2023

entry319 galeri27 video3
    44.
  1. yollarında rahat rahat yürünemeyeceğini bile düşündüğüm bazı olaylardan sonra ;belki parçalanacak, belki yok olacak bir ülkenin belki de kimse tarafından hatırlanamayacak 100. yıl dönümüdür.**
    0 ...
  2. 43.
  3. cumhuriyetin kuruluşunun 100. yılının tamamlanacak olacağı yıl.
    0 ...
  4. 42.
  5. tarihin dönüm noktalarından biridir bu yıl, bir kenara kaydedin. bazıları hala gelişmelerin farkında değil. 2023 bir musibetin son bulacağı tarihtir. hedef o yüzden 2023.
    0 ...
  6. 41.
  7. 40.
  8. Türk Hava Kurumu'nun, Türkiye' nin ilk uzay mekiğini fırlatmayı hedef olarak belirlediği tarih.
    4 ...
  9. 39.
  10. Cumhuriyetin 100. yılında daha zinde daha canlı daha bağımsız daha müreffeh daha bütün bir türkiye'nin ajandasına atılmış bir tarih. bir vizyon bir dönüm noktası. 5 yıllık basit planlardan sıyrılıp geleceğe umut veren bir tarih. dünyayı titreten bir milletin torunları damarlarında dolaşan asil kanın farkına varıyor. Damarlarımız da dolaşan bu korkuç sıvı uyuşmuş bedenlerimizi tekrar harekete geçirmeye başladı.
    0 ...
  11. 38.
  12. adam resmen apaçık bir şekilde rahatlığınız yüz yıl sürdü, geçecek bu günler saltanatım gelecek diyor. bizim gerizekalılar hala bu adamı anlatılmaz yaşanır diye nitelendiriyor. *
    3 ...
  13. 37.
  14. 36.
  15. bu gün sikkafa nın biri 2023 e kadar soyumuzun tükeneceğini söyledi. böyle bilmiş, böyle isviçreli bilim adamı edası ile. sonra kafam karıştı, evlenmekten ve çocuk doğurmaktan vazgeçtim, sonuçta doğuracağım çocuğun insan olması benim için son derece önemli, açıkcası bir alien doğurma fikri beni kendimden de doğacak çocuğumdan da nefret ettirdi.
    şayet, 2023 e gelmeden soyumuz tükenmezse mayaların ruhuna börek açar topunu rezil ederim...

    2023 yazarken üç kere kontrol ettiğim doğrudur.
    1 ...
  16. 35.
  17. son zamnlarda akp nin özellikle üzerinde durduğu tarihtir.O tarihten sonra herşeyin değişeceğini söylemektedirler doğrudur.Nitekim işin bir de diğer yüzü vardır ki o da o tarihde iktidarda kim olursa olsun birşeyler değişecektir.Çünkü o tarih lozan antlaşmasının sona ereceği tarihtir.Dışarıya karşı olan bağımızın, zincirlerimizin kopacağı tarihtir.
    2 ...
  18. 34.
  19. cumhuriyetin 100. yılı olmakla beraber şu an seçimler dolayısıyla korktuğum gelecek tarihi. akp nin sloganı hedef :2023! bu nasıl bir düşüncedir. rahatlığa bak bu yıl garantilendi yani. psikolojim bozuldu okuyunca. ölmeyeceğinden emin ya da ölünce oğlu yürütcek ,cumhuriyetin şerefine hanedanlık kuracak heralde. haydi hayırlısı ...
    0 ...
  20. 33.
  21. yeniden basım LP'sini bulmanın mutluluğu içinde eve geldim dün gece ve taktım pikaba; 2023, yol verin ağalar beyler, uzun ince bir yoldayım uzadım gittim bir 2023'e bir 1975'e. saygılar manço.
    2 ...
  22. 32.
  23. ----bu bir komplo teorisidir----

