Bu vahşet karşısında susan insanlık için öldürülen masum bebeklerin kutup ayıları,caretta-carettalar,pandalar ve penguenler kadar değerinin olmadığını gösteren hadisedir.
yalan olmazsa aşağıdaki iddiaları açıkca yalanlayın bende size inanayım..
Kimyasal silahlar, gaz ya da mikrobiyolojik etkileri olan silahlardır ve bunlar açık meskun bölgelerde ya da meskun bölgelerin yakınlarında kullanılamaz. Çünkü bu silahların kullanılması durumunda bu silahların etkisi, hava akımı dolayısıyla 10 kilometre mesafedeki her yeri etkiler. O halde Suriye ordusu Şamın göbeğinde askeri lojmanların ve yerleşim merkezlerinin bulunduğu Mezeye 5 kilometre mesafedeki Madamiye gibi bir yere nasıl kimyasal silah kullanabilir? Kimyasal silah kullanıldıysa buralardaki hayat nasıl doğal şekliyle devam edebilir?
2- Kimyasal silah kullanılan bir bölgeye en az 12 ila 36 saat, en fazla ise 4 ila 7 gün girilemez. Ayrıca böylesi bir bölgeye özel koruyucu elbiseler olmaksızın da girmek mümkün değildir. Burada sorulması gereken soru şudur? Bu bölgeye nasıl girildi? Haberciler ve uydu kanalları, saldırı iddiasından birkaç saat sonra kimyasal silah yaralısı sivillerin görüntülerini nasıl çekebildi?
3- BM kimyasal silah denetçileri, Suriye yönetiminin Halepte kullanılan kimyasal silahların araştırılması isteği üzerine Şama geldi. BM kimyasal silah denetçilerinin Şamda bulunduğu bir sırada Suriye ordusunun Şamın hemen yanıbaşında kimyasal silah kullanması akılcı mıdır?
4- Kullanılan kimyasal silahın sinirleri etkileyen sarin gazı olduğu söyleniyor ve muhalifler iddialarını ispat etmek için çevrede koku olduğunu söylüyorlar. Ancak ulaşan bilgiler, nişadır gazına ilişkin belirtiler olduğunu gösteriyor. Bu, öldürücü olmayan, doğal ve zararsız bir gazdır. Roketlerdeki mevcut barutun patlamasından sonra roketlerden yükselir. Suriyeli muhalifler Şam kırsalında sarin gazı kullanıldığını iddia ediyorsa, bunu onların cahilliğine vermek mümkündür. Asıl büyük dert, onları destekleyen devlet veya hükümet yetkilileridir. Çünkü ya onların askeri uzmanları hiçbir şey bilmemektedir ve kara cahildir ya da kamuoyunu istedikleri gibi kullanabilecekleri kadar cahil sanmaktadırlar.
5- Muhalifler, Suriyeye ait hacklenmiş resmi veya yarı resmi sitelerden Suriye ordusundaki Alevi subayların sivillere karşı kimyasal silah kullanılmasını övdüğüne ve bunun emrini Beşşar Esedin verdiğine dair yalan haberler yaymaktadır. Muhaliflere ait birçok haber sitesi de bunların görüntülerini Suriye ordusunun kimyasal silah kullandığının belgesi olarak yayımlamaktadır.
Bugüne kadar çok katliamlar anlatıldı bize, hepsini hikaye gibi dinledik. Çok yorumlar yaptık, çok lanetler okuduk. Ama böylesine hiç şahit olmadık.
Çocukların çırpınarak son nefeslerini vermesi o kadar acı veriyor ki konuşamıyor insan, kimi suçlayacağını bilemiyor. Kim yapabilir böyle bir şerefsizliği, kim bu acı çırpınıştan zevk alır? Aklım ermiyor.
insan utanınca konuşamaz, susar.
Bu günlerdeki suskunluğu vurdumduymazlıktan ayıran çizgi umarım budur. Bende sözler düğümleniyor. O bebeklerin nefes alamazken gözlerindeki arayış hiç aklımdan çıkmıyor. Ağlayacak gibi oluyorum bazen ancak gözyaşları bile ucuzlaştı bu günlerde.
Şimdi suçluları ortaya Amerika'nın, Fransa'nın güçleri mi çıkaracak ve onları cezalandıracak?
