Altı sene evvel, 2009
Karanlığın en koyu günleriydi. Mustafa Balbay içerdeydi, ha bugün ha yarın derken, yedi aydır yatıyordu, çıkacağı yoktu. Basın korkuyor, tutuklu gazeteci hakkında haber yapmak bile tehlikeli bulunuyordu.
*
Bir kişi hariç.
*
O güne kadar yapılmayanı yaptı, atladı otomobiline Silivriye geldi, savcıya başvurdu, izin istedi. Mustafa Balbayla ailesi dışında görüşen ilk kişi oldu. Merhaba arkadaş dedi, yalnız değilsin!
*
Bir kişi, korku duvarını yıkmıştı. Arkasından kimsenin gelmesini beklemedi, açtığı o gedikten gene kendisi ilerledi. Adalet Bakanlığına başvurdu, evrensel kriterleri masaya koydu, tutuklunun ailesi dışındakilerin de açık görüşe katılabilmesi için izin istedi. izni kopardı. Sarıldı telefona, gelir misiniz diye sordu, liste yaptı, ilk kez 10 gazeteciyi Silivriye götürdü, Balbayla görüştürdü.
*
Bu sayede, tek tük de olsa, gazetelerde Silivri haberleri çıkmaya başladı. Otobüs kiraladı. Duruşmalara gazeteci taşıdı. Kitap Fuarında Mustafa Balbay standı açtı. Beton tabutta unutulmasın diye çırpındı.
*
Bir seferinde, Balbayın kızı Yağmur, babası imzalasın diye karnesini getirmişti. Ancak, açık görüş olmadığı için boynu bükük kalakalmıştı. Gene oradaydı Ayrılma burdan, bekle dedi. Çıktı savcıya, kanunların savcısından değil, evlat sahibi babadan izin istedi. Tarihte ilk kez o gün, evlata özel açık görüş izni çıktı. Balbay, kızının karnesini imzaladı, öptü, sarılabildi her baba gibi.
*
Kapsamı genişletti. Gazetecilerin sadece Mustafa Balbay ve Tuncay Özkanla değil, öbür tutuklularla görüşmelerini de sağladı. Meslektaşları tarafından içerde yalnız bırakılan profesörler, subaylar ondan yardım rica ediyor, seslerini duyurabilmek için aracılık etmesini istiyorlardı. Silivridekilerin nefesi olmuştu.
*
Hakaretlere uğradı tabii Yalanlarla iftiralarla linç etmeye çalıştılar, darbeci filan dediler. Yılmadı. Göğüsledi. Her duruşmaya geldi, her açık görüşe geldi. 200den fazla gazeteciyi getirdi. Silivridekilerin durumu hakkında yayınlanan haberlerin-yorumların yüzde 80ini ona borçluyduk. Toplumun bilgi edinme hakkına hizmet etti.
*
Atilla Serteldi o izmir Gazeteciler Cemiyeti Başkanı ve Türkiye Gazeteciler Federasyonu Başkanıydı.
*
Silivri duvarlarının yıkılması için kendi hayatını, kendi ailesini riske attı. En başta Mustafa Balbayın, kumpas iftiralarıyla içeri tıkılanların kurtarılmasında büyük emeği vardı.
*
Gel zaman git zaman, geçen ay Gazeteciler cemiyeti başkanlıklarından istifa etti, CHPden milletvekili aday adayı oldu, izmirden ön seçime girdi. Kadere bakın ki, çocukluktan beri arkadaşı olan Mustafa Balbay da, izmirden aynı bölgeden ön seçime girdi.
*
Rahat rahat kazandılar. Kılıçdaroğlu birinci, Mustafa Balbay ikinci, Atilla Sertel üçüncü oldu. iki arkadaş, kol kola TBMMye gidiyordu.
*
O da ne?
Gazeteciler cemiyeti görevinden istifa ettikten sonra basın ilan kurumu toplantısına katıldı gibi, palavradan bir gerekçeyle yüksek seçim kuruluna şikayet edildi. Üstelik, herkes gayet net biliyor ki Bizzat CHP rozeti taşıyanlar tarafından şikayet edilmişti.
*
Şak Yüksek seçim kurulu, şikayeti inceledi, mazbatasını bile almış olan Atillanın adaylığını iptal etti.
*
Aday olmasıyla, adaylığının iptal edilmesi arasındaki sürede, izmir gazeteciler cemiyetine yeni bir başkan seçildi. Böylece TBMMye gitmesi gereken Atilla Sertel, doooğru evine gönderildi.
*
Akp döneminin kumpaslarına karşı mücadele eden gazeteci CHPnin partiiçi kumpasıyla tasfiye edilmişti.
*
Atillanın başına gelenleri öğrenince, Mustafa Balbayın ortalığı ayağa kaldırdığını, bu tezgahı kuran CHPlilerin yakasına yapıştığını, hatta Atilla yoksa, ben de yokum dediğini düşünüyorsanız, yanılıyorsunuz. Dün baktım Cumhuriyetteki köşesine Atilla sen gönlümüzün milletvekilisin filan demiş Hepsi o.
*
Hayatını CHP ideallerine vakfetmiş insanlar, harcanıyor. CHPyle alakası olmayan, üye bile olmayan tipler, paraşütle birinci sıralara monte ediliyor. Bu durumdan rahatsız olanlara da aman sakın sesini çıkarma, seçime sayılı günler kaldı, oyları bölersin, akpnin ekmeğine yağ sürersin yaftası yapıştırılıyor.
*
2010dan beri söylüyorum, bu vesileyle bir daha söyleyeyim
Yeni CHPnin CHPye ettiğini AKP bile edemez!