    lozan antlaşmasında 200 e yakın açık ve 17 gizli madde var. bu gizli maddelerden birisi de yüz yıl boyunca güneydoğu da petrol aranamayacağı ile ilgili. yani 2024 den itibaren ırakta gürül gürül olan suriyede gürül gürül olan ama türkiyede olmayan petrol birden peyda olacak ve gürül gürül akmaya başlayacak. amerika kalkıp ta oralardan afganistna uyuşturucu ırağa petrol için geldiğiyse hepimizin malumu.. iş bu tarafından bakıldığında kadim dostu olan türkiyeye savaş açamayacak olan amerika bir şekilde oralara erişmek isteyecektir. en azından israil kanalı ile. bu mayınlı araziler ile denendi. zira temizlenme ihalesi 2020 de bitecek, üst yapılanma ve inşaat aşamaları 4 yıl kadar sürecek ve 49 yıllığına israilin olacak o topraklarda israil istediği kadar alıcaktı o petrolü, olmadı. şimdi şimdi konuşulan başkalık sistemi ise b planıdır. meclis aynı matematikte olursa, yani akp 300 küsür chp 180 küsür mhp 30 küsür ve bağımsızlar şeklinde olursa son 8 senedir olandan farklı bir durum olmayacaktır. bu da şu sıralar çokça dillendirilen başkanlık sisteminin önündeki engeli kaldıracaktır. başkanlık sistemine geçildiği takdirde ise eyaletler kaçınılmaz olacaktır. zira başkanlık sisteminde ülke eyaletlere bölünür ve eyaletler kendi yasaları ile kendi ekonomileri ile kendilerini yönetir ve başkana bağlı kalır. ve bölünen eyaletler sonucunda güneydoğu ve güneydoğu petrolleri suya sabuna dokunmadan uygun yasal ve ekonomik gerekçeler gösterilerek kadim dostumuz amerikaya ve israile sunulacak ve ırakta afkanistanda olduğu gibi tek kurşun atmadan dünya tekeli olma amacındaki amerika türkiye petrollerinin de tek hakimi olacaktır.

    ----bu bir komplo teorisidir----*
    7 ...
  24. 31.
  25. cumhuriyetimizin 100.yılı. inşallah şimdiye oranla daha bilnçli bir toplum ve gençlik var olur. * * *
    0 ...
  26. 30.
  27. 12 sene sonrası, çok uzak değil göz açıp kapayıncaya kadar gelecek ve ülkemiz 100 yaşına girecek, görebilirsem 100. yılı gerçekten çok isabetli bir vakitte dünyaya geldiğimi anlayacağım, göremeden ölürsem gözlerim açık gider. ek olarak 2012' de kıyamet koparsa toptan göte geliriz onu hiç istemem.
    3 ...
  28. 29.
  29. ülke için önemi cumhuriyetinin 100. yılıdır.
    0 ...
  30. 28.
  31. 27.
  32. edit: http://sikintiyok.wordpre...com/2011/01/14/2023-2011/ blog yazımdır.

    her ülkenin politik hedefleri olur. uzun soluklu bu hedeflerine ulaşmak için de ellerinden geleni yaparlar. bilindiği gibi türkiye’nin hedefi de 2023de dünyanın önde gelen ülkelerinden birisi olmak. olur mu, olmaz mı? şu anda kestirmek gerçekten zor. fakat, bilmemiz gereken, 2023ün bugünden çok da bağımsız olarak gelemeyeceğidir. o yüzden, bugün nasıl bir durumdayız, buna biraz bakıp, 2023 ile ilgili tahminleri bu noktaların ışığında yapmak, bu tahminleri daha gerçekçi kılacaktır diye düşünüyorum.

    türkiye, 2011e girerken durum neydi? sorusunu en iyi açıklayan rapor, yılın başında oecd’den geldi. makalede en çok eleştirilen ülke, avrupa’nın lokomotifi olan almanya’ydı. oecd ortalamalarını zar zor sağlıyor olmasından dolayı eleştiriliyordu. mesela sosyal adalet puanı-on üzerinden- 6.7 idi. öte yandan eğitim seviyesi açısından incelendiğinde ise 6.3 puanı ancak alabilmişti. listede oecd ortalamasının altında olan ülkeler de vardı tabii ki, polonya, macaristan gibi. fakat, sıralama yapılan ülkelerin en sonunda ise türkiye yer alıyordu. sosyal adaletten 2.7 puan almıştık. yani yazıyla iki nokta yedi. eğitimde ise üç nokta altı puanımız vardı. peki, 2023te dünya devi bir ülkenin toplumun refahı konusunda bu kadar acz içinde olması sizce normal mi? tabii ki değil.