Onların körüklediği vahşete yoksa onlar mı son verecek?
ideolojilerin ne kadar insanlık dışı odluğunu bizlere gösteren katliam. kimyasal silah kullanılmış ki en şerefsiz silahlardan biri bu: kadın, çocuk, yaşlı ayırmaz öldürür, ölenler umursanmıyor varsa yoksa ideolojileri var. ölenler üzerinden nemalanmaya çalışıyor bu ideolojik denyolar. ideolojilerine yakın olanlar diğerlerini suçluyor. bana yakın olanlar masum diğerleri suçlu. neden böyle düşünüyorsun ? çünkü o sana daha yakın. benzer ideolojilerden aldığınız habere inanıp hemen suçlarsınız diğerlerini.
çocuklar ölüyor ,çocuk kanı ile besliyor ideolojilerini. zaten sizlerin ideolojilerinin besini kandır. ölenleri umursamazsınız sadece ideolojilerini beslemeye çalışırsınız. siktirin gidin şimdi biraz daha katliam haberleri okuyup besleyin ideolojilerinizi kanla.
kimyasal saldırı sonucu olduğu veya kimin yaptığı kesinleşmemiş katliamdır. ancak, öso güçlerine karşı üstünlük kurmuş olan esad'ın, tam da bm gözlemcileri suriye'ye gelmişlerken, kendisini dünya kamuoyu karşısında zor durumda bırakacak ve askeri müdahaleye kapı arayabilecek bir tercih yapması akla aykırı bir eylem olurdu.
bu arada rusya kaynaklı bir habere göre, olay tarihinde öso tarafından bir roket atılmıştır. bu roketin kimyasal başlıklı olması ve ya kazara ya da dünyayı esad'a karşı harekete geçirmek için askeri ve siyasi açıdan çok zor durumda olan öso tarafından atılmış olması ihtimali daha güçlüdür.
hangi tarafın yaptığı meçhul ama taraflardan biri bu suriye işinin uzadığı kanaatinde. öyle yada böyle yakında sonuçlanacak mevzu. iyi mi olacak tabiki daha bok bir durum bekliyor olacak komşumuz suriyeyi.
zaten dünyanın gözü üzerindeyken esad'ın kimyasal silah kullanabileceğine inanmak için saf gerizekalı olmak lazım ki bizim ülkemizde epey vardır bu cinsten, bademciklerinden tanınırlar.
neredeyse bir aydır rabia'ya ağlayan bu (bkz: ankara'da oturan en büyük gavat) suriye'de çoluk çocuk binlerce kişiyi katlettirmekten imtina etmez. öyle de bir orospu çocuğudur.
aynı şerefsiz kan emiciler ırak'a da "kimyasal silah, nükleer silah" diye girmiş ama 10 küsür sene geçmesine rağmen hala dünya kamuoyunu tatmin edici bir kanıt sunamamıştır.
ne yazık ki dünyada doğruların önemi yok. kim daha iyi propoganda yaparsa onun dediği oluyor. nasıl ki dünya'da rusya'ya karşı abd ise türkiye'de de muhalefete karşı akp daha iyi yapıyor bu işi.
Lübnan'da yayın yapan El Ahbar Gazetesi'ne konuşan bir Birleşmiş Milletler yetkilisi, kimyasal saldırının arkasında Suudi Arabistan Gizli Servisi'nin bulunduğunu açıklaması ile türkiye'nin dünya kamuoyu önünde yalancı durumuna düştüğü olay olmuştur.
--- alıntı ----
Amerikalı gazeteci Seymour Hersh'e göre, ABD, Suriye'de el-Kaide bağlantılı el-Nusra Cephesi'nin sarin gazı üretme kapasitesinin olduğunu biliyordu. Ama bu istihbarat, daha sonra askıya alınan, Suriye'ye sınırlı müdahale kararı sürecinde kamuoyuyla paylaşılmadı. ABD, Esad rejimini sorumlu tutmayı tercih etti. London Review of Books'ta yayımlanan makaleye göre, ABD istihbaratı Guta saldırısından aylar önce bir dizi gizli rapor hazırladı. O raporlarda, el-Nusra Cephesi'nin sarin gazı üretme kapasitesine sahip olduğuna dair kanıtlara yer veriliyordu.