o kararı sadece mahkeme heyeti vermedi. tarafsızım pozlarına bürünüp, üç kuruşluk şahsi menfeaat için adaletsizten, zulümden taraf olan iş dünyası verdi.
TOBB başkanı mesela.
o verdi.
bunca hukuksuzluk, bunca iftira, bunca insafsızlığa göz göre göre Tanık'ken, hala muktedirin şakşakçılığını yapıyorsan...
ortaksın o karara.
vay efendim, hükümetin icraatlarını beğenmiyorum ama, Mustafa'nın çocuklarına üzülüyorum
filan... yok öyle!!! sevap senin desteğinle oluyorsa, günah da senin.
sezen aksu verdi bu kararı. hepimizin Sezen'iydi, ak'su olmayı tercih etti. hülya Koçyiğit verdi. unutursam kalbim kurusun diye haykırıyor tuncay'ın kızı... asla unutturmayacağız kadir inanır'ı...
75 yaşında rektörü hapse tıktılar. kanser hastası rektör, hücrede. dut yemiş bülbül gibi koltuğunda oturan rektörler verdi bu kararı... aman profesörlüğüm engellenmesin, doçentçiğim yanmasın diye, insanların diri diri gömülmesini görmezden gelen, suratını başka tarafa çeviren akademisyenler verdi...
ekranda gerdan kıran gözlüklü şişko verdi bu kararı. çünkü biliyor ku, merdan yanardağ gibi gazetecilerin kalemini kıran zihniyet olmasa, patagonya'da bile haber sunamaz. bu tarafta bu sunar, öbür tarafta anca penguen sunar.
genelkurmay başkanına müebbet verilirken, karağahta hurma ikram eden, iftar veren Necdet bey verdi bu kararı... soğansız köfte tarifi veren hilmi efendi verdi...
dinle bak ne diyor silah arkadaşlarının oğlu...
"amca dediğim için utanıyorum, ömür boyu utanacağım, TSK'ya ve Türkiye'ye ihanet etti,
bütün aileler böyle düşünüyor, vicdanıyla baş başa bırakıyoruz."
hangisi daha ağır dersin?
hapisten çıkamamakmı?
insan içine çıkamama mı?
demem o ki...
kendisine yapışmasın diye " teflon tava " ayaklarına yatan herkes, bu karara ortaktır. ve aslında, Yargıtay aşaması herkes için bir sanstır. herkesin vicdanını temyiz edip, kişisel kararını yeniden gözden geçirmesi için fırsattır...
at gözlüğünü takıp not defterini karalamış yine dediğim yazı. yorum: yok hemşerim yok..akp den farkın yok. o a derken sen b diyorsun. o hiç b demiyor sende hiç a demiyorsun. sen ki 2000'li yılların 1 numaralı abd şakşakçısı(inanmayan arşivleri tarasın)...kendi evrimine inanıyorsun ama başkalarınınkine inanmıyorsun.
en uzun yılmaz özdil yazıları arasına girebilir. uzun süren sessizliği sırasında her gün yazdığı köşe yazılarını birleştirmiş de olabilir. ayar falan da vermemiştir. vicdan yapmaya çalışmıştır gel gör ki iktidarda olanların ve onun yanındakilerin vicdani hassasiyetleri(!) malumumuzdur -ki varsa sokayım öyle vicdana.