    bir de ekonomi açısından bakalım isterseniz. fakat gayri safi yurtiçi hasıla ekonomiciliği yapmadan, yani sosyal dengelerin ekonomiye yansıması bakımından bakmak lazım. zaten diğerlerindeki durum yıllardır tartışılıyor. önce biraz rakamlara bakalım:

    asgari ücret: 630 tl civarı

    otobüs: 2tl(ankara)

    dolmuş 2.4 tl’ye kadar

    benzin: 4 tl

    1 kg kıyma 25 tl

    ekmek: 50 kuruş

    otomobil: çoook pahalı

    şimdi bu rakamlardan fiyatların nerelere ulaştığını zaten fark ediyoruz. dünya’nın en pahalı benzini, otomobili hepsi bizde. bunlar zaten alıştığımız söylemler. bir de işin asgari ücretle geçinen aile kısmına bakmak lazım. ailede bir baba düşünelim, dört kişiyi geçindirmesi gerekiyor. eğer olur da ailenin hepsini tek başına geçindirmek gibi bir durumu oluşursa, ailedeki üç kişinin okula ve işe gittiğini düşünerek, ayda sadece 300 tl otobüsle ulaşıma vereceklerdir.(umarım iki otobüse binme gibi bir durumu oluşmuyordur, o zaman bitti asgari ücret.) kalan 330 tl parasıyla artık kirayı mı öder, eve ekmek mi alır bilmiyoruz. fakat bildiğimiz tek şey varsa, o da 25 tl olan eti sofraya getirmek, bu kişilerin gözünde bir lükstür.

    diğer yandan kayıt dışı ekonomide yine dünyanın en iyilerinden birisiyiz. evet, her ülkenin kayıt dışı ekonomiye ihtiyacı vardır ki, kriz zamanlarında içeride para akşını sağlayabilsinler. mesela, isveç bu yüzden yüzde on kayıt dışı ekonomiyle geçiniyor. avrupa’nı türkiye’si italya’da bu rakam yüzde yirmi civarlarında. türkiye’de ise yüzde elli. bu ne demek oluyor? devlet, ülkenin toplam gelirinin ve beşeri sermayenin yüzde ellisini topluma döndürebiliyor. bu ülkede çalışan insanların yüzde otuzu civarı, güvencesi olmadan çalışıyor demek. yani 2023te lideriz ama liderliğimize 12 yıl kala, hala vergilerini toplayamayan, dolayısıyla tüyü bitmemiş yetimin, hakkının tamamını alamadığı, yeterince hizmet görmediği bir durumdayız.

    peki, yargı sürecimiz nasıl? devletin temel görevlerinden olan geç kalmadan objektif adaletin gerçekleşmesi konusunda türkiye için pek de olumlu konuşamayız. öncelikle, herkesin yargı üzerinde şaibe iddiaları oratada. bugün iktidarda olanlar da, muhalefet de olanlar da, apolitikler de, hepsi yargının objektif çalışmadığını söylüyorlar ve maalesef ki, bu durumun düzelmesi için bir gelişme gösteremiyoruz. amerikan filmlerinde hep görürüz, dava süreci bir ay ya da en geç yarım yılda biter. türkiye’de ise bu davalar uzun uzun devam eder. eğer yarım yılda biterse davanız, gerçekten çok şanslısınızdır. 2023te lider olacak bir ülkenin, zaman aşımından dava düşürme şampiyonu olması da şüphesiz önemli bir noktadır.

    spora bakalım diyelim. takımlar bazındaki başarılar bazen geliyor, bazen gelmiyor, orası önemli değil. önemli olan spor tesislerinin durumları. çünkü, gençleri sokakta başıboş dolaşmaktan, uyuşturucu ya da diğer maddelerin bağımlısı olmaktan koruyan bir araç bakılıyor genelde spora. orada da almanya’nın standartlarının 12de 1iyiz. 12 yılda 12 kat arttırılması zor tabii ki bu işlerin. dünya liderliğine göz diken bir ülkenin gençlerinin kahvehanelerde ömürlerini çürütmesinin ne kadar acı verici olduğunun farkındasınızdır umarım.

