burak'ın saç baş yolduran beceriksizliği ile taraftarı sinir ettiği maç.iki kez kaleci ile karşı karşıya kalıp kaçırması, bobo'nun yine kaleci ile birebir kalıp çalımlamaya çalışıp kaptırması en az 4-1 bitebilecek maçın son dakikalarının kabusa dönmesine neden oldu. bu net pozisyonlar beşiktaş'ın iyi oynadığı anlamına gelmiyor ama. yürek çarpıntıları ile tamamladık maçı. ya bir maçı da şöyle rahat alın, bir maçta da büyük takım gibi oynayın, geçtim büyük takımı takım olun. maalesef beşiktaş takım olamıyor. karşısındaki en dandirik takım bile şahlanıyor.
anlayamadığım nedir bu burak'ın kredisi beşiktaş'ta. ne bitmez tükenmez krediymiş bu. ne adam geçer, ne pas yapar, ne kaleye şut atar. mahkum mu beşiktaş buna ya. higuen niye oynamaz, oynatmayacaktınız niye aldınız. hiç olmazsa adam geçiyor, ver kaç falan yapıyor.
koray'ın yerine giren baki girdikten sonra defans hava toplarını almaya başladı. anlayın baki bile aranır halde beşiktaş'ta.
ara transferde bazıları gider bazıları gelir ama umutlanamıyorum ben. bir oyun yapısı yok beşiktaş'ın. kenarda teknik direktör tüm futbolculardan daha heyecanlı daha güvensiz.
beşiktaşımızın, 8-9 %100 gol pozisyonu yakalayıp, 2'sini atabildiği, ancak pozisyon zenginliğine rağmen kötü oynadığı maçtır.
maçın başında 2 pozisyonu harcayan beşiktaş, göstere göstere bir gol yedi ki, uğur inceman top kendisine gelmeden 10 saniye falan kafasında nereye vuracağını düşündü. beşiktaş defansı art arda öyle çalımlar yedi ki, hani halı sahada öyle çalım yese takım arkadaşlarımız art arda ve bu golle sonuçlansa birbirimize fırça atarız. beşiktaş takımı bu kadar kolay çalım yememeli!
ali'nin düşürülmesi penaltıydı ve yardımcı doğru bir hamle ile orta hakemi uyararak penaltıyı verdirdi.
2. golde ise katkısı büyük olan, serdar özkan 2 dakika önce, ali'ye aynı pası vermeyip çalıma gitmesi, topu kaybetmesi, kendisine ders olmuş ki, 2. golün pozisyonunda pası attı.
2-1'den sonra bir teknik adamın nasıl küçük düşünebildiğini gördük! nobre çok net bir pozisyonda kafa golü atamayınca oyundan alındı, peki kim girdi? koray! beşiktaş'ın geriye yaslanması demekti bu, giray bulak biraz akıllı olsaydı, takımına şuursuz baskı ve şuursuz atak yaptırtmayıp, adam gibi baskı kurdurtsaydı, manisa'nın gol atması işten değildi. dakikalar 75'i gösterdiğinde, ayağında top tutabilen adam olan delgado'nun oyundan alınıp, burak yılmaz'ın oyuna alınması tuhaf karşılanmıştır, maçta 3-0 öndesindir burak'ı kazanmak için alırsın oyuna, ama maç 2-1 manisa baskı kurmuş, sen çık beceriksizlikte krallık tahtını sallayan burak'ı oyuna al!
maçın sonlarına doğru sakatlanan koray'ın yerine de, baki mercimek... yani diyor ki, ertuğrul sağlam, "arkadaş, ben yaslanıyorum, gelin karambol yaratın atın bi tane" hoş, manisa'nın şuursuz baskısı ve atakları sırasında, kontra ataklardan beşiktaş çok net pozisyonlar buldu, önce bobo, ardından 3 defa burak denen beceriksiz kişi. üstüne bir de ertuğrul'un anadolu takımı gibi tek farklı skoru korumak için geriye yaslanma getiren taktik beceriksizliği beşiktaş'ın mağlup olmasına bile sebep olablirdi. ali'nin çizgüden çıkardığı top gol olsa, burak denen top toplayıcının kaçırdığı pozisyonun dönüşünde baki'nin dengesiz hareketine hakem penaltı verse maç giderdi. giray bulak da, disiplin gösterisi yapmak için holosko'yu oyundan almıştır. halbu ki, beşiktaş geriye yaslandığında en büyük silahı oydu.
burak'a ayrı bir paragraf açmak istiyorum. öyle bir maç çıkarmıştır ki, henüz belli olmayan kiralık gidecekler listesinde ismini en başa yazdırmıştır. kulübe tavsiyemiz, gece hayatının olmadığı bir takıma, bedelsiz, ücreti de beşiktaş tarafından ödenmek üzere gönderilmeli. vanspor, erzincanspor, erzurumspor uygun takımlardır. soğuktan bir tarafının donmasının, aklının başına gelmesine belki faydası olur.
pozisyon zenginliği açısından iyi, pozisyon kaçırma açısından tuz yumurtlatan, kalp spazmı geçirten, ertuğrul hoca'nın hala küçük takım yönetirmişcesine gibi taktik anlayışlarının olduğunu gösteren, beşiktaşımızın kazandığı, 2. yarı için iyi değil, çok iyi 2 takviye ile başlanmasının yarar getireceğini, beşiktaş'a pres yapan her takımın beşiktaş orta sahasını dağıtabileceğini gösteren maçtır.
beşiktaşlıların maç bittikten sonra "bir kezde biz hakemle kazanalım" dediği maçtır. manisanın 2 penaltısı verilmemiştir. 90. dakikada baki nin kontrolsüz girdiği bir pozisyon vardır ki tartışılamaz ama hakem beşiktaşa 3 puanı armağan etmiştir.