bugün

bir gs'lı olarak sonuca sevindiğim karşılaşma. herkes gibi bende önce hakemle başlıycam. kartları yanlış verdi diğerlerin hepsinde başarılıydı. delgado'nun kırmızı kartı yanlış. tikerler öyle kartı. kart verilcekse bizim oyunculara verilmesi gerekirdi. 10 saniye içinde 2 defa delgado'ya faul yaptılar o da haklı olarak itiraz etti. ama ilahi adalet yerini buldu. neden ilahi adalet ondan çok önce delgado'nun barış'a yaptığı hareket tartışmasız direk kırmızı kart. yani bjk'lılar sevinsinler çok önceden atılması gereken adam sonradan atıldı. bana göre ilk gol doğru ama bu aptal kurala göre verilmemesi gerekilirdi. penaltıların doğru olmadığını söyleyenlerse mümkünse artık maç izlemesin futbolun ne olduğunu bilmiyordur o. bu arada holosko servet arasındaki mücadelede faul yoktu bence. milan baros'a lafım ise hep böyle devam et koçum.
son 4 sezondur beşiktaş'ı, ali sami yen stadı'nda tek farkla mağlup eden galatasaray'ın 2 farkla galip gelerek, bu sezon * en az 2 farklı galip gelme geleneğini devam ettirdiği maç.

(bkz: #4336422)

bu gereksiz bilgiden sonra maça geçelim;

çok da iyi bir maç değildi açıkçası. goller vardı falan ama pek kalite olduğunu söylemek güç. cassio lincoln'ün 3. goldeki yaptığı asist hariç. ne asist lan öyle 4 kişinin üzerinden, tüm defans oyundan düştü. galatasaray maça shabani nonda ile başladı ve bizleri fıtık etmek için uğraştı. bunu da başardı, fıtık oldum. sağ kanat allah'a emanetti neredeyse. rodrigo tello bir bölümde iyi oynadıysa da 2. yarı oyunda yok gibiydi. galatasaray'ın bu açığını iyi değerlendiremedi. arda turan hem hücumda hem savunmada iyiydi. uzun süreden sonra etkili oynadı. cassio lincoln için ise bir şey demeye gerek yok. harika, süper, muhteşem. beşiktaş'taki sorunu ise anlamak mümkün değil. sanırım sorun tüpçüde...

bol gol falan vardı ama derbi gibi derbi olmadı. bir heyecan eksikliği vardı maçta. böyle garip bir maçtı...
futbol medyamızın ne kadar art niyetli, sırf rating uğruna ve kendilerince bir yerlere yaranmak adına yorum yaptıklarını birkez daha gösteren maç olmuştur. doğru ya da hatalı olduğunun tartışılması gayet doğal olan delgado'nun kırmızı kartı yüzlerce kez konuşulurken, 3 gol atan milan baros'un neredeyse adı bile geçmemiştir. Hesapta futbolun güzelliklerini konuşmak istiyorlar.

Not: Hatırladığım kadarıyla FB'li Atkinson'dan sonra bir derbi maçta hat-trick yapan ilk futbolcudur Baros.
galatasaray'ın çift forvetle ne kadar daha iyi oynadığının ispatı olan maç...

öyle nefis bir hücum hattı var ki, takım istemese bile pozisyona giriyor. tabi ki riskleri yok değil. gol yiyor ama yediğinden fazlasını atıyor. atamaması için baros'un nonda'nın lincoln ve arda'nın gününde olmaması lazım. hepsinin birden kötü oynaması da çok düşük bir ihtimal.

takımın gittikçe karakteri oturuyor. bunun sebebi skibbe mi yoksa arkasındaki isimler mi bilmiyorum. ama takımımın oynadığı futbol -ankaradaki maçlarıda tribünden izlemiş biri olarak- bana zevk veriyor.
Lan neymis yildirim demiroren bile alkislamismis 3. golu. Lan o adam golu mu alkisladi orda? Hakemi protesto icin mi alkisladi yoksa? Ayrica ikinci penaltida ugur'un lincolne engellemesi var dogru, lakin lincoln gitse gidebilirdi ancak atti kendini. He penalti mi belki penaltidir ama lincoln ne kadar iyi oyuncu oldugunu gostermis oldu bununla. Bununla birlikte neymis efendim Delgado hakemin isine karismismis. Adam o kadar tekme yiyor ust uste cikartip hakem efendi lutfetmiyor kartlarini bizim delgado "Hoca kac kez tekme yemem gerekiyor bana daha ilkinde verdin karti" diyor cevap olarak al sana kart dercesine bir kart yiyor. El insaf. Arda orda topu birakip 10 metre kosuyor hakeme dogru (bir pozisyonda) sikiyosa ona da versene hadi kart? Ama dogru ya forma renkleri farkli. Servet'in attigi gol faul. Hadi degil diyelim Nobre'nin IBB'ye attigi gol ne oldu? Hadi 2si de gol o zaman nerde bizim 2 puanimiz? Bizim derdimiz GS veya FB degil. Hakemlerin bize bu sekilde davranmalari. Artik siz de sunu sokun lan kafaniza. Devre arasinda MHK'dan birini transfer etmek lazim belki ise yarayabilir.
delgado maçtan atılmasa "ki sebepsiz yere 2. sarıyı gösteren hakem cüneyt çakır maçı katletmiştir - avrupa bu kart isteme hareketine artık en fazla uyarı veriyor çünkü" beşiktaş'ın en az berabere bitireceği maç olacaktı. bir fenerli olarak bu bahtsız bjk'lilerin ve tüpçü başkanlarının artık yüzünün gülmesini istiyorum be okur.
mustafa denizlinin, eski takımına karşı başarılı olabilmek için oluşturduğu takım ne yazık ki başarılı olamamış maçı 4 -2 kaybetmiştir. beşiktaşlı kardeşlerime geçmiş olsun.
galatasaray'ın kazandığı karşılaşmadır. kaybeden beşiktaşlı'ların servet'in attığı (ve faul olmayan) gole kafayı takıp, nobre'nin ibb'ye attığı ve sayılmayan golü örnek gösterip durdukları karşılaşmadır.

nobre'nin ibb'ye attığı gol de belki faul değildi ama bize ne be? bize mi atmıştınız o golü ya da biz mi saymadık da faul çaldık?

e bi kendinize gelin be!
#4383452 no lu entry ile kısmen de olsa doğru tahminde bulunulan maç.

ayrıca servet in hat trick fırsatını yakaladığı ama yapamadığı maç.
(bkz: #4391611)

gördün mü kartalım? gördün mü biricik dostunu? hakem diye ağlatıyor bak o da seni. averajla şampiyon olduklarında da ankaragücüne şahlanıp 8 gol atan bu ebedi dostun, kaleci zalad a 250.000 doları kardeşliğiniz pekişsin diye göndermişti hatırlar mısın? ah kara kartalım, ne zaman anlayacaksın kullanıldığını?

ben eksiyi galatasaraylı yazar kardeşimden değil, beşiktaşlıdan isterim. süleyman sebaya siktir git diyen taraftardan. yıldırım demirören gibi galatasaray sevdasına düşmüş başkanı o koltuktan indiremeyen taraftardan. mustafa denizli gibi sıradan insanlara beşiktaşı emanet eden zihniyeti sorgulamayan taraftardan. rakipleri her alanda atılımlar yaparken 101. yılda kaybedilen şampiyonluğun sebeplerini araştırmakla meşgul başkanın adamlarından. kaybetmeyi ve kaybetmenin verdiği hüznü mazoşistçe seven taraftardan. sen kaybetmek istiyorsun arkadaşım; sen kazanmanın tadını unuttun ve hatırlamak istemiyorsun. bu ülkenin en temiz takımının tek gayesini temiz kalmak sanıyorsun; tarsus idman yurdu da temiz, olmak ister misin?

hakedenin kazandığı maçtır. kaybedenlerin kendi mekanı kazan da içip hüzünlü besteler icra ederek ruhlarını tatmin etmesine vesile olacak bir maçtır. beşiktaş için artık sıradanlaşan bir mağlubiyetin alındığı maçtır.
beşiktaşlıların yine hakeme bok attığı maç. biri şu arkadaşlara futbol kurallarını öğretsin de boşa üzmesinler kendilerini. gördükçe ben de üzülüyorum lan hallerine..

bir de hala 93 sezonu ankaragücü maçı falan diyenler var. ulan ben o maçtan beşiktaşlıların ne beklediğini hakkaten çok merak ediyorum. allah rızası için; (bkz: 30 mayis 1993 ankaragucu galatasaray maci/#4389257)
(bkz: yağmurlu bir günde)
2003-2004 sezonunu anımsamamızı sağlayan bir maçtır beşiktaşlılar için. renkler farklı, ama zihniyet aynı dedirtir. sonu güzel olsun derim ve sezon sonunu beklerim. ha birde "organize işler" bunlar derim..

http://www.forzabesiktas....yfa_resimler/organize.jpg
beşiktaş futbolcularının ne kadar gevşek, teknik heyetinin ne kadar beceriksiz, yönetiminin ne kadar vasıfsız, taraftarının da ne kadar cıvık olduğunu bir kere daha gözler önüne sermiş olduğu maç.
2003 - 2004 sezonunda oynanan galatasaray beşiktaş maçını hatırlatan maçtır. o maçta da 2 penaltı verilmiş, ikisi de gol olmuştu. ancak maçın hakemi ali aydın' ın verdiği iki penaltı da skandaldı. dünkü maçtaysa, ilk penaltı yoruma açık, ikinci penaltı tartışılmazdır.
(bkz: sözün bittiği yer)
hakem konusu muamma ama zevkli bir maç olduğu kesindir, yani ben 90 dakikayı izlerken sıkılmadım beşiktaş on kişi kalmasına rağmen bile saldırdı iki tarafta gol bulma çabasındaydı beşiktaş on kişi kaldıktan sonra ikiyi de attı ama bir kişi eksik oynamanın etkisiyle savunmada verilen açığın birinde penaltı yaptırdılar ve dördüncüyü yediler ondan sonra da maç ortadaydı zaten ve sonuçta kazanan galatasaray oldu.
galatasaray taraftarının skor ve saha avantajından dolayı son dakikalarını kaynattığı maçtır.

yıldırım demirören yeter diye de bağırmışlardır.
baros ve lincoln'den başka ağzınızdan hakkında hiçbir şey dökülemeyecek karşılaşmadır. galatasaray yüceler yücesi bir takımdır tartışmasız her oyuncusuyla, ama öyle zamanlar gelir ki bazıları deler geçer * * * . ve zamanla bunlara yenileri eklenir. baros, pembe ayakkabılarına öldüğüm, yine coşturdunuz lincoln'le, göz zevkim tatmin oldu futbol açısından cidden, her zamanki gibi, gay olduğunu bilmesem resmen yazıcam sana, ama kader, ben kadinim sen erkek...*
4-2 gibi bir skorla biten maç. galatasaraya gelecek yarıda da başarılar diliyoruz. en büyük cimbom diyoruz.
derbi gibi olmayan derbi maci. ne oncesiyle ne de sonrasiyla. bu iki takimdan birinin yerine feneri getirin bu macla ilgili sikayetler, yakinmalar, kavgalar ars-i ala'yi inletirdi.

her fener yenilgisinden sonra hakemlere catan besiktas yonetimi hatta cogu besiktasli nasil da suskun boyle. eger ki bir fener macinda aleyhlerine 2 penalti verilseydi neler olurdu dusunmek bile korkunc! tezahuratlara mi konu olmazdi, pankartlar mi yazilmazdi hakkinda. vay babam vay...

cok degil bundan daha 5 sene once bile titrerdim besiktas-fener maclari varken, korkuturdu cunku rakip rakip gibiydi, saygi duyardim cunku besiktasa. yenince galatasaray'i yenmekten daha cok sevinir, yenilince kahrolurdum. simdi fener besiktasi yeniyor sanki sivassporu yenmis, yeniliyor sanki kayserispora yenilmis.

fazilet odur ki dusman dahi takdir edebilsin. zamaninda cok takdir ettik besiktasi yeminle. ama bu cimbom yalakaligi, cimbom maclarindaki pisiriklik, fenere karsi iittifak arayislari icine giren aciz yonetimleri felan cok sey goturdu besiktastan.

edit: eksileyen besiktasli kardesim, koynunda akrep var diyorum bana kiziyorsun. bu vaka umitsiz vaka...
galatasaray'ın zorlanmadan aldığı mücadeledir. çok tartışılan delgado'nun ikinci sarı kartında ise televizyonlardan anlaşılmayacak bir ayrıntı vardır. delgado kart işaretini yaptığı anda numaralıdan öyle bir kart göster tepkisi yükselmiştir ki tam tribünün önünde olan ve kart göstermeye niyeti olmayan hakem adeta bu kartı vermeye mecbur kalmıştır. zaten 2 saniyelik olay hakemin kart göstermeyeceğini nerden biliyosun diye düşünenler olacaktır haliyle ama o kadar çok maçı canlı olarak izlerseniz milisaniyelik olaylarda bile futbolcuların ve hakemin hareketlerinden çok doğru yorumlar yapabilirsiniz.
besiktasin yaptigi ahmakliklar neticesi ile kaybettigi mac , 2 penalti 1 kirmizi kart direk maci verselerdi daha iyiydi hic olmazsa yorulmazlardi...
sabaha kadar oynansa bile galatasaray'ın kazanacağı bir maç havasında geçmiştir.
galatasaray'ın kazandığı maçtır. işin ilginç yanı olarak, beşiktaşlı yöneticilerin maçtan sonra sahanın içine girip hakemin üstüne yürümesi bile yetmemiş bazı fenerli kardeşlere.

bu cimbom maçlarında çok yalakaymış bjk yöneticileri, çok pısırıkmış meğerse. keşke sahanın içine kadar girmişken tekme tokat dalsalardı hakemlere. ya da fenerbahçe'nin çirkef yöneticileri gibi şeref tribününde küfür etselerdi galatasaray başkanına. o zaman tatmin olacak mıydınız? kendi yöneticileriniz gibi davranmayınca, kavga küfür kıyamet gitmeyince tatmin olamıyorsunuz herhalde. ya da aurelionun yaptığı gibi otoparkta bir futbolcuya arkadan saldırarak gösterselerdi kızgınlıklarını. tabi rüştü'nün fenerbahçe'deyken kendi taraftarından yediği dayağı beşiktaş taraftarından yemiyor oluşu da garip gelmiş olabilir bazı bünyelere.

ulan galatasaray ve beşiktaş oynadı, fenerbahçe'ye dert oldu. birden biri hepsi beşiktaş'ın dert ortağı oldu, "ah kartalım vah kartalım bak gördün mü naptı cimbom size" muhabbetleri vs. tam eğlenceliksiniz vallahi, helal size...*

zorunlu edit: hadi içiniz rahat etsin, demirören de ana avrat saydırmış. hadi gene iyisin kanarya...

http://www.milliyet.com.t...fur%20skandali&ver=85
maç 90 değil 90.000 dakika 11'e 11 de oynansa galatasaray'ın kazanacağı maçtır.

hakemin delgadoya gösterdiği kırmızı kart kesinlikle ağır bir karardır fakat hakemler o harekete kesinlikle sarı kart gösteriyorlar. bugüne kadar ligdeki bütün maçlarda aynı hareketin karşılığı sarı kart olmuştur. delgodo da bunu bile bile o hareketi yapmıştır. bence burda kabahati hakemde aramak yerine bu maçta arkadaşlarını satan delgado'ya yöneltilmelidir tepkiler..

iki penaltının da kesinlikle tartışmasız penaltı olduğu kesindir. sevet'in golü ile ilgili olarak da gol kararı kesinlikle doğrudur. yanlış olan beşiktaşın ibb maçında verilmeyen golüdür. kaleci topu kontrol etmişse topa müdahale edemezsiniz lakin kalecinin topun üstüne elini koyması kesinlikle kontrol olarak değerlendirilmemiştir futbol kurallarında.. hata servetin golünde değil, beşiktaşın ibb maçında verilmeyen golünde yapılmıştır.

galatasaray kesinlikle maçın başından sonuna kadar oyuna hakim olmuştur. istediği zaman oynamış, istediği zaman durmuştur. beşiktaşın gollerine gelirsek ben bu gollerin tamamen attığımız goller sonrası gelen rehavetlerden kaynaklandığını düşünüyorum. eğer o pozisyonlarda maç 0-0 olsaydı bence galatasaray o golleri bu kadar kolay yemezdi. hadi birini yedi 2 defa aynı rehaveti göstermezdi.

galatasaray akşam çok haklı bir galibiyet almıştır ve bu galibiyeti kapasitesinin altında oynayarak almıştır. galatasaray biraz asılsaydı maça cidden beşiktaş için hüsran olabilirdi.