    toplumsal ayrımcılık ise had safhada 2011in türkiye’sinde. hala insanların başına ne taktığıyla ilgileniyoruz. kimsenin birbirine tahammülü kalmamış durumda. sünnilerle aleviler,türklerle kürtler, kemalistlerle muhafazakar islamcılar, zenginlerle fakirler ve toplumun diğer kesimleri sürekli birbirlerine öteki gözüyle bakıyorlar. güneydoğudaki meseleler hala çözülmüş değil. ne şiddet çözülebildi, ne de haklarla ilgili sağlıklı bir zeminde tartışma gibi bir olasılığı var türkiye’de. devlet, bir taraftan eli kanlı teröristlere tepki koyamazken; diğer taraftan orada yaşamaya çalışan insanlara el uzatabilmiş durumda değildir.

    demokrasi anlayışımız da, hala kömür demokrasisi dediğimiz sistem üzerinden devam etmektedir. fakat, siyasi partilerle ilgili asıl eleştirim ise, sloganlarla seçim kampanyalarını devam ettirip, politikalarını ikinci plana atıyor olmalarıdır. halkı, yanlı da olsa bilinçlendirmek amacıyla yapılan mitingler, aslında toplumsal ayrışmayı arttırmak için gaz verme çabalarında öteye gitmiş durumda değil.

    işte 2023e 12 kala türkiye’nin durumu budur. olur mu? olmaz mı? tabii ki bir şey söyleyemeyiz. fakat bu gidişatla pek de olsaı görünmüyor dünya liderliği. lider olamayacağız diye, gücümüze güç katmayı bırakmak gibi bir yanlış anlaşılma da olmasın. fakat, eğer 2023e böyle bir somut liderlik konuluyorsa, özellikle sosyal adalet konusu birinci planda olmalıdır. haa, belki çin gibi, hindistan gibi süper güç olmak istiyoruzdur; o zaman sıkıntı yok!
    2 ...
  33. 26.
  34. cem karaca 'nın külliyatında safinaz nasıl ayrı bir yerde duruyorsa, barış manço için de bu yapıt öyledir. ölümsüz bir eserdir, manço'nun yaptığı en iyi işlerden kuşkusuz.
    melodisi an itibariyle tekrar kulaklarda. gitmemek üzere.
    2 ...
  35. 25.
  36. rahatlıkla 100 yapılabilecek sayı.

    2+3=5
    20x5=100 yapar!
    3 ...
  37. 24.
  38. lozan barış andlaşmasının(!) etkilerinin ülkemiz üzerinden kalkacağı yıldır.
    2 ...
  39. 23.
  40. türkiye cumhuriyetinin yüzüncü kuruluş yıldönümünün idrak edileceği önemli tarih. bugünün gençlerinin yönetimde söz sahibi olacağı zaman.
    1 ...
  41. 22.
  42. bu enfes şarkının ingilizce söz yazılmış ve Lady of the Seventh Sky adıyla baris mancho albümünde yer alan bir versiyonu da mevcuttur. bu şarkının başında barış manço'nun konuştuğu ve içinde daha sonra hemşerim memleket nire olarak bilinecek şarkısının melodilerinin de geçtiği kayaların oğlu halini unutamak gerek.

    merak edenler için kayaların oğlu:

    1 ...
  43. 21.
  44. türkiye'de türk ülkücülerinin hedeflediği ve bölgesinde lider ülke türkiye vizyonuna sahip ara ülkülerden birisi...ayrıca çok kaliteli bir derginin ismi...
    1 ...
  45. 20.
  46. şarkı dönem itibarı ile zaten çağının hep ilerisinde yaşayan barış manço nun cumhuriyetimizin yüzüncü yılına gönderdiği bir mektup niteliğindedir. ezgilerinde hüznün yanı sıra bir asalet de vardır. adeta yabancı bir yerlere gidilip başta yadırganan ortamı sonradan benimseme, kazanma, lider olma gibi öğeleri çağrıştırır. zaten şarkı milliyetçi duygularla oluşturulmuş sıradışı bir eserdir. ilk ulusal uzgörü temalı şarkı olmasıyla da dikkatleri çeker. şarkı, sonraları sanatsal tınılar barındıran 1979 çıkışlı 2024 ve uzay temaları içeren 1982 çıkışlı 2025 olarak da yol almaya devam etmiş ve üçlemeyi oluşturmuştur. şarkının enstürmantal melodileri kadir inanır ve puri benai nin başrol oynadığı can pazarı adlı filmin soundtrack inde de kullanılmıştır.
    4 ...
© 2025 uludağ sözlük