlar, 0 son 15 dk 2 gelene kadar -o da gelirse- yine ömrümüzden 10 sene